Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Son dakika

İstanbul Park'a teknik bir bakış

İstanbul Park belkide takvimdeki en meşhur virajlardan birine sahip - 8. viraj. Her sene bu virajda pilotla oldukça zorlanıyorlar. Şimdi pistimizin özelliklerine bi göz atalım.

İstanbul’un muazzam 8. virajı Bütün F1 fanları hızlı virajları görmekten hoşlanır ve bunun en güzel örneklerinden biri 8. viraj. Çok özel bir ismi yok fakat bütün F1 severleri ve yarışçıları eğlendiren bir yer. 8. viraj F1’in en uzun virajlarından biri. 600 metrelik bu virajı dönmek neredeyse sekiz saniye sürüyor.Ortalama hız 260 km/h civarındayken maksimum hız 270 km/h. Renault takımının raporuna göre, bu virajda sürücüler ortalama 4.3g gibi muazzam bir g kuvvetinin etkisinde kalıyor. Maksimum g kuvveti ise 5.2g. Bu virajda aracın yüksekliğini ayarlamak çok önemli. Özellikle araç dolu depoyla giderken bu tümseklerden kurtulmak çok kritik. Mühendislere göre 8. viraj, Spa’daki Eau Rouge ya da Barcelona’daki 9. Viraj kadar kritik bir viraj değil. Tur zamanlarına bu virajlar kadar etkisi yok.O virajlarda üç ya da dört kilometre yavaş kalırsanız, bunun tur zamanına etkisi çok büyük oluyor. Fakat 8. virajda durum böyle değil. Cuma antremanlarında çok sayıda pilotun 8. virajda yol dışına çıktığını gördük. Bunlar kısmen tümsekler yüzünden, kısmen de çok risk almak yüzünden oluyor. Pilotlar her virajda belli miktarda risk alıyor ve antreman turlarında en uygun çizgiyi bulmaya çalışıyorlar. Pilotların 8. virajda çok hata yapmasının sebebi, devasa kaçış alanlarının hata affetmesi ve bu yüzden ideal çizgiyi çabuk bulmak istemeleri. Monaco ve Montreal gibi duvarlarla çevrili pistlerde ideal çizgiyi bulmak için daha fazla zaman harcıyorlar.Fakat simülatörlerde bol bol duvara çarpıyorlar. Araçlardaki yeni teknik gelişmeler Bu hafta sonu takımların bazılarında gözle görülür değişiklikler görüyoruz. Renault’un öncekinden kısmen farklı olan yeni ön kanadı bunlardan biri. Ferrari çift katmanlı difüzöründe önemli değişiklikler yaptı. Fakat padokta konuşulan asıl konu Red Bull’un F kanal sistemini kullanması. Bu haftaya kadar takım bunu ertelemişti çünkü sistemin kaybettirdiği downforce, düzlükte kazanılan hızdan daha önemli. Sistemin faydası Cuma antremanlarında McLaren’in hızıyla net bir şekilde görüldü.Bir turda saniyenin 4/10’u kadar zaman ve 10km/h civarında hız kazandırıyor. Mclaren bu sistemin mucidi. Red Bull için bu sistemi kullanıp kullanmamak kritik olacak. Belki Montreal’e de erteleyebilirler.Çok hızlı virajların olmadığı ve uzun düzlüklerin olduğu Montreal’de Red Bull bu sistemi muhtemelen kullanacaktır. Formula 1’de telemetri Bu günlerde Virgin takımıyla Formula 1’de telemetri sisteminin nereye geldiğini görmeye çalışıyorum. 90 dakikalık bir seansta takım yaklaşık 5-6 gigabaytlık data topluyor. Bu bilgiler araçtan raw formatıyla radya dalgaları sayesinde geliyor. Araç yaklaşık 2 megabitlik bilgi transferi gerçekleştiriyor. Verici sidepodda bulunuyor ve kablolar aracılığıyla aracın burnundaki antene ulaşıyor. Veriler McLaren’in geliştirdiği standart sistem sayesinde aktarılıyor. Takım tırının tepesinde bulunan antenle araçtan gelen verileri alıyorlar. Veriler daha sonra tırın içinde bulunan mikroişlemcilere aktarılıyor. Veriler daha sonra bilgisayarın anlayabileceği bir dile çevriliyor. Atlas adında bir program mühendisler için bu verileri yayınlıyor. Telemetride mühendislerin öncelikle aracın durmasına neden olabilecek bilgilere odaklanıyor. Vites kutusu, hidrolik basınçları bu kritik verilerden bazıları. Yarış mühendisleri ve sürücüler direksiyon, fren ve gaz dengelerine bakıyorlar.Araçta lastiklerin pist üzerinde ne kadar kaydığını gösteren sensörler var. Telemetriyle çalışırken zamanın çoğu aracın en kolay ayarlanabilen parçası olan diferansiyel üzerine çalışmakla geçiyor. Arka tekerlerin farklı hızlarda dönebilmesini sağlayan diferansiyel viraj girişi, ortası ve çıkışı için ayrı ayrı ayarlanabilir. Dönüş dengesinde çok önemli bir rolü var ve düzgün yapıldığında tur zamanına katkısı büyük oluyor. Pilotları çoğu zaman telemetri çıktılarıyla çalışırken görüyoruz. Peki onlarda hangi bilgiler var. Temel olarak pilotun gaz,dönüş ve fren bilgilerini içeriyor.Eğer bir sürücü diğerinden daha iyi gidiyorsa bu verilere bakarak aralarındaki fark bulunabilir, yavaş olan pilot daha iyi dereceler yapabilir. Virgin telemetresinde dalgalı çizgiler( üstteki resimde) devir, vites, hız dönüş açıları, gaz ve fren basınçlarını gösteriyor. Virgin takımı için IT sistemini CSC hazırlıyor. CSC’nin bu sistemi kurması bir gün sürüyor. TurkiyeF1.Com Oltan İzmirli

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Türkiye Grand Prix Cuma 2. antrenman turları - Button günü lider tamamladı
Sonraki haber Türkiye Grand Prix Cumartesi antrenman turları - Vettel son anda lider

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye