Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye

Neden Ford, Red Bull için Porsche'dan daha cazip bir ortak?

Red Bull-Ford ortaklığı hiç şüphesiz ki birçoğumuz için şaşırtıcı, özellikle de Porsche ile anlaşmanın kıyısından dönülmüşken. Peki Ford, Red Bull'a tam olarak ne vadediyor?

Ford logo

Fotoğraf: LAT Images

Red Bull'un 2023 Formula 1 sezonunu New York'taki lansmanla başlatıyor olması, takımın imajına oldukça uygun bir hamle. 

İlk olarak, dünyanın en tanınmış metropolünde düzenlenen gösterişli bir lansman, takımın rakipsiz ve inanılmaz pazarlama kampanyalarıyla tamamen uyumlu.

Ancak takım bu kez farklı bir sebepten ötürü okyanus ötesine geçmiş vaziyette: Red Bull, zayıf bir sır perdesini ortadan kaldırmaya ve Ford ile stratejik ortaklık kurulduğunu duyurmaya hazırlanıyor.

Az bilinen bir gerçek şu ki, Ford aslında üçüncü kez Milton Keynes'e dönüyor: iki taraf, takımın Stewart ve Jaguar olduğu günlerde ortaklık kurmuşlar, ancak birkaç podyuma ve 1999'da Nürburgring'deki şok zafere rağmen genel itibariyle başarısız olmuşlardı.

Ortaklığın biraz sürpriz olduğu da bir diğer gerçek, nitekim sekiz ay önce, Red Bull'un 2026 motor düzenlemeleri için Porsche ile işbirliği yapacağını doğrulayan ve Avusturya GP'de yayınlanması planlanan bir basın bülteni hazırlamıştı -ancak bülten, 'Taslaklar' klasöründen dahi çıkamadı!

Bu durumun sebebi, Red Bull'un belli derecede özerklik istemesi, ancak Christian Horner ve ekibinin, Max Verstappen'e art arda ikinci pilotlar şampiyonluğunu kazandıracak ve Red Bull'u 2013'ten bu yana ilk kez yapıcılar şampiyonasının zirvesine taşıyacak yapıyı koruyacak kadar dahi özerkliğe sahip olamayacakları yönündeki endişelerdi.

İki aylık çalkantılı bir sürecin ardından Eylül ayında anlaşmanın tamamen iptal edildiği doğrulandı.

Horner kültür çatışmasını ima ederek şunları söyledi: "Red Bull her zaman bağımsız bir takım olmuştur. Bu bizim güçlü yanlarımızdan biri, başardıklarımızın ve hızlı hareket etme kabiliyetimizin bel kemiği. Bu bizim DNA'mızın bir parçası."

"Biz kurumsal bir organizasyon değiliz, bir yarış takımı olarak çalışma şeklimizdeki güçlü yönlerimizden biri de bu."

An expected Porsche deal did not grant Red Bull the autonomy it expected

An expected Porsche deal did not grant Red Bull the autonomy it expected

Photo by: Zak Mauger / Motorsport Images

Horner'ın konuştuğu dönem, yeni kurulan Red Bull Powertrains bölümünün 2026 kurallarına göre hazırlanmış bir motoru dyno testine sokmaya hazırlandığı ve Red Bull'un kurucu ortağı Dietrich Mateschitz'in sağlık durumunun kötüye gittiği bir dönemdi.

Bu bağlamda, F1 projesinin uzun vadeli geleceğini güvence altına almak için büyük yatırımlar yapmak daha tercih edilebilir bir seçenekti.

Porsche anlaşması suya düşse de spekülasyonlar devam etmekteydi. En öne çıkan seçenek Honda ile ortaklığın yeniden canlandırılması yönündeydi, ancak zaman içinde Ford ciddi bir aktör olarak kendini göstermeyi başardı. 

Ford, Red Bull'un aradığı tüm kriterlere uymakta, hakeza Red Bull'da Ford'un.

F1, Netflix öncülüğünde yakaladığı devasa popülaritenin tadını çıkarmakta, seri bu yıl ilk kez düzenlenecek Las Vegas GP'sinin Miami ve Austin'deki yarışlara katılmasıyla birlikte nihayet tam anlamıyla Amerikan pazarına da girmiş oldu. Andretti'nin General Motors ile ortaklık kurarak seriye katılma isteği de aynı şekilde bu büyüme.

