Özel yazı: Egea bizi de piste çağırdı!

Aslında Egea yarış aracına, "TOSFED Yıldızını Arıyor" projesi sayesinde gözlerimiz alıştı. Ancak bu, tamamen farklı bir organizasyon. TOSFED Yıldızını Arıyor, genç pilot yetiştirmeyi amaçlarken bu proje, belki hayatında yarış araçlarına yakından bakma fırsatı bile olmamış insanlara direksiyon başına geçme şansı tanıyor.

2017'de ilk kez düzenlenen ve sekiz şehir dolaşan "Egea seni piste çağırıyor" projesi kısaca şu şekilde işliyor:

Öncelikle şehrinizdeki bir Fiat bayisine gidiyor, projeye kayıt yaptırıyor ve Egea'nın yol versiyonu ile test sürüşüne çıkıyorsunuz. Bu test sürüşü size, Fiat Motorsport'un hazırladığı 180 beygirlik Egea yarış otomobilinde slalom pistine çıkma hakkı kazandırıyor.

Fiat, 2018'de bu projeyi daha fazla şehre (şu an için takvimlerinde 14 şehir var) taşımayı planlıyor. Yılın Düzce'de düzenlenen ilk etkinliğinin ardından projenin ikinci şehri olan Çanakkale'ye doğru Motor1 Türkiye ekibinden Onur Koray ile sabahın ilk ışıklarında kırmızı bir Egea ile yola çıktık.

Genellikle ülkemizde böyle etkinliklerde katılımcı sayısındaki eksiklerden bahsedilir ama organizatörler burada işlerini iyi yapmış ve tanıtım konusunda oldukça başarılı olmuş gibi görünüyordu. Şayet biz sabah 9'da etkinlik alanına geldiğimizde halihazırda tamamı halktan oluşan katılımcılar brifing salonuna girmişti bile. Akşam hava kararana kadar ise katılımcılar piste çıkmaya devam etti.

Peki etkinlikte neler yapılıyor?

Hazırlanan slalom parkını anlatan güvenlik brifinginin ardından kasklarımızı alıyoruz ve görevliler bizleri yarış araçlarına oturtuyor. Bu noktada altı üstü otomobile oturmak için görevliye neden ihtiyaç duydunuz diye soranlarınız olabilir. Yarış koltukları şasiye sabit olduğu için koltuk ayarı yapmak mümkün değil. Araçların hepsi farklı boylara göre önceden ayarlanmış oluyor ve hepimiz boyumuza uygun kokpitlere geçtikten sonra görevliler dört noktalı emniyet kemerleri ile bizleri koltuğa adeta yapıştırıyor.

Sıraya dizilmiş Egea'ların en önünde Fiat'ın ralli pilotları Yiğit Timur ve Fatih Kara'nın kullandığı bir öncü araç var. Bu ikili, her grup ile piste çıkarak en ideal çizgiyi katılımcılara gösteriyorlar.

Fatih Kara ve Yiğit Timur, Egea Ralli aracını test ediyor, 2017 Marmaris Rallisi

Fotoğraf: Kutal Mete Tekin

Parkura gelirsek; geri sayım ile start aldıktan sonra öncelikle bir slalomdan geçiyoruz. Slalom alanının ardından sağ-sol şikanı da geçiyor ve belirlenen alanın içinde duruyoruz. Parkurun amacı, kukalara çarpmadan en hızlı süreyi elde etmek. Erken start almak, belirlenen alanda durmamak ve her çarpılan kuka ise zamanınıza saniye cezası olarak geri geliyor.

İlk katılımcıları izlediğimizde kolay bir sürüş olacak gibi düşünmüştüm açıkçası ama ilk turumda neredeyse tüm kukalara çarptığımı göz önüne alırsak, 180 beygirlik bir yarış aracını dar bir alanda kontrol etmek, küçümsenmemesi gereken bir hadise! Ancak yine de insanın içi rahat oluyor çünkü tüm güvenlik önlemleri alınmış bir etkinliğe katıldığınızı biliyorsunuz.

İnanılmaz heyecanlı iki turun ardından ise araçtan iniyor ve yüzünüzdeki gülümsemenin ne kadar süre gitmeyeceği konusunda tahmin yürütmeye başlıyorsunuz. Belki günün en hızlı zamanını elde edememiş olabiliriz ancak yine de kaskı takıp bir yarış aracı kullanmak, uzun zamandır geçirdiğim en eğlenceli hafta sonu oldu. Etkinlik boyunca konuştuğumuz katılımcıların tamamı da, eşsiz bir deneyim yaşadıklarının bilincindeydiler.

İster motorsporları fanı olun, ister sadece bu deneyimi merak ediyor olun, şehrinize geldiğinde bu etkinliğe katılmanızı şiddetle tavsiye ediyorum! 

Katılmak isteyenlere benden küçük bir tavsiye, temkinli sürdükleri için hiç ceza almayan günün ilk sürücüleri, etkinlik sonunda en hızlı zamanlar ile evlerine döndüler.

Etkinlik takvimi ve katılım şartları için Fiat Motorsporları sitesini ziyaret edebilirsiniz.