Vural Ak: "Türkiye GP şimdilik tek yıllık ancak..."

Bildiğiniz üzere Formula 1 Türkiye GP, 15 Kasım'da 2011'den sonra ilk defa gerçekleştirilecek.

Organizatör şirket Intercity, yarışla alakalı detayları açıklamak için bir basın toplantısı düzenledi.

Vural Ak, normalde 2021 sezonundan itibaren çok yıllık anlaşma görüşmeleri yaptıklarını ancak pandemi sürecinin bu sene olağanüstü şartlarda yarış yapma fırsatını sağladığını söyledi.

Ak, "2017’de Formula 1'in eski patronu Bernie Ecclestone, F1’i Amerikalı Liberty Media'ya sattı. Yeni CEO Chase Carey ile hemen irtibata geçtik ve kendisini Türkiye'ye davet ettik. Sayın Cumhurbaşkanı ile Ankara'da görüşerek yeniden yarış yapmak istediğimizi kendisine belirttik. Kendisi çok olumlu etkilerle döndü ve bunun neticesinde Cumhurbaşkanlığımız kendi himayeleri altında yarışı yapma çalışmalarını başlatmamızı bizden istedi. Liberty Media, sporu satın aldıktan sonra bu konuyla alakalı ilk görüşmeyi bizimle yaptı."

"Aslında biz 2021 yılı için uzun süreli kontrat görüşmelerine devam ediyorduk ancak bir ülke çıkmadan giriş kolay olmuyor. Formula 1'de sınırlı sayıda yarış yapılabiliyor. Ancak pandemi bir sürü şeyi değiştirdi. Intercity olarak Cumhurbaşkanlığı himayesinde başarılı bir şekilde bu etkinliği tamamlarsak, önümüzdeki senelerde bu yarışın takvimde uzun süreliğine yer alacak olması büyük bir ihtimal. Ancak şu an için sadece bir senelik anlaşmayı imzaladık. Organizasyonu başarılı bir şekilde tamamlarsak, iki taraf da yarışı devam ettirmek istiyor."

"Geçenlerde ilk defa resmi duyuruyu yaptıktan sonra Formula 1’in yeniden dönmesiyle alakalı tüm dünyada olumlu bir hava oluştuğu için Formula 1 yönetimi bundan çok memnun oldu." dedi.

Formula 1 neden önemli?

Vural Ak "Dünyanın geçirdiği bu zor zamanlarda, özellikle böyle dev bir organizasyonu Intercity olarak ülkemizde düzenlemek, ülke tanıtımına, prestijine, böyle bir dev organizasyonu başarıyla yapabilmesine çok önem veriyorum. Aslında Formula 1'in İstanbul'a bu dönemde gelmesi, bence 2020 yılının en önemli Soft Power olayıdır. Yani disiplinli süreç yönetimleri, tüm ilgili paydaşlarla ile birlikte dev bir organizasyon yapma konusunda Türkiye çok başarılı. Tarihimizde buna benzer birçok dev organizasyon yapıldı. Ülkemizde gerçekleştirdiğimiz organizasyonlarımızı yakından takip eden yabancı misafirlerimiz, bu konuyu da yakından takip edip takdir ettiler. Bu başarılı çalışmalar toplamda Türkiye markasını güçlendirerek bu günlere getirdi. Yumuşak Güç anlayışının en önemli ayağı, bu kavramı güçlendirmek, 2020 için Formula 1 organizasyonunu getirmek Intercity markasına nasip olmuştur."

"Formula 1 çok net bir şekilde dünyanın en güçlü, en çok izlenen spor dalıdır. 5 kıtada gerçekleştirilmekte, 500 milyon tekil izleyici evinden bunu izlemektedir. 500 milyon uydu alıcısını 4 kişi üzerinden hesaplarsanız 2 milyar kişi bu sporu izlemektedir. Formula 1 yarışlarına katılan markalara bakarsanız, Fortune 500 içerisindeki ilk 40 marka yer almaktadır. Herkes kendi sınıfında liderdir. Çok büyük bir ilgi vardır. En az 200 ülkede, 250'den fazla kanalda yayın yapılmaktadır."

"Yarışın ülkemize ekonomik açıdan katkısı çok pozitif olacaktır. Yarışla alakalı birkaç bin kişilik teknik ekip - mühendisler, pilotlar, şoförler, tüm takım çalışanları - gelmektedir. Bununla birlikte pandemiye rağmen ülkemize giriş çıkış serbest olduğu ve o dönemde de benzer durumun olacağını umarak, 20 bine yakın yabancı turistin ülkemize gelmesini bekliyoruz. Teknik ekibin 10-12 gün önceden gelip o kadar zaman geçireceklerini, seyircilerin 3-4 günlüğüne gelip burada geçirecekleri zamanı düşünürsek, asgari 50 milyon dolar bir nakit girişi olacağını, yerli seyircilerimizin de 100 milyon dolara yakın ekonomik harcama oluşturacağını düşünüyoruz. Formula 1 takımları zaten şimdiden İstanbul Park çevresindeki otellerde ciddi rezervasyon yapmaya başladılar."

"Formula 1 hem ulusal hem de uluslararası düzeyde herkesin ilgi gösterdiği bir organizasyon olduğu için, ülkemize böyle bir organizasyon geldiğinde neredeyse tüm sektörler bundan çok olumlu etkilenmekte ve çok ciddi ekonomi oluşmakta."

"Bu sene değişik bir şey oldu, Formula 1'in şartları değişti. Anlaşmayı biz yaptık. Bundan önce hükümetimiz yapıyordu. Formula 1'i ülkemizi geri getirme görevi, Cumhurbaşkanlığı tarafından Intercity'e verildi. Biz de üzerimize düşeni yaparak, finansal ve operasyonel tüm görevleri detaylandıran bir sözleşme imzaladık Formula 1 yetkilileri ile. Buna göre Formula 1'e ödenecek tüm yarış bedelleri, ilgili ücretler ve tüm masraflar bizim tarafımızdan ödenecektir. Anlaşmanın maddi şartları gizlilik şartlarına haizdir. Belli bir rakam söylememiz mümkün değildir. Yarışın tüm detayları, yükü ve organizasyonu yapma başarısı bizim omzumuzdadır. Elbette bu büyüklükte bir proje devletimizin tüm resmi birimlerinin katkılarıyla hayat bulmaktadır. Güvenlikten sağlığa, turizm için tanıtıma kadar devletimizin birçok kurumu bu uluslararası organizasyonda bizi yalnız bırakmamaktadır."

"Tüm dünyanın içerisinden geçtiği bu zor zamanlarda, bu dev organizasyonu devletimize mali bir yük oluşturmadan düzenlemenin gururunu yaşıyoruz. Ancak çok daha başarılı bir organizasyon yapabilmemiz için tüm kamu ve özel sektör oyuncularının desteğine ihtiyacımız var. Bu yüzden bizimle yürüyecek olan tüm paydaşlara teşekkür etmek ve minnetlerimi belirtmek istiyorum. Ancak sayın Cumhurbaşkanımız, bu görevi bize vermeseydi biz de burada olamazdık. Bu büyük irade, koca Türkiye Cumhuriyeti'nin arkamızda olması ve sayın Cumhurbaşkanımızın bizi görevlendirmesi, Formula 1 Yönetimi'ni mutlu etmiştir. Devlet garantisi ve özel bir şirketin teknik gücünü birleştirmesi iyi bir paket oluşturmuştur. En önemlisi, devletimize herhangi bir mali sorumluluk yüklemeden bu işi yapacak olmamızdır." dedi.