Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye

Sizin Köşeniz: Michael Schumacher yetenekli miydi?

Formula 1 efsanesi Michael Schumacher hakkında bazı zamanlar işittiğimiz yetenek safsatasını imha ederek, direksiyon ardında neler yaptığını, eşsiz yeteneğini ve benzersiz stilini ele alacağız.

Michael Schumacher, Ferrari F300

Sutton Images

Sizin Köşeniz

Motorsport.com takipçilerinin hazırlamış oldukları yazılar

Günümüzde rekorları kırılırken halihâzırda ismi gündemde sabit kalan Efsane pilot için bazı temelsiz yorumlar yapılıyor. Onu izlememiş ve hakkındaki bilgilere sahip olmayan yeni nesil bazı kesim, sadece fabrikada geçirdiği zamanları, üstün çalışkanlık ve Alman disiplinine sahip olduğuna ikna olmuş olup, buna karşın sürüş yeteneklerinin bu kadar etkileyici olmadığını zannediyor.

Bu çok büyük bir yanlış ve yanılgıdır. Kocaman bir safsatadır. Onun sürüş yeteneği tarihte benzersiz bir yapı özelliği taşımaktadır. Kariyerinin her safhası yeteneğin açık sergisi gibidir.

Jordan - 1991 Belçika GP

Spa Francorchamps ve Michael Schumacher'in sansasyonel başlangıcına gidelim. O zamanlar Ayrton Senna, Alain Prost, Nigel Mansell, Nelson Piquet gibi dev isimler ve acımasız, sert bir Formula 1 vardı. Bu sıkı rakipleri arasında toy ve heyecanlı Schumacher, elindeki yetersiz Jordan 191 aracı ile parlamıştı. Sıralama turlarında 7. sırayı alıp hem deneyimli takım arkadaşına ciddi fark atmıştı, hem de Jordan takımına o senenin en iyi grid pozisyonunu kazandırmıştı. Spa gibi pilotaj anlamında en zorlayıcı pistte, sıfır pist bilgisi ve sıfır F1 aracı tecrübesi ile bunu başarabilmesi olağanüstü bir neticedir ve tartışmasız büyük yetenek göstergesidir. Aynı hafta sonu Ayrton Senna onun için, "Bu performansı gösteren birisi özeldir" yorumunu yapmıştır. Yarış başında debriyaj sorunu ile yolda kalmasa yarışı bitireceği nokta kesin olarak podyum olup, hatta diğer korkunç ve olabilitesi yüksek netice ise Senna'yı pist üstünde ilk yarışında geçip kazanması olacaktı.

Takım yöneticisi Foster, "Eğer sorun yaşamasaydı, yarışı nerede bitireceğini düşünmek bile istemiyorum." deyip bu olasılığı güçlendirmiştir. Malumunuz bu olasılık gerçekleşmedi fakat F1 dünyası yeni bir yıldız yeni bir kan bulduğunu fark etmişti. Sonrasında ise Jordan takımı ile Benetton takımı arasında Schumacher savaşı yaşanmış ve kazanan Benetton olmuştu. Muhteşem kariyer bu şekilde başlamıştı.

 

Formula 1 koltuğu imkanı aniden şapkadaki tavşan gibi ortaya çıkınca, Spa öncesi Schumacher'e Silverstone'da Jordan 191'i tanıması için hızlıca bir test düzenlendi. İlk kez F1 aracı koltuğuna geçiyordu. Schumacher ilk testte dikkatleri üzerine çekmişti. Bu testte araca oturur oturmaz çok hızlı olduğu ve korkutucu olduğu gözlemlendi. Takım, Michael'ın sürüşünü incelerken şaşkınlık yaşadı, çünkü virajlara her seferinde aracın arkasını kaybetmeye meyilli şekilde girip, virajı rallivari hareketlerle dönüyordu. Teknik ekip bunları yaptığı hatalar olarak düşünüp, pist dışına çıkıp kaza yapacağından endişe duyarken, olayın sürekli gerçekleşmesi sonucu onun bu sürüşü bilinçli ve isteyerek yaptığının farkına varmışlardı. Aracı öyle bir sapma açısına sokup pistte nasıl tuttuğunu ve virajı döndüğünü, üstüne bir de nasıl bu kadar hızlı olduğunu idrak edememişlerdi. Araca oturur oturmaz bir kaç turda çabucak araca alışıp, üst üste çok hızlı turlar atınca ve virajlardaki tekniği şok etkisi yaratmışken, takımdan Schumacher'e talimat gelir;

-        "Yavaşlamalısın!"

Schumacher'in yanıtı ise;

-        "Henüz limitte değildim."

İlk F1 aracı testinde bir çaylağa yavaşlama talimatı gelmesi pek görülen durum değildir. Schumacher'de bu duruma şaşırdığını açıklamıştır. Çünkü henüz aracı istediği limitlerde kullanamamıştır. Eddie Jordan o testte Schumacher'den beklemediği seviyede performans görünce şaşırmış ve çok etkilenmiştir. Testteki performansı kayıp göstermeden yarış hafta sonunda da ivmelenerek devam etmiştir. Jordan'ın diğer aracındaki deneyimli takım arkadaşı Schumacher'in ezici üstünlüğü sonrası verilerini incelemesine rağmen durumu çözememiş ve çaresizce ağır mağlubiyeti tatmak zorunda kalmıştır. Jordan mühendisleri üzerinde şaşkınlık yaratan bu virajı alma stili bilinmezliğini korumuştur. Ta ki Benetton takımında mühendislerin verileri detaylı incelemesine kadar...

Michael Schumacher, 1991 Belçika GP Fotoğrafları >>

Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher ve Eddie Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan 191
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan
Michael Schumacher, Jordan 191 Ford
Michael Schumacher, Jordan 191 Ford
Michael Schumacher, Jordan 191 Ford
Michael Schumacher, Jordan 191 Ford
Michael Schumacher, Jordan 191 Ford
Michael Schumacher, Jordan 191 Ford
Michael Schumacher, Jordan ve Andy Stevenson
Michael Schumacher, Jordan, Nelson Piquet, Benetton, Jean Alesi, Ferrari, Roberto Moreno, Benetton, Stefano Modena, Tyrrell, Pierluigi Martini, Minardi, Andrea de Cesaris, Jordan
31

Benetton

Schumacher Benetton ile anlaşıp çalışmalara başladığı ilk günden itibaren odak noktası olmaya ve dikkatleri üzerine çekmeye devam etmişti. Benetton takımı mühendisleri de ilk etapta Schumacher'in sürüş becerisindeki detayı fark etmişti. Onun viraja girerken aracın arkasını kontrollü kaymaya zorladığını, tam kopma noktasına gelirken aracı sapma açısından çıkartarak virajı döndüğünü belirtiyorlardı.

Fakat bu sapma açısından aracı nasıl kontrol altına aldığını inceledikleri verilerden bile çözemiyorlardı. Her şey çok hızlı gerçekleşiyordu. Bunu anlayabilmek için gaz kelebeğinin frekansıyla oynadılar, ancak bu değişikliğin ardından verilerden Schumacher'in gaz pedalı kontrolünün inanılmaz oluşunu gözlemleyebildiler. Onun pedalı kullanış şeklinin benzersiz olduğunu, bunu daha önce hiç görmediklerini açıkladılar. Gaz pedalı kullanımında inanılmaz hızlı ve müthiş hakimiyet sahibiydi.

Michael Schumacher, Benetton B195 Ford
Michael Schumacher, Benetton B194 Ford
Michael Schumacher, Benetton B191B Ford leads Jean Alesi, Ferrari F92A
Michael Schumacher, Benetton B194 Ford
Michael Schumacher, Benetton B194
Miichael Schumacher, Ferrari, Gerhard Berger, Benetton
Michael Schumacher, Benetton B194 with Damon Hill, Williams FW16
Michael Schumacher, Benetton B193B
Michael Schumacher, Benetton B194 Ford, Damon Hill,  Williams FW16B Renault
Michael Schumacher, Benetton B194 Ford
Michael Schumacher, Benetton B194 Ford ve Damon Hill, Nigel Mansell, Williams FW16B Renault
Michael Schumacher,Benetton B194 Ford
Michael Schumacher, Benetton B195 Renault
Yarış galibi Michael Schumacher, Benetton
Yarış galibi Michael Schumacher, Benetton
Michael Schumacher, Benetton B194 Ford
Michael Schumacher, Benetton B194 Ford
Michael Schumacher, Benetton
Michael Schumacher, Benetton
Yarış galibi Michael Schumacher, Benetton
Michael Schumacher, Benetton Ford
Michael Schumacher, Benetton B195 Renault
22

Sürüş Stili

Bu açıkladığımız stil Ralli araçları gibi otomobillerde oldukça kullanımı mümkün olan bir stil iken, güçlü motor, hafif şasi ve ekstra hassasiyet gerektiren saldırgan Formula 1 araçlarında oldukça zor ve risklidir. Tüm F1 pilotları viraj içlerinde dengeli araç ister, aksi halde bu araçlar ile hızlı olmak çok zordur ve hata yapmak çok kolaydır. Kimi sürücüler geç frenleme ile viraja taşıdıkları hızı ve fren kontrolünü kullanarak virajı döner. Kimisi ise frenlemenin ardından hızlıca gazdan kopup ardında tekrardan gaza oturup döner.

Schumacher ise herkesten farklı olarak virajı dönerken neredeyse hiç tamamen gazdan kopmazdı, sağ ayağı gaz üzerinde sürekli çalışırdı, o esnada araç 4 tekeriyle beraber kaymak ister ve Michael bu kaymayı gereken açıya sokarak aracı virajdan çıkartırdı. Bu esnada uyguladığı sabit, pürüzsüz gaz pedalı kullanımı ile saldırganlaşan aracı, direksiyonda yoğun ters kilitlemeleriyle zapteder ve dengelerdi. Adeta kasten kızdırdığınız bir boğanın üstündeyken onu dizginlemeye çalışmak gibi.

Schumacher arkası kontrolsüz (oversteer) araçları severdi. Onun olağanüstü becerisi aracı virajın ortasında kaydırmaya başladığında, aracı tekrar nötr haline getirdiği o çok kısa süredeki kusursuz zamanlamasıydı. Bu esnada direksiyon ile çok oynaması gerekiyordu, hızını viraja taşırken sürekli olarak direksiyonda mesai harcardı. Diğerlerine oranla daha fazla kontra ve ters kitlemeler yapardı. Schumacher’in bu sürüşü becerebilmesi için gereken ön önemli unsur mükemmel içgüdü ve histi. Bunlara da fazlasıyla sahipti. Bu hisleri ile beraber her virajda, her dönüşü analiz eder, hesaplar ve planlardı. Aracı virajlarda muhteşem bir içgüdü ve makine gibi çalışan bir beyinle kullanıyordu. Virajlardaki bu benzersiz yaklaşımı ile virajın her noktasından maksimumu çıkartmayı hedefliyor ve bunu bir yarış boyunca her tur ve her viraj kusursuzca uyguluyordu. Bu konudaki limitleri zorlaması ve istikrar dinamiği inanılmazdı. Bu teknik oldukça da efor gerektiriyordu. Michael'ın günlük 4 saat yaptığı antrenmanlar boşa değildi.

Schumacher'in kariyeri boyunca dengesiz ve kontrolsüz araçlar ile hızlı olma sebebi de bu yeteneğinin neticesidir. Diğer pilotların dengesiz araç ile viraj içinde kaybettiği zamanı Schumacher kaybetmiyordu. Viraja girerken aracın kaymaya başlaması demek düzlemden çıkarak gitmek ve eşittir zaman kaybetmek demektir. Hele ki saniyenin onda birinin önemli olduğu bu sporda büyük bir kayıp yaratır. Schumacher bu eşsiz yeteneği ile böyle anlarda zaman kaybetmezdi, hatta üstüne zaman kazanırdı. Bu sebeple sürüşü zor olan, agresif ve savruk araçlar ile başa çıkmasını çok iyi bilirdi ve bundan keyif alırdı.

Bunun en büyük örneği, 1996-1999 arası stabil olmayan Ferrari araçları ile güçlü Williams ve McLaren takımlarının korkulu rüyası olmasıdır. Schumacher'in hata yapmaya meyilli, çok riskli, çok zor ve oldukça agresif stili ile 90'lı yılların aerodinami etkisinden yoksun, güçlü, saldırgan ve savruk araçları ile tüm yarış boyunca her virajda hatasız sürmesi ve üzerine bir de çok hızlı olması akıl almaz bir olaydır, müthiş bir yeteneğin sonucudur. Hali hazırda o dönemler bunu bu kadar rahat yapabiliyor olmasını insanlar anlamakta zorlanmıştı. Schumacher hayatı boyunca bir çok karting yarışına katılmıştır ve bunların çoğunu kazanmıştır. Bunun sebebi ise bu açıkladığımız stilin kartinge çok uygun olması ve efektif olarak kullanıldığında son derece etkili olmasıdır.

Michael Schumacher, Ferrari F300
Michael Schumacher, Ferrari F300
Michael Schumacher, Ferrari F300
Michael Schumacher, Ferrari F300, Jacques Villeneuve, Williams FW20 Mecachrome, and Eddie Irvine, Ferrari F300
Michael Schumacher, Ferrari F300 ana düzlükte kıvılcım saçıyor
Michael Schumacher, Ferrari
Michael Schumacher, Ferrari F310
Michael Schumacher
Michael Schumacher, Ferrari
Michael Schumacher, Ferrari
Michael Schumacher, Ferrari
Michael Schumacher, Ferrari F310B
Michael Schumacher, Ferrari
Michael Schumacher, Ferrari F310
Michael Schumacher, Ferrari F310B
Michael Schumacher, Ferrari F310B
Michael Schumacher, Ferrari F310B
17

Sol Ayak Frenlemesi

Schumacher kariyerinin ilk 1.5 yılı manuel şanzımanlı Formula 1 aracı kullandı. Rakip büyük takımlar yarı otomatik şanzımana geçiş yapmışlardı, fakat Benetton takımı buna daha sonradan sahip oldu. (Hatta Schumacher'in ilk kazandığı yarış olan yağmurlu 1992 Spa yarışı manuel şanzımanlı bir otomobilin kazandığı son yarış olmuştur.) Büyük takımlar ve pilotları yarı otomatik şanzımana geçtiklerinde bir adım öndeydiler. Bilindiği üzere manuel şanzımanlı araçlar 3 pedallı olur. Pilotlar viraja girişte vites düşürerek yavaşlarken sağ ayakları ile fren yaparlar. Bazı pilotlar ise yalnızca vites düşürülmeyen yerlerde gazdan düşmemek için sol ayak ile fren yapar. Bu binek otomobil yarışlarında karşılaştığımız bir sistemdir. Formula 1'de manuel şanzıman sürecinde pilotlar sağ ayak ile frenleme yaptıkları için bu ayakları dışında herhangi bir frenleme yapmazlar.

Schumacher 1.5 yılın sonunda yarı otomatik şanzımana geçince sol ayak freni yapmaya başlayan öncü pilot olmuştur. O dönem bu yeni geçiş evresinde pilotlar güçlü oldukları sağ ayaklarını kullanmayı tercih ediyorlardı, sol ayak ile aynı performansı bulmak mümkün olamayabilirdi. Schumacher ise bu geçiş evresinde sistemi hızlıca kavrayabilmiş ve güçlü olarak kullanmıştır. Senna'nın 1994 senesinde Schumacher'in virajlarda aracında duyduğu sesin açıklaması olarak sol ayak freni bahsedilen bir konudur. Bu tutarlı bir düşüncedir, çünkü Schumacher sol ayak ile fren yaptığı için sağ ayağı serbesttir, bu sağ ayak ise gazda kalmaktadır. Yukarıda sürüş stilinde de bahsettiğimiz gibi, Schumacher frenleme sonrası virajı dönme esnasında bu yüzden gazdan hiç düşmez. Sağ ayak frenin de gazdan tamamen düşmeniz karşısında, Schumacher bu gaz avantajını kullanarak virajdan avantajlı çıkar. Bu küçük gaz dokunuşları dahi, 800 HP gücündeki motorda gürültüye sebep olacaktır, herkesin sessiz geçtiği yerde bunu yapmak dikkatleri çeken ses yaratacaktır. Bahsi geçen viraj içindeki bu gelen sesin Schumacher’in gaz dokunuşlarıyla birlikte motordan geldiği belirtilmektedir. Schumacher'in o dönem telemetri verileri incelendiğinde virajlarda gazdan kopmadığı anlaşılmıştır.

Aynı dönem Schumacher Ligier takımı için bir teste çıkmıştı. Benetton, Ligier takımı için Schumacher'i araçlarını geliştirmek ve yorumlamak adına testte değerlendirme imkanı sunmuştu. Schumacher alışkın olmadığı Ligier aracına oturur oturmaz takımın o dönem gelecek vaad eden 1. pilotu Oliver Panis'ten 1 saniye daha hızlı tur atmıştır. Bu Ligier mühendislerini şoka uğratmış ve telemetri verilerini incelediklerinde virajlardaki etkisi gözlemlemişlerdi. Schumacher’in sol ayak freni kullanımı ile aracın aerodinamik performansını da etkili olarak kullandığı ve virajlardan daha yüksek hızlarda çıkış sağladığı fark edilmiştir. Tabii ki bunu virajlardaki sürüş tarzı ve becerisi ile bir paket halde düşünmek gerekir. Aksi halde her sol ayak frencisi bu avantajı yakalayamayabilirdi.

Bahsettiğimiz sol ayak ile fren sistemi artık günümüzde yeni nesil F1 için alışıldık ve çok normal kullanımdır. Fakat Formula 1 spor tarihinin evrime girdiği manuel şanzımandan yarı otomatik şanzımana geçiş döneminde bunu başarabilmek etkileyicidir. Aynı dönem Schumacher’den sonra Mika Hakkinen’in de sol ayak freni kullandığı bilinmektedir. Rubens Barrichello ise sol ayak frenini denemiş, efektif olarak kullanamamış ve yıllarca sağ ayak ile frenleme yapmıştır.

Michael Schumacher, Ligier JS39B Renault V10 motor testi
Michael Schumacher tests the Ligier JS39B Renault to evaluate the Renault V10 engine
Michael Schumacher tests the Ligier JS39B Renault to evaluate the Renault V10 engine
Michael Schumacher and Benetton technical director Ross Brawn evaluate the performance of the Ligier
Michael Schumacher tests the Ligier JS39B Renault to evaluate the Renault V10 engine
Michael Schumacher tests the Ligier JS39B Renault to evaluate the Renault V10 engine
Michael Schumacher tests the Ligier JS39B Renault to evaluate the Renault V10 engine
Michael Schumacher tarafından 1994 yılında test edilen Ligier JS39B
8

Yarış Çizgisi Kullanımı

Schumacher sürüş stilinin getirisi olarak virajlara apekste daha uç ve dar açıdan giriyordu. Viraj çıkışı ise apekste iç kısımda bulunarak daha erken gaza oturarak çıkıyordu. Bu geç apeks olarak adlandırılan sistemdir. Bu anlayış, daha hızlı gaza oturmak ve çekişi daha çabuk yakalayarak virajdan çıkmayı hedef alır. Schumacher’in yukarıda bahsettiğimiz viraj stilini düşündüğümüzde bu çizgi kullanımı ile virajın ortasında aracın çizgisini viraj çıkışına göre düzleştirerek bir mancınık gibi fırlamayı hedeflediği düşünülebilir. Michael’ın bunun dışında bir başka özelliği ise pist kullanımda sabit çizgide kalmaması, sürekli farklı yarış çizgileri denemeleri yapmasıydı. Bu uyguladığı yöntem ile savunması kale gibi güçlüydü, Mika bu konuda bir itirafta bile bulunmuştur. Michael bu çizgi kullanımı ile atakta da etkilidir, kovaladığı aracı çok yakın mesafeden takip edebilir. Bknz: 2005 San Marino GP. Alonso’nun bitiş çizgisine kadar ‘’0.3-0.7’’ saniye aralığından arkasına yapışmış ve ondan son ana kadar kopmamıştır. Bu kovalama esnasında Alonso’ya karşı sürekli farklı yarış çizgileri uygulamıştır, bu onun yakın baskı kurmasına ve ayrıca iyi savunma yapmasına destek olmuştur.

Yağmur Ustası

Schumacher’in kariyeri boyunca oldukça etkili olduğu şartlar ıslak zemindeki performanslarıdır. Bu göstermiş olduğu üstün performanslardan ötürü ilk kez kendisi ‘’Rain Master’’ lakabı ile anılmıştır. Michael istikrarsız çiselemede veya yoğun yağmurun olduğu koşullarda rakiplerinden farklı boyuta geçer. Tüm sürüş ve kontrol becerilerini o şartlar altında, kullandığı aracın rekabetçilik seviyesi fark etmeksizin sergiler. Kariyerindeki pek çok yağmurlu yarışta, rakiplerini yenmekten ziyade onları ezmeye yönelik performansları olmuştur. Bu koşullar altında tur başına en yakın rakibinden 2-4 sn aralığında hızlı olduğu bir çok yarışı bulunmaktadır. Schumacher değişkenliği olan şartlara çok hızlı adapte olmasıyla tanınır. Yağmurdaki efsanevi ustalığının kaynağı da bu sürüş becerileri ve yeteneğinde yatmaktadır. Tıpkı Ayrton Senna gibi yağmur konusunda farklı bir klasmandadır ve onunla beraber ismi tarihte herkesten ayrı noktadadır.

Damalı bayrak: Michael Schumacher, Ferrari
Michael Schumacher, Ferrari F310
Damalı bayrak: Yarış galibi Michael Schumacher, Ferrari F310
Michael Schumacher, Ferrari F310
Podyum: Yarış galibi Michael Schumacher, Ferrari ve takım patronu Jean Todt
Michael Schumacher, Ferrari F310
Damalı bayrak: Yarış galibi Michael Schumacher, Ferrari F310
Yarış galibi Michael Schumacher, Ferrari F310, Jean Todt ve Jacques Villeneuve, Williams
Michael Schumacher, Ferrari
Michael Schumacher, Ferrari
Podyum: Yarış galibi Winner Michael Schumacher, Ferrari F310
11

Taktiksel Sürüş

Schumacher’in sürüş tarzı çok saldırgan olmasının yanı sıra, büyük ölçüde de taktikseldir. Örnek vermek gerekirse; Sennanın direksiyon ardındaki bütünlüğü duygu ve hissel temele bağlıydı. O aracı hisleriyle limitlerde sürerdi, duygusal yönetime bağlı hassas bir yaklaşımı vardı. Yaratmış olduğu ütopik farkların sebebi bu doğal yeteneğinde yatmaktaydı. Bu onu aynı zamanda kırılgan bir pilotta yapıyordu. Senna’nın Monaco’da 40 saniye fark yaratmasının esası bu yaklaşımına dayanmaktadır. Fakat bu tarzının büyük bir zayıf noktası da vardır, Senna bu duygu temelli sürüşü nedeniyle davranışlarını kontrol etmekte zorlanırdı. Netice ise 40 saniye farkla önde giderken gereksiz zorlamasından doğan bir kaza ve yarışı kaybetmesi durumu yaşanması olası oluyordu. Senna’nın bu içsel yarışçı dürtüleri ile baş etmesi gerekirdi. Prost ise Senna’nın tamamen zıttıydı. O araç içerisinde duygularıyla sürüş yapamazdı, tamamen teknik ve mantıksal realite ile sürüş yapardı. Lakabı bu sebeple Profesör idi. Onun kabiliyet noktası da, rasyonel zekasıydı. Fakat handikapı ise hissel sürüş becerisinden uzak olmasından doğan, performansının Senna kadar etkileyici olmaması ve sınırlı olmasıdır. Lakin günün sonunda elde etmek istediğini elde eder, garanti sonucu kaçırmazdı. Bu iki pilot birbirinin tam zıttı derecesinde farklıyken değişmeyen bir şey vardır ki, ikisi de efsanevi pilottur. Schumacher ise tam olarak bu iki pilotun kusursuz karışımıydı. Schumacher’de Senna gibi hissel ve duygusal limitte sürüşler yapmaya odaklıydı, en büyük odağı buydu, fakat tamamen bunun kontrolünde değildi. Prost gibi gerektiği yerde mantığın karşıladığını reddetmez uygulardı. Senna ve Prost’u karıştırın, ciddi miktarda Niki Lauda katın ve tamamen saf bir Michael Schumacher elde etmiş olursunuz. Niki’de araç gelişimi ve teknik kapasite anlamında benzersiz bir pilottu. Bu da yine Schumacher’in çok etkili olduğu alanlardan sadece biriydi.

