Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Analiz

Analiz: 2017 MotoGP'de neler oldu, neler olabilir?

Beklenmedik sonuçlara sahne olan 2017 MotoGP sezonunun ilk yarısında neler olduğuna ve ikinci yarıdan neler bekleyebileceğimize birlikte bakıyoruz.

Marc Marquez, Repsol Honda Team

Fotoğraf: Gold and Goose / Motorsport Images

MotoGP, doğası gereği bir hayli heyecan yüklü bir spor; buna her yarışta şâhit oluyoruz. Bunun yanı sıra, yarışların nasıl sonuçlanacağı da start anından itibaren tam bir muammâ halini alıyor, ve yaklaşık 45 dakika boyunca merak içinde ekranlara kilitleniyoruz.

Momentumun devamlı değiştiği 2017 MotoGP sezonu da tam olarak bu şekilde geçiyor. Nitekim, Katar'da harika bir performans sergileyen ve kısmen bir galibiyet serisi başlatan Maverick Vinales, sezonun ilk yarısının son yarışlarında büyük sıkıntılar yaşadı ve yaşamaya devam edecek gibi görünüyor.

 

Maverick Viñales, Yamaha Factory Racing
Maverick Viñales, Yamaha Factory Racing

Fotoğraf: Gold and Goose / LAT Images

 

Hazır Vinales'ten bahsetmişken söze Yamaha ile başlayalım. Yamaha fabrika takımı, her sezonda şampiyonluğa oynayan ve MotoGP efsanesi Valentino Rossi'ye ev sahipliği yapan bir takım ve bu sezonda da kendini fazlasıyla göstermiş durumda; zira çaylak bir sürücü olmasına rağmen, Maverick Vinales, şu anda yalnızca 5 puan farkla genel sıralamada ikinci sırada yer alıyor.

Peki bu puan farkı sezonun ikinci yarısında ne durumda olacak? Vinales, neredeyse avucunun içinde olan liderliği tekrar yakalamayı başarabilecek mi? Bu sorunun cevabı esasen sürünün kendisinde saklı; zira ilk yarının son iki yarışında yeni bir şasi ile piste çıkan Yamaha sürücülerinin her ikisi de bambaşka performanslar sergilediler. Bunun tek sebebi sürüş tarzlarının farklı oluşuydu.

Vinales sezonun ikinci yarısında eski şasiye geçiş yaparsa kendini toparlamayı başarabilir; zira sürüş tarzını motosiklete adapte etmeye çalışırsa vakit kaybedebilir. Rossi ise kendisine uyduğunu düşündüğü yeni şasi ile devam edecek gibi görünüyor. Açıkçası, şu aşamadan itibaren Vinales'in biraz geri planda kalacağını, ve genel sıralamada dördüncü sırada yer alan Rossi'nin tekrar güçlü performanslar sergileyerek şampiyonluk mücadelesinde dişli bir rakip olmaya devam edeceğini düşünüyorum.

 

Marc Marquez, Repsol Honda Team
Marc Marquez, Repsol Honda Team

Fotoğraf: Gold and Goose / LAT Images

 

Yarışlar yalnızca Yamaha fabrika takımı sürücüleri etrafında geçmiyor tabii; özellikle Honda fabrika takımını göz ardı etmek mümkün değil. Repsol Honda da diğer takımlar gibi iki sürücüye sahip; ancak adı en çok geçen sürücüsü şüphesiz ki Marc Marquez. Şu anda genel sıralamada liderliği elinde tutan İspanyol sürücüyü hepimiz tehlikeli sürüşleriyle ve her şartta rekabetçi olabilme özelliğiyle tanıyoruz. Geçtiğimiz sezonlarda şampiyonlukların kapısını açan bu agresif tavır, bu sezonda RC213V'nin hız eksikliği nedeniyle Marquez'i sürekli olarak asfaltla buluşturuyor; zira istediği hıza ulaşamayan İspanyol sürücü, iyi sonuçlar alabilmek adına viraj girişlerinde sert frenajlar ile sınırları bir hayli zorluyor.

Bu durumun böyle devam edip etmeyeceği ise Repsol Honda'ya bağlı. Marquez, fabrikanın gelecek yıla kadar büyük bir değişiklik yapmasını beklemediğini söylemişti; ancak Honda sürücülerinin 17-18 Temmuz tarihlerinde özel bir test ile Brno'da yeni bir şasi denemiş olmaları, Repsol Honda'nın kendini toparlayabileceğine dair bir umudun doğmasına neden oldu. Yapılan test özel olduğu için, bu şasinin RC213V'nin performansına ne denli katkıda bulunduğu şu an için bilinmiyor tabii; ancak varsayımsal olarak konuşursam, Marquez'in yeni şasi ile iyi bir tempo yakalaması halinde Yamaha'nın zor günler geçireceği kesin.

