Ancak ilk altı içinde yer almayı hedefledikleri yarıştan, her iki pilotlarının da yarışı bırakmak zorunda kalmalarıyla, hayalkırıklığı ile ayrıldılar.
Salo kendisi ile yapılan Röportajda şunları söyledi; “Montreal, Panasonic Toyota takımı için sezon ortasında yaşanan bir dip oldu. Oraya giderken TF102’ nin piste uyum sağlayacağını düşünerek, büyük umutlarla gitmiştik ancak Kanada’ dan elimiz boş dönmek zorunda kaldık. Yüksek hızlarda aracın dengesini sağlayabilmede sezonun başından beri başarılı olmadık. Dahası, aracımız kenarlıklar üzerinde adeta zıplıyordu ki, bu da gücü piste iletmemizi imkansızlaştırdı. Önceden Gilles Villeneuve pistinde deneme yapmamış olmamızın da etkisi ile, kenarlıkları pek hesaba katmadık ve bunun sonucunda da Imola’ da karşılaştığımız problemlerle yeniden karşı karşıya kaldık. Pazar günü bu problemin farkına varmıştık ama birşeyler yapabilmek için çok geçti. Yarışın ilerleyen dakikalarında lastiğim patladı ve bu yüzden frenlerde de hasar oluşunca yarışı terketmek zorunda kaldım. Montreal’ in hemen ardından, üç günlük bir test programı için, Güney İspanya’ da bulunan Jerez pistine hareket ettik. Aracın soğutma mekanizması ve pilot açısından büyük problem olan yüksek sıcaklıklara rağmen, birkaç elektronik problem dışında, oldukça büyük bir ilerleme kaydettik. Bazı yeni parçaları denedik. İnanıyorum ki, gelecekte, Kanada’ da karşılaştığımız problemlerle karşılaşmayacağız. Yaptığımız değişikliklerin, diğer araçlarla olan mücadelemizde, kronometreye nasıl yansıyacağını görebilmek için, Nurburgring’ e gitmeyi iple çekiyorum.
Genelde halka yapısındaki pistlerden pek hoşlanmıyorum ki A1-Ring de hiç hoşlanmadığım bir pist oldu. Açıkçası bu pist bir stadyum pisti ve yapılan hataları cezalandırmaktan yoksun bir karaktere sahip. Hata yap, çakıllı bölüme çık, ardından da hiçbir hasar almadan piste geri dön. Ama elbette ki benim işim her pistte başarılı olmak. Size garanti veriyorum ki önümüzdeki yarışta da her zaman olduğu gibi %110’ luk yüzdeye girmede başarılı olabilirim. Nurburgring orta hızlı bir pist ve genel olarak, orta-düşük hızlı virajlaı içinde barındırıyor. Frenler büyük öneme sahip çünkü üç ana fren sahası var; yeni yapılan ilk viraj, u dönüşü ve şikan. Çok uzun bir pist değil. Bu yüzden de sıralamalarda, saniyenin yüzde birlik bir dilim dahi büyük önem taşıyor. İlk viraj konusunda birşeyler söylemem çok zor çünkü sadece resimler vasıtasıyla bu virajı görebildim. Ancak şunu söyleyebilirim ki, bu virajı gördüğümde aklıma gelen ilk şey tam bir kaza virajı olması. Çünkü çok yüksek hızlardan, bir anda çok düşük bir hıza inmek zorunda kalıyorsunuz. Madalyonun öteki yüzüne bakarsak, aslında böyle olması çok iyi çünkü böylece pilotlar sollama imkanı elde edecekler. Aslında bu yarış Panasonic Toyota takımının kendi memleketinde gerçekleşen bir yarış gibi olacak çünkü fabrika ile pist arasındaki mesafe sadece 40 dakikada alınabiliyor. Fabrika çalışanlarının çoğu da yarışa katılarak tezahürat yapacaklar, ve pistte neler olduğunu görme şansını elde edecekler. Eyfel bölgesinde havanın nasıl olacağını tahmin etme ise çok zor. Neyse ki yarış bu sene haziran ayında yapılıyor. En azından, geçmiş sezonlardan birinde yaşandığı gibi, kar yağmaz diye tahmin ediyorum.”