Wolff: “Red Bull’un şampiyonluk mücadelesi, Mercedes üzerindeki baskıyı azalttı”

Şampiyonluk mücadelesinin kimi zaman oldukça kızıştığı sezonda, iki lider F1 takımının arasındaki fark çok az olsa da en son dünya şampiyonları Mercedes’in verdiği mesaj, beklenenin tam tersi yönde.

F1’de uzun süredir ilk kez bu kadar büyük bir tehditle karşı karşıya kalan Mercedes’in takım patronu Toto Wolff, Alman üreticinin aslında bu durum sayesinde biraz özgürleştiğini hissettiğini söyledi.

Sporu yıllarca domine eden takımın motivasyonunu, bir gün zirveden düşme korkusu körüklemiş. Wolff, bu sezon kendisinin ve personelinin kazanmak için her şeye sahip olduğu bir mücadelede güçlendiğini söyledi.

Motorsport.com tarafından Red Bull’un hızlı formu yüzünden sezonun başındaki heyecanın yerini artan bir stresin mi aldığı sorulduğunda Wolff, “Aslında, [üzerimizdeki baskı] azaldı çünkü tüm bu yıllar boyunca ‘yenilme seçeneceğimiz yok’ baskısı altındaydık.”

“Şimdi ise ‘bunu kazanabiliriz’ diye [düşünüyoruz] çünkü şans bizim yanımızda değildi. Bu nedenle yaklaşımımız yumuşadı ve bu, [işimizi] daha keyifli bir hale getirdi.”

“Beklentileriniz değişir. Zorunluluk yok. Bunu diğer spor takımlarında da gördük, beklentiler çok yüksek olduğunda kaybetmek kabul edilemez oluyor.”

"Sanırım biz, kendimizi şartlandırdık. Beklentilerimizi gerçekçi bir şekilde belirledik ve savaşabileceğimiz bir konuma geri dönme yolculuğunun tadını çıkardık.” cevabını verdi.

Bu, turbo-hibrit döneminde Mercedes'in şampiyonluk mücadelesinde bir tehditle karşılaştığı ilk sezon değildi.

Ferrari, güç ünitesinde yaptığı büyük çapta gelişmelerle 2018/2019’da oldukça zorlamış ve rakipleriyle kıyasıya mücadele etmişti.

Mercedes’in, Ferrari ile olan mücadeleye kıyasla Red Bull’a karşı hissettikleri baskının daha fazla olup olmadığı sorulduğunda Wolff, takımının ne zaman en çok stres altında hissettiğini açıkça belirtti.

“Ferrari yılları daha stresli hissettirdi çünkü o noktada, tek seferlik bir mucize olmadığımızı kanıtlamaya çalışıyorduk.”

“Birkaç yıl boyunca en iyi takım olma mirasını yaratmak istedik ve şimdi bunu başardık. Üst üste yedi kez [şampiyonayı] kazandık ki bu dünya şampiyonası seviyesinde başka hiçbir sporda yapılmadı."

“Böylece her şey daha kolaylaştı. Hâlâ çok hırslı ve rekabetçiyiz. Ancak kaybetme kaygısı, bize karşı avantajını yitirdi. [Kaybetmekten] hâlâ nefret ediyoruz ama kendi iyiliğimiz için artık bu, bize daha az zarar veriyor."

Yeni kuralların etkisi

Mercedes W12 floor detail

Photo by: Giorgio Piola

Mercedes ve Red Bull arasındaki bu yılki şampiyonluk savaşının yakın olmasında belirleyici faktörlerden biri aero düzenlemelerindeki değişiklikti.

Yere basma gücünü azaltmak adına FIA araçların taban boyutunda değişilik yaptı ve bunun, Mercedes gibi düşük taban eğimine sahip araçlara yüksek eğimli araçlara kıyasla daha fazla etki ettiği düşünülüyor.

Bu durumun etkisini fark ettiklerinde Wolff, başlangıçta takımın kayıpları kapayabilecekleri konusunda iyimser hissettiğini söyledi.

“2020 sezonunun başlarında kural değişikliği kabul edildiğinde, yere basma gücü açısından bunu telafi edebileceğimizi düşündük.”

“Fakat performansa bakıldığında, bunu beklediğimiz seviyeye çıkaramadık.”

“Bu yüzden sezona, yakalamaya çalışan taraf olmayı bekleyerek başlasak da sezonun başında başarılar elde ettik.”

“Bahreyn'e baktığımızda, muhtemelen yarışı aracın saf hızıyla kazanmamalıydık ama bunu yaptık. Sezonun başından itibaren Barselona ve Portimao dışında her zaman hafif bir açığımız vardı.”

Wolff, taban eğimi değişikliklerinin etkisi sonucunda Mercedes'in aracı tamamen yeni kuralların olduğu bir sezonmuş gibi yeniden öğrenmesi gerektiğini söyledi.

“Bence bu yıl bizim için aracın iyi olduğu noktayı keşfetmekle ilgiliydi."

“Tüm bu yıllar boyunca aracı belirli bir konfigürasyonla çalıştırdık ve aniden tabanın arka tarafında yere basma gücü kaybı meydana geldiğinde, bunu yeniden keşfetmemiz ve performansı başka bir yerde bulmamız gerekiyordu."

“İyi hafta sonları ve daha kötü hafta sonları geçirdik ancak bazı rakiplerimizin aksine bizim için sezona yeni kurallarla başlamak gibiydi."

Red Bull ile ilişkiler

Toto Wolff, Executive Director (Business), Mercedes AMG, and Christian Horner, Team Principal, Red Bull Racing

Photo by: Zak Mauger / Motorsport Images

Red Bull ve Mercedes arasındaki mücadele sadece pist üzerinde değil, pist dışında da oldukça rekabetçi oluyor.

Esnek kanatlar, lastik basınçları, pit stop zamanları gibi birçok konuda Wolff ve Red Bull takım patronu Christian Horner arasında gerginlik var. Bu gerilim, Birtanya GP’deki Lewis Hamilton-Max Verstappen kazası ardından daha da arttı.

Wolff bir konuda çok açık: Mercedes ve Red Bull arasındaki kızışmalar takım patronları arasındaki görüş farklılıklarından kaynaklanıyor, iki büyük kurum arasındaki bir savaştan değil.

“Red Bull ve Mercedes diye genelleme yapmamak çok önemli. Bu bir takım sporu ama bireyler de söz sahibi.”

“Sadece bazı kişiler iyi anlaşmaması, diğer kuruma ve orada hayallerini gerçekleştirmek ve endişelerini yenmek için  çalışanlara saygısızlık etmek demek olmuyor.”

“Bundan ötürü bu kurumlara, orada çalışanlara ve takımlarda çalışanlara karşı hep saygı duyuyoruz.”

Red Bull ve Mercedes’in ilişkilerinin kopmasına şaşırıp şaşırmadığı sorulduğunda, “İlişkiler hiçbir zaman kopmadı ve bu, sadece aramızdaki kıyasıya mücadeleden dolayı oldu.

“Kelime savaşları konusunda ise derim ki biz sakinliğimizi korumaya çalıştık, tartışma çıkarmamaya ve hayranları daha da kutuplaştırmamaya çalıştık.”

“Amaç her zaman bunu hafifletmekti. Ne yazık ki diğer taraf, tam tersini yaptı.” dedi.

F1 2021 şampiyonluk mücadelesi, henüz bitmekten çok uzak.

Sergio Perez, Red Bull Racing RB16B, battles with Lewis Hamilton, Mercedes W12

Photo by: Andy Hone / Motorsport Images