'Şanslı' belgeseli Ecclestone'u daha önce görmediğimiz bir şekilde gösteriyor

Son zamanlarda, özellikle Netflix'te belgesel dizileri oldukça popüler. Bu nedenle, BAFTA ödüllü 'Senna' yazarı ve yapımcısı Manish Pandey'in bu fikrinin Noel'de Discovery+ ve diğer uluslararası platformlarda yayınlanmasının tam zamanı.

40 yıldan daha uzun bir süredir F1'e hakim olan Ecclestone, 2017'de Liberty Media'nın sporu devralmasıyla kenara çekildi. Ancak şimdi, 92 yaşındaki eski F1 pilotu hakkında bir dizi yayınlandı. Pandey tarafından yazılan ve yönetilen bu sekiz bölümlük belgesel dizisinin başrolü olan Ecclestone, 1950'den 2017'ye kadar olan hikayesini anlatıyor. 35 yılı aşkın bu süreç, Liberty'nin F1 CEO'su olarak Chase Carey'i ataması ile kendisi için 'kader günü' olarak nitelendirdiği bu olay ile sona eriyor. 

Program, Ecclestone'un da yer aldığı Silverstone'daki ilk Grand Prix de dahil olmak üzere, 1950'den sonraki muhteşem görüntülerle, inanılmaz derecede zengin bir arşive sahip. Ecclestone bu belgeselde, başrol olarak yaşadıklarını anlatıyor. 

50'ler, 60'lar ve 70'leri kapsayan bu belgeselde kaçınılmaz olarak birçok sürücünün ölümü yer alıyor. F1'in ilk dönemlerinde araçların ve pistlerin güvenlik açısından oldukça yetersiz oluşu sebebi ile bazı pilotların kaybını görüyoruz: Hawthorn, Collins, Rindt, Cevert, Villeneuve. Ecclestone, özellikle 1980'lerde sporun kontrolünü ele geçirdiğinde; Profesör Sid Watkins'i F1'in tıbbi süpervizörü olarak atadığında ve ona yetki verdiğinde, güvenlik konusunda üzerine düşen her şeyi yapmıştı. 

Ecclestone, kapalı kapılar ardında anlaşma yapıyor olsa bile spor için her zaman elinden gelen her şeyi yapıyordu. Bu anekdotları arşivlerle anlatmak neredeyse imkansız olduğundan, yapımcılar çizgi roman tarzı animasyonlarla, kulağa pek iyi gelmeyen ama aslında işe yarayan bir çözüm buldular. Bununla birlikte arşiv araştırmacısı, yarış organizatörlerinin onları evrak çantasına düzgün bir şekilde yerleştiren ve bunun için teşekkür eden Ecclestone'a nakit teslim ettikleri görüntüler olduğunu açıkladı. Ecclestone'un anlaşma için dişlerini gösterdiği, Londra'nın Warren Caddesi'ndeki kaldırım kenarında ikinci el araba ticaretinin görüntüleri de mevcut. 

Ancak serinin, tarihteki en büyük F1 video arşivi ve yarış aksiyonunun yanı sıra, Senna'da gördüğümüz gibi bazı can alıcı noktalar da var. Ecclestone'un F1'in kontrolü için mücadele ettiği ve 'Senna'da başrol oynayan 1980'lerin FIA başkanı Jean-Marie Balestre, bazı aksilikler ve mizah içeren sahnelerde kendini beğenmiş biri olarak tasvir ediliyor. 

Yapımcılar, Ecclestone'u dizinin ana anlatıcısı yaparak kendilerini oldukça zorladı çünkü hikaye, tamamen onun gözünden görülüyor. Spor tarihinin diğer önde gelen isimleri de yer alıp konuşuyor, ancak yalnızca bazı röportajlardan parçalar halinde görülüyorlar. Örneğin Graham Hill ve Colin Chapman bu şekilde yer alıyor. 

Ana hikaye anlatımı için, Ecclestone parlak, tamamen beyaz bir ortamda doğrudan kameraya bakıyor. Böylece duygu, biraz pişmanlık, bolca mizah ve hesaplaşmanın bazı noktalarını görüyoruz. Ecclestone, son zamanlarda Putin ve Saddam Hüseyin hakkında yaptığı tartışmalı açıklamalarla birçok manşete sebep oldu. Ancak belgeselin bununla ilgili olmadığını görüyoruz, bu açıkça; Ecclestone'un kendisinden 89 yaş küçük oğlu Ace için bir miras niteliğinde.

Birçok biyografi yazarı ve film yapımcısı Bernie'nin hikayesini anlatmak istemişti. Ancak Pandey, doğru zamanda, doğru fikirle doğru yerdeydi ve Bernie belgesel için, F1'de onunla çalışan hiç kimsenin hayal bile edemeyeceği bir şekilde açık konuştu. 

Tabii ki bu belgeselde her konunun yalnızca Ecclestone tarafından görülen yüzüne sahibiz. Ancak bunu duyan herkes için bu 2 milyar sterlinlik ve spordaki birçok boşluğu dolduracak bir iş.