Hulkenberg: F1 ve WEC'de aynı anda yarışmak, Alonso'yu aşırı yorabilir

Hulkenberg, 2015'te Porsche ile WEC'in bir ayağı olan ünlü Le Mans 24 Saat yarışını kazanmıştı. WEC hazırlıklarını iyi bilen Hulkenberg, iki seriyi aynı anda idare etmenin zorlayıcı olduğunu düşünüyor.

McLaren pilotu Alonso, bu sene Formula 1'in yanında Toyota ile WEC'de LMP1 kategorisinde mücadele edecek.

Bu konu hakkında konuşan Hulkenberg, "Onun için en zoru, iki şampiyonayı paralel olarak götürmesi olacak. Her zaman çok yoğun olacak ve WEC'de çok fazla test oluyor. Her iki programla çok fazla seyahat ve çalışma olacak. Her ikisinden maksimumu almak ve her ikisine eşit seviyede odaklanmak zor olacaktır. Bu kolay bir şey değil." dedi.

Kendisinin WEC'de daha fazla yarışa çıkma hedefinin olup olmadığının sorulması üzerine Hulkenberg "Hayır, böyle bir seçenek olmadı ancak dürüst olmam gerekirse bunu yapmazdım. Orada, 6 ay boyunca yaptığım çalışma oldukça yoğundu. Daha fazlasını istemezdim." 

"Orası çok yorucu. Formula 1'de sadece test ya da yarış olduğunu biliyorsunuz. WEC'de ise aynı zamanda test yapıyorsunuz. Boş zamanınız pek olmuyor. Sürücülerin etkinlikler arasında biraz dinlenmesi, bazı şeyleri anlaması gerekiyor. Orada hep çalışıyorsunuz, ara yok." cevabını verdi.

Hulkenberg ayrıca iki farklı araca alışma sürecini de değerlendirdi: "Bir süre sonra bu duruma alışıyorsunuz. Açıkçası Fernando'nun Formula 1'de çok fazla tecrübesi var. Artık burada bir tecrübeye ihtiyacı yok. Daha çok WEC aracını öğrenmesi gerekecek çünkü onun sürüş stili oldukça farklı."

Le Mans'taki zaferini ve podyum kutlamasını "çok duygusal ve özel" olarak değerlendiren Hulkenberg, orada podyuma çıkmanın diğer serilerden farklı olduğunu düşünüyor.

Hulkenberg "Evet, çok güzel. Harika bir an oluyor. O sene özellikle 19 numaralı araç, yani bizim için bunu başarmak çok güzeldi. Kimse bizden bir şey beklemiyordu. Biz orada çaylak ve genç isimlerdik. Oradaki en iyi ekip değildik. Ancak sonuç olarak en hızlı ekip çıktık ve herkesi öldürdük. Le Mans dinamikleri içerisinde, 24 saatte bunu başarma şeklimiz harikaydı." dedi.

Röportaj: Oleg Karpov