Doğal olarak, en büyük aktörlerden Ford da bu pastadan bir dilim istiyor.

F1'in 2030 yılına kadar net sıfır karbon olma çabası, iki tondan fazla tamamen elektrikli kamyonları pazara sunan Ford'a bu rüyayı pazarlaması için yardımcı oluyor. Dolayısıyla yakıtların tamamen sürdürülebilir olacağı ve hibrit güç aktarma organları sayesinde elektrik kapasitesinin artacağı 2026'dan itibaren en üst seviyede yarışmak, bu sürdürülebilirlik çabasıyla uyumlu olarak algılanacaktır.

Bunu 'Pazar günü kazan, Pazartesi günü sat' atasözü ile birleştirdiğimizde -ki Red Bull ile ortaklığı sayesinde Ford'un bunu en başından yapma şansı çok yüksek- markanın F1'den kazancı büyük.

Bir diğer soru da Ford'un Red Bull'a neden cazip geldiği.

Elbette büyük bir çek yazmak önemli bir başlangıç noktası. Porsche, Red Bull Advanced Technologies'in (operasyonun yarış takımına ev sahipliği yapan kolu) %50 hissesini satın almak ve 10 yıllık bir anlaşmayla Powertrains departmanını desteklemek için para biriktirmeye hazırlanıyordu.

Ford ise bu kadar çok bütçe ayırmayacak, bunun yerine sadece güç ünitesi programına yatırım yapacağı düşünülüyor.

Buna karşılık, ünlü mavi ovalin gelecekteki RB kreasyonlarının motor kapağında görünmesini, önde gelen marka elçilerinin tüm büyük yarışlarda yer almasını ve önemli Red Bull basın bültenlerinin altında alıntılarının bulunması beklenebilir.

Red Bull and Ford have previous, uniting at Sauber in 1995

Red Bull and Ford have previous, uniting at Sauber in 1995

Photo by: Ercole Colombo

Ancak takım müdürü Horner ve Helmut Marko, Porsche'nin kendi güvenilir şeflerini yerleştirerek yapmayı amaçladığı gibi, Amerikalı meslektaşlarına uyum sağlamak için aniden bir kenara itilmeyecek. Günün sonunda Red Bull, mücadeleyi yavaşlatacak ve 2005'ten bu yana çok başarılı olan yalın yönetim yapısını sulandıracak bu düzeyde bir bürokrasiye ilgi duymuyor.

Ford aslında bu yönetim yapısına alışkın, nitekim WRC'de Malcolm Wilson'ın M-Sport takımıyla da benzer bir ortaklık söz konusu - ki bu takımın araçları da Red Bull logolarını gururla taşıyor. Takımın gelişimine Ford değil, takım yön veriyor.

Bu müdahale eksikliği tam da Red Bull F1 takımının istediği şey, ancak bu, Ford'un Red Bull Powertrains'e hiç dahil olmayacağı anlamına da gelmiyor, sadece Porsche'un istediğinden daha hafif bir dokunuşa sahip olacağı anlamına geliyor. 

Bu nispi özerklik ortamı, Ford'un F1 geçmişindeki hataları tekrarlamak üzere olduğuna dair endişeleri tetiklememelidir. 2000'li yılların başında Jaguar ismiyle sporda yer alan takım, o dönem hesap tablolarını incelemiş ve Eddie Irvine'a neden milyonlar ödendiğinden habersiz oldukları ortaya çıkmıştı.

Yirmi yıl sonra, şu anki Ford başkanı ve CEO'su Jim Farley, Goodwood Revival'da Ford GT40'ıyla yarışırken ya da AC Cobra'sıyla gezinirken görülebilir. Bu sahneyi yakından tanıyor. Ayrıca, F1 artık Ford'un deri ve ahşap süslemeli sedan otomobillerde uzmanlaşmış bir alt markanın imajını modernize etmek için kullanmaya çalışacağı niş bir Avrupa etkinliği değil.

Bu kez proje, Red Bull'a hayalini kurduğu özgürlüğü sunacak olan Amerikalı üst düzey yöneticilerin radarında olacak.

Will Ford enjoy a successful return to F1 with Red Bull?

Will Ford enjoy a successful return to F1 with Red Bull?

Photo by: Andy Hone / Motorsport Images

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Horner: "Ford ile çalışmak heyecan verici olacak"
Sonraki haber Verstappen: "RB19'a ilişkin ilk izlenimlerim olumlu"

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye