McLaren'ın "gizli oy" talebinin arkasında ne var?

Brown'ın mektubunun ana konularından birisi mevcut karar verme süreci ve bazı takımların güç ünitesi tedarikçilerinin ya da ticari partnerlerinin kararlarını takip etmek zorunda kalmalarıydı.

Bu, on yıllardır devam etmekte olan sorunlardan birisi. Tabii ki hiçbir müşteri takımı, özellikle güç ünitesini ilgilendiren oylamalarda aleyhte oy kullanamaz. Herkes bunu biliyor ve kabulleniyor.

Ancak bu, farklı konularla ilgili oylamalarda da oluyor. Küçük takımlar, birçok konuda kendi zararlarına da olsa büyük takımları takip etmek zorunda kalıyorlar. Bu yüzden tartışma olabiliyor.

Formula 1 padoğundaki mevcut gruplaşmaları belirlemek zor değil. Ferrari Alfa Romeo ve Haas ile bir taraf. Bu takımlar sadece Maranello merkezli takımın güç ünitesini kullanmıyorlar aynı zamanda onların sürücü programında yer alan genç pilotlarını yarıştırıyorlar. Eski Sauber ekibine adını veren Alfa'nın Ferrari ile doğrudan bir ticari bağlantısı da var.

Mercedes'in fabrika takımı haricinde üç partner takımı var. Hem ticari, hem de teknoloji paylaşımı açısından en yakın olan partner Aston Martin. Bu birliktelikte Toto Wolff ve Lawrence Stroll'un yakınlığının da payı var.

Williams bir adım geride ancak orada da Mercedes destekli George Russell yarışıyor. Williams 2022'de Mercedes'in vites kutusunu da kullanmaya başlayacak. Mercedes'in birlikteliklerinde en uzakta olanı McLaren. McLaren'ın Mercedes'le sadece güç ünitesi anlaşması bulunuyor.

Kalan takımlar içerisinde Red Bull ve AlphaTauri her zaman tek bir takım gibi hareket ediyorlar çünkü iki takım da Red Bull'a ait. Alpine ise herhangi bir takımla bağlantısı olmayan bağımsız bir fabrika takımı konumunda.

Valtteri Bottas, Mercedes W12, Lewis Hamilton, Mercedes W12, Max Verstappen, Red Bull Racing RB16B, Carlos Sainz Jr., Ferrari SF21, Lando Norris, McLaren MCL35M, Sergio Perez, Red Bull Racing RB16B, and the rest of the field away at the start

Photo by: Mark Sutton / Motorsport Images

Brown, takım patronlarıyla gerçekleştirilen toplantılarda herkesin kendisinin çıkarlarına olan kararları desteklemesi karşısında memnun değil. Brown, bu tür sıkıntıları aşmak için gizli oy seçeneğinin daha fazla kullanılmasını istiyor.

Portekiz GP hafta sonunda konuşan Brown, "Belli zamanlarda belli takımlar için yorum yapmamın uygun olacağını düşünmüyorum."

"Bu konuda size, bütçe sınırının düşürülmesi için yapılan oylamayı örnek verebilirim. Bütçe sınırına yakın bazı takımlar, kesinlikle hiç bir mantığı olmayacak şekilde daha yüksek bütçe sınırını desteklediler."

"Bu tür şeylerin çok sık olduğunu, takımların aslında kendi avantajlarına olmayan şekilde oy kullandıklarını söyleyebilirim. Bu tür toplantılarda konuşurken, ne yönde oy kullanacaklarını soruyorum ve 'Başka seçeneğim yok. Bu şekilde oy kullanmak zorundayım' yönünde cevap alıyorum."

"Yani bunlar oluyor. Çok sık oluyor. Gizli oyun bu sorunları tamamen çözeceğini düşünmüyorum. Ancak yine de gerçekten bu tür bağlantılar üzerinde çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Bunun uygulanması çok kolay bir alan olduğunu düşünüyorum."

"Şu an olduğu gibi gizli oylama yapılabilir ancak kimse onu o şekilde adlandırmaz. Tüm dünyadaki seçimlerde olduğu gibi, bunların gizli olması gerektiğini düşünüyorum. Sporun ve dolayısıyla taraftarların çıkarına en uygun olan yolu takip etmek için bir veya iki kural bulabileceksek, buranın iyileştirebileceğimiz bir alan olduğunu düşünüyorum."

"Ancak F1'deki ilk günümden itibaren hep buna şahit oldum ve yaşadım. Tabii ki herkes kendi çıkarlarına uygun doğru kararı verdiğini düşünüyor. Ancak kesinlikle öyle olmadığını söyleyebilirim. Öyle ya da böyle, insanlar yarış takımları için neyin daha iyi olduğunu anlamıyorlar." dedi.

Zak Brown, CEO, McLaren Racing, on the pit wall

Photo by: Steven Tee / Motorsport Images

Brown, gizli oy için her zaman zorlayacağını şu sözlerle ifade etti: "Tabii ki ilerlememizi sağlayacak her şeyi alkışlarız. Bence bir takım, gizli oy verme hakkına sahip olmalı. Yani bir oylama olduğunda ya takımlar gizli oy verme talebinde bulunabilmeli ya da herkes oy vereceği zaman gizli bir şekilde oy vermeli."

"Sporda her zaman sahip olduğumuz çıkar çatışmaları yaşayacaksak, o zaman bu çıkar çatışmasını kullanma yeteneğini korumak ve buna karşı koymak için yönetim kurmanız gerekir. Aynı zamanda oy çoğunluğu sayısının 8'den 7'ye düşmesini isterim çünkü bazı takımların 3 takımla işbirliği var."

"Bu nedenle eşiğin biraz düştüğünü de görmek isterim. Bu sayede tek bir takımın bir oylamayı etkilemesine izin vermezsiniz." 

Brown bu sözlerine rağmen şu ana kadar Mercedes'ten kendilerine bu yönde bir talep gelmediğini söyledi.

Brown, "Bizim için asla böyle bir şey olmadığını söyleyebilirim. Mercedes bizden asla istemediğimiz bir yönde oy kullanmamızı istemedi. Bizim deneyimimiz bu şekilde oldu. Ancak toplantı odasına baktığınızda, kimin ne için oy verdiğini görebiliyoruz." dedi.

Oylama, daha geniş kapsamlı işbirliğinin yalnızca bir öğesi ve sınırın  çekilmesi gereken nokta.  Geçen yılki Racing Point / Mercedes kopyalama skandalı bu konuya yeni bir boyut getirdi  ancak Brown bunun mevcut kampanyasını tetiklemediğini söylüyor.

Brown, "Oylama konusu gerçekten Aston Martin ile gelmedi. Açıkçası Aston Martin, partner takımla ilişkiyi yeni bir seviyeye getirdi ancak bunun gerçekten oylamayla bir alakası yok. Oylamada, kurulda olan insanlar farklı konularda oylarını veriyorlar. Yani bu konunun Aston Martin'le alakası yok."

"Sanırım Aston Martin, başkasının aracını kopyalarsanız, F1 tarihinde gerçek bir üreticinin yaptığı şeyin aslında böyle olmadığını göstermiş oldu." dedi.

Brown, takımlar arasındaki işbirliğinin daha fazla incelenmesi gerektiğini düşünüyor.

Brown, "Bu konunun kesinlikle çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. F1 tarihine bakarsanız, geçmişte biz de vites kutusu sattık. Eskiden de işbirliği oluyordu ve insanlar vites kutusu alıyordu. Bu konuda bir sorunum yok."

"Bunun iyi ve sağlıklı olduğunu, takımların teknolojilerinden bazılarını satarak gelir elde ettiklerini düşünüyorum. Bu, normalde vites kutusu üretecek kaynaklara sahip olmayan küçük takımlara yardımcı oluyor."

"Şahsen iki takımın aynı rüzgar tünelini kullanarak işbirliği yapmalarını sevmiyorum. Yani doğrudan ilişkiye sahip takımların aynı rüzgar tünelini paylaşmalarında bir sınır olduğunu görmek istiyorum. Rüzgar tüneline sahip takımların onları paylaşmaları, kaynak sağlamaları iyi bir şey çünkü bazı takımlar kendi rüzgar tünellerini üretecek güce sahip değiller."

"Ancak mesela Haas'ın Renault'nun rüzgar tünelini kullandığını görmek isterim. Bu tür şeyler. Sauber'in harika bir rüzgar tüneli var. FIA ve F1'in bu konuyu çözmesi lazım." dedi.

Sebastian Vettel, Aston Martin AMR21, Daniel Ricciardo, McLaren MCL35M

Photo by: Steven Tee / Motorsport Images

Açıkçası, McLaren'in her konuda kendi gündemi var. Ancak Brown, takımın görüşlerinin sporun görüşleriyle örtüştüğü konusunda ısrarcı.

Brown, "Ben, spor için en iyi olan şeyin McLaren için de en iyi olduğuna inanıyorum. Benim yapmaya çalıştığım tek şey, sporun en iyi takımın kazandığı bir hale gelmesi. Ancak sahada herkes aynı uzunlukta sopaya ve oyuncuya sahip olmalı. Hangi spor deyimini kullanırsanız kullanın, bana göre F1 için kesinlikle bu en iyisi. Aynı zamanda McLaren'ın çıkarına olan şeylerin, samimi bir şekilde söylüyorum tüm yarış takımları için en iyisi olduğunu düşünüyorum."

"4 senedir buradayım. Katıldığım toplantılardan bazıları çok sinir bozucuydu çünkü hayal edebileceğiniz üzere çok politiklerdi. Bazı takımlar işi çok ağırdan alma stratejisine sahipler. Normalde tek bir toplantıda çözülecek sorunların 3 ay, 6 ay ya da bir sene daha devam etmesi karşısında hayret ediyorsunuz."

"Ve F1'de bazı fırsatların olduğunu göstermek istedim çünkü F1 harika durumda. Benim yorumum eleştiri amaçlı değildi. Büyüme fırsatı olan alanları göstermek istedim." dedi.

Brown’ın diğer önemli noktası, oylamaya katılanların uzmanlık alanlarıyla ilgili. Mevcut takım patronları daha çok teknik ve mühendis kökenli. Brown ise pazarlama geçmişi olan birkaç kişiden biridir.

Brown, "Tecrübelerime göre, bu toplantılarda çoğu zaman, konu uzmanlığına sahip olmadan değindiğimiz konular var."

"Zamanımızın çoğunu sporun teknik tarafında geçirme eğilimindeyiz. Ancak işin ticari tarafının ve taraftar kitlesinin önemi ile eğlencenin aynı derecede önemli olduğunu ve eşit miktarda zaman ayrılmadığını anlamamız gerekiyor."

"Ve sonra masanın etrafındaki takım patronlarına baktığınızda, çoğunluğu teknik bir geçmişe sahip. Benim daha çok ticari bir pazarlama geçmişine sahip olduğum düşünüldüğünde, bunların tekrar öne çıkarmak istediğim alanlar olduğunu düşünüyorum ve bence sporun en çok yararına olan şeyler. Ve ne kadar hızlı değişebilirsek, F1'in büyümesini o kadar hızlandırabiliriz." dedi.

Zak Brown, CEO, McLaren Racing

Photo by: Steven Tee / Motorsport Images

Brown, takım patronları arasında sosyal medyaya kişisel katılımların olmamasının, ellerinden geldiğince ya da olması gerektiği kadar iletişim halinde olmadıklarını gösterdiğini düşünüyor.

