Hamilton ve Vettel'in Macaristan'daki anti-LGBTQ+ yasasına karşı gösterdiği duruş neden önemli?

Geçtiğimiz 18 ay bize bir şey öğrettiyse o da spor ve sosyal sorunların kesinlikle birbirleriyle karıştıklarıdır. 

"Sen sporunu yap" yanıtı, platformlarını bütün topluluğu etkileyen önemli sorunlar hakkında konuşmak isteyenlere karşı yöneltilen yanlış, kalıplaşmış bir yanıt oldu. 

George Floyd'un öldürülmesinin akabinde tüm dünyada boy gösteren aktivizmin ardından bunu açıkça görebildik. Sporların yıldızları, dünyanın geri kalanına katılarak; toplulukların daha eşit, daha toleranslı ve daha kapsayıcı olması için gerekli değişimlerin yapılmasını istedi. 

7 kez F1 dünya şampiyonu Lewis Hamilton ise bu konuda F1 dünyasının lideriydi. Hamilton, değişim yaşanabilmesi için çalışmaya devam ederken; Hamilton Komisyonu'nun yeni raporunda ifade edilen bulgular, endüstrideki siyahi insanların daha iyi temsil edilebilmesi için ne kadar gelişim kaydedilmesi gerektiğini gözler önüne serdi ve konuyla alakalı çözümler ortaya koydu.

Bu perşembe, Hamilton bir kez daha dik durdu ve ona Sebastian Vettel de katıldı. Bu ikili, Macaristan'daki anti-LGBTQ+ yasasıyla alakalı karara varılması için gerçekleştirilecek referandumun öncesinde bu yasa hakkında konuştu. 

Geçtiğimiz ay, Macaristan'da 18 yaşının altındaki bireylere eşcinselliğin ve transseksüelliğin anlatılması ya da konu hakkında eğitim verilmesini yasaklayan bir yasa yürürlüğe girdi. Bu yasa, Avrupa'nın genelinde eleştirildi ve kınandı. 

Avrupa Birliği şimdiden bu konu hakkında yasal işlemlere başlarken, Avrupa Birliği'nde yer alan üyelerin çoğu bu yasayı kınadı ve bu yasayı "cinsel yönelime, cinsiyet kimliğine ve cinsiyet ifadesine yönelik bariz bir ayrımcılık" olarak nitelendirdi. 

Macaristanlı bakanlar ise bu konunun ülkenin iç politikasıyla alakalı olmasını neden göstererek, bunun Avrupa Birliği'nin konusu olmadığını; demokratik bir konu olduğunu ve yasayı insanların oylayacağını belirtti. 

Bu konu diğer sporlarda da gündeme geldi. Bunun büyük örneklerinden biri EURO 2020'de yaşandı. Macaristan'ın Münih'te Almanya'yla oynayacağı maç öncesinde yöneticiler Allianz Arena'nın dışında bulunan led ışıkları gökkuşağı oluşacak şekilde renklendirmek istedi. Ancak UEFA bu harekete izin vermedi ve taraftarlardan eleştiri topladı. 

Hamilton, bu konuda üzerinde daha önce de paylaşımlarda bulunmuş ve LGBT hakları hakkında konuşmuştu ancak Macaristan GP öncesinde yayınladığı mesaj, İngiliz pilotun şu ana kadar ki en direkt ve etkili mesajı oldu. 

Lewis Hamilton, Mercedes, and Valtteri Bottas, Mercedes

Photo by: Steve Etherington / Motorsport Images

Sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda Hamilton, "Bu güzel ülke Macaristan'daki herkese [yazıyorum]. Grand Prix öncesinde anti LGBTQ+ kanundan etkilenenlere olan desteğimi paylaşmak istiyorum.''

''İktidardakilerin böyle bir yasa önermesi kabul edilemezdir, korkakçadır ve yanıltıcıdır. Herkes, kimi sevdikleri veya kendilerini nasıl betimledikleri göz önünde bulundurulmaksızın, kendi olma özgürlüğüne sahiptir.''

''Macaristan'daki insanları bir sonraki referandumda LGBTQ+ komünitesinin haklarını korumak için oy kullanmaya çağırıyorum. Onların hiç olmadığı kadar desteğe ihtiyacı var.''

''Lütfen etrafınızdakilere sevgi gösterin çünkü sevgi her zaman kazanacak. Sizlere olumlu dilekler gönderiyorum.'' ifadelerine yer verdi. 

Konu hakkında konuşan tek pilot Hamilton değildi. Aston Martin pilotu Vettel de padokta üzerinde LGBTQ+ simgesi olan gökkuşağı bulunduran spor ayakkabılar giyerken görüntülendi. Alman pilot ayrıca, Autosport tarafından ayakkabıları hakkında sorulduğunda konu hakkında oldukça anlamlı bir şekilde konuştu.

"Herkes istediğini yapmakta özgür ve bence sanırım asıl önemli olan da bu. Avrupa Birliği'nde yer alan bir ülkenin böyle bir konuda oylama yapmasını ve bu tarz bir kanunun ana yasalarında yer almasını utanç verici buluyorum."

"Geçmişte bu tarz şeylerden öğrenmek için çok fazla şansımız oldu ve ben neden insanların yapmak istedikleri şeyler konusunda özgür olmaları gerektiğini görmekte zorlanıldığını anlayamıyorum." 

"Herkesin ne yapmak istediği konusunda, kimi sevmek istediği konusunda özgür olmaları gerektiğini görmekte zorlanmanızı [anlayamıyorum]."

"Elbette kanunlar çıkarmak bizim görevimiz ve rolümüz değil ama bundan etkilenenleri desteklemek öyle."

Vettel tarafından belirtilen bu nokta anlatılmak istenen şeyin tam üstüne basıyor ve neden böyle açık sözlü figürlerin çok önemli olduğunu gösteriyor. [Bu figürler], platformlarını kullanarak ayrımcılık yapılan gruplara destek oluyorlar. Bu durumda ise mevcut kanun altında Macaristan'daki LBGTQ+ yasasından etkilenenlere destek oluyorlar. 

Sebastian Vettel, Aston Martin

Photo by: Glenn Dunbar / Motorsport Images

Hamilton ve Vettel'in yorumları sosyal medyada da konuşuldu ve tahmin edilebilir ama üzücü bir şekilde bazıları anonim hesaplarının arkasına saklanarak saldırıda bulunmaya çalıştılar. 

Bir kullanıcı Vettel'e ayakkabısıyla alakalı soruyu soran bu yazının yazarına (Luke Smith'e) "Bunu sınırlı bir süre içinde gerçekleştirilen bir F1 basın toplantısında soruyorsun, bu utanç verici. Macaristan hükümetine ve halkına biraz saygı göster ve F1 basın toplantılarında F1'e odaklanmaya çalış." dedi. 

Ancak "F1'den sapmayın" gibi kalıplara takılı kalarak dünyada yaşanan sorunları göz ardı edersek; seriler önemlerini kaybeder. Ayrıca bu, sporumuzu takip eden ve etkilenen komünitelerin içinde yer alan insanları da etkiliyor. 

Hamilton gönderisine gelen en güzel yorumlardan biri de şuydu: "Kuir bir kadın olarak, onun LGBTQ+ komünitesinde yer alan insanları desteklemesinin bizim için ne kadar anlamlı olduğunu açıklayabilecek kelimeleri bulmak isterdim."

İşte bu yüzden, bu konular hakkında konuşabilmek önemli. 

Bunun gibi önemli konuları görmezden gelemeyiz. F1, sadece yarışlardan ibaret olan bir dünyada varoluyormuş gibi davranamayız.

Bu, F1 padoğundaki insanların çoğunun farkında olduğu bir konu ve insanlar, gökkuşağı bilekliklerini takarak LGBT komünitesini destekliyor. 

LGBT komünitesinde yer aldığını açıkça belirten ve bir grand prix'de podyumda yer alan ilk pilot Sarah Moore, W Series seanslarında gökkuşağı temalı bir kaskla yarışacak ve aracında da gökkuşağı logosu olacak. 

Bu, insan hakları için bir duruş göstermekle alakalı, politikayla alakalı değil. Bu, temel insan haklarıyla alakalı ve bu konu Macaristan'ın ötesine gidiyor. İnsan hakları, F1'in git gide daha çok farkına vardığı önemli bir konu ve bu sezonun ilerleyen bölümlerinde Suudi Arabistan'da yarışıldığında muhtemelen tekrar gündeme gelecek. 

Yine orada da Vettel ve Hamilton'ın bu konu hakkında konuşan figürler olması muhtemel. Hamilton Bahreyn'de insan hakları hakkında konuşarak; ayrımcılık ve zulme maruz kalan insanları destekleyerek bu konuda bir değişikliğe gidilmesini teşvik etmeye çalışmıştı. 

F1'de gerektiğinde böyle konular hakkında konuşabilen figürler olmasından dolayı çok ama çok şanslıyız. Bunun uzun süre devam etmesini umuyorum.