Red Bull - Renault, büyük bir F1 mirasını nasıl yıktı?

Red Bull'un takım patronu Christian Horner, 2019'dan itibaren Honda motoruna geçeceklerini duyururken, Renault ile geçirdikleri bazı inanılmaz anlara ve başarılara değindi.

Red Bull, Jaguard'dan geçiş döneminde ilk sene Cosworth kullanırken, sonraki sene Ferrari motoruna geçti. 2007'de Adrian Newey'in Renault motorunun paketlemesinden etkilenmesinin ardından Red Bull, 11 senedir Renault motoru kullanıyor.

Bu süreçte Red Bull, Renault motoruyla 57 yarış galibiyeti, 113 podyum sonucu kazandı. Red Bull'un galibiyet sayısı, aynı dönemde Ferrari ya da McLaren'in kazandığı galibiyet sayısından daha fazla.

Bu birliktelik tam olarak, 2010 ile 2013 yılları arasında kazanılan 4 pilotlar ve takımlar şampiyonluğu ile en iyi şekilde hatırlanabilir. İstatistiksel açıdan bu birliktelik tüm zamanların en iyilerinden birisi olarak hatırlanacak.

Red Bull ve Renault, McLaren ile Honda'nın, Lotus ile Ford'un birlikte başardıklarından daha fazlasını başardı. Williams ile Renault dönemine ise oldukça benzeyen bir birliktelikleri var. Ancak bu birliktelik aynı zamanda, son senelerde yaşanan ve birlikteliği domine eden gerilimlerle hatırlanacak.

Renault, hem Red Bull'un hem de Sebastian Vettel'in ultra başarılı döneminde büyük rol oynadı. Özellikle 2011'den itibaren bir döneme damgasını vuran egzoz beslemeli difüzörlerin gelişiminde...

Ancak 2014'te turbo V6 motorlara geçilmesinin ardından güç dengesi çok iyi bir şekilde hazırlanan Mercedes'e kayarken Renault, güç açısından en iyi 3. motor konumuna geldi.

2014'te Red Bull Daniel Ricciardo ile 3 yarış kazanırken, 2015'te şampiyon Sebastian Vettel'in Ferrari'ye geçmesi ve Renault'dan beklenen yükselişin gelmemesinin ardından tarafların arası, aleni bir şekilde gerildi.

Bu yüzden Red Bull, Renault ile olan mevcut anlaşmasını erken bitirmeyi dahi düşündü. O dönemde Mercedes ve Ferrari ile birliktelik ihtimalleri dahi ortaya çıktı ancak üreticiler bunu istemeyince Red Bull, Renault ile devam etmek zorunda kaldı.

2016'dan sonrası için Red Bull ve Renault devam kararı aldılar ancak bunun bir bedeli vardı: Red Bull, uzun zamandır isim sponsoru olan Infiniti ile yollarını ayırdı ve Tag Heuer ile anlaştı. Red Bull, bu kapsamda motoruna Tag Heuer ismini verince, Renault ve Nissan birlikteliğinin Red Bull'da reklam çalışması yapmasının önü kesildi.

2016'da ilişkiler biraz iyileşti. Max Verstappen'in Red Bull'a geçiş yaptığı İspanya'da kazanması, Daniel Ricciardo'nun Malezya'da birlikteliğe 2. zaferi getirmesinin ardından birliktelik 2018 sonuna kadar uzatıldı.

2017 sonuna kadar Red Bull ve Renault birlikte 3 yarış daha kazanırken Mercedes ve Ferrari hâlâ kendilerinden üstünde durumdaydı. Ancak Red Bull gelişimini hızlandırınca aradaki fark kapanmaya devam etti. Bunun yanında taraflar arasındaki gerginlik, iletişim şekli nedeniyle sürmeye devam ediyordu.

Red Bull gibi Renault motoru kullanan Toro Rosso, 2018 için McLaren ile motor tedarikçilerini değiştirerek Honda'ya geçti. 

Bir süredir Red Bull ile Renault arasında, anlaşmayı 2020'ye kadar uzatma konusunda sesler yükselmeye başlamıştı. Renault, Red Bull ile devam etmek isterken anlaşmanın bir an önce sonuçlanmasını istiyordu. Red Bull ise Honda'nın gelişimini takip etmek için mümkün olduğu kadar son kararı uzattı. Ta ki bugüne kadar...

Anlaşma tarihi konusundaki anlaşmazlıkların dışında Renault, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Red Bull'un mevcut yakıt ve yağ tedarikçisi ile güç ünitesinden maksimum performansı çıkaramadığını iddia etti.

Sonuç olarak bir dönem Formula 1'i domine eden ancak son dönemde gergin bir hale dönüşen bu birliktelik, bugünkü duyuru ile sona ermiş oldu.

Son yıllarda taraflar arasında yaşanan bu gerginlik, birlikte elde edilen devasa başarıyı gölgede bıraktı. Ancak zaman içerisinde, muhtemelen bu başarılı birliktelik, en azından başarılı dönemi yine hak ettiği değeri görecektir.