Mercedes, ‘sürdürülebilirlik’ konusunda önemli bir yatırım yapıyor

F1'in bir spor olarak yavaş ama emin adımlarla 2030'a kadar karbon nötr haline gelmesiyle Mercedes, kendi karbon ayak izlerini azaltmalarına yardımcı olmak için aldıkları bir dizi önlemi açıkladı.

F1 şampiyonasının doğası gereği havacılık lojistiği, önemli bir gereklilik ve bir F1 takımının yıllık karbon emisyonlarının yaklaşık %25'ini oluşturuyor. Mercedes, bu uçuşların çevresel etkisini azaltmanın yollarını bulmak için değişiklik yapılması gereken kritik bir alan olduğunu belirledi.

Bunun bir parçası olarak Mercedes, yenilenebilir veya atıktan türetilmiş havacılık yakıtı olan Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı'na (SAF) milyonlarca dolarlık bir yatırım yaptığını duyurdu.

Nispeten yeni bir teknoloji olarak, bu tür bir yakıtın üretimi ve bulunabilirliği oldukça sınırlıdır. Ancak Mercedes, yatırımlarının SAF’ın kendisini ön plana koymasına ve daha fazla yatırıma teşvik etmesine izin vereceğinden umutlu.

Mercedes basın açıklamasında, “Formula 1, otomotiv teknolojisinin zirvesinde faaliyet gösterdiği için sürdürülebilir teknolojilerde inovasyonun en ileri noktasında olduğumuzdan emin olmak zorundayız.”

“SAF; daha sürdürülebilir bir yarış için F1'deki değişimi yönlendirme arzumuzu yansıtan, takımımızın ‘sürdürülebilirlik’ stratejisinin önemli bir bileşeni olacak. Satın aldığımız Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı; Grand Prix’ler için yarış pistlerine gitmek ve diğer iş seyahatleri gibi uçuşlarda, F1 bütçe sınırının dışında kalan dolaylı Kapsam 3 havacılık emisyonlarımız için kullanılacaktır.”

“Bu satın alma ile takım personellerimizin hava yolculuğu sırasında oluşan karbon ayak izinde %50'ye yakın bir azalma elde edebileceğiz. SAF kullanılabilirliğini ölçeklendirmek için sektörle birlikte çalışırken, kalan havacılık karbon emisyonlarımızı ‘Gold Standard’ ofsetleriyle dengelemeye devam edeceğiz.” dedi.

Lewis Hamilton, Mercedes W13

Fotoğraf: Alessio Morgese

Mercedes'in en son vaadi, 2020'den bu yana tamamen karbon nötr takım ile önceki sürdürülebilirlik kilometre taşlarının devamı niteliğinde. Bunun nedeni, Gold Standard karbon ofsetlerini kullanmak ve Türkiye ve Dominik Cumhuriyeti'ndeki rüzgar ve güneş paneli projelerini desteklemek.

Takım 2018 yılında, 2022’ye kadar %50'lik bir emisyon azaltma hedefi belirledi. Bu hedef, Mercedes'in 2021 yılına kadar %58'lik bir emisyon azaltımı sağlamasıyla aşıldı.

Takım patronu Toto Wolff, sürdürülebilirliğin F1'in önümüzdeki yıllara yaklaşımının önemli bir yönü olduğunu söyledi. Bu, profesyonel bir düşünce olmasının yanı sıra, kişisel olarak da önemsediği bir konu.

“Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı, seyahat etme şeklimizi ve çevre üzerindeki etkimizi değiştirme potansiyeline sahip.”

“Bu, kişisel olduğu kadar profesyonel olarak da çok düşündüğüm bir konu. Ben ve ekip çok seyahat ediyoruz. Hava yolunu kullanarak seyahat etmek zorundaysak, bunu yapmanın daha iyi bir yolunu bulmalıyız. SAF şu anda havacılık endüstrisi için mevcut en iyi çözüm.”

“Küresel motor sporları platformumuzu, daha sürdürülebilir ve herkes için eşit bir geleceğe model olarak kullanarak değişimin en ileri noktasında olmayı hedefliyoruz” dedi.