Bir sokak pisti olması sebebiyle Monako GP, sürekli artan ve azalan motor performansının en iyi şekilde kurgulanması gereken bir yer. Renault, R29'un bu piste nasıl hazırlandığını şöyle açıkladı...
Sürüş Zorluğu
Monako Prensliği'ndeki yollar, bir aracın lastikleri açısından, adeta bilardo masasındaymışçasına hassasiyet gerektiriyor. Bununla birlikte bu yollar, Formula 1 araçlarının sert süspansiyonları açısından çok yıpratıcı nitelikte. Şehir içi yollar keskin kavis ve bombeler içeriyor. Ayrıca bu yollar oldukça kaygan bir hale gelebiliyor. Gerek padok ve pit alanı, gerekse pistin dar olmasına rağmen pilotlar açısından bu GP'nin anlamı çok büyük.
Süspansiyon
Aracın tutunma seviyesini maksimum seviyeye taşımak için, takım normalde daha yumuşak bir süspansiyon sistemi kullanacak. Bu durum, aracın kasisli ve bombeli bölgelerde daha rahat şekilde kontrol edilmesine imkan sağlıyor. Pist yüzeyi de, lastiklerin bağımsız süspansiyona sahip olmasını gerektiriyor.
Fernando Alonso'nun yorumu: "Massenet ve Casino meydanlarına doğru sürüş, turun en hızlı bölümlerinden. Son derece bombeli olan bu yolda aracın dengesinin bozulmaması ve keskin dönüşlere kontrollü girilmesi için çok dikkat edilmesi gerekiyor. Çıkışta yer alan kasis sebebiyle araç hafifleşiyor ama bunun hemen ardından Mirabeau'ya en çabuk şekilde ulaşabilmek için derhal hızlanmak gerekiyor."
Aerodinamik
Monako, sezonun en fazla downforce gerektiren yarışı. Sanılanın aksine esas avantaj, virajlarda değil mekanik tutunmanın mükemmel oluşunda gizli. Yüksek downforce'dan elde edilecek fayda, fren yapma ve aniden hızlanma gerektiren durumlarda çok bariz şekilde ortaya çıkacak. Araçları virajlara girerken zaptedebilmek ve çıkış bölgesinde en iyi çekiş gücünü yakalayabilmek en önemli mesele.
Nelson Piquet'nin yorumu: "Pistteki en büyük fren noktası, 10 ve 11. virajların şikanı. En hızlı bölge olan tünel çıkışında aracı 7. viteste sürerken, şikan sebebiyle aniden saatte 70 kilometre hıza düşmek zorunda kalıyorsunuz. Burası muhtemelen en fazla sollama fırsatı veren bölge."
Direksiyon açısı
Grand Hotel virajı, sezonun en en zorlu ve dar virajı. Beraberinde ayrıca Rascasse virajı var. Monako bu yüzden sezonun direksiyon açısının en fazla olması gerekttği pist. Ayrıca, sadece Monako'ya mahsus üretilmiş bir direksiyon paketi de bulunuyor.
Alonso, konuyla ilgili şunları kaydetti: "Grand Hotel virajı, sezonun en keskin ve en yavaş virajıdır. Bu virajı 50 kilometrenin altında almak zorundasınız. Bunun yanında direksiyon açısına gereğinden daha fazla ihtiyaç var."
Lastikler
Önceki sezon Bridgestone lastik bileşenleri takımlara, karakteristik özelliklere göre iki ayrı parti halinde uygulanmıştı. Monako bu dağıtım felsefesini, sıradışı özellikleri sebebiyle değiştirecek. Bridgestone, süper-yumuşak ve yumuşak lastik bileşenleri kullanacak. Bu lastikler düşük ısı şartlarına da adapte oluyor.
Motor
Çok fazla zahmet ve çaba gerektirmeyen Monako pistinde bir turun ancak yüzde 45'i tam gaz olarak kat edilebiliyor. Bombeli yüzey sebebiyle, şayet lastikler yerden kesilmişse motor kolayca yüksek devirlere çıkabiliyor. Kısacası, kolay kontrol edilebilen bir motor ve iyi bir çekiş gücü çok önemli.
3,36 kilometre uzunluğundaki pistte icra edilecek yarış, 78 turdan oluşuyor. Pistin "En Hızlı Tur Zamanı" rekoru, 1dk 18.023sn ile Rubens Barrichello'ya (Ferrari-2002) ait. Geçen yılki pole pozisyonunu ise, 1dk 16.676sn ile Juan Pablo Montoya (Williams) kazanmıştı.
TurkiyeF1.Com