Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye

Yorum: Ferrari'nin 2. pilot seçimleri, Raikkonen'in yanlış kararı

Son senelerde sürekli olarak sezonu meşgul eden konulardan birisi olan Ferrari'nin 2. pilotunun kim olacağı gündemini kısa süreliğine geride bırakıyoruz.

Podyum: Yarış galibi Sebastian Vettel, Ferrari, 2. Kimi Raikkonen, Ferrari

Fotoğraf: Sutton Images

Abdullah Çelik'in Köşesi

Motorsport.com Türkiye şef editörü Abdullah Çelik'in yazılarına buradan ulaşabilirsiniz

Ferrari'de yıllardır birinci pilot 3 senelik periyotlarla belirlenirken, 2. pilot genel olarak tek senelik anlaşmalarla belirleniyor ve sene ortasına gelmeden, hatta yeni sezonun başladığı ilk yarıştan itibaren "Gelecek sene Ferrari koltuğuna kim geçecek? X pilot koltuğunu koruyabilecek mi?" soruları gündemin en popüler maddelerinden birisi oluyor.

Bu sadece Kimi Raikkonen döneminde olmadı. Felipe Massa'nın Ferrari'deki sıkıntılı son döneminde de durum benzerdi. Sürekli olarak Ferrari'nin 2. pilotunun kim olacağı sorusu gündemi meşgul etti.

Gelecek sene anlaşması olsa dahi pilotların, diğer pilot karşısında yeteri kadar iyi performans gösterememesi sonucu bu olay yine ortaya çıktı.

Ferrari'de pilot seçiminde sadece performans değil, takım içerisindeki uyum ile birlikte pilotun takıma kazandıracakları, sponsorların istekleri gibi aklımıza gelmeyecek bir çok şey dikkate alınıyor. Ancak şu bir gerçek ki Ferrari pilot seçimi konusunda çok muhafazakar davranıyor.

Muhtemelen bu konuda en cesur kararı 2006'da çok genç olan Massa'yı takıma getirerek almıştı. O günden beri Massa dışında Ferrari'nin 2. pilotu olan sadece tek bir isim var: Raikkonen. Evet, şaka değil. Massa ilk senesinde Michael Schumacher'in, 2. senesinde ise Raikkonen'in yanında 2. pilot olarak takımda görev aldı. 2008'de şampiyonluk mücadelesi fırsatı yakalayan Brezilyalı sürücü, kıl payı bunu kaçırdıktan sonra 2009'da kendisi adına geçen iyi sezonda Macaristan'da yaşadığı talihsiz kaza ile yarım sezon ara vermişti. Massa'nın kazasına kadar daha tutuk bir sezon geçiren Raikkonen, Massa'nın kazasından sonra yükselişe geçmişti...

2007'de takıma yıldız pilot olarak, Schumacher efsanesinin yerine gelen ve şampiyon olan Raikkonen, 2008'de takımın Massa'ya odaklanmasının ardından 2. pilot pozisyonuna düştü. Aslında o günlere dönersek, 2007'de de takım ilk başta iki sürücüsüne eşit hak tanımış, sezonun bir noktasından sonra Raikkonen'e odaklanarak şampiyonluk şansını en iyi şekilde sürdürmek istemişti. Sonuç olarak bu doğru karardı. 2008'de de benzer bir durum söz konusu oldu ve bir noktadan sonra öne geçen Massa'ya odaklandı takım. Ferrari o dönemde yanlış ata mı oynadı? Sezonun ilerleyen yarışlarında yaşanan talihsizliklere bakarsak, pek de yanlış at olduğu söylenemez.

O dönemde Ferrari pilotlarının kafa kafaya mücadelesini şöyle özetleyebiliriz:

 SıralamaPoleİlk çizgiYarışGalibiyetPodyumPuan
Massa vs Räikkönen 2007 9-8 6-2 7-5 4-9 3-6 10-12 94-110
Massa vs Räikkönen 2008 12-6 6-2 10-6 8-3 6-2 10-9 98-75
Massa vs Räikkönen 2009* 4-6 0-0 0-0 3-2 0-0 1-1 22-10
Massa vs Räikkönen Toplam 25-20 12-4 17-11 15-14 9-7 21-21 214-195

*Massa'nın kaza geçirdiği yarışa kadarki sonuçlar

Aslında o seneler, iki pilot için de kariyerlerindeki zirve noktasıydı diyebiliriz. 2009'da kafasına ağır darbe alan Massa ile, yine aynı sene sonunda takıma Alonso geleceği için anlaşması olmasına rağmen gönderilen ve WRC'ye giden Raikkonen için sonraki dönemler pek iyi geçmedi.

2010'da Kimi Raikkonen'in yerine Fernando Alonso takıma getirildi. İyileşme sürecinden dönen Massa, takımın 2. pilotu olarak seçildi. Sezon Ferrari adına çok güçlü başlamıştı. Takımın yeni pilotu Alonso kazanırken, ölümden dönmesinin ardından takımda tutulan Massa 2. olmayı başararak takımın güvenini boşa çıkarmadı. Alonso daha iyi bir sezon geçirirken Massa'nın yaşadığı çeşitli şanssızlıklar oldu ancak durumu idare edebildi. Durum Almanya GP'de verilen takım emri ile tam tersine döndü diyebiliriz. Almanya'daki takım emri ile zaferin Alonso'ya verilmesinin ardından İspanyol sürücü 3 yarış daha kazanarak şampiyonluk mücadelesi verirken, Massa 2 kez podyuma çıkabildi ve sezonu lider grubun puan olarak oldukça gerisinde 6. sırada tamamladı.

Massa'nın Ferrari'de geçirdiği en son kabul edilebilir sene 2010 oldu. Diğer 3 senede Massa performans olarak hem sıralamalarda hem yarışlarda net bir şekilde Alonso'nun gerisinde kaldı ve sene sonunda aralarında 150'ye yakın puan farkı oluştu. 

Pilotlar arasında bu kadar fark olunca, doğal olarak takımdan gönderileceği yönünde iddialar çok gecikmiyor. Bu kapsamda 2010 ile 2012 arasında her sene içerisinde Massa'nın geleceğine dair söylentiler çıktı. Her sene ortasında Brezilyalı pilotun takımda kalacağı takım tarafından doğrulandı. Ta ki 2013 sezonuna kadar...

 

Podyum: Yarış galibi Fernando Alonso, Scuderia Ferrari, 2. Felipe Massa, Scuderia Ferrari
Podyum: Yarış galibi Fernando Alonso, Scuderia Ferrari, 2. Felipe Massa, Scuderia Ferrari

Fotoğraf: XPB Images

Alonso ile Massa'nın kafa kafaya mücadelesi şöyle oldu:

    Sıralama   Pole  İlk çizgi  Yarış  Galibiyet  PodyumPuan
Alonso vs Massa 59-18 4-0 7-2 58-7 11-0 42-8 1029-496

Massa'nın 2006'da yarış pilotu olarak başlayan Ferrari kariyeri, 2013 sonunda sona erdi ve yerine takımın son şampiyonu Raikkonen geri getirildi.

Alonso ve Raikkonen, şampiyon oldukları senelerde en büyük rakiplerden olduğu için bu birliktelik çok büyük heyecanla karşılanmıştı. Tarihin en güçlü takım kadrosu olacağı yönündeki beklenti, Raikkonen'in Alonso'nun sürüş stiline uygun olarak hazırlanan araca bir türlü alışamaması sonucunda ne yazık ki fiyasko ile sonuçlandı.

Evet, 2014 Ferrari aracı performans olarak son senelerdeki en zayıf araçtı ancak buna rağmen Alonso 2 podyumla 161 puan kazanmayı başarırken Raikkonen sadece 55 puan kazanabildi ve Raikkonen tam anlamıyla hayal kırıklığı yaratmıştı.

Alonso ile Raikkonen'in kafa kafaya mücadelesi şöyle oldu:

 SıralamaPoleİlk çigiYarışGalibiyetPodyumPuan
Räikkönen vs Alonso  3-16 0-0 0-0 1-15 0-0 0-2 55-161

Alonso'nun 2014'te Ferrari'den ayrılmasıyla yerine Red Bull'dan Sebastian Vettel geldi. Vettel, Red Bull'da yeni takım arkadaşı Daniel Ricciardo'ya yenilmesi nedeniyle bir çok kesim tarafından, özellikle Alonso'nun takım arkadaşları karşısında gösterdiği üstün performansın ardından şüpheyle yaklaşılan bir isim olmuştu.

Red Bull'da Adrian Newey yapımı araçlarla 4 kez şampiyonluk kazanan Vettel, Ferrari'deki ilk senesinde Alonso'yu pek aratmadı diyebiliriz. Mercedes'in üstünlüğü devam ederken Ferrari fiyasko olan önceki sene karşısında biraz toparlanmıştı. Vettel, kırmızı takımla geçirdiği ilk senesinde 3 galibiyet alırken 10 yarışta daha podyumun diğer basamaklarında yer almayı başardı ve sezonu, takımda daha deneyimli olan takım arkadaşı Raikkonen'in 128 puan önünde tamamladı. Vettel'in 3 galibiyet + 10 podyumu karşısında Raikkonen sadece 3 kez podyuma çıkabildi. Raikkonen hâlâ aracında memnun değildi...

2016'da Ferrari, 2015'teki formunu sürdüremedi. Araç Mercedes'le mücadele edebilecek seviyede olmasa da yine de güçlüydü ancak sezonun başından itibaren bir şekilde araçtan istenen performans çıkarılamadı ve sezonun özeti bu oldu. Ferrari ile ilk senesinde 3 zafer ve 10 podyum kazanan Vettel, sezon ilerledikçe istediği galibiyete bir türlü ulaşamamasının ardından gittikçe baskı altına girdi ve çeşitli hatalar yaptığı ve kazalara karıştığı bir sezon yaşadı. Vettel'in sıkıntılı sezonu karşısında Raikkonen önceki senelerine göre araçta daha mutlu olduğunu ifade etti ve bu performansına da yaşadı. Raikkonen, artan performansına ve Vettel'in yaşadığı sıkıntılara rağmen sezonu takım arkadaşının 26 puan gerisinde tamamlamaktan kurtulamadı.

2017 sezonundayız ve şu ana kadar 11 yarış geride kaldı. Evet, Raikkonen'in performansı bu sene bazı yarışlarda gerçekten iyiydi ancak toplama baktığımızda açık bir şekilde önde olan isim, sezonun başında gösterdiği performansların da etkisiyle takımın desteğini tamamen arkasına alan Vettel oldu. Mercedes'in turbo V6 dönemindeki üstün formunun kırıldığı sezonda, takımın bu kadar erkenden bir pilota odaklanması, uzun yıllardır şampiyonluğa hasret olduğunu da düşünürsek oldukça normal bir şey. İlk 11 yarışta Vettel 4 yarış kazanıp 4 kez podyuma çıktı ve şampiyonada lider durumda. Raikkonen ise son yarışlarda yükselen formunun etkisiyle 4 kez podyuma çıktı ve takım arkadaşının 96 puan gerisinde bulunuyor. Sezon içerisinde, özellikle son yarış Macaristan'da ve Monaco'da uygulanan stratejiler olmasaydı, bu istatistikler mevcut halinden çok farklı görünebilirdi ancak yine de, sezonun ilk yarışından beri Raikkonen'in performans ve aldığı sonuçlar açısından takım arkadaşının gerisinde olduğu gerçeği değişmiyor.

Vettel ile Raikkonen'in kafa kafaya mücadelesi şöyle oldu:

 SıralamaPoleİlk çizgiYarışGalibiyetPodyumPuan
Vettel vs Räikkönen 2015 15-4 1-0 3-1 10-4 3-0 13-3 278-150
Vettel vs Räikkönen 2016 8-13 0-0 0-0 10-3 0-0 7-4 212-186
Vettel vs Räikkönen 2017 8-3 2-1 8-4 8-1 4-0 8-4 202-116
Vettel vs Räikkönen Toplam 31-20 3-1 11-5 28-8 7-0 28-11

692-452

Raikkonen'in kararı...

Formula 1 pilotlarının büyük çoğunluğu, sonunda olamayacağını bilse dahi spora şampiyonluk hedefiyle girerler. Hepsinin nihai hedefi şampiyon olmak ve klasmanda mümkün olduğu kadar yukarıda yer almaktır.

Ancak seneler ilerledikçe bir çok işte olduğu gibi bu alışkanlık haline dönüyor ve istediğin sonuçlar gelmese bile buna aldırış etmediğiniz bir hale giriyorsunuz. Raikkonen için de tam olarak bunun olduğunu düşünüyorum. Ha, Raikkonen için aslında bu durum daha farklı olabilir çünkü o zaten normal şartlarda da pek umursamayan bir isim :)

Raikkonen'in sporun gelmiş geçmiş en saf yeteneklerinden birisi olduğu konusunda şüphe yok. Sauber tarafından keşfedilip 21 yaşında yarıştırılması, o dönemde çok eleştirilere maruz kalmıştı. İlk yarışı öncesinde Raikkonen'in tek koltuklu serilerde sadece 23 yarışlık deneyimi vardı. Kıyaslama yapmam gerekirse, 16 yaşında F1'e giren ve deneyimsiz diye eleştirilen Max Verstappen, F1'den önce sadece F3'te mücadele etti ve toplam 11 hafta sonunda 33 yarışa katıldı.

Deneyimsizliğine rağmen Raikkonen, ilk gününden itibaren hızlıydı ve kısa sürede McLaren gibi dönemin şampiyonluk mücadelesi veren takımlarından birisinde, Mika Hakkinen gibi bir efsanenin yerine geçti. 2003 ve 2005 yıllarında şampiyonluk mücadelesi veren pilot oldukça hızlı ve yetenekliydi ancak şanssızlıklar bir türlü yakasını bırakmadı. 

Sporun en büyük taraftar tabanlarından birisine sahip olan Raikkonen'in bu taraftarlarının çoğunun o dönemden geldiği konusunda şüphe yok. Aradan geçen yıllara, şampiyonluk ve düzenli olarak galibiyet mücadelesinin verildiği yıllardan bu yana geçen zamana rağmen taraftarların çoğu hâlâ bir umutla desteği sürdürüyorlar.

Ben, performansını düşen sürücülerin kendilerinden ziyade en çok zararı taraftarlarına verdiklerini düşünüyorum. Tabi ki bunun onlar için bir önemi yok ancak takip edenler için böyle bir gerçek söz konusu. Raikkonen'i ilk senelerinde sürekli zirve mücadelesinde görmeye alışan taraftarların son senelerde yaşadıklarını ve hissettiklerini anlamak çok zor değil.

 

(Soldan sağa): Kimi Raikkonen, Ferrari ve Maurizio Arrivabene, Ferrari Takım Patronu
(Soldan sağa): Kimi Raikkonen, Ferrari ve Maurizio Arrivabene, Ferrari Takım Patronu

Fotoğraf: XPB Images

Raikkonen'in bir çok kez önemli olanın kazanmak olduğu ve onun dışında elde ettiği sonuçların pek de önemli olmadığını belirttiği yönünde açıklamaları oldu. Her yarışa ayrı bakarsan bu konuda haklı olabilir ancak şampiyonluk düşünen bir sürücü için böyle bir şey geçerli değil. Şampiyonluk kazanmak istiyorsan, kazanabildiğin yarışları kazanmanın yanında diğer yarışlardan da maksimumu almak zorundasın. İster ikincilik, ister dördüncülük, ister yedincilik... O yarışta mümkün olan en iyi sonucu alıp, istikrarlı bir sezon geçirmek gerekiyor.

Raikkonen'in son senelerdeki karnesine bakarsak, durum kendisi açısından pek iç açıcı değil. Yukarıdaki takım arkadaşı istatistiklerini paylaşmamdaki asıl amaç da bu konuda bir şeyler kaçırmamaktı. Sonuçlar sadece rakamsal değerler ve bu sonuçları belirleyen bir çok faktör var, bu konuda hepimiz hem fikiriz. Ancak alınan sonuçların yanında sıralamalardaki ve yarışlardaki performanslara, pilotun adanmışlığına bakarsak bazı sonuçlara varabiliriz.

Bu sene açık bir şekilde gördük ki, Ferrari Vettel'e oynuyor ve Raikkonen'i tam olarak ona destek vermesi için kullanıyor. Vettel ile istenen uzun vadeli anlaşmaya, Raikkonen'in takımda kalmasının bu anlaşma öncesinde bir şart olduğu iddialarına bakarsak Ferrari'nin bundan sonrasında da Raikkonen'e karşı farklı bir yaklaşımda bulunacağını beklemek çok fazla iyi niyetli olur.

Raikkonen'in de, Ferrari'den devam etme yönünde teklif geldiğinde bunu çok düşünmeden kabul ettiğini söylemesi ise olayın tam olarak ne durumda olduğunu gösteriyor.

Evet, Raikkonen'i gridde görmek, ismini televizyon ekranında ve haberlerde görmek güzel bir şey ancak yaşadıklarını görmek için aynısını söyleyemeyeceğim. 

Kendi jenerasyonu içerisinde Raikkonen'i Alonso ile kıyaslayabilirim. İkisi de uzun yıllardır üst düzey başarıdan uzaklar ancak sonuçlara bakmaksızın birisi başarılı olmak adına kendi yolunu çizmeye çalışırken, diğeri kendisine çizilen rolü oynamayı kabul ediyor.

Amaç kazanmaksa, karar bu olmamalıydı. Amaç paraysa ve alışkanlıklardan ayrılamamaksa, tabi ki karar doğruydu.

Ferrari'nin tutumu

Yukarıda bahsettiğim gibi Ferrari pilot değişikliği açısından son senelerde aşırı muhafazakar davranıyor. Ferrari'de yarışmak tabi ki iyi bir alt yapı gerektirir ancak bu takımda her zaman şampiyon sürücüler yarışmadı. Massa gibi, Barrichello gibi yıllarca ikinci sınıf pilot kabul edilen isimler mücadele ettiler.

Bu açıdan Ferrari daha cesur olabilmeli. Pilotların büyük çoğunluğunun hedefi şampiyonluk olsa da olmasa da Ferrari'de yarışma hayali vardır. 1. pilot felsefesini her zaman sürdüren takım, 2. pilotu konusunda yıllarca tutuk kaldı. Özellikle ikinci pilotun sorun yaşadığı dönemlerde, onların yerine taze kan olabilecek bir çok isim varken değişiklik karşısında ısrarcı oldu.

Bu açıdan en son Nico Hulkenberg bu şansa çok yaklaşsa da, son anda Raikkonen ile anlaşıldı. Romain Grosjean, Ferrari koltuğu umuduyla Haas'a geçse de istediğini alamadı. Sergio Perez'in adı yıllarca Ferrari için anılsa da, bunu bir türlü başaramadı. Alonso'nun takımda olduğu ve Massa'nın zayıf kaldığı dönemlerde Webber ve Kubica'nın isimleri de kırmızı takım için anılsa da bunlar da olmadı. Sonuç olarak Ferrari'nin son 11 senesi sadece 4 pilot arasında geçti (Massa'nın kaza geçirdiği dönemde geçici olarak kullanılan pilotları hariç tutuyorum).

İstikrar isteyen bir takım için bu kötü bir şey değil tabi ki ancak, açık bir şekilde bir taraf aksak kalıyorsa bir süre iyileşmesi için gereken yapıldıktan sonra iyileşme olmuyorsa gereğinin yapılması gerekir.

Gelecek seneler bu açıdan ilginç olacak. Bir sene sonra muhtemelen Red Bull pilotları Daniel Ricciardo ile Max Verstappen, Mercedes'te ise Lewis Hamilton boşa çıkacak. Takımları onları tutmak istese bile müzakere edebilecekleri bir pozisyonda olacaklar. Ferrari, Vettel ile çok seneli anlaşma yenilerse ve anlaşma maddeleri arasında bu sürücülerden birisinin gelmemesi yönünde madde koydurmayı başarırsa, Raikkonen'in 2018 sonrasında da sonucu ne olursa olsun takımda kalması şaşırtıcı olmaz.

 

Charles Leclerc, Ferrari
Charles Leclerc, Ferrari

Fotoğraf: Zak Mauger / LAT Images

Takımın desteğini arkasına alan Charles Leclerc, F2'de fırtınalar koparıyor ancak genç sürücü çok pişmeden takıma alınır mı orası soru işareti. Gelecek sene Sauber'de yarışması çok büyük bir ihtimal ancak bir senelik deneyimin ardından Leclerc'in Ferrari'ye alınması, takımın geçmişine bakarsak çok büyük bir ihtimal değil. Diğer tarafta ise Antonio Giovinazzi var. İtalyan bir sürücünün Ferrari'de yarışması çok romantizm içerse de, böyle bir ihtimalin gerçekleşeceğini sanmıyorum.

Ferrari artık kabuklarını kırmalı ve bilindik isimler dışında, zamanında Massa'ya verdiği gibi başka bir pilota şans tanımalı. O sene Massa'ya Schumacher'in yanında yarışma fırsatı verilmeseydi, yarış kazanabilecek ve şampiyonluk mücadelesi verebilecek bir sürücü olduğunu asla bilemeyecektik.

Aynısını bu sene Bottas'ta görüyoruz. Rosberg'in sürpriz emeklilik kararı olmasa Bottas da kendisini gösteremeyen bir çok orta sıra pilotu gibi sürünmeye devam edecekti.

Raikkonen'in kendisini kanıtlayabileceği bir yanı kalmadı, tam tersi kendisini kanıtlayan bir sürücü olarak son seneleri ters düşüncelere neden oluyor.

Ferrari'nin orta sıra pilotlarına şans verme gibi bir zorunluluğu tabii ki yok. Ancak başarıya aç ve kendisini kanıtlamak isteyen bir sürücü yapacaklarıyla takıma daha fazla güç katacaktır.

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Palmer: Gelecek yerine 2017 sonuçlarına odaklanıyorum
Sonraki haber Raikkonen: Şampiyon olamayacağımı düşündüğüm gün bırakacağım

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye