Sauber ve Van der Garde için sırada ne var?

Van der Garde için görünen en büyük problem süper lisansının olmaması. Bilindiği gibi sürücülerin süper lisansları sadece aktif oldukları dönemler için geçerli oluyor. Van der Garde için bu dönem Monisha Kaltenborn'un şubat ayında Hollandalının kontratının feshedildiğini bildirdiği zamandı.

Cuma antrenmanlarına saatler kalmışken bu çok büyük bir problem gibi görünebilir ancak geçmişte acil durumlarda FIA'nın sadece birkaç saat içerisinde süper lisans çıkardığı görüldü. Süper lisans başvurusu için sürücünün yarışacağı takımın, sürücünün kişisel yarış lisansının bulunduğu yürütme kurumu üzerinden (örneğin bu kurum Türkiye için TOSFED) FIA'ya başvurması yeterli.

Van der Garde'nin bağlı olduğu federasyon olan KNAF (Hollanda Otomobil Sporları Federasyonu), Avustralya ile olan zaman farkının yardımıyla Fransa'da bulunan FIA'da belgelerin işlenmesinin birkaç saatten uzun sürmeyeceğini bildirdi. Bunun için tek gereken Sauber takımının işbirliği.

"Bunlar sadece evrak işi." diyerek konunun kendisini sıkmadığını belirten Van der Garde, Sauber'in davadaki savunmasının büyük çoğunluğunu oluşturan koltuk meselesinin 3-4 saat içerinde halledilebileceğini yineledi.

Van der Garde cephesinde problemler şimdilik burada biterken Sauber'in çözmesi gereken başka problemleri var.

Sauber'in önünde iki seçeneği varmış gibi duruyor. Birincisi Van der Garde'yi yarış koltuklarından birine oturtmak. Ancak bu durumda boşta kalan sürücü de Sauber'e karşı benzer bir dava açabilir. İkinci seçenekleri dava kararını uygulamayıp halihazırdaki sürücüleri ile piste çıkmak.

İkinci seçenek uygulaması daha kolay görünse de bu Sauber'in başına daha çok belaya sokabilir. Van der Garde'nin avukatları, kazandıkları davada alınan kararın uygulanması için yeni bir dava açmış durumda ve Avustralya mahkemesinin dava kararının uygulanmaması halinde, mahkemenin Avustralya topraklarında davalı tarafa ait bulunan tüm mallarına el koyma hakkı bulunuyor. Yani takımın padok'da bulunan her şeyi. Ayrıca takımın başındaki isim olan Monisha Kaltenborn'ü mahkeme kararına uymamak suçu ile maksimum altı aya varabilen hapis cevası bekleyebilir.

Felipe Nasr ve Marcus Ericsson'un sponsorları, Giedo Van der Garde'ye yüklü bir çek yazıp davadan vazgeçmesini isteyebilirler ancak Van der Garde'nin sponsorlarının istediği sonucun bu olmadığı düşünüyor.

Padok içinden yükselen çeşitli haberlerde Van der Garde'nin davayı açtığı tarihin biraz manidar olduğu düşünülmekte. İstediği şey para olsaydı bu konuyu Felipe Nasr ve Marcus Ericsson'un sponsorları ile kapalı kapılar ardında çözebilirdi. Veya isteği şey gündemde olmak olsaydı, kış sezonunun sakin aylarında bu davayı açıp tüm motorsporları gündeminin odak konusu olabilirdi. Van der Garde'nin davayı ilk yarışa bu kadar kısa zamanda açması ve takımı iki ucu keskin bıçak üzerinde bırakmasının kasıtlı bir hamle olduğu düşünülüyor.

Tüm kış sezonu boyunca Sauber'i ayakta tutmuş olan ve henüz ilk yarış öncesinde takım üzerinde oluşmuş bu derece negatif bir imajdan hiç memnun olmayan mevcut sponsorlar bir yanda, Van der Garde'nin kazandığı dava bir yanda, takım köşeye sıkışmış gibi gözüküyor. Sauber'in bu işten kaçmak için kullanabileceği yollar da var ancak iki seçeneğinde sonu İsviçreli takım için güzel gözükmüyor.

Eğer takım iflas ettiğini duyurur ve ortadan çekilirse tüm kontratlar geçersiz olmakta, ancak bu kolay kaçış yolunun sonucu takımın kapanması ve takım için çalışan yaklaşık 300 kişinin işsiz kalması demek.

İkinci bir seçenek ise takımın -değerinden çok daha az bir miktara- satılması. Sadık takım çalışanlarının işlerini koruyacak bu yöntem için halihazırda ki birçok potansiyel alıcı arasında en ironik olanı ise Felipe Nasr ve Marcus Ericsson'ın sponsorlarının takımın yönetimini çok ucuza ele geçirmeleri olabilir...

Atılacak adımlar ne olursa olsun Sauber'i daha zor günler bekliyor gibi görünüyor.