Brown, "Benim önerdiğim şey, bugün McLaren'de olan ve tüm iş hayatım boyunca sahip olduğum bir danışma grubunun olması."

"Bir toplantıda oturup sosyal medyadan bahsedeceğiz. Bunu sadece örnek olarak veriyorum ancak o toplantıda masanın etrafında oturanların muhtemelen 10'da 7'sinin sosyal medyada hesabı dahi yoktur."

"Ancak sosyal medya konuşmalarımızı yönlendiren de onlar. Bu yüzden adı ne olursa olsun sporun bir pazarlama konseyine veya bir danışma grubuna sahip olması gerektiğini düşünüyorum. Yani konuyla ilgili uzmanlığa sahip kişilere sahip olmalı." dedi.

Brown'un dile getirdiği bu sorunları aşmanın en mantıklı yolu Brown dahil tüm takım patronlarını karar verme sürecinden çıkarmak gibi duruyor.

Bu düşünce için Brown, "Bunu desteklerim. Stefano delege olabilir. NFL'de öyle yapıyorlar. Onlar delege için kullanıyorlar ve delegenin bir nevi daha fazla gücü oluyor. Bu durumda takımların gerçek manada tek gücü, delegeyi değiştirmek olur. Seçtikleri kişinin iyi iş çıkarmadığını düşünüyorlarsa, onu değiştirebilirler."

"F1 ve FIA'nın her zaman sporun çıkarlarına ve taraftarların çıkarlarına çalıştığına inanıyorum. Bu yüzden, şu anki gibi olmasındansa kontrolü tamamen onlara vermeyi tercih ederim."

"Benim gündemime göre, eğer eşit bir oyun alanı elde edebilirsek, bu McLaren'in çıkarı için en iyi olan şeydir. Böylece adil bir şekilde rekabet edebilir ve diğer takımların yaptığı kadar oyuncuları sahaya koyabiliriz. Şu anda hâlâ denge yok."

"Ancak yeni kurallarla çok daha iyi duruma geldik. Tekrarlamam gerekirse, benim öne sürdüğüm her şey eleştiriden ziyade sporu daha iyi noktaya getirebileceğimiz fırsatlar için. Son 3 senede çok uzun yol kat ettiğimizi düşünüyorum." dedi.

Valtteri Bottas, Mercedes W12, Lewis Hamilton, Mercedes W12, Max Verstappen, Red Bull Racing RB16B, Carlos Sainz Jr., Ferrari SF21, Sergio Perez, Red Bull Racing RB16B, Lando Norris, McLaren MCL35M, and Esteban Ocon, Alpine A521

Photo by: Andy Hone / Motorsport Images

Geçen sene pandeminin sporu vurmasının ardından takımlar, FIA Başkanı Jean Todt ve Formula 1 Patronu Chase Carey ile yakın çalıştılar ve büyük kural değişikliklerini 2022'ye erteleme gibi bazı büyük kararlar aldılar. O krizde sporu ayakta tutabilmek için bu karar gerekliydi ve herkes bu durumu anlayışla karşıladı.

Ancak bütçe sınırında, harcama miktarını azaltma gibi bazı kritik detayları belirlemek kolay olmadı.

Brown, "Jean ve Chase, bütçe sınırının 135 milyon dolar olmasını istiyorlardı. Hatta biraz daha düşük, 125 milyon dolar olabileceğini dahi düşünüyorlardı. Nihai olarak bir anlaşmaya vardık ancak bunun için çok fazla bilek güreşi yaptık ve karara varmamız uzun zaman aldı."

"Daha hızlı kararlar alırsak, sporun büyümesi hızlanır. Bu süreçte bazı hatalar olabiliyor. Bunun için F1 ve FIA'ya o hataları düzeltebilme yetkisini vermeliyiz. Kimsenin mükemmel olduğunu, mükemmel bir çözüm olduğunu düşünmüyorum." dedi.