Ticari konulardaki belirsizlikler, F1'in sürekli değişen kuralları ve küresel ekonomide kendisini hissettiren kriz de yeni takım adaylarını Formula 1'e dahil olmaktan caydırıyor. FIA Başkanı Max Mosley'i epey zor durumda bırakan seks skandalının da özellikle halen F1 dışında olan üreticilerin muhtemel planlarını olumsuz etkilediği tahmin ediliyor.
Aslında 2007 başında, bu yıl için 12 takımlı bir sezon düşünülüyordu. Ancak Super Aguri'nin, spon sor bulamaması ve Honda'nın da artık destek veremeyeceğini açıklamasıyla bu sayı 10'a düştü. Prodrive ise bilindiği gibi müşteri araçları konusundaki kurallar nedeniyle, tüm arzusuna rağmen bir türlü pistlerdeki mücadeleye ortak olamadı.
2006'da F1 merhaba diyen Super Aguri, takım patronu Aguri Suzuki'nin Honda'nın B takımı olarak mücadele etme fikriyle ortaya çıktı. Böylece müşteri aracı olarak yeni bir ekip F1'e dahil oldu.
A1GP organizatörü Tony Teixeira da Ferrari ve Red Bull'un sahibi olduğu Toro Rosso'ya benzer bir düzenlemenin peşinde koşuyordu. Prodrive ise McLaren'ın motorunu kullanarak İngiliz ekibinin B takımı olacaktı.
Ancak geçtiğimiz Ekim ayında Williams, Prodrive'ın yarışmasının yasal olmadığını belirterek, sivil mahkemeler dahil her cephede Prodrive'a karşı yasal mücadele başlatacağını açıkladı.
Williams, kendi araçlarının tasarımlarını yapmayan takımların, şampiyona puanları için verilen paradan veya televizyon gelirlerinden pay almaması gerektiğini savunuyordu.
Prodrive F1'e girme planları yaparken önce Williams engeliyle karşılaştı. Ardından 2010'dan sonra müşteri araçlarına izin verilmeyeceği için çalışmalarını durdurdu. Aynı şekilde Teixeira'da Toro Rosso ile görüşmelerine son verdi.
Honda'nın Aguri'yi desteklemekteki isteksizliğinin nedeni de aynı. Geçtiğimiz sezon sadece 6 puan elde eden bir takımla çalışmanın zorluklarını anladıkları için desteği kestiler.
Yeni Honda takım patronu Ross Brawn ve CEO Nick Fry, üst sıralara çıkarmaya yoğunlaşırken, dikkatlerin dağılması veya kaynakların bölünmesi gibi olumsuzluğu istemedil er. Yani Honda, Super Aguri'nin ayak bağı olacağını düşünüyordu.
Bu arada F1'de artık büyük takımların domine ettiği bir spor haline geldi. Son olarak Williams, 2004'te yarış kazanan bağımsız takım oldu.
Bu arada Hindistanlı milyarder işadamı Vijay Mallya, Jordan'ın kalıntılarından ortaya çıkan Spyker'ı satın alarak ismini Force India olarak değiştirdi.
Spyker, Super Aguri'ye kıyasla çok daha cazip bir teklif olarak görülüyordu çünkü en azından bir üretici ve kendine ait bir fabrikası olan takımdı.
Öte yandan Toyota, 1 milyar doları aşan harcamalarına karşın 2002'den bu yana bir yarış bile kazanamadı. Bu arada BMW, Sauber'i satın aldı ve gerçekten de sürekli yükselen bir form grafiğine sahipler.
Bu arada Toro Rosso da kendine bir alıcı alıyor. Super Aguri'nin çekilm esiyle fiyatı biraz artmış olabilir. Bu konudaki son sözü Red Bull'un milyarder sahibi Dietrich Mateschitz söylecek.
Mateschitz geçtiğimiz ay Motorsport Aktuell'e yaptığı açıklamada şunları şöylemişti: "Formula 1'de yapabileceğiniz en ucuz şey bir takım satın almak. Ancak sorun, daha sonra bu takımı ciddi bir şekilde çalıştırmaya başladığınızda başlıyor."
TurkiyeF1.Com
Hazırlayan: İsmail Bakal
Öne Çıkan Yorumlar