Yorum: F1, Vettel'in küfürlerine göz yumarak kendi imajını mı karalıyor?

Küfretmek, annemin de her zaman dediği gibi: ne büyük bir şey, ne de akıllıca bir şey. Ancak son araştırmalar, sıkça küfür eden insanların daha zeki olduklarını gösteriyor; bunu bir kenara yaz anne!

Manchester United futbol takımı menajeri Jose Mourinho, bu hafta Cumartesi günü ev sahibi olarak Burnley'e karşı oynadıkları maçta bir yetkiliye karşı kötü niyetli veya hakaret içeren sözler sarf etmekle suçlandı.

Bu tutum canlı olarak yayınlanmadı ancak yine de yaşandı. Olay sonucunda Mourinho'nun kale çizgisindeki bençte bulunmasına ve maçın ikinci yarısını da tribünlerden izlemesine izin verilmedi.

Bu olay yaşandıktan 24 saat sonra, Sebastian Vettel'in de benzer sözleri yarış yöneticisi Charlie Whiting'e ve Max Verstappen'e karşı sarf ettiğine şahit olduk. Ancak bu sefer olay çok net bir şekilde duyuldu, zira FOM TV tarafından tüm dünyada canlı olarak yayınlanmaktaydı.

Vettel, yarış sonrası düzenlenen basın konferansından sonra, özür dilemek için Whiting'i gözlüyordu. Sonrasında da Whiting'e ve FIA'ya özür mektubu gönderdi. Ne dediği bilinmiyor ancak Vettel'in bahanesi muhtemelen 'olayın adrenalini içerisinde' bu sözleri sarf etmiş olmasıydı. Hepimiz, sürekli söylemememiz gereken bu tür sözleri sarf ederiz değil mi?

Tabii ki birçok hayranı da Vettel'in bu küstah ve isyankar tavrını eleştirdi. Bu tür olaylar profesyonel bir sporun yakışık almayan bir tarafını teşkil ediyor ve futbolda da sıkça yaşanıyor.

Şimdi Rugby sporunu ele alalım; bu sporda oyuncular, hakemlere genellikle 'Efendim' şeklinde hitap eder ancak birbirlerine karşı her türlü kaba sözü söylerler. Bildiğiniz gibi Rugby, en çok şiddet içeren sporlardan birisidir.

Motor yarışlarında da lastiklere, rakiplere ya da motorlara karşı edilen küfürlere alıştık.

Sebastian Vettel Meksika'da gridde

Fotoğraf: XPB Images

Vettel'e mesaj...

Yanlış yapılan bir şey yüzünden anlık bir pişmanlık duyuyor olmak hesaba katılmalı. Vettel, en çok konuşan pilotlardan birisi; bu kesin. Ve kendisinin yarışçı karakterinin karanlık bir tarafı var; Multi-21 olayını hatırladınız mı?

Bahsi geçen taraf, genellikle şahit olduğumuz 'şansına güvenen' tarafınının tam tersi. Vettel'in ayrıca Meksika GP'si sonrasında TV kanalları ile röportaj yaparken kötü bir ruh hali içinde olduğunu fark ettim. Bunun ana nedeninin, bu yarışın Ferrari'ye bir zafer şansı sunacağına inanmış olması, ancak sıralama seansında süper yumuşak lastiklere geçememesi nedeniyle kötü bir start pozisyonu elde etmiş olması olduğunu düşünüyorum.

Bunun yanı sıra, ilk stintte Felipe Massa'nın arkasında sıkışıp kalması da öfkesini iyice artırdı ve Red Bull ile yaşadığı karmaşa sonucunda bu öfke, küfürler eşliğinde patladı.

Bu olay bana, Vettel'in F3 Euro serisinde Le Mans'da kaybettiği hayati bir yarışı hatırlattı. Yarış sonrasında terazi kuyruğunda beklerken kendisine birkaç soru yöneltmiştim, kaskını çıkarmış olmasına rağmen hala yarışta gibiydi.

Sorularıma kısa cevaplar verdi ve duyduğum ses, onun normal sesi gibi değildi; Malezya'da, 'Mark çok yavaş, çekin onu yolumdan' derken duyduğum sese benziyordu.

Bu durum, adrenalinin akıp gittiği sırada zirveye oynayan bir pilotun sergilediği sabit fikirli tutuma büyüleyici bir bakıştı. Buna son vermek istemezdiniz değil mi?

Kimi Raikkonen ve Sebastian Vettel

Fotoğraf: Ferrari

Sonuç

Bu sözleri sarf eden Kimi Raikkonen olsaydı, F1 hayranlarının büyük bir bölümü 'Kimi ne büyük bir adam be! diyerek, üstünde 'Charlie'ye mesaj: ***** git!' yazan tişörtler giyerlerdi diye düşünmeden edemiyorum.

Yarış hakemlerine küfredilmesini kabul etmiyorum fakat F1 yıldızlarının karakterlerini sergilemelerini; kalplerini, yarış tutumlarının dışında bırakmamalarını ve robot gibi hareket etmeyerek gerçek hislerini göstermelerini istiyoruz.

Vettel kesinlikle sınırı aştı. Emirler kendilerine uymadığında, içlerindeki tutkunun dışa vuruluşunu ve yarışın onlar için ne kadar önemli olduğunu duymak isterim ancak bunun belli sınırlar içerisinde ifade edilmesi gerekiyor.

Verstappen'in, çimlerin üzerinden geçtiği sırada pozisyonunu korumasını sağlayan şey pistin dizaynıydı. Verstappen, yarış sonunda bu hareketi sonucunda ceza aldı zira kendisinin ceza almayıp Vettel'in ceza alması ironik olurdu.

Verstappen'i ibret olsun diye cezalandırmanın adil olduğunu düşünmüyorum.

(Soldan Sağa): Sebastian Vettel ve Max Verstappen

Fotoğraf: XPB Images