 

Jorge Lorenzo, Ducati Team
Jorge Lorenzo, Ducati Team

Fotoğraf: Toni Börner

 

Şampiyonluk mücadelesinde Yamaha ve Honda'nın yakınında yer alan Ducati'ye gelince, öncelikle Jorge Lorenzo'dan bahsetmek istiyorum. Yamaha fabrika takımında adından sıkça söz ettiren İspanyol sürücü, zamanında Valentino Rossi'nin yaptığı gibi, 2017 sezonunda Yamaha'dan Ducati'ye geçiş yaptı; ve bence bu, Lorenzo için hayatının hatasıydı.

Lorenzo, kariyerinin ilk yıllarında agresif sürüşler sergilemekteydi ve bu tavrının bedelini çoğu kez ödemişti. Ancak zamanla daha sakin ve stabil sürmeye başlamış ve bence Yamaha'da aradığını bulmuştu; zira ağırlığını her yarışta hissettiriyordu. Bu sebeple, İspanyol sürücünün Yamaha gibi bir takımdan ayrılması kendi kariyerini baltalamış olmasından başka bir şey değildi. Bu sezonda Ducati ile gösterdiği anlık performansların şaşırtıcı olmadığı söylenemez; ancak bu performanslar anlık oldukları için İspanyol sürücüyü herhangi bir sonuca ulaştırmadılar.

Bu durumun ikinci yarıda da kısmen böyle devam edeceğini düşünüyorum. Lorenzo'nun Ducati'ye uygun bir sürücü olmadığı gerçeği, geçiş sürecinde zaten bolca dile getirilmişti.

Esasen, Lorenzo'nun tartışmalı geçişi olmasaydı, Ducati deyince aklıma ilk olarak Andrea Dovizioso gelirdi. Ducati'nin, viraj hızı problemini çözmesi halinde Desmosedici'nin düzlükte sergilediği hız tamamlanmış olacak; ve Katar'da ikinci olan, İtalya GP'sinde ise liderliğe ulaşan Dovizioso, kendini daha fazla gösterecektir. Şu anda Yamaha ve Honda'nın teknik açıdan tam olarak istedikleri durumda olmadıklarını, ve Dovizioso'nun genel sıralamada üçüncü sırada olduğunu düşünürsek; İtalyan sürücünün şampiyonluk için bir şansı olduğu gerçeğini göz ardı edemeyiz.

 

Johann Zarco, Monster Yamaha Tech 3
Johann Zarco, Monster Yamaha Tech 3

Fotoğraf: Gold and Goose / LAT Images

 

Son olarak, Fransa GP'sinde ilk podyumuna çıkan Monster Yamaha Tech 3 sürücüsü Johann Zarco'ya da değinmeden edemeyeceğim. Bir uydu takımı ile bu denli güçlü performanslar sergileyen bir sürücü, bence fabrika takımlarında yarışmayı kesinlikle hak eder. Ancak Zarco'nun biraz deneyim kazanmaya ihtiyacı var. Bu sezonda olmasa da, önümüzdeki yıllarda Zarco'yu şampiyonluk için mücadele eden isimlerin arasında izleyebiliriz.

Özetleyecek olursak, sezonun ilk yarısı gerçekten dengesiz geçti; zira genel sıralamada ilk üç sürücü, toplam yalnızca 10 puan farkla birbirinden ayrılıyorlar. Bu da, liderliğin yarıştan yarışa değişebileceğini, ve teknik açıdan stabiliteyi yakalayan takımın şampiyonluğa ulaşacağını gösteriyor.

Maverick Viñales, Yamaha Factory Racing
Maverick Viñales, Yamaha Factory Racing
Maverick Viñales, Yamaha Factory Racing
Valentino Rossi, Yamaha Factory Racing
Valentino Rossi, Yamaha Factory Racing
Valentino Rossi, Yamaha Factory Racing
Valentino Rossi, Yamaha Factory Racing
Podyum: Yarış galibi Marc Marquez, Repsol Honda Team
Marc Marquez, Repsol Honda Team
Marc Marquez, Repsol Honda Team
Marc Marquez, Repsol Honda Team
Marc Marquez, Repsol Honda Team
Jorge Lorenzo, Ducati Team
Jorge Lorenzo, Ducati Team
Johann Zarco, Monster Yamaha Tech 3
Johann Zarco, Monster Yamaha Tech 3
16

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Forcada: Stoner istediği kadar şampiyonluk kazanabilirdi
Sonraki haber KTM ilk sezonunda daha güçsüz olmayı beklemiş

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye