Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Son dakika

Motorlar ile ilgili 10 bilinmeyen

Autosport yazarı Jonathan Noble, Mercedes'in Brixworth'deki motor fabrikasını ziyaretinin ardından birinci sınıf bir grand prix motoru üretmenin karanlık bir sanat olduğu kanısına vardı.

Noble keyifli ve enteresan fabrika turu boyunca Formula 1 motorlarının bilinmeyen yönlerini keşfetti ve son yazısında bunu okurları ile paylaştı.

Eskiden Formula 1'de şu anda şahit olduğumuz dizayn savaşı kadar heyecanlı bir motor geliştirme savaşı vardı. Farklı üreticilier bir kaç ekstra beygir elde edip bir adım öne geçmek için kıyasıya bir geliştirme yarışı verirlerdi.

BMW V10'ları ile Ferrari'ye kafa tutan Williams'ı hatırlayın. 20 sene önce Williams ve McLaren'ı uçuran Honda motorları da bir döneme damgasını vurmuşlardı.

F1'deki masrafların mecburi olarak kısıtlanması motor gelişimini vurana dek motor üreticileri arasında böyle bir savaş vardı işte. Her ne kadar ortaya çıkan V8 motorlar üreticilerin önemini yitirmesine neden olmuş gibi gözükse de, arkaplanda hala müthiş bir sistem işliyor.

Bu hafta Mercedes-Benz, benim de içlerinde bulunduğum bir grup seçilmiş medya mensubuna Brixworth'deki Yüksek Performans Motor (HPE) fabrikasının kapılarını açtı ve motorların hala F1'de ne kadar önemli bir yere sahip olduğunu gösterdi. Fabrikada fikirlerini almayı başardığım önemli şahıslar bana çok değerli demeçler verdiler.

İşte F1 motorları hakkında bilmiyor olabileceğiniz 10 nokta...

1. Eğer motor üreticileri için de bir dünya şampiyonası olsaydı, 2011'de zafer Mercedes'in olurdu

Red Bull'un muhteşem şampiyonluklarıyla geçen son yıllarda doğal olarak herkes RB7'nin kalbi olan Renault'nun dayanıklı motorlarına dikkat kesildi.

Fakat daha derinlemesine bir analiz yapıldığında son 3 sezonda da en başarılı motorun Mercedes olduğunu görebilirsiniz.

Bu yıl Alman üretici Mercedes, McLaren ve Force India takımları ile beraber tam 731 puan topladı. Renault ise Renault, Red Bull ve Lotus ile 723 puana ulaşabildi.

Hız açısından güçlü olması ile beraber dayanıklılık alanında da başarı gösteren Mercedes motorları toplam yarış mesafesinin %92'sini tamamlamayı başardı ve tek motor arızası Monako'da Michael Schumacher'in aracında meydana geldi.

Elbette Mercedes motorsporları başkan yardımcısı Norbert Haug bundan oldukça memnun. Konu ile ilgili, 'Motor uzmanlarımız için güzel ve tatmin edici bir sonuç. Formula 1'de 3 sezon ard arda en çok puan toplayan üretici olmak gayet güzel. Dayanıklılığımız da kayda değer bir seviyede yüksek.' dedi.

2. KERS yarışlarda göründüğünden daha çok etkili oldu

Bu sezon geçişlerin artış nedeni olarak Pirelli lastikleri ve DRS gösteriliyordu. Ama Kinetik Enerji Geri Dönüşüm Sistemi de onlar kadar etkili oldu.

KERS bu yıl tur başına ortalama 0.45s avantaj getirdi ki bu yarışlarda çok kritik bir süre.

Hindistan Grand Prix'inin ilk turuna bakın: Schumacher yarışa 11. cepten başladı ve ilk turlarda yükselip yavaş araçlara takılmaması gerekiyordu. Diğer pilotların çoğu yarışın startıyla KERS'lerinin 6.7 saniyesini kullanıp kalkışta avantaj elde etme peşindeydi.

Fakat Schumacher farklı bir taktik uyguladı. Startta KERS kullanmadı ve onu diğer uzun düzlüğe sakladı. Böylece 4. viraja gelinirken KERS ile 11.2 millik bir avantaj sağlayarak 4 sıra yükselmeyi başardı.