Schumacher’in sürüş stilini ele aldık fakat, onu tek bir stil ile değerlendirmekte yanlış olacaktır, çünkü o kariyeri boyunca bir çok farklı karakterdeki aracı bambaşka dönemlerde kullandı ve aracın beklentilerini karşılayacak şekilde sürüş stilini revizyona soktu. Değişken şartlara müthiş hızlı adaptasyonu sayesinde bu araçların dilini de çabuk çözebildi. O yüzden Formula 1’in analog olduğu eski dönemlerinde de etkileyiciydi, dijital olduğu teknolojik dönemlerinde de etkileyiciydi. İki devasa farklı teknoloji yapısına uyum sağlamak bile başlı başına bir olaydır ve ayrıca bir yazıda ele alınması gereken konudur. Schumacher’in F1’in bu analog dönemden dijital döneme geçişindeki en etkili pilot olarak tarihteki yeri her zaman tek ve sabit kalacaktır. Bu kadar bariz değişikliklerin olduğu dönemleri yaşayıp rekabetçi olmuş benzer sürücü görülmemiştir. Tekrar o dönemler yaşanamayacaktır. Bir örneği daha bulunmayan bu efsane sürücüyü izlediğimiz için şanslıyız. Kariyeri boyunca odaklandığı sürüş noktası limitleri zorlamaktı, bunu mükemmel şekilde de uyguladı. Biz izleyicilere seyir zevki verdi. Bu yazıda sadece sürüşü ve yeteneğinden bahsettik, umarım ilerleyen dönemlerde diğer tüm komple pilot oluşunu belirleyen unsurları da ele alıp aktarabiliriz. Tüm spor severlere sağlıklı günler!

Umut_Bg


Motorsport.com'da "Sizin Köşeniz" bölümünde yayınlanmasını istediğiniz özgün, imla kurallarına uygun ve 300 kelimenin üzerinde yer alan yazılarınızı bu e-posta adresinden bizlere gönderebilirsiniz.

Motorsport.com olarak Türkiye'deki F1 severlerin ne kadar donanımlı olduğunu biliyoruz. Ancak daha önceki deneyimlerimizden, gönderilecek çok fazla yazı olacağını ve her yazının doğrudan yayınlanabilecek seviyede olmayacağını da biliyoruz. Bu yüzden gönderilecek yazıları süzgeçten geçirerek, mümkün olduğu kadar çok sayıda yazıyı yayınlamaya çalışacağımızı ancak zaman zaman bazı yazıları paylaşamayacağımızı şimdiden ifade etmek istiyoruz.

İlerleyen süreçte uygulamada farklılıklar olursa, ilgili yazılarda sizlere duyuracağız. 

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber McLaren'ın yeni yatırımcıları kimler?
Sonraki haber Leclerc, Vettel'in bugüne kadar gördüğü "en yetenekli pilot"

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye