Hamilton ve Rosberg'in geçmişi, Russell için bir sorun yaratır mı?

Pek çok kişi, yaptığımız "2020'nin en iyi 10 sürücüsü" değerlendirmesinde benim Russell'ı Hamilton'dan yükseğe koymamdan dolayı beni eleştirmişti. Sonuçta bir tarafta 7 kez dünya şampiyonu, diğer tarafta ise daha şampiyona puanlarını yeni almış bir pilot vardı.

Dünya etrafındaki pek çok spor an itibariyle çok farklı bir dönemden geçmekte. Artık saf yetenek yerine daha sistematik haline getirilen sporcuların ortaya çıktığı bir gerçek. Ancak saf yetenek olarak çıkan bir takım sporcular, bu yetenekleri ile bir sanat eseri ortaya koyuyorlar.

Bunun basketbol için örneği bana göre, şu anda NBA'de MVP ödülünün en büyük adayı olarak belirlenen isimlerden biri olan Dallas Mavericks oyun kurucusu Luka Doncic olabilir. 

Doncic, pek çok yaşıtının aksine, vücut yeterliliği olarak daha farklı özelliklere sahip. Ancak oyun zekasının inanılmaz üstün olması nedeniyle, aynı zamanda 100'den 0'a olan hız düşüşünün daha NBA'e gelmeden inanılmaz bir seviyede olması nedeniyle Doncic, ligde inanılmaz bir etki bıraktı.

Bu, bir sporcunun öğrenebileceği bir şey değil. Bu tamamen bir kişinin elinde olan yeteneği ile alakalı.

Artık pek çok sporda görmeye başladığımız sistematik sporcu yetiştirme furyasının ardından bu tür performanslar gördüğümüzde, bir sporcunun başarısını saf yeteneği üzerinde kurması bir sanat eseri haline geliyor.

Doncic'in ligde bıraktığı bu etkiyi, George Russell'ın Sakhir GP'sindeki muazzam sürüşüyle de görmüş durumdayız. Russell, direksiyon ayarlarını bilmediği, kendisini tamamen rahat hissetmediği ve en önemlisi de mental olarak düzgünce hazırlanmadığı bir koşulda mükemmel bir performans ortaya koydu, kendisinde geleceğin şampiyonu materyalinin olduğunu bize gösterdi.

George Russell, Williams Racing, talks with Charles Leclerc, Ferrari, on the grid

Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images

George Russell, Williams Racing, and Lando Norris, McLaren

Fotoğraf: Andy Hone / Motorsport Images

Peki neden Hamilton'ı o kadar geriye koydum? Cevabı aslında basit. 

Hamilton'ın tarihin en iyi sürücülerinden biri olduğu net bir şekilde ortada. Bugün itibariyle 36 yaşına giren ve sporda zirve dönemini geçiren bu adam, COVID-19 geçirene kadar 2020 sezonundaki tüm yarışları tamamlayarak podyuma çıkmıştı.

Ancak bir sporcu, hele ki zirve dönemini geçiren bir sporcu, en iyi performansını baskı altında mı verir yoksa rahat bir ortamda mı?

Daha önce birkaç haber yorumunda da belirttiğim gibi, bu spora başladığım ilk günü net bir şekilde hatırlarım. Henüz 4 yaşında olduğum 2004 Avustralya GP'sinin son 3 turunda inanılmaz bir zevk yaşamıştım ve o günden beri Formula 1'i, tam tamına 16 senedir takip ediyorum.

Fernando Alonso'nun Renault dominasyonunu canlı izlemiş biri olarak, Alonso'nun ortaya koyduğu en iyi performanslarının açık bir şekilde ikinci McLaren dönemi olduğuna inanıyorum. Bunun en büyük sebebi ise Alonso'nun bir kaosun içerisinde olması.

Alanında HER YÖNÜYLE yetenekli olan bir sporcu, içerisinde yer aldığı anda gerçek cevherini ve değerini ortaya çıkarır. Alonso da bu yeteneğini, "GP2 ENGINE" olarak takım telsizinden bağırdığı dönemde McLaren-Honda aracıyla inanılmaz sürüşler ortaya koyarak hepimize kanıtladı.

Hamilton'ın alanında eksik olan taraf da bu: kaos eksikliği. Hamilton'ın en iyi sürücü olarak değerlendirilmesi için belirli verilere sahip değiliz, çünkü şurası net bir şekilde ortada ki Valtteri Bottas, Hamilton ile mücadele edebilecek olan bir pilot değil.

Mercedes W11 de bu kaosu yaratacak bir araç değil, çünkü 2020 sezonundaki Mercedes aracı muhtemelen F1 tarihinde gördüğümüz en iyi araçlardan bir tanesi. 

Lewis Hamilton, McLaren

Fotoğraf: Charles Coates / Motorsport Images

Podium: race winner Fernando Alonso, McLaren, second place Lewis Hamilton, McLaren

Fotoğraf: Steven Tee / Motorsport Images

Bu kadar iyi işleyen bir makinenin içerisinde Hamilton gibi bir sürücünün bu kadar başarılı bir sezon geçirmesi oldukça normal. Peki yanında, aynı kendisinin 2007'de son şampiyon Alonso'ya karşı yaptığı gibi, geleceğin şampiyonu olarak gösterilen Russell olursa durum ne olurdu?

Hamilton'ın Mercedes ile geçirdiği dominasyon döneminde en yakın mücadele verdiği pilot 2016 dünya şampiyonu Nico Rosberg olmuştu. Rosberg ile karting döneminden beri yakın arkadaş olan Hamilton'ın, 2014 Spa'da olan olayların ardından Rosberg ile arası açılmıştı.

2014 sezonunda Belçika Grand Prix'sinde liderlik için mücadele eden Rosberg ve Hamilton, Les Combes'da birbirlerine temas etmişlerdi. Bu temas nedeniyle Hamilton'ın sol arka tekeri patlarken Rosberg'in ise ön kanadı kırılmıştı.

Daha sonrasında 2014 ve 2015'te şampiyonluğu alan Hamilton, 2015'teki şampiyonluğunu sezon tamamlanmadan almayı başarmıştı. Amerika GP'sinde şampiyonluğu garantileyen Hamilton, yarışı ikinci sırada tamamlayan Rosberg'in podyum şapkasını Alman pilotun kucağına atmıştı. Rosberg ise şapkayı Hamilton'a geri fırlatarak ona karşılık vermişti.

Yakın zamanda olay hakkında konuşan Wolff şunları söyledi: "O (Rosberg), o sırada herkese sinirliydi; dünyaya, Lewis'e, hatta kendisine."

"Bir sporcu olarak o anda kendinizi kusacakmış gibi hissediyorsunuz. F1 ile iyi veya kötü olan şeylerden bir tanesi, sporda olanların milyonların önünde olması."

"Yapılan her hareket, söylenen her cümle ve ortada olan tüm duygular analiz ediliyor. Ancak bu oldukça normal."

"Bu çocuklar birbirlerini 25 senedir tanıyorlar ve Lewis'in yaptığı şey, tamamen arkadaşına şapkayı atmak ve 'Hadi podyuma gidelim' demek gibiydi."

"Diğer pilot ise tüm yarış nedeniyle üzgündü."

"Bazıları yarışı kaybettikleri için üzülürler, kendileri hataları nedeniyle üzülürler, bu yüzden de Nico şapkayı geri fırlattı."

"Duygular böyle işler ve bu da oldukça iyidir. Bu çocukların duyguları var ve F1 ile yarışmak tamamen duygu işidir. Bu gayet normal bir durum."

Yarış galibi ve Dünya Şampiyonu Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1, ikinci Nico Rosberg, Mercedes AMG F

Fotoğraf: Mercedes AMG

Lewis Hamilton, Mercedes AMG

Fotoğraf: Alastair Staley / Motorsport Images

Peki Hamilton'ın rekabetçi bir rakibine karşı böyle davranması, Russell için ne türlü sorunlar yaratabilir?

Her iki pilotun birden oldukça yetenekli oldukları açık bir şekilde ortada. Farkları ise birinin muazzam bir deneyimi olması, diğerinin ise gençlik ateşinin yanıyor, kendini kanıtlama düşüncesinin oldukça ortada olduğu bir dönemini yaşıyor olması.

Russell, özellikle Sakhir GP'sinin ardından, Mercedes'in gelecekteki ana pilotu olduğunun muhtemelen farkında. Hamilton ise şu anda Mercedes'in ana adamı.

Russell'ın Hamilton'ın yanına getirilme ihtimalinde Hamilton, karşısında oldukça rekabetçi bir sürücü olacağının farkında olacaktır. Şu ana kadar Hamilton; Alonso, Button ve Rosberg gibi üç dünya şampiyonu ile takım arkadaşı oldu ve bir diğer dünya şampiyonu Vettel ile büyük bir rekabete girdi.

Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1, ve George Russell yarış galibiyetini kutluyor

Fotoğraf: Zak Mauger / Motorsport Images

Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 ve George Russell, Mercedes AMG F1

Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images

Lewis, George'a karşı ne yapması gerektiğinin oldukça farkında olacaktır. Ancak Lewis'in korkması gereken durum ise gelecek olarak tanımlanan bir sürücüye karşı nasıl bir psikolojik mücadele vereceği olabilir. Çünkü bu, kendisinin daha önce karşı karşıya kalmadığı bir durum oldu.

Mercedes için böyle bir ikili olması, dominant bir araçla, markalar şampiyonasının çok rahat şekilde kazanılacağı anlamına geliyor. Ancak bu ikilinin nasıl yönetileceği konusunda sıkıntı yaşamak istemiyor olsalar da ben, bu savaşın yaşanmasını oldukça isteyen biriyim. 

Eski ve yeninin çatışmasında Hamilton, ilk mücadelesini kazanmıştı. Ancak bu sefer roller değişecek. Hamilton, eski olarak rolünde nasıl bir performans gösterir? Russell, one hit wonder (sadece tek bir şarkı ile ünlü olmuş sonradan unutulmuş kimse) mı olacak? 

Cevaplanması gereken çok soru var. Bunların cevabını alıp almayacağımızı ise 2022 senesi bizlere gösterecek.