Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Röportaj

Stephane Ratel: "Motor sporlarının geleceği elektrikte ve müşteri takımlarında"

Motor sporlarının önde gelen serilerinden birisi olan GT şampiyonasının patronu Stefan Ratel, koronavirüsün ardından tamamen elektrikleşmenin önemli olacağını ve fabrika takımlarından ziyade müşteri takımlarının büyük önem kazanacağını düşünüyor.

Stéphane Ratel, CEO SRO

Fotoğraf: Gruppe C GmbH

Thinking Forward

Motorsport.com'un liderlerle röportajı

Motorsport Network'ün #thinkingforward serisine konuk olan Ratel, motor sporlarının geleceğine dair görüşlerini açıkladı. Ratel'e göre otomobil üreticilerine bağlı olan seriler koronavirüs sonrası sıkıntı yaşayacaklar çünkü elektrikli yarışlar artacak ve müşteri araçları ön plana çıkacak.

SRO, GT Dünya Şampiyonası'nın takvimini güncelledi ve Temmuz ayında başlayacağını duyurdu. Ratel, ilk yarışların seyircisiz olacağını ancak senenin sonuna doğru az sayıda da olsa seyircilerin yarışlara geleceğini söyledi.

Stefan, son birkaç hafta nasıl geçti? Şampiyonayı yeniden planlamak ne kadar zordu?

Tüm şampiyonaların takvimlerini yeniden planlamaya çalıştığını hayal edebilirsiniz. 9 ayda tamamlanan takvimler 8, 7, 6 ya da 5 ayda tamamlanacak. Tüm pistler çok yoğun olacak. 6 hafta önce Mayıs ayının sonunda başlamak için çalışmalar yapıyorduk. 3 hafta önce Haziran'ın sonunu planladık. Şimdi ise Temmuz ayının sonu için plan yapıyoruz.

GT yarışları dünyasında, takımların çoğu tek bir şampiyonada yarışmıyor. Bu yüzden bir uyum içerisinde her şeyi planlamalıyız ki onlar her yerde mücadele edebilsinler. Bu domino taşlarına benziyor. Siz bir değişiklik yaptığınızda birçok şeyi değiştirmeniz gerekiyor. Yetkililerden seyircisiz olarak da olsa yarış yapma izni aldığımızda, yurt dışına da çıkmamız yani sınırların açılması gerekiyor. Yüzleştiğimiz 3. şey bu. Bu yüzden çok fazla şeyi yeniden planlamamız gerekiyor. Ve bildiğiniz gibi biz sadece Avrupa'da çalışmıyoruz. Kuzey Amerika ve Asya'da da varız. Intercontinental GT ile çok fazla etkinliği planlamalı ve yeniden programlamalıyız.

Son zamanlarda bazı şeylerde ilerleme kaydedilse de, temmuz ayının sonunda başlama konusunda % 100 emin olmadığınızı düşünüyorum.

Sayıların her gün arttığı, gittikçe daha endişe verici olan bir durumda planlama yapıyoruz. GT Dünya Şampiyonası'nda destek yarışlarıyla birlikte 2000 - 2500 insandan bahsediyoruz... Pistte 200 ila 300 arasında yarış alıyor. Pilotlar, mekanikerler, TV çalışanları... Çok fazla insansan bahsediyoruz. Bu yüzden seyircisiz yarış demek aslında insansız yarış demek olmuyor. Durumu günlük bazda takip ediyor ve yazın başlamamızın gerçekçi olup olmadığına bakıyoruz. Şu an için bu konuda iyimserim.

Genel olarak bakarsak, bu krizin ardından her şey normale döndüğünde, bu aslında yeni bir normallik olacak. Motor sporları açısından yeni dünya nasıl olacak? Ne düşünüyorsunuz?

Bunu bir süredir söylüyorum. 10 sene içerisinde elektrikli yarış araçları ve aynı zamanda müşteri araçları olacaktı. Yaşanan kriz bu hareketi daha da hızlandırabilir. Son senelerde bizde müşteri araçları modası yükselmişti. Bu açıdan diğer şampiyonalara göre daha favori olabiliriz. Ancak bizim takımlarımız da üreticilerden destek alabiliyorlardı ve son senelerde üretici desteğinde azalma oldu. Bu dün olmadı. Bu yüzden doğrudan üretici ile bağlantılı olan motor sporları programları gelecek senelerde bundan büyük ölçüde etkilenecek. Bu, elektrikli yarışlar haricinde kesin bir şey. Çünkü son iki aydır gördüğümüz şeylere bakalım: Yunuslar Venedik kanalına geri döndü. Bunun insanlar üzerinde uzun süreli etkisi olacak. Çevre soruları her zamandan daha fazla olacak.

#thinkingforward serisi kapsamında birçok motor sporları figürü ile konuştuk ve ortak görüş, motor sporlarının resetlenmesi ve tüm şampiyonaların daha güçlü olmak için yeniden kalibre olmaları gerektiği yönünde oldu. Müşteri aracıyla yarışlar güçlü pozisyonda görünüyor çünkü üretici tarafından aşırı yatırım yapılması gerekmiyor ve iyi gösteri oluyor. Sadece araç satıyorlar ve müşterileriyle ilgileniyorlar. Öyle değil mi?

Kriz olduğunda, SRO grup olarak en güçlü pozisyonuna geldi. Amazon Web Services ile sponsorluk anlaşması imzaladık. Blancpain ile olan 10 senenin ardından bu çok önemliydi. Rebellion saatleri bize katıldı, Pirelli ve Total ile yeni anlaşmalar imzaladık. Ve Avrupa'da Dayanıklılık Kupası'nda 55, Sprint Kupası'nda 33, Asya'da 32 araçla en güçlü gride sahip olacağız. Yani tüm şampiyonalar çok büyük ihtimalle takımlar kaybetse de, biz bu kriz sürecinden güçlü çıkacağız. En azından ilk bölümde öyle olacak çünkü bu sürecin ardından büyük bir ekonomik kriz gelecek. Bakalım takımlarımız ve onları destekleyenler yeterli kaynaklara sahip olacaklar mı? Bu soru işareti. Kesin olan bir şey var ki, müşteri araçlarının başarılı olmasının nedeni de bu, pazarlama açısından geri dönüşü ve gelir dağılımı iyi. Müşteri programından da gelir elde ediyorsunuz. Yani birçok üretici için kazan-kazan durumu oluyor. Bu yüzden yıllardır birçoğu GT3 ve GT4 programlarımıza katılıyor.

Açıkçası siz üreticilerle çok fazla görüşme yapıyorsunuz. Sürekli olarak onlarla görüşüyorsunuz. Gelecekte daha az yatırımla da olsa motor sporlarına ilgi duyacaklarını görüyor musunuz? Yani ekonomik açıdan zor bir dönem geçireceğiz ancak motor sporları hayatımızı sürdürme açısından önemli olmaya devam edebilir. Sizce ne seviyede yatırım yapacaklar?

Şu anda gerekli olan şey, harcamaları düşürme yolunu takip etmemiz. Her bir alanda bunu yapmamız çok önemli olacak. Aynı zamanda çevre için bir yol haritamız olmalı. Bu her zamandan daha önemli olacak. Her ikisini bir araya getirebilirsek, iyi bir yol haritası çizebileceğimize inanıyorum. Her zaman reklam önemlidir, bu açıdan sportif reklam önemli olmaya devam edecek. En önemlisi bu araç üreticileri onlarca yıllık, kimisi yüz yılın üstünde yarış geçmişine sahip. Bu açıdan ürünlerinde bunu kullanmaları önemli. Elektrikli olsalar bile, yeni nesil teknolojilere geçiş yapsalar bile bu süre boyunca kurmuş oldukları prestij ve sportif imaj önemli. Bunu bir anda silip atamazlar. Bu yüzden yeni ürünlerine bunu yansıtmaları önemli. Bu yüzden motor sporlarının onlar için önemli olmaya devam edeceğine inanıyorum.

Herkes kapalı kapılar arkasında yarışların başlaması için çalışıyor. 2020'de, hatta 2021'de seyirciye açık yarışlar olabileceğini düşünüyor musunuz? Ya da ancak aşı bulunduğunda mı bu mümkün olacak?

Bunun için 3 adım olduğunu düşünüyorum. Seyircisiz, kısıtlı sayıda seyircili ve seyircili yarışlar olacak. Pistler, futbol stadyumlarına göre daha geniş alanlar. Yani Silverstone'da 5000, 6000 hatta 10 bin insan kolayca kaybolabilir. Formula 1 pistlerinin tam olarak dolu görünmesi için 100 binin çok üstünde seyirci olması gerekiyor. Çok kalabalık seyirci grupları olmasa da, bizim için bilet satışlarından gelen gelir önemli. Bundan ödün vereceğiz ve onlar olmadan yarış yapmak zor olacak. Bu kapsamda Total 24 Saat Spa yarışını mümkün olan en geç tarihe bıraktık. O yarış Ekim ayının sonuna denk geliyor ve o dönemde Ardennes'de gerçekten kar yağma ihtimali var. Çok uzun ve zorlu bir gece olacak. O yarış kış saati dönüşüne denk gelecek. Yani yarış saat 3'te başlayıp ertesi gün 3'te bittiğinde aslında 25 saat olacak! Ben doğam gereği iyimser bir insanım ve o döneme kadar halka açık etkinlikler düzenlenebileceğini umuyorum. Fransa'da 5000 kişilik etkinliklerin ağustos ayında yapılabileceği söylendi. Bakalım 5000 hiç yoktan iyi olacak mı?

Çevre sorunlarından ve kriz nedeniyle alınması gereken bazı önlemlerden bahsettiniz. Gelecek 5-10 sene içerisinde motor sporlarındaki karbon oranının nasıl azalacağına dair fikirlerinizi söyler misiniz?

Şu anda üreticiler dahil herkes, elektrikli yarışların müşteri programına dahil edilebileceğini söyleyemez. Biz pilotlarımıza heyecan satıyoruz. Bu yüzden GT Dünya Şampiyonası olarak size, yarın elektrikli olacağımızı söyleyemem. Çünkü bu V10 motorlu Lamborghini, Ferrari ya da herhangi bir üreticinin aracını sürmeyle aynı hissi vermez. Buna geçiş biraz zaman alacak. Ancak karbon ayak izimizi azaltmak için bir yol haritası hazırlamamız lazım. Intercontinental GT Kupası'nda tüm dünyada şampiyonalara katılan takımlar yerine yerel takımlar olmasını tercih ediyoruz. Bu sayede lojistik açıdan çok önemli bir adım atmış oluyoruz. Bu, motor sporlarındaki karbon ayak izimizi azaltma açısından çevre dostu bir adım.

Geçen sene GTX Dünya Turu konseptini sundum. Bu şehirden şehre mücadele anlamına geliyor. Bu araçları çok fazla fuar gibi organizasyonlarla şehirde tanıtabilir, ardından tırmanma yarışı ya da kısa pist formatında heyecanlı yarışlar düzenleyebiliriz. Geleneksel yarışlarda elektrikli araçları birbirine karıştırmak çok zor.

Yani bizim konseptimiz bu ve bunun uygulanabilir olup olmadığını görmek için zorluyoruz. Dizel güç jeneratörleri taşıyan kamyonların olduğu etkinlikler düzenlemek istemezsiniz. Bu yüzden tamamen elektrikli formüller bulunmalı. Bu karmaşık ve organize etmesi pahalı bir şey. Ancak üzerinde çalışıyoruz.

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Ferrari, GT fabrika ekibine iki yeni sürücü ekledi
Sonraki haber Borusan Otomotiv Motorsport’tan 4 podyum

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye