Geçmişe aralanan perde: İspanya GP'nin öne çıkan anları

Heyecan bu hafta sonu gerçekleştirilecek İspanya GP ile devam ediyor ve biz de geçmişe dönüp, Barselona'yla alakalı akılda kalan anlardan bazılarını hatırlıyoruz.

5. Minik Tifosi (2017)

Gridin ilk iki sırasını dolduran Mercedes ve Ferrari pilotlarının starttaki çekişmesinde zarar gören taraf Kimi Räikkönen olmuştu. İlk virajda dışardan dönmeye çalışırken Bottas ile yaşadığı ufak temas, onu sol tarafındaki Verstappen’e doğru itti ve ikisini birlikte pist dışına çıkardı. İkisi de süspansiyon hasarıyla yarış dışı kalırken, ekranlarda ağlayan minik bir Tifosi dikkat çekmişti. Ferrari ekibi, Kimi’nin yarıştan çekilmek zorunda kalmasına çok üzülen miniği garaja konuk etmişlerdi. Böylece miniğimiz hem Räikkönen ile tanışıp şapkasını imzalattırma şansına erişmiş hem de podyumu pit alanından izlemesine imkânı tanımıştı.

4. Zaferin Acı Silueti (2001)

Hakkinen, McLaren, David Coulthard, McLaren'i aracının üstünde taşıyor

Fotoğraf: Motorsport Images

2001 İspanya GP’nin son turlarına doğru rakibi Michael Schumacher’e neredeyse 40 saniyelik fark açan yarış lideri Mika Häkkinen, ne yazık ki motordaki öngörülmeyen bir arıza nedeniyle 7. virajda kenara çekmek zorunda kaldı. Zaferi elinde tuttuğu kesin gözüyle bakılan Häkkinen hayal kırıklığı içinde araçtan çıkarken kazanacağına ümidi olmayan Schumacher rakibinin yanından geçip gitti ve bir anda yarışın galibi oldu.

3. Maldonado: İlk ve Son Kez (2012)

Podyum: Yarış galibi Pastor Maldonado, Williams, second place Fernando Alonso, Ferrari, and third place Kimi Raikkonen, Lotus F1

Fotoğraf: Sutton Images

2005’ten sonra yüzleri pek gülmeyen Williams takımı, son pol pozisyonlarından birini hiç beklenmedik bir şekilde 2012 İspanya GP’de elde etti. Sıralama turları sırasında en hızlı zamanı yakalayan Hamilton olsa da FIA kontrolleri sırasında inceleme için araçta yeterli yakıt bulunamaması sonucunda yarışa sondan başlamak zorunda kaldı. Böylece pole pozisyonunu Q3’te ikinciliği yakalamayı başaran Williams pilotu Pastor Maldonado’ya bıraktı.

Yarışa Maldonado’nun yanı başından başlayan Alonso startta liderliği aldı ve uzun süre lider devam etti. Fakat bu süre boyunca rakibinin nefesini ensesinde hissetmekten kurtulamadı. 2. pit-stoplar sırasında Maldonado rakibinden önce davrandı. Alonso da bir sonraki tur cevap vermeye hazırlandı fakat trafiğe takılması ona çok zaman kaybettirdi. O pitten çıkarken Maldonado da başlangıç/bitiş düzlüğündeydi. Williams pilotu liderliği 6 saniyelik farkla tekrar elde etti. 3. pit-stoplardan sonra da Maldonado liderliği korusa da uzun bir süre Alonso ile çekişme halindeydi. Son turlara doğru Alonso aracının arkasındaki yol tutuşunun azalması nedeniyle gerilemeye başladı. Maldonado yarışı rakibinin 3 saniye önünde kazanarak kariyerinin ilk, Williams’ın ise 8 yıldır hasretini çektiği zaferini elde etti. Kendisini bir daha ne podyumda ne de pol pozisyonunda görebildik ama 2012 İspanya galibiyeti unutulmayan zaferler arasında.

2. Gümüşlerin Savaşı (2016)

Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid and Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid collide on the opening lap

Fotoğraf: Zak Mauger / Motorsport Images

Formula 1’in en azılı rakiplerinden Hamilton ve Rosberg’ün aralarını geri dönülemez noktalara götüren olaylardan biri de şüphesiz 2016 yarışının ilk turunda yaşanan temastı. Pole pozisyonu Hamilton’da olsa da Rosberg startta dış çizgiyi başarılı bir şekilde yöneterek ilk virajda liderliği almayı başardı. Hamilton pozisyonu geri almak için düzlükte rakibinin solundaki boşluğu değerlendirmek istedi. Rosberg takım arkadaşının atağını görünce sol tarafını kapatarak engelledi. Fakat bu hamle sonucunda Hamilton çim alana taşıp spin attı ve 4. viraja girerken Nico’nun arabasına çarptı. Bu temas ikisini de çakıl havuzuna sürükleyerek yarış dışı kalmalarına neden oldu.

1. Rekorlara Uçan Hollandalı (2016)

Podyum: Yarış galibi Max Verstappen, Red Bull Racing

Fotoğraf: Andrew Hone / Motorsport Images

2016 sezonunun en büyük sürprizlerinden biri Red Bull garajından gelmişti. Max Verstappen’in Red Bull’a yükseltilmesinin ardından Toro Rosso (AlphaTauri) takımına geri gönderilen Daniil Kvyat, karar karşısında şaşırdığını ve takım tarafından tatmin edici bir gerekçe duymadığını belirtmişti. Öte yandan takım patronu Christian Horner konuya daha çok Verstappen üzerinden açıklık getirmişti. Max’in çok yetenekli olduğunu ve o dönem takımla çalışan Ricciardo ile birlikte Formula 1 tarihinin en iyi pilot çifti olabileceklerini söylemişti. Aynı zaman da Max ile takım arasında uzun sürmesini umdukları bir bağ kurmak istediklerini de nedenler arasında saymışlardı.

İlk turda Gümüş Okların yarış dışı kalmasıyla birinci ve ikinciliği yakalayan Red Bull, Räikkönen-Vettel tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Ferrari pilotlarını savuşturmak için hemen harekete geçmek zorundalardı: Vettel’e karşı savunma yapabilmek için lider giden Ricciardo’yu 3 pit-stopluk stratejiye geçirirken, Räikkönen’i savunabilmek için arkasından gelen Verstappen ile 2 pit-stop stratejisi üzerinden devam etti. Bu seçimler Max’i yarış bitmeden çok önce lider konuma oturtturdu. Sorunsuz ve hatasız bir sürüşle damalı bayrağı gören ilk isim oldu. 18 yaşında (+228 gün) ilk yarışını kazanmasıyla Formula 1 tarihinin “En Genç Yarış Galibi”, “İlk Hollandalı Yarış Galibi”, “Formula 1 Podyumlarına Çıkan En Genç Sürücü” ve “Bir Grand Prix'de En Az Bir Tur Lider Giden En Genç Sürücü” gibi rekorların sahibi oldu. Aynı zamanda dönemin pilotları arasında 90’larda doğup yarış kazanmış olan tek sürücüydü. Adını yazdırdığı rekorların önceki sahibinin eski Red Bull şampiyonlarından Sebastian Vettel’di. Red bull’un aradığı “yeni Vettel'in kendisi olduğunu, şampiyon olmak için gereken yeteneğe ve hırsa sahip olduğunu kanıtlamış oldu.