Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye

Özel içerik: Lotus'un yasaklanan ikiz şasisi

Colin Chapman, 1960 ve 1970'li yıllarda Lotus takımı ile büyük başarılar elde etti. Zemin etkisini ilk kullanan ekip olma avantajını iyi kullanan takım, o dönemde iyi sonuçlar almayı başardı.

Nigel Mansell, Lotus 88 Ford

Fotoğraf: LAT Images

Giorgio Piola'nın teknik F1 analizleri

F1 teknik analizlerinin uzmanı Giorgio Piola'nın köşe yazıları ve benzersiz çizimleri burada

Zemin etkisi, o dönemde araçların aerodinamik tasarımında kullanılan bir felsefeyi anlatmak için kullanılan bir ifade.

Bu tasarımlara aynı zamanda "kanat araç" da deniyordu. Araçların sidepodlarının altında Venturi adı verilen tüneller yer alıyordu ve bu tüneller taban boyunca arkaya doğru ilerliyordu.

Venturi kanallarını maksimum şekilde kullanmaya çalışan Lotus, buna ek olarak etek çözümünü üretti. Sidepodun yanlarından aşağıya doğru uzayan kanatlar yere sürtüyor, bu sayede tüneldeki hava akımının daha iyi olması sağlanıyordu. Tünel boyunca hava akışı kaçağının azaltılmasıyla, çok daha fazla yere basma gücü üretilmiş oluyordu.

İlk tasarımın ardından takımlar gittikçe daha karmaşık etek tasarımları geliştirmeye başladılar. Araçlar geliştikçe performans seviyeleri de iyileşiyordu.

Lotus 79 1978 zemin etkisi kıyaslaması

Lotus 79 1978 zemin etkisi kıyaslaması

Fotoğraf: Giorgio Piola

Lotus 79'a ait bu çizim, takımın şasiyi mümkün olduğu kadar daraltırken Venturi kanallarını tam tersi mümkün olduğu kadar geniş ve uzun yapmaya çalıştığını gösteriyor.

Lotus 80 zemin

Lotus 80 zemin

Fotoğraf: Giorgio Piola

Lotus 80'de daha da uzun Venturi kanalları yer alıyordu.

Lotus 79 ve Lotus 80 kıyaslaması

Lotus 79 ve Lotus 80 kıyaslaması

Fotoğraf: Giorgio Piola

Bu resimde ise Lotus 79'dan sonra zemin etkisinin daha fazla geliştirilmesi sonucu Lotus 80 aracında yapılan değişiklikleri görebilirsiniz. 79'da kanallar daha kısayken 80'de arka kanada kadar uzayacak şekilde aracın arka tarafı tasarlanmış.

Arrows A2 1979

Arrows A2 1979

Photo by: Giorgio Piola

Arrows takımı daha ileri giderek, Venturi kanallarını daha geniş yapabilmek için motorunu eğimli bir şekilde konumlandırdı.

Ancak 1970'lerin sonuna gelindiğinde artan hızlar karşısında güvenliğin azalması nedeniyle o dönemdeki motor sporları yönetim kurulu devreye girerek ilk olarak etekleri yasakladı ve ardından aşama aşama yasaklamalara devam etti.

Takımının bu felsefe hakkında elde ettiği bilgilerin yayılmasına engel olamayan Chapman, yasağın ardından farklı yol arayışlarına girdi.

Lotus, daha önce ikiz şasi konseptine sahip olan 86 modeli üzerinde çalışmıştı. Ancak o dönemde etek kanatlara izin verildiği için, tek şasiye kıyasla yeteri kadar verimli olmuyordu.

Ancak eteklerin yasaklanmasının ve minimum sürüş yüksekliği kuralının getirilmesinin ardından, Lotus bir kez daha ikiz şasi üstünde çalışmaya başladı. John Barnard'ın McLaren MP4-1 şasisinden cesaret alan Chapman, sahte karbon monokok üstünde çalışmaya başladı.

Lotus, kısa sürede MP4-1'e benzer tasarımını hazırladı. Alüminyum olan versiyona göre daha iyi olan monokok, Lotus aracında tamamen farklı amaçla kullanıldı. McLaren ortada alüminyum petek kullanırken Lotus Nomex petek kullandı. Otoklav sürecinde ıslak sürme prosedürünün kullanılmaması, genel gücü daha da azaltmış oldu.

Lotus 88 1981 ikiz şasi konsepti

Lotus 88 1981 ikiz şasi konsepti

Fotoğraf: Giorgio Piola

İkiz şasi konseptinde iki esnek gövde yer alıyordu. İç gövde daha çok mekanik işlerden sorumlu olurken, dış gövde aerodinamik çalışmalardan sorumlu olacaktı.

Konseptin çalışma şeklini düşündüğümüzde, dış gövdenin hareketli olacağını, zemin etkisindeki emme süreciyle aracın piste daha yaklaşacağını söyleyebiliriz. Yani aracın orta bölümü sabit dururken dış tarafı yere doğru çekilecek ve daha fazla yere basma gücü üretilecekti.

Ancak kurallarda bu tür tasarımları engellemek için şu maddeye yer verildi: "Aerodinamik parçalar, bağlandıkları bölümle birlikte hareketsiz olmak zorundadır."

Bu madde yıllar geçtikçe teknik kurallar kitabında temel olarak aynı kaldı ve duruma göre geliştirildi. Bu madde hâlâ teknik kuralların 1.4 maddesinde yer alıyor.

Chapman bu karardan memnun kalmadı ve 88 modelini yarıştırmak için birçok girişimde bulundu. Ancak her girişiminde karşısında sert bir duruş gördüğü için, bu tasarımı bırakıp daha geleneksel şasi yapısıyla yarışmak zorunda kaldı.

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Vettel: "İtalyan kültürü çok yanlış anlaşılıyor"
Sonraki haber F1 tarihinde bugün: 13 Nisan

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye