Teflonso'dan Britney'e Formula 1 tarihindeki sürücü lakapları!
Formula 1 tarihi boyunca çok sayıda sürücü sporda yer aldı. Bazılarının adını hatırlıyoruz, bazılarını hatırlamıyoruz. Ancak içlerinde bazıları var ki, onları gerçek isimlerinden çok lakaplarıyla biliyoruz. Ben de sizler için Formula 1 tarihindeki sürücü lakaplarını araştırdım. Keyifli okumalar.
Podyum: Yarış galibi Kimi Raikkonen, Lotus, 2. Fernando Alonso, Ferrari, 3. Sebastian Vettel, Red Bull Racing
LAT Images
Kemal Şengül'ün Köşesi
Motorsport.com Türkiye editörü Kemal Şengül'ün köşe yazıları burada.
Fernando Alonso: Teflonso
Fernando Alonso, son yılların en büyük iki F1 skandalına karışmasının ardından "Teflonso" lakabını aldı. Teflon, mutfak eşyalarında yapışmaz bir kaplama olarak kullanılan bir şey. Ama aynı zamanda iddialarla lekelenen, ancak hiçbir zaman doğrudan bunlarla ilgisi olmayan insanları tanımlamak için kullanılan bir kelime. İlk kez 1980'li yıllarda New York'ta çeşitli cezalardan kaçan John Gotti'ye bu lakap verildi. O zaman kendisine 'Teflon Don' denmişti. Alonso ise 'Spygate' ve 'Crashgate' skandallarının içinde yer aldığı için bu lakabı aldı. Bu lakap Alonso'ya BBC F1 yorumcusu Martin Brundle tarafından verildi.
Pole Fernando Alonso, Ferrari
Fotoğraf: Sutton Images
Michael Schumacher: Kızıl Baron (The Red Baron)
Genel olarak "Schumi" olarak çağrılan ve Formula 1'e Jordan'la girmesine, sonrasında Benetton'la ilk dünya şampiyonluğuna ulaşmasına rağmen Schumacher, beş şampiyonluk yaşadığı Ferrari ile özdeşleşmiş durumda. Bu yüzden de elde ettiği başarılar ve Ferrari ile olan bağlılığı nedeniyle kendisi 'The Red Baron' olarak anılmaya başladı. Schumacher'e aynı zamanda yağmur altındaki harika sürüşünden ötürü 'Rain Master' da deniliyor.
Michael Schumacher, Ferrari F1 2000
Fotoğraf: Sutton Images
Ayrton Senna: Yağmur Adam (Rainman)
Efsane pilot, yağmurda rakiplerinden her zaman çok daha hızlı olmayı başardı ve bu yüzden kendisine "Rainman" yani "Yağmur Adam" lakabı verildi.
Ayrton Senna, Lotus 97T
Fotoğraf: Motorsport Images
Mika Hakkinen: Uçan Finli (The Flying Fin)
1998 ve 1999 yıllarında şampiyonluğa ulaşan Mika Hakkinen, zaman zaman diğer Fin sürücülere de takılan "Uçan Finli" lakabının asıl sahibi.
Mika Hakkinen, McLaren MP4-13
Fotoğraf: Sutton Images
James Hunt: Kazacı Hunt (Hunt the Shunt)
Bir Dünya Şampiyonu olsa da, kariyerinin ilk yıllarında büyük kazalara bulaşması ve araçları kelime anlamıyla bir yığın metale dönüştürüyor olması ona, ‘Hunt the Shunt’ (Kazacı Hunt) takma isimini kazandırmıştı.
James Hunt, McLaren, John Watson, Penske PC4 Ford
Fotoğraf: Rainer W. Schlegelmilch
Alain Prost: Profesör (The Professor )
Prost tüm zamanların en çok yarış, pole pozisyonu ve şampiyonluk kazanan F1 pilotlarından birisi.
Fransız sürücü oldukça yetenekli olmasına rağmen, temiz sürüşünü yıkıcı bir güce dönüştürmesini sağlayan şey, keskin zekası ve akıllı yaklaşımı oldu. Ona 'Profesör' denmesine pek de şaşırmamak gerekiyor.
Alain Prost, McLaren
Fotoğraf: Ercole Colombo
Graham Hill: Bay Monako (Mr. Monaco)
Bıyıklı İngiliz pilotun Monako Grand Prix'lerindeki inanılmaz performansı kendi başına konuşuyor. 1963'ten 1969'a kadar Monaco'da beş yarış kazandı ve diğer iki yarışta da podyuma çıktı. Michael Schumacher de bu zafer sayısını yakalamış olabilir ve hatta Ayrton Senna bunu geçmiş bile olabilir, ama her zaman sadece bir tane “Bay Monako” olacak.
Graham Hill, Lotus 49C-Ford Cosworth with an early on-board television camera TV
Fotoğraf: Motorsport Images
Niki Lauda: Sıçan (The Rat)
Dişlek bir genç olarak motor sporlarına girdiği zaman Niki Lauda, bazıları tarafından "Fare (The Mouse)" olarak adlandırılmıştı. Daha sonra sakinliği ve direksiyon başındaki duygu kontrolü sayesinde kendisine 'Bilgisayar (The Computer) lakabı takıldı. Ama hızlı Avusturyalı başka bir takma adla bilinmeye başladı; "Sıçan. (The Rad)" Çeşitli noktalarda "Kral Sıçan (King Rat)" ve "Süper Sıçan (Super Rat)" olarak da çağrılan Lauda, "Pazarlama görevlilerinden birisi dişlerim yüzünden böyle düşündü" dedi.
Niki Lauda, Ferrari
Fotoğraf: Rainer W. Schlegelmilch
Kimi Raikkonen: Buz Adam (The Iceman)
Hem kokpit içerisindeki hem de kokpit dışındaki karakteriyle Raikkonen'in neden "Buz Adam" olarak çağrıldığını anlamak o kadar da zor değil. Ama ona, bu lakabı takan ismin -McLaren'da yarışırken- Ron Dennis olduğunu biliyor musunuz? Raikkonen sonrasında Ferrari'ye geçti ancak bu lakabı da beraberinde götürdü.
Yarış galibi Kimi Raikkonen, McLaren
Fotoğraf: Motorsport Images
Juan Manuel Fangio: Maestro
Fangio, gençliğinde bir futbol takımı kadrosundayken, hafif eğimli olan bacaklarından ötürü "Çarpık bacaklı" olarak çağrılıyordu. Ancak motor sporları dünyasında elde ettiği başarılar ve zaferlerden sonra, özellikle takım arkadaşı Stirling Moss da dahil olmak üzere herkes ona büyük saygı duyuyordu ve kendisi "Maestro" olarak anılmaya başlandı. Öyle de kaldı.
Yarış galibi Juan Manuel Fangio, Alfa Romeo 159A
Fotoğraf: Motorsport Images
Nigel Mansell: Aslan (Il Leone)
Nigel Mansell'a kariyeri boyunca pek çok lakap takıldı. Britanyalı taraftarlar kendisine "Bizim Nige (Our Nige)" derken, Amerikalı seyirciler ise ikonik araç numarasını vurguluyor ve "Kırmızı Beş (Red Five)" diyordu. Ancak bu cesur ve kararlı yarışçıyı en iyi şekilde özetleyen lakap, Ferrari'de yarıştığı dönemde tifosi tarafından kendisine verilen "Aslan (II Leone)" lakabıydı.
Nigel Mansell, Ferrari
Fotoğraf: Ercole Colombo
Jose Froilan Gonzalez: Pampas Boğası (The Pampas Bull)
Meslektaşları kendisini 'Mankafa (El Cabezon) mankafa şeklinde çağırıyordu. Ancak Ferrari'nin F1'deki ilk zaferini alan Arjantinli sürücüye, hem iri fiziği hem de direksiyon arkasındaki sert yaklaşımı nedeniyle İngiliz basını tarafından 'Pampas Boğası (The Pampas Bull)' lakabı verildi.
Yarış galibi Jose Froilan Gonzalez, Maurice Trintignant, Ferrari
Fotoğraf: Motorsport Images
Daniel Ricciardo: Bal Porsuğu (The Honey Badger)
Bal porsuğu, Afrika, Güneybatı Asya ve Hindistan'da bulunan ve gücü, vahşiliği ve korkusuzluğuyla ün salmış sansar ailesinden bir hayvan. Peki Avustralyalı yarış sürücüsü için tatlı fakat bir o kadar da aldatıcı bu canavardan daha iyi başka ne olabilir? Ricciardo, F1 Racing dergisine demeçte bu ismi kimin bulduğu sorusuna, “O zamanki antrenörüm, Stuart Smith. Bana bu hayvanla ilgili belgeselleri gösterdi ve 'dostum bu hayvan gerçekten harika, seninle ortak özellikleri var' dedi. Ben de öyle olduğunu düşündüm." yanıtını verdi.
Daniel Ricciardo, Renault F1
Fotoğraf: Zak Mauger / Motorsport Images
Jack Brabham: Kara Jack (Black Jack)
Efsanevi Avustralyalı yarışçı, 'Kara Jack (Black Jack)' lakabını kumar veya kumarhane sevgisinden değil, hem koyu saçları hem de derin bir sessizliğe sahip olması nedeniyle aldı. Jack Brabham, ekstrem koşullarda hata yapmamasıyla da biliniyor.
Jack Brabham, Brabham BT33
Fotoğraf: Motorsport Images
Nico Rosberg: Britney
Nico Rosberg 2006 yılında F1 dünyasına girdiğinde, genç görünümü ve uzun/sarışın saçlarıyla, Williams takım arkadaşı Mark Webber tarafından 'Britney' olarak anıldı. Webber, 2006 Brezilya GP'de mühendisleriyle yaptığı konuşmalarda Rosberg için 'Britney' (pop yıldızı Britney Spears'a atıfta bulunarak) dedi. Webber o yarışta Rosberg'le temas yaşamış ve ikisinin de aracı hasar görmüştü. Rosberg daha sonra duvara çarptı ve güvenlik aracına sebep oldu. O sırada yanından geçen Webber de pit duvarına "Britney duvarda" dedi. Neyse ki dünya şampiyonu bir daha böyle çağrılmadı.
Nico Rosberg, Williams FW28 Cosworth, Sam Michael, Williams Teknik Direktörü
Fotoğraf: Motorsport Images
Andrea de Cesaris: Andrea de Crasheris
Kötüleyici, talihsiz ve faydasız olan De Cesaris'in bu takma adı, özellikle F1 kariyerinin başında yaptığı inanılmaz ve sert kazalar göz önüne alındığında pek de haksız değildi. Yine de bu, hızlı ve son derece popüler İtalyan'ın F1'de uzun süre yarışmasına engel değildi. 1994'te emekli oluncaya kadar 200 yarışa çıktı.
The battered Alfa Romeo of Andrea de Cesaris
Fotoğraf: Motorsport Images
Mike Hailwood: Motorcu Mike (Mike the Bike)
Her seride bir dünya şampiyonluğu bulunan ve pek çok kez Isle of Man TT'yi kazanan Mike Hailwood, motosiklet dünyasında bir 'tanrıydı' ve sonrasında dört tekerlekli araçlara başarılı şekilde geçti. Ama ne olursa olsun, ne kadar başarı elde ederse etsin her zaman “Motorcu Mike” olarak bilinecek.
