Teknik analiz: Yeni nesil WRC araçlarını inceliyoruz - Bölüm 1
Dünya Ralli Şampiyonası (WRC), getirilen bir dizi değişiklik sonucunda ortaya çıkan heyecan verici 2017 araçları ile taraftarlara daha çok heyecan sunmayı hedefliyor.
Rallilerin son yıllarda sporun geçmişinde büyük yer tutan merak ve korku unsurlarını sunmakta zorlandığını söyleyebiliriz.
WRC kurallarının yenilenmesi ile bu trendin değiştirilmesi hedefleniyor. Arttırılan güç ve iyileştirilen görsel etki sayesinde araçlar artık yol versiyonu kardeşlerinden çok daha farklı görünüyorlar.
Turbo giriş kısıtlayıcısı çapının 3 mm arttırılarak 36 mm'ye çıkarılması ile 2.5 bar olan takviye basıncı değişmedi fakat güç arttı. Yani yeni nesil WRC araçları, seleflerinin ürettiği yaklaşık 300 bg'i yukarıya taşıyarak 400 bg sınırına dayandılar.
Gelen bu ekstra güç, kuralların belirttiği üzere elektronik merkezi diferansiyel ile kontrol edilecek. Ayrıca araçların minimum ağırlığı da 25 kg azaltıldı; bu da sonuç olarak güç/ağırlık oranını daha da ileriye taşıdı.
2017 kuralları, mücadele eden yol otomobillerini efsane kategori Grup B'ye benzeterek, sadık ralli hayranlarına nostalji yaşatmanın yanı sıra yeni izleyiciler çekmeyi hedefliyor.
Audi Quattro S1, Ford RS200, Lancia Delta S4, Peugeot 205 T16 ve MG Metro 6R4 gibi makinelerin bulunduğu jenerasyonu görsel açıdan mükemmel idi. Açık konuşmak gerekirse biraz çılgın görünmeleri sonuç olarak kategorinin sonlanmasına neden oldu.
Tüm bunları konuştuğumuza göre 2017 yılında mücadele edecek dört üreticinin bize neler sunduğuna bir göz atalım...
M-Sport Fiesta
Ford Fiesta, uzun yıllardır farklı şekillerde sporun içinde bulundu fakat bu araçların hiçbiri, M-Sport'un yeni oyuncağı kadar korkutucu görünmüyordu.
M-Sport 2010'dan beri düzenli olarak Fiesta ile yarışıyor; bu nedenle aracı farklı ralli kategorilerine göre tasarlama ve ayarlama konusunda oldukça deneyimliler. 2017'de karşılaşılacak mücadele; sekmeler, hava giriş ve çıkışları, difüzör boyutları ve hatta arka kanadın boyutları gibi alanlarda gidilen değişimler ile aerodinamik kuralların öneminin artmasından dolayı hiç olmadığı kadar zorlu.
Yukarıdaki çizimde sarı ile vurgulanan bölümler, dünya çapında düzenlenen rallilerde karşılaşılacak değişken koşullara uyması adına standart Fiesta'ya yapılan modifikasyonları gösteriyor.
Peki aracın karoserine eklenen yeni parçaların amacı ne? Cevap basit: Aracın aerodinamik verimini arttırmak ve iyi seviyede downforce (yere basma kuvveti) üretmek.
Günümüzde piyasada bulunan yol otomobilleri, yakıt tüketim değerlerini iyileştirmek adına düşürülen sürüklenme katsayıları sayesinde oldukça verimli. Tüm üreticiler, daha iyi bir sonuca ulaşmak adına bu konuda sürekli bir gelişim arayışındalar. Aslında satın alıp yollara düşeceğimiz araçları bu gibi rakamlara göre değerlendirerek seçiyoruz.
Bu tür araçlar temel alındığında iz genişliğini arttırmak ve duruşlarını değiştirmek aerodinamik performansı etkiliyor zira normalden daha dışarıda konumlanan tekerlekleri çevreleyen karoser parçaları istenmeyen türbülanslı akım yapıları oluşturuyor.
Yeni kurallar, araç çevresindeki akımı optimize ederek katsayıları temel alınan modelin standart değerlerine yakın tutmaları için takımlara birçok yol sunuyor. Buna ek olarak, takımlara downforce üretmek için yeni alanlar verildi. Arka bölümde çıkıntılı bir difüzörün kullanılmasına izin verilirken artık ön bölümde bulunan tampon ve rüzgârlık, hava akımını aracın etrafından ve altından daha iyi bir şekilde dolaştırmak adına daha iyi şekillendirilebiliyor.
Hava akımı hareketlerini %100 doğru ve kesin olarak belirtmeyi amaçlamayan bu çizimde ise eklenen yeni parçaların hava akımının yönlendirilmesine aşağı yukarı nasıl etki ettiğini görebilirsiniz.
Her araçta olduğu gibi aerodinamik anlamda tasarımcıların karşılaştığı en büyük sorun, tekerlek ve lastik tarafından dağıtılan hava akımının kontrolü. Lastik ve tekerlek sürekli hareket ediyor oluşu ve lastiğin sürekli aynı şekilde kalmıyor olması bu hadiseyi dinamik bir problem hâline getiriyor.
Tekerleğin bir kısmını çamurluk ile kapatmak tasarımcıların yıllardır izlediği bir metot fakat aerodinamik açıdan bakıldığında dizayn iyi şekilde optimize edilmezse lift etkisi (havalanma) ile karşılaşılabiliyor. Diğer serilerde de görüldüğü üzere araçların bir anda havaya kalkarak yaptığı kazaların altında yatan temel sebep bu.
WRC araçları Le Mans'da mücadele eden otomobillerin gördüğü hızlara çıkmıyor fakat 2017 yılında artması beklenen viraj alma hızları nedeniyle zıplama ve/veya yalpa hareketleri esnasında araçlar daha hassas olabilir. Eskiden WRC'de kullanılan yay tasarımları bu sorunu göz önüne alarak arka bölümleri oyuyordu, yeni kurallar ise işleri bir adım ileriye taşıdı.
Fiesta'da ön tampondan içeriye alınan hava akımı ön çamurlukların arka yüzüne yönlendiriliyor (küçük resim). Bu bölüme yerleştirilen kanatçıklar sayesinde hava akımının çıkış düzeni daha iyi kontrol edilmeye çalışılıyor. Tabii ki bu tasarımda tekerlek açısının sürekli değiştiği hesaba katılmış durumda.
Bu sayede arka çamurluğun girişine ve bu bölümdeki kanarda gelen hava akımı iyileştiriliyor. Ön bölümde olduğu gibi, böylece arka kanadın ve difüzörün performansı geliştirilmiş oluyor.
Genişletilmiş marşpiyeller ise hava akımının alt bölümlerdeki hareketini düzenliyor. Az önce anlattığımız çamurluk düzeninin kontrolünden kaçan hava akımı difüzördeki yapıya zarar verebiliyor, bu nedenle marşpiyel düzeni ile bu akım alt bölümden aracın arkasına doğru yönlendiriliyor ve difüzörün çalışmasını etkilemiyor.
Birden çok katmandan oluşan arka kanada getirilen tek boyut kısıtı, önden bakıldığında aracın sınır çizgisini geçmemiş olmasından ibaret. İki katmanlı yapının her iki yanında, bu sınır çizgisine kadar uzanan dikey elemanlar bulunuyor.
Citroën C3 WRC
Citroen, 2017'de spora tekrar fabrika takımı olarak dönüyor. Bu bağlamda Fransız marka DS3'ü bırakarak yeni tasarım anlayışını dünyaya tanıtmak amacıyla C3 ile mücadele etmeye karar verdi. Şans eseri C3 minimum boyut kriterini ziyadesiyle karşılıyor fakat az önce incelediğimiz Fiesta'ya oranla daha "kutu gibi" bir profile sahip.
C3'te, kurallarda belirtilen maksimum 60 mm toleransın tamamının kullanıldığı yeniden tasarlanmış bir ön tampon bulunuyor. Ön bölümdeki downforce'u iyileştiren bu parça aynı zamanda hava akımının aracın geri kalan bölgelerindeki hareketini de belirliyor. Ön çamurluğun üstünde bulunan çıkış ise havanın kapı panellerinin üst yüzeyinden akmasını sağlıyor.
Rakipler ile karşılaştırıldığında hatırı sayılır oranda daha geniş olan yan marşpiyeller, üstünde kalan karoserin çok fazla dışarıya taşmaması nedeniyle öne çıkıyor. Marşpiyel ön ve arka çamurluklar arasında onlarla aynı genişlikte uzanıyor ve her iki parçaya da eşit uzaklıkta birer çıkıntı taşıyor (sol alt resim). Bu çıkıntılar marşpiyelin üzerinden geçen havanın akım çizgisini bozmanın yanı sıra iç bölümlerinde büyük ihtimalle aracın ön bölümünde içeri alınan havayı dışarı vermeye yarayan birer çıkış bulunduruyorlar.
Hemen önünde D şeklinde bir giriş bulunduran arka çamurluğun sağ üst kısmında hava akımını optimize etmeye yarayan küçük bir çıkış bulunuyor (sol üst resim). Çamurluğun alt kısmı kesilerek, difüzör ile birlikte çalışan ufak bir kesiğe sahip arka tampon ile birleştirilmiş.
Difüzör, kuralların izin verdiği gibi, araçtan yaklaşık 50 mm dışarıya uzuyor. Parçanın üzerinde bulunan ufak aralık ise merkeze yerleştirilen egzozdan gelen gazların difüzör üzerinde çalışmasını sağlıyor.
Sağ üst resimde görülen arka kanat ise diğer WRC araçlarında görüldüğü gibi iki katmana sahip. Alt tabaka üsttekine oranla daha düz ve bagaj kapağının yapısı dolayısıyla rakiplerindekine oranla çok daha uzun. Üst plakayı çevreleyen iki adet kuğu boynu şekilli destek ise alt tabaka ile üst tabakayı birbirine bağlıyor.
Üst katmandaki kıvrımlı yapı gerçekten dikkat çekici. Merkezdeki "W" formu, toplam yüzey alanının artmasını sağlıyor. Katmanın arka ucunda kullanılan gözle görülür çıkıntı ise W formunu korumak üzere şekillendirilmiş.
Motorsport topluluğunun bir parçası olun
Yorumlara katılınBu İçeriği Paylaşın veya Kaydedin
Öne Çıkan Yorumlar
Abone olun ve Motorsport.com'a reklam engelleyicinizle erişin.
Formula 1'den MotoGP'ye kadar doğrudan padoktan haber yapıyoruz çünkü biz de sizin gibi sporumuzu seviyoruz. Uzman gazeteciliğimizi sunmaya devam etmek için web sitemiz reklam kullanıyor. Yine de size reklamsız bir web sitesinin keyfini çıkarma ve reklam engelleyicinizi kullanmaya devam etme fırsatı vermek istiyoruz.