Mercedes ve Red Bull arasındaki gerilim neden azalmayacak?

Perşembe günü yapılan toplantıda Red Bull Racing ve Mercedes'in patronları, Britanya'da yaşanan kaza ile ilgili tartışmaların sona ermesini istediler ve FIA hakemleri, konuyu yeniden inceleme talebini geri çevirerek kapatmış oldular.

Christian Horner, "Umduğumuz gibi bir cevap olmadı ancak bunu kabul ediyoruz. Bu konu kapanacak ve önümüze bakacağız." dedi.

Toto Wolff ise, "F1 içeriğe ve tartışmalara ihtiyaç duyuyor. Bunlar spor çerçevesinde olduğu sürece oldukça eğlenceli olabilir."

"Ancak saygı duymamız gereken belli sınırlar var ve spor birlik olup, kutuplaşma yaratmamalı. Özellikle henüz çeşitliliğin ve eşitliğin olmadığı dönemde spor bundan gurur duyamaz."

"Konuşurken doğru kelimeleri seçmeliyiz. Bu yüzden yaşananları alevlendirmek yerine sakinleştirmeye çalışmalıyız." dedi.

Mercedes'in 2021'deki hedefi Lewis Hamilton'a 8. şampiyonluğu kazandırmanın yanında art arda 8. takımlar şampiyonluğunu kazanmak. Bu açıdan mevcut kuralların son senesinde kaybetmek acı verici olabilir.

Lewis Hamilton, Mercedes in the garage

Photo by: Steve Etherington / Motorsport Images

Red Bull ise 2013'te Sebastian Vettel'le 4. şampiyonluğunu kazanmasından bu yana şampiyon olamadı. Takım, sonunda Max Verstappen'e ilk şampiyonluğunu kazandırabilecek bir araca sahip olduğunu ve aynı zamanda Honda'nın fabrika takımı olarak son kez destek verdiğini biliyor.

Her iki takım, 2022 kurallarının sıfırdan bir mücadele getireceğinin farkında. Mevcut kaynaklara ve genel momentuma bakarsak, onların yine zirvede kalacağını söyleyebiliriz ancak yine de bunun bir garantisi yok. Bu yüzden iki takım da bu seneki şampiyonluk mücadelesinden vazgeçmek istemiyor.

Silverstone'daki kazada Red Bull kaybettiği puanların yanında bütçe sınırının olduğu dönemde 1.8 milyon dolarlık bir maddi kayıp yaşadı.

Horner ve Wolff, tam olarak fırtınanın kalbinde yer alıyorlar. Her ikisi de aslında pilotluk geçmişine sahip iki isim ancak ikisi de bunu devam ettirmekte başarısız oldu. Buna rağmen mevcut rollerinde doğru zamanda doğru yerde olarak pist dışında güçlü konuma gelmeyi başardılar.

Onlar pist dışında mücadele eden ilk F1 takım patronları değiller. 1976'da McLaren takım patronu Teddy Mayer ve Ferrari takım patronu Daniele Audetto da pist üstünde James Hunt ve Niki Lauda'nın verdikleri mücadele gibi pist dışında mücadele ettiler. Aynısı daha sonraki yıllarda Ron Dennis ve Jean Todt arasında da yaşandı.

Michael Schumacher ve Mika Hakkinen döneminden bu yana sporda büyük değişiklikler oldu. Dünya şampiyonluğu her zaman nihai hedeftir ancak artık takımlar çok daha fazla çalışana sahipler ve kazanılabilecek çok daha büyük paralar söz konusu.

Bu açıdan Horner ve Wolff, daha önceki takım patronlarına göre omuzlarında daha büyük yük taşıyorlar. Bu da üzerlerinde daha fazla baskı olmasına neden oluyor.

Horner, "F1 rekabetçi bir sektör. Pist üstünde ve pist dışında çok rekabetçi. Açıkçası bu sene esnek kanatlarla ve sizin farkında olmadığınız birçok konuda tartışmalar oldu."

"Mücadele sert. İçerisinde bulunduğumuz gibi mücadelelerde, minik kazançlar önemlidir. Bu yüzden yerinden oynamamış taş bırakmamalıyız."

"Mercedes hibrit dönemde ilk defa bu pozisyonda. Biz pilotlarımızdan, araçlarımızdan, tüm takımdan maksimumu almaya çalışmaya odaklandık. Takım senenin ilk yarısında olağanüstü iş çıkardı. Artık ikinci yarıda yapacaklarımız önemli olacak."

Christian Horner, Team Principal, Red Bull Racing

Photo by: Mark Sutton / Motorsport Images

"Rekabet yoğun olacak ve umarım Britanya GP'de yaşananlar emsal olmaz. Ancak içerisinde bulunduğumuz gibi sporlarda bu kaçınılmaz. Pist üstünde ve pist dışında güçlü rekabet olacak çünkü burası F1."

"Ve sonunda bundan en çok faydalananlar izleyenler olacak. Umarım onlar heyecan verici ve adil bir rekabet izlerler." dedi.

Hepsinin ötesinde takım patronları çalışanlarını koruyorlar ve çalışanların başında doğal olarak pilotlar yer alıyor. Horner'ın Verstappen hastanedeyken Hamilton'ın kutlamalarını saygısızca görmesi gibi, Wolff da Horner ve Helmut Marko'nun Hamilton için yaptıkları eleştirileri haksız ve aşırı buldu.

Horner, "Duygularınız her zaman yukarılarda olur. Bu yüzden F1 bir spor. Hepimizin farklı fikirleri olabilir. Bizim en büyük endişemiz pilotumuzun güvenliğiydi." dedi.

Bu hafta Red Bull'un FIA'ya gönderdiği resmi başvuru mektubunda çok daha fazlası söylendi ve toplantının ardından Mercedes konuyla alakalı bir açıklama yaparak "Red Bull Racing'in üst yönetiminin pilotları Lewis Hamilton'ın kişiliğini ve ismini zedelemeye yönelik yaptıkları toplu girişimin" sonlandırılmasını istedi.

Bu, Mercedes tarafından yayınlanan çok net bir mesajdı.

Wolff, "Tartışmalara yeniden biraz saygı getirmek istedik."

"Bazen duygular açısından yükselebiliriz ve her zaman bakış açıları ve algının farklı olabileceğini anlayabiliyoruz. Ancak bu konuda çizgiyi aştıklarını hissettik."

"Silverstone Grand Prix'si esnasında ve sonrasında yapılan açıklamalar, Red Bull'un FIA'ya gönderdiği doküman ile daha da üst noktaya ulaştı."

"Yorumlar her zaman sadece olaya değil, daha geniş açıdan yapıldı. Farklı noktalara ilerledi ve biraz aşırıya kaçıldı."

"Söylenen ve yazılan şeyler aşırı duygusal ve hararetliydi. Herkes farklı şeyleri istediği ve elinden geldiği şekilde yapar."

"Yakıtı, yangını ve tartışmayı daha fazla alevlendirmek istemiyorum. Spor takımları olarak yapmamız gereken şey tansiyonu düşürmek ve sosyal medyada daha fazla kutuplaşmaya neden olmamak." demişti.

Wolff, Hamilton için bir özür bekliyor mu?

Toto Wolff, Team Principal and CEO, Mercedes AMG

Photo by: Steve Etherington / Motorsport Images

Özür bekleyip beklemedikleri sorulduğunda ise Wolff, "Artık herkes özür dilemek isteyip istemediğine karar vermeli."

"Biz, yarış esnasında ve yarıştan sonra yapılan yorumların ve ardından yazılı metinde ve toplantıda yer alan ifadelerin bel altı olduğunu hissettik."

"Ancak ne benim, ne de Lewis'in özür talebi yok." şeklinde cevap verdi.

Horner ise rakibinin bakış açısı karşısında aşırı endişeli olmadıklarını söyledi.

Horner, "Mercedes'in açıklaması biraz düşmanca, öyle değil mi? Ancak bunu çok fazla önemsemiyorum."

"Tek bir pilot hakkında kişisel bir şey değildi. Yaşanan olaylar ve iki pilot arasında yaşanan şeyler ön plandaydı. Bir pilota karşı bireysel bir şey yoktu. Başka bir pilot olsaydı, tepki tam olarak aynısı olurdu."

"Burada bireysel bir şey yoktu ancak bazen 7 kez dünya şampiyonu olan bir isim dahi hata yapabilir ya da yanlış hesaplama yapabilir. Bu hayatın bir gerçeği. Bu açıdan Lewis'e karşı şahsi bir şey yoktu. Başka bir pilot ya da takım da olsa aynısı olurdu." dedi.

Peki sezonun kalanında nasıl olacak? Günün sonunda pist üstünde yaşananlar önem kazanıyor.

Pist üstündeki mücadelenin adil olması Max Verstappen ve Lewis Hamilton'ın elinde. Her ikisi de üst düzey pilotlar ve sınırları aşmadan tekerlek tekerleğe mücadeleyi yapabilecek seviyedeler. Bu sezon birçok yarışta bunu kanıtladılar.

Wolff, "Burası motor sporları ve motor sporları tehlikelidir. Bu yüzden pist üstünde saygı ve soğukkanlı olunması gerektiğini düşünüyorum. Harika bir şampiyona oluyor. Bunu izlemeye devam edelim."

"Bence harika sürücüler arasında böyle bir rekabet olduğunda her zaman böyle heyecan verici hikaye olur. Durum bu. Hayatımızdan bildiğimiz üzere asla %100 doğru ya da yanlış yoktur. Yorumlara bakarsanız eşit seviyede. %50 Lewis'in hatasının olduğunu, %50 Max'in hatalı olduğunu söylüyor. Yani herkesin kendine göre bakış açısı var." dedi.

Horner ise, "Senenin ikinci yarısında büyüleyici bir sezona hazırız. Bu iki sürücünün kalan 12 ya da 13 yarışta çok yakın olması kaçınılmaz bir durum gibi görünüyor."

"Açıkçası bu kazanın sonuçlarını gördük.  Umarım o yarışta yaşananlar, şampiyonanın sonucunda ya da gelecek yarışlarda ciddi bir etkiye sahip olmaz."

"Biz iyi yarışlar istiyoruz. Sert ama adil yarışlar istiyoruz. Şampiyonanın dengesinde tam olarak bunu görmek istiyoruz." dedi.

Pist üstünde ne yaşanırsa yaşansın, pist dışında yaşananların sakinleşmesi pek olası durmuyor.

Horner, "Burada bir mücadele söz konusu. Mercedes'e karşı işimizdeki her departmanda pilotlarımız ve tüm takım yoğun mücadele içerisinde. Bu sene rekabetin ne kadar yoğun olduğunu gördük. Bu yüzden senenin ikinci yarısının ilk yarıdaki kadar verimli geçeceğinden eminim." dedi.