Bunun gibi KERS'in etkili olduğu başka durumlarda vardı elbette. Çin Grand Prix'inde Lewis Hamilton'ın Sebastian Vettel'i geçişi sadece taze lastiklerine bağlandı. Ama detaylı bir veri analizi Hamilton'ın geçişi yaptığı 6. virajda KERS ile 5.6 millik bir avantaj elde ettiğini gözler önüne seriyor.

Mercedes HPE yönetim direktörü Thomas Fuhr, KERS ile elde ettikleri başarının seyirciler tarafından görünmemesinden biraz rahatsız olduklarını itiraf etti ve 'KERS'in getirisi ancak yarış sonrası yapılan veri incelemelerinde ortaya çıkabiliyor.' sözlerini sarfetti.

3. KERS bataryaları motorlardan daha uzun bir süre dayanabiliyor

KERS F1'e ilk geldiğinde her yarış sonrası çöpe atılan bataryalar ile birlikte eleştiri oklarına maruz kalmıştı. Ama şimdi durum değişti.

Mercedes, 2011'de KERS bataryalarının bir motora oranla 5 kat daha uzun ömürlü olduklarını açıkladı ki bu 10.000 km civarı bir uzunluğa tekabül ediyor.

2009'dan bu yana batarya teknolojisi inanılmaz oranda gelişti. KERS'in verimi %75'den %80'e çıkarken, ağırlığı da çok azaldı.

KERS'in gelişimi sadece daha uzun ömürlü olmasını değil, aynı zamanda daha az ısı kaybı yaşanmasını sağlıyor. Böylece soğutma gereksinimi azalıyor.

Mercedes mühendislik direktörü Andy Cowell konu ile ilgili, 'İstesek tek bir KERS batarya paketini tüm sezon için kullanabiliriz. Fakat daha verimli ve sağlam kullanmak ve motor sayısına uydurmak için değiştiriyoruz.' dedi.

4. Güvenlik aracı girdiğinde dikkat edilmesi gereken tek şey lastikler değil

Yarışlarda güvenlik aracı piste girdiğinde motorların rahatlayıp birazcık dinlediğini düşünebilirsiniz. Sonuçta yarış hızına göre çok daha düşük süratlerde gidiliyor.

Fakat güvenlik aracı ardında zik zak çize çize giden pilotlar lastik sıcaklıkları kadar motor sıcaklığını da dikkat etmek zorundalar.

Cowell konuyu, 'Güvenlik aracı ardında motor çok fazla zorlanmaz, bu nedenle sıcaklıklar düşmeye başlar. Ama sıcaklık ile beraber basınç değerleri de düşer. Ve güvenlik aracı pistten ayrıldığı vakit sıcaklık gerekli seviyede olmazsa pistonlar zarar görebilirler.' sözleri ile izah etti.

'Eğer bir pilot güvenlik aracı ardında motor sıcaklığını düzgün bir seviyede tutamazsa, yeşil bayrakların ardından motoru maksimum performansta kullanamayabilir.'

'KERS dahi dikkat edilmesi gereken bir şeydir. Eğer kullanmayıp iyice soğutursanız güvenlik aracı sonrası gerekli verimi alamazsınız.'

5. Vettel'in muhteşem Q3 performansı ancak yeteneğinin bir ürünü

Bu sezon Vettel'in Q3'de elde ettiği muhteşem hızla ilgili onlarca farklı teori öne sürüldü.

Acaba bu egzoz beslemeli difüzörün de yardımı ile 'gizli' bir motor gücüyle mi sağlanıyordu? Ya da direk beslemeli difözürün yol tutuşuna katkısı mıydı?

Cowell bu konu hakkında ise, 'Düzlük sonunda motor 18.000 devire ulaşırken çok fazla yakıt harcanır ve egzozlardan çok fazla akım geçer. Ama o anda yere basma gücü bir işe yaramaz; yere basma gücüne frenlemede ihtiyaç duyarsınız.' dedi ve devam etti:

'Besleme olmadan, gazdan ayağınızı çekmeniz size itme kuvveti verir ve bu ancak tekrar gaz %100 basılı hale gelince sona erer. Gaz %94 civarında tutulunca, itme gücünü kayda değer ölçüde arttırmış olursunuz. Böylece motor ve egzozdan gelen sıcaklıklar 200 dereceye kadar tırmanabilir.'

