Yıldırım: 'Formula 1 gençlik hayalim'

Yıldırım, Formula 1'den kaynaklanan tartışmalara rağmen organizasyonla ilgili hazırlıkların 31 Mayısta sona ereceğini kaydetti. Formula 1 pistinin yapım işini üstlenmek için İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İTO Vakfı tarafından kurulan Formula İstanbul Yatırım AŞ'nin Genel Müdürü M. Fırat Erkin ve F1 Pisti Şantiye Şefi Engin Karagözoğlu'nun görevden alınmasıyla başlayan tartışmalar İTO Başkanı Mehmet Yıldırım'ı kızdırdı. Yıldırım, "Kuştan korkan darı ekmez. Benim kimseye verecek hesabım yok" dedi. FİYAŞ Genel Müdürü M. Fırat Erkin ve F1 Pisti Şantiye Şefi Engin Karagözoğlu'nun görevlerinden el çektirilmesinin organizasyonun selameti için yapıldığını söyleyen Yıldırım, "Bu arkadaşlar projenin teknik boyutunda hizmet veriyorlardı. Yürütülen çalışmalarda pis kokular alındı, iyi niyetli olmadıkları sonucuna vardık ve görevden aldık" dedi. Bugün (Salı) konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyeceğini belirten Yıldırım, "Bütün mesele yaklaşan İTO Başkanlık seçiminde benim adaylığıma gölge düşürmektir. Yapılan bazı yanlış işlerle ilgili raporlar var. Yapılan yanlışlıklara rağmen birilerini itham etmeye kalkanlar bunun sonucuna katlanır" değerlendirmesinde bulundu. İTO Başkanlığına aday olabilmek için Meclis üyesi olunması gerektiğini ifade eden Yıldırım, "Meclis üyelerinin tercihi ile Başkanlığa aday olunur ve seçilebilinir. Hakkımda şaibeler ortaya atılacaktır. Ben bu konuda herşeye hazırım. Başkanlık için yeğenim olan KİPTAŞ Genel Müdürü İsmet Yıldırım'ın adı geçiyormuş. Yeğenimin beni geçebileceğine aklınız yatıyor mu?" şeklinde konuştu. Yıldırım aday olursa başkanlık için bir sloganı olmadığını ve buna gerek duymadığını belirterek, "10 yıldır yaptıklarım da ortada. Ben yeni bir isim değilim ki şunu bunu yapacağım diye ortaya çıkayım" dedi. İTO seçimleri için nabız yoklayan Mehmet Yıldırım bir taraftan da Ağustos ayında yapılacak olan Formula 1'in hazırlıklarıyla ilgileniyor. Yıldırım gençlik hayalinin İstanbul'da gerçekleşeceğini belirterek, "Ben de eski bir ralliciyim. 1972 yılında İstanbul'dan İzmir'e bir yarışa gitmiştik. O zaman 28 yaşındaydım. O günlerde böylesine büyük bir organizasyon yapacağımızı düşünmemiştim. Ama hayal etmek bile keyif vericiydi. Şimdi bu hayal gerçek olacak" dedi. Şu anda bulunduğu makamın sorumluluğunu yerine getirdiğini söyleyen Yıldırım, "Bu yarışmanın memlekete ne kazandırması gerektiğini düşünüyoruz. Burayı 52 hafta çalıştırırsak motor sporu etkinliklerini verirsek dünya televizyonlarında yayınlanır. Bundan iyi reklam mı olur. Bu etkinliklere gelenler, Kapadokya'yı, Antalya'yı, Bodrum'u görmeyi hatta Meryem Ana'yı ziyaret etmeyi isteyecektir. Bu işin kıymetini 3 yıl sonra anlarız. Şu anda ben dahil kimse farkında değil. 2-3 yıl sonra iyi ki yapmışız diyeceğiz. Çünkü bu spor dalı futboldan sonra en fazla ilgi çeken alan. Organizasyonda en çok bürokrasi ile savaştıklarını söyleyen Yıldırım bunu Başbakan sayesinde aştıklarını şöyle anlatıyor. "Hangi kapıya gitsek bürokrasi karşımıza çıktı. Allah'tan Başbakan Erdoğan iki defa Bakanlar Kurulu kararı çıkardı. Bürokrasiyi de böyle aştık. Yoksa ne ot ne de odun parasını kurtarabilirdik. TOBB'un organizasyona dahil olması bürokrasiye karşı da güçlenmemize sebep oldu. Ama hala çekiyoruz. Bu arada pistin civarındaki belediyelerin katkısı oldu. Ana yol bağlantısı için 15 trilyon lira harcandı. İstimlak için de 1 lira para ödenmedi. Bölgede arsa değeri bire on artış gösterdi. Ne benim ne de odanın Formula 1'in yapılacağı bölgede arsası var. Biz arsa spekülatörü değiliz. Ne yapıyorsak ülke için yapıyoruz. Her şeyi 31 Mayıs'ta bitecek şekilde planladık. Formula 1'in reklam bütçesi tam olarak gerçekleşmediğine de dikkat çeken Yıldırım, "Şu anda bir reklam yarışı var. Uluslararası firmaların önceliği sebebiyle ulusal firmalara fırsat kalmıyor. Öncelik 17 yarışa katılacak firmalara veriliyor. Bu nedenle Formula 1 için organizasyonun belirlediği kıstaslar dışında hareket etme şansımız yok. Organizasyona yurt dışından gelen reklamlar için yüzde 10, yerliler için de yüzde 25 pay alıyoruz. Ancak yerli firmaların 17 organizasyona katılmadıkları için şansı yok" diyor. Yıldırım reklamdan pay alacak firmalarla ilgili şu ip uçlarını verdi: "Mesela Coca Cola bütün organizasyonlara katılıyor. Yerli firmalardan Ülker'in katılması için çok mücadele verdik. Sonuçta bir büfe yeri verildi. Güçlü sponsorlar arasında bir bira firması, Mobil ve Marlbora bulunmakta. Ancak Türkiye'de sigara reklam yasağı olduğu için Marlboro reklam veremiyor. Bundan da 5 milyon dolar kaybediliyor. Bu büyük bir kayıp" diyor. İTO Başkanına göre Formula 1'den en fazla otomotiv sektörü etkilenecek. Organizasyonlar otomotiv ihracatına olumlu etki yapacak. 2-3 yıl için şimdikinin iki katı ihracat yapma şansımız olacak. Yedek parça üretimi de talep görecek. Kore malları ayarında talep gören otomobillerimizin kalitesi artacak. Mehmet Canıtatlı / D.B Tercüman