Lorenzo, Ducati’de yaptığı atılımdan sonra "dünyanın kralı gibi" hissetmiş

Yakıt tankında yapılan düzenlemelere ek olarak yapılan bazı küçük Ducati güncellemeleri, Lorenzo’nun şansını tam tersine döndürerek Mugello ve Barcelona’da art arda aldığı galibiyetler almasına yardımcı oldu.

Ducati kariyerinin sonlarında yaşadığı sakatlıklara kadar bu hızını koruyan Lorenzo, kazandığı yarışlara Avusturya’yı da eklerken, üç de pole pozisyonu kazandı.

Lorenzo, Mugello’da elde ettiği zaferden sonra, mağlup edilmesi gereken kişinin kendisi olduğunu düşünmüş.

‘’Çok özel bir galibiyetti çünkü Ducati’ye geldikten sonra bir buçuk yıl boyunca hem zorlandım hem de şanssızlıklar yaşadım. Bence ilk gerçek birinciliğim geçen sene liderken kaza yaptığım Misano yarışıydı. Ancak en sonunda kazandığımızda, resimlerde de görebileceğiniz gibi çok eğlendik, gerçekten çok özeldi.’’

‘’Sonraki yarış bunu, Montmelo’da iyi bir fark atarak tekrarladık, Brno’da ikinci olduk ve Avusturya’da Marquez’le savaşarak üçüncü galibiyetimizi aldık.’’

‘’İki ay boyunca en iyisi bizdik. Dünyanın kralı gibi hissetmiştim ve sadece kötü şans daha fazla zafer ve podyum almamızı engelleyebilirdi.’’

‘’Şanssızdık, ancak bunlar MotoGP’de olabilecek şeyler çünkü bu riskli bir spor. Mükemmel sezonlarım da oldu, bu sezonki gibi şanssız sezonlarım da. Ancak bu motosikleti yönetebileceğimi gösterdim, onu çok hızlı sürebiliyordum ve GP18’i hep birlikte çok daha komple bir motosiklet haline getirdiğimiz için gurur duymalıyız.’’

2019-20 Honda anlaşması, Ducati ile kazandığı ilk zaferden üç gün sonra açıklanan Lorenzo, İtalyan üreticiyle devam etseydi şampiyonluk savaşı verebileceğine ikna olduğunu da söyledi.

‘’Üzgünüm, çünkü gerçek meydan okumayı, Casey Stoner’ın 2007’de verdiği şampiyonluk savaşını tekrarlayamadım.’’

‘’Bunu yapabilecek potansiyelimiz vardı, beraber devam etseydik muhtemelen bunu deneyebilirdik. Takımda kalsaydım, bu senenin tersine, ilk yarıştan itibaren rekabetçi olurdum.’’

‘’Ancak bu mümkün olmayacak.’’

Oriol Puigdemont