Buna göre beslemeli egzozların sıcaklığı 960 dereceye kadar çıkıyordu, ki böyle bir ortamda aracın gövdesinin tutuşmasını engellemek zor bir işti.

Cowell, bir pilotun virajlarda beslemeli difüzör üzerinde bir etkisi olabileceğini zannetmediğini söyledi.

'Pilot yarış boyunca motor modunu değiştirerek daha fazla performans/daha fazla yakıt tasarrufu arasında gidip gelebilir. Ama sıralama turlarında böyle bir mod değişikliği yaptıklarını düşünmüyoruz.'

6. Takvim motor üreticileri için çok kritik bir öneme sahip

Takvimdeki yarış sayısı takımlar, pilotlar ve seyirciler için olduğu kadar motor üreticileri için de çok büyük bir öneme sahip olduğunu söyleyebiliriz.

Pilot başına maksimum 8 motor ünitesi kuralı ile takvimde 19 veya 20 yarış olması çok önemli bir fark yaratabiliyor. Çünkü bu işin içinde oldukça karmaşık hesaplamalar yapılıyor.

Cowell konuyu, 'Sezona tam olarak kaç yarış olacağını bilmeden başladık. Hedefimiz 20'ydi, fakat Bahreyn'deki olaylar sağolsun 19 ile tamamladık. 20 yarış için yaptığımız plan sayesinde her motor başına ekstra 100 km fazlamız oldu. Bu kolay bir hesap gibi görünebilir, ama ilk motorlar çok daha fazla kullanılırlar. Mesela ilk motorlara ekstra 800 km eklemek bize sezonun geri kalanında karar verirken rahatlık sağlar.' sözleri ile izah etti.

7. Motor dağılımında 36 milyar ihtimal var

Her pilotun 8 motorunu sezondaki yarışlara dağıtmak kolay bir iş gibi görünebilir. Yapmanız gereken bazı motorları bir kaç haftasonu daha fazla kullanıp diğerleriyle daha fazla performans ortaya koymaktır.

Ama durum hiç bu kadar basit değil. Cowell bir sezonda 36 milyar motor dağılımı kombinasyonu olduğunu söyledi! Bilgisayarlarda hesaplanan bu parametreler sayesinde mühendisler en doğru kararı vermeye çalışıyorlar
İşte Mercedes'in 2011 motor kullanımı dağılımı:


Yarış-Cum-Cmt + Paz
1       1     1
2       1     1
3       1     2
4       1     3
5       1     2
6       1     3
7       1     3
8       3     4
9       3     5
10     3     4
11     3     5
12     3     6
13     3     7
14     4     5
15     4     8
16     4     8
17     4     6
18     7     7
19     5     8


Kusursuz bir dağılım planı yapmak için daha çok motor gücü isteyen pistlere taze motorlarla gitmeniz gerekir. Bu pistleri Sepang, Monza, Spa ve İstanbul olarak sıralayabiliriz. Öte yandan, Singapur ve Monako gibi pistlerde kullanılmış motorlarla yarışabilirsiniz.

Brezilya'daki yüksek rakım, Bahreyn ve Hindistan'daki yüksek nem ve sıcaklık oranlarını da hesaba katmak zorundasınız.

Bir de işin içine beklenmeyen motor arızaları da girince ortaya oldukça zor bir karar ve planlama aşaması çıkıyor. Sonuç olarak bu sezon Mercedes'in en çok yol kateden motoru 3037 kilometreye ulaşmış.

8. F1 motorlarının dondurulması kararı üreticilerin teknolojiyi daha iyi anlamalarını sağladı

2007 sezonunda motor gelişimi durdurulunca insanlar F1'in yenilikçi yönünün zarar gördüğünden endişe duymuşlardı.

Tam aksine, Cowell bu kararın motorları daha iyi anlamalarını sağladığını düşünüyor.

'Eskiden olsa yeni bir dizayn ile motorunuzu değiştirebilirdiniz. Ama şimdi elinizde olan motoru en ince ayrıntısna kadar analiz edip odan en yüksek verimi elde etmek zorundasınız.'

'Eğer elinizdeki motorlardan biri 3000 km gidiyor da, bir diğeri 1000 km sonunda ölüyorsa, bunun neden 1000 km dayandığını bulmanız gerekir. Böylece detaylara iniyorsunuz. Tasarımı değiştiremediğniiz için elinizdekiyle yetinmek ve onu daha iyi anlamak mecburiyetindesiniz. Eskiden "Hadi yeni bir tasarım yapıp bu yaşadığımız arızayı unutalım" deme şansınız vardı, ama artık yok ve arızanın kaynağını bulmak zorundasınız.'

9. 2014'de motor sesleri muhteşem olacak

2014'de yürürlüğe girecek olan turboşarjlı motorlar ile seyirciler ve pist organizatörleri motor seslerinin eski güzelliğini kaybetmesinden endişe duyuyor ve Bernie Ecclestone'ı ciddi bir şekilde eleştiriyorlar.

Hatta bazı pist organizatörleri F1'den ayrılıp IndyCar'a yönelme tehditleri bile savurdu. Ama Cowell'e göre motor sesi hakkında korkulacak bir şey yok ve V6'lar en az V8'ler kadar güzel bir ses çıkartacaklar.

'Motorlar yüksek devirlere çıkıyorlar. 10.500 devre çıkmadan maksimum yakıt akışı değerini elde edemezsiniz ve maksimum devir 15.000'dir. Ayrıca 6 borunun bir turboşarja gelerek burada tek bir egzozdan 6 silindirin çalışması gerçekten çok hoş bir ses çıkartacak.'

Elbette F1 araçları 2014'den itibaren pit yolunda sessiz bir hale gelebilirler, çünkü o yıldan itibaren pit yolunda ancak elektrik ile gidebilecekler.

Cowell sessiz F1 araçlarının pit yolunda tehlikeye yol açmasından endişeli ve FIA'nın bu konuda bir adım atmasını bekliyor.

10. F1'in yeni motorları bir tüketim savaşına neden olmayacaklar

Bu sezon F1'de bütçe kısıtlamanın ne kadar zor olduğuna bizzat şahit olduk. FOTA bölündü ve Red Bull'un kuralı aştığı yönünde yapılan suçlamalar aldı başını gidiyor.

Bütçenin bu kadar hassas olduğu bir ortamda 2014'deki yeni motorların geliştirilmesi için çok büyük harcamalar yapılmasından endişe duyulmakta. Fakat 2014 motorunu geliştirmekte olan Mercedes'den Fuhr bu konuda bir endişe duymuyor.

'FIA, üreticiler ile beraber muhteşem bir iş çıkardı. Bir çok kural yenilendi ve böylece artık motor gelişiminde yapılan büyük harcamalar kısıldı ve işler daha da kolaylaştı.'

'Motor kısıtlaması hakkındaki kurallar aerodinami yönetmelikleri gibi kontrol edilmesi zor değil. Çünkü çok net teknik terimler var.'

Katı teknik kurallar 2014'de araçlar arasında çok büyük performans farkları olmasını da engelleyecek.

Cowell konu ile ilgili, 'Yeni kurallarla beraber performansta yakıt akışı oranlarının çok büyük bir önemi olacak. Çünkü saat başına 100 kg benzin tüketimi limiti getirilecek.' eklemesini yaptı.

Yakıt akışının önemli bir şekilde kontrol altına alınması benzin tedarikçileri arasında büyük bir geliştirme savaşını patlatabilir.

Mercedes'in benzin tedarikçisi olan Petronas yeni kurallara çok agresif bir yaklaşım sergilediklerini çoktan gösterdi. Daha bu sezondan 2014 yakıtlarını Malezya ve Hindistan'da test etti. Anlaşılan F1'de önümüzdeki yıllarda 'yakıt akışı' savaşları dönemine şahit olabiliriz.

Kaynak: Autosport - Jonathan Noble

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber 2012 Formula 1 takvimi onaylandı
Sonraki haber 2011'in geçiş kralı Schumacher

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye