Günün pilotu: Martin Brundle
Her gün bir pilotu incelediğimiz "Günün Pilotu" kategorisinde, bugünkü konuğumuz Martin Brundle.
Fotoğraf: LAT Images
Günün Pilotu
Bu sekmede, Formula 1 tarihine geçmiş pilotları teker teker inceliyoruz.
1959 yılında Britanya'da dünyaya gelen Brundle, yarış kariyerine 12 yaşındayken Norfolk'taki Pott Row'da, çim pist yarışlarında mücadele ederek başladı. 1975 yılında Hot Rod yarışlarına geçiş yaparken, tek koltuklu yarışlardaki mücadelesi 1979 yılıyla başladı. O yıl Formula Ford'da mücadele etti. Bu süre içerisinde Tom Walkinshaw'ın BMW turing araçlarını da kullanırken, Snetterton'daki mücadelede uluslararası sürücülere karşı yarışıp ikinci sırada finiş gördü.
1980 yılında BMW şampiyonasını kazanırken, 1982'de Formula 3'e geçiş yaptı. Burada beş galibiyet alarak harika bir performans gösterdi. En umut verici sürücü olduğu için Grovewood Ödülü'nü kazandı. Ertesi yıl Formula 3'te Ayrton Senna'ya karşı yarıştı ve ikili inanılmaz bir mücadeleye girişti. Brundle 20 yarışta üç pole pozisyonu alırken, Senna 15 pole pozisyonu aldı. Eddie Jordan Racing adına yarışan Brundle yedi kez zafere ulaşırken, Senna 12 kez kazandı ve 132 puanla şampiyon oldu. Brundle şampiyonluğu dokuz puanla kaçırdı. Ancak gösterdiği performansla 1984 sezonu için F1'den teklif almaya başladı.
1984 yılında Tyrrell Racing Organisation'ın teklifini kabul eden Brundle, agresif sürücülerden birisiydi ve Brezilya'da ki ilk yarışında beşinci oldu. Sonrasında Detroit'te ikinci olan Brundle, Dallas Grand Prix'sinde antrenman yaparken büyük bir kaza yaptı. Her iki ayağını da kıran Brundle'ın durumu başlangıçta ciddiydi. Sol ayak bileğindeki hasar o kadar büyüktü ki, doktorlar sol ayağını kesmeyi düşündüler. Brundle bir süre pistlerden uzak kalmak zorunda kaldı ancak bu sakatlık yüzünden sol ayağıyla fren yapmaktan çok zorlandı. O yıl Tyrell, teknik bir kural ihlali yüzünden diskalifiye edilince, Brundle'ın topladığı puanlar da silinmiş oldu.
1985 yılında Tyrell ile yarışmaya devam etti ancak başlangıçta Ford'un V8 motorunu, Fransa'dan itibarense Renault'nun V6 turbo motorunu kullandı. O yıl Brundle için pek de parlak geçmedi. Çünkü fabrika takımlarına karşı yarışmak zorundaydı. Elde ettiği en iyi sonuç yedincilik oldu ve sezonu puansız kapattı. Ertesi yıl Tyrell'da devam eden Brundle, sezonun ilk yarışına 17. başlayıp beşinci olurken, sezon boyunca yedi kez finiş göremedi. Sezonun son yarışı olan Avustralya'ya 16. sıradan başlayıp dördüncü sırada finiş gördü ve o yılki en iyi sonucuna ulaştı. O yılı topladığı 8 puanla 11. sırada noktaladı.
1987 yılında takım değiştirme kararı alan Brundle, Zakspeed'in teklifini kabul ederek belki de büyük bir hata yapmış oldu. San Marino'da beşinci olmayı başardı ancak sonrasındaki 13 yarışta sadece iki kez finiş gördü ve bunların hiçbirisinde puan alamadı. Kabus gibi geçen yılın ardından 1988'de tam zamanlı bir yarış koltuğu bulamadı ve Williams'ın test pilotu oldu. O yıl sadece Nigel Mansell'ın Belçika Grand Prix'sinde hastalanmasının ardından Williams FW12 ile piste çıktı ve yedinci sırada finiş gördü. Brundle o yıl IMSA, World Sportscar Championsship ve European Touring Car Championship gibi serilerde yer aldı. 1988 World Sportscar Championship'te harika bir performans sergileyen Brundle, Jarama, Monza, Silversone, Fuji ve Brands Hatch'te zafere ulaşarak şampiyon oldu. Aynı yıl Daytona 24 Saat'i de kazanan Brundle, 1989'da Judd'un V8 motorunu kullanan Brabham takımıyla tam zamanlı olarak Formula 1'e geri döndü.
Brabham'la çıktığı ilk iki yarışta finiş göremezken, Monaco'da dördüncü başlayıp altıncı oldu. O yıl İtalya'da altıncı, Japonya'da ise beşinci oldu. Zorlu geçen yılın ardından 1990 yılında tekrar koltuksuz kaldı. 1990 yılında Iroc serisinde mücadele etti ve Burke Lake Airport'ta zafere ulaşarak genel klasmanı üçüncü bitirdi. Bu aynı zamanda Britanyalı bir sürücünün Iroc'ta kazandığı son zaferdi.
1991'de Brabham'la F1'e geri dönmeyi kabul eden Brundle, sezon boyunca sadece üç kez ilk 10 içerisine girdi ve en iyi sonucu Japonya'daki beşinciliğiydi. Zorlu yılın ardından Brundle'ın ne yapacağı belli değildi ancak tecrübeli isimler Brundle'ın rekabetçi olmayan Brabham'la gösterdiği iyi performansı gördüler. Kazandığı puan sayesinde Brundle, 1992'de Benetton'a geçiş yaptı. Burada takım arkadaşı Michael Schumacher'di ve onu sıralama turlarında hiç mağlup edemedi. Ama her zaman harika start aldı. Imola, Montreal, Magny Cours ve Silverstone'da Alman pilotu geride bırakmayı başardı. Finiş gördüğü tüm yarışlarda ilk beş içerisinde yer alan Brundle, dokuz yarış arka arkaya puan almayı başardı. Fransa'da kariyerinin gerçek anlamda ilk podyumunu yakalarken, o yıl Britanya, İtalya, Japonya ve Avustralya'da podyuma çıktı. Diğer tarafta Schumacher galibiyet aldı, ancak Brundle birkaç kez çok yaklaşsa da hiç zafere ulaşamadı.
1993 yılında Brundle, şok bir kararla Ligier'e geçerken yerini Riccardo Patrese aldı. Aslında Williams koltuğuna çok yakındı fakat bu koltuk Damon Hill'e gitti. Aktif süspansiyon olmayan Ligier aracıyla San Marino'da üçüncü olmayı başardı. Sezon boyunca yedi kez finiş göremedi ancak bitirdiği tüm yarışlarda ilk sekiz içindeydi. Sezonu 13 puanla yedinci sırada tamamlarken, aracında aktif süspansiyon sistemi bulunmayan sürücülerin en iyisiydi.
1994 yılında Brundle'ın ne yapacağı belirsizdi. İsmi McLaren koltuğu için anılıyordu ancak McLaren eski pilotu ve dünya şampiyonu Alain Prost'u takıma getirmeyi umut ediyordu. Uzun bir sürecin ardından koltuk Brundle'a gitti. Fakat resmi açıklama sezonun ilk yarışı olan Brezilya Grand Prix'sinden yalnızca iki hafta önce yapıldı. Takıma katılmak için pek çok yönden yanlış bir zamandı. McLaren'da kriz vardı ve İngiliz ekip, 1980'den sonra ilk kez bir sezondan galibiyetsiz ayrıldı. V10 Peugeot motoru çok dayanıksızdı. Hatta Brundle, Silverstone'da start ışıklarının yanmasını beklerken motor patlattı. Motor dayanıklı olduğunda Brundle harikaydı. Monaco'da güçlü bir performansla ikinci olurken, Avustralya'da üçüncü olmayı başardı. Diğer tarafta tam 11 kez yarış dışı kaldı.
1995 yılında Ligier ile 11 yarışlık bir anlaşma yaptı. Ancak altı kez finiş göremedi. o yıl Belçika'da 13. başlayıp üçüncü oldu ve bu onun kariyerinin son podyumuydu. 1996 yılında Rubens Barrichello'nun Jordan'daki yeni takım arkadaşı oldu. İlk yedi yarışın altısında finiş göremezken, İtalya'da dördüncü ve Japonya'da beşinci oldu. Kariyerinin son yılını 8 puanla 11. sırada noktaladı.
Brundle Formula 1 kariyeri boyunca hiç yarış kazanamadı, hiç pole pozisyonu veya en hızlı tur kaydedemedi. Hatta lider bile gidemedi. Genelde şanssızdı.
1990 Le Mans 24 Saat yarışını kazanmayı başaran İngiliz pilot, son yıllarda Sky Sports'ta yorumculuk yapıyor.
Formula 1 kariyerine dair istatistikler:
İstatistik | Elde ettiği sonuçlar |
---|---|
Yarış | 158 Grand Prix |
Yarıştığı takımlar | Tyrrell, Brabham, Ligier, Zakspeed, Benetton, McLaren, Jordan, Williams |
Yarıştığı motorlar | Renault, Peugeot, Ford Cosworth, Zakspeed, Judd, Yamaha, Mugen Honda |
Galibiyet | 0 galibiyet |
Pole pozisyonu | 0 pole pozisyonu |
En hızlı tur | 0 en hızlı tur |
Podyum | 9 podyum |
Puan | 98 puan |
Lider gitme | 0 tur liderliği |
Yarış dışı kaldığı yarış | 70 yarış dışı (%44.30) |
En başarılı olduğu yarış | Avustralya (2 podyum) |
Motorsport topluluğunun bir parçası olun
Yorumlara katılınBu İçeriği Paylaşın veya Kaydedin
Abone olun ve Motorsport.com'a reklam engelleyicinizle erişin.
Formula 1'den MotoGP'ye kadar doğrudan padoktan haber yapıyoruz çünkü biz de sizin gibi sporumuzu seviyoruz. Uzman gazeteciliğimizi sunmaya devam etmek için web sitemiz reklam kullanıyor. Yine de size reklamsız bir web sitesinin keyfini çıkarma ve reklam engelleyicinizi kullanmaya devam etme fırsatı vermek istiyoruz.
Öne Çıkan Yorumlar