Mike Hailwood
Fotoğraf: Honda
Vittorio Brambilla: Monza Gorili (The Monza Gorilla)
“Güreşçi fiziği” ve direksiyon başındaki vahşi görünümüyle, Bambilla’nın lakabı sadece kafiyeli olduğu için ona takılmadı, gerçekten ona tam uyduğu için takıldı. F1 doktoru Sid Watkins’e göre Brambilla bir primatın gücüne sahipti. Watkins “El sıkışması eziciydi. İnsanların bu acı yüzünden yüzünü buruşturduğunu görmekten hoşlanıyordu." dedi.
Winner Vittorio Brambilla, March and second placed James Hunt, Hesketh
Fotoğraf: Rainer W. Schlegelmilch
Luigi Fagioli: Abruzzi Soyguncusu (The Abruzzi robber)
Bugün olsaydı, belki de F1 tarihinin en eski galibi olan Fagioli'ye 'Mr. Bean' denebilirdi. Çünkü Fagioli İtalyanca'da fasulye anlamına geliyor. Ancak 50'li yaşlarda Formula 1'de yarışan Fagioli'ye çok daha hatırlatıcı bir isim takıldı; Abruzzi soyguncusu (The Abruzzi Robber). Bu esrarengiz lakabı nasıl edindiği bilinmiyor, çünkü Fagioli İtalya'nın Abruzzi bölgesinden değil. Bu tarz davranışları da bulunmuyor. Bu lakabın çıkış noktası hakkında çeşitli rivayetler var. Örneğin esmer görünüşü ve vahşi mizacı veya yurttaşı Tazio Nuvolari’nin 1933’deki bir galibiyetini “çalması” olabilir.
Luigi Fagioli, Auto Union C-typ
Fotoğraf: Audi AG
Giuseppe Farina: Torino Beyefendisi (The Gentleman of Turin)
Formula 1 dünyasının ilk dünya şampiyonu olan Farina pist üstünde agresif, uzlaşmaz ve hatta umursamaz olmasıyla biliniyordu. Ancak ayrıcalıklı geçmişi ve sürücü koltuğunda bile taşıdığı doğal asalet, İtalyan ismin 'Torino beyefendisi (The Gentleman of Turin)' lakabını getirdi.
Giuseppe Farina, Alfa Romeo 158
Fotoğraf: Motorsport Images
Denny Hulme: Ayı (The Bear)
Gençliğinde, Hulme’un tutkusu ayakkabısız yarışmaktı ve bundan dolayı yerlisi olduğu Yeni Zelanda basını tarafından "Ayakkabısız Çocuk” olarak anılmaya başladı. Ancak F1 tarihindeki belki de en bilinmeyen şampiyonlar arasında yer alan güçlü pilot, sağlam özelliklere, sert yüz hatlarına ve çabuk sinirlenebilen bir yapıya sahip olması nedeniyle 'ayı' lakabını aldı.
Denny Hulme, McLaren drinks a Coca-Cola
Fotoğraf: Motorsport Images
Mike Hawthorn: Kelebek (Le Papillon)
Genellikle İngiliz basınında 'The Farnham Flyer' olarak biliniyor. Ancak İngiltere'nin ilk dünya şampiyonu Mike Hawthorn'a direksiyon başındayken taktığı papyon yüzünden 'Kelebek (La Papillon) lakabı verildi.
Yarış galibi Mike Hawthorn, Ferrari
Fotoğraf: Motorsport Images
Maurice Trintignant: Sıçan dışkısı (Le Petoulet)
1950’li yıllarda iki kez Monaco Grand Prix’sini kazanan Fransız yarış sürücüsü, savaş sonrası yarışında Paris’teki yarışta beklenmedik sorun nedeniyle en talihsiz lakabı aldı. Bugatti’sinin içine giren sıçanın pisliklerinin yakıt sistemini tıkaması sonrası yolda kaldı. Bu olaydan sonra “Sıçan Dışkısı” olarak hatırlanan Trintignant, ismini iyi bir mizah anlayışıyla kabullendi.
Maurice Trintignant, Aston Martin DBR5/250
Fotoğraf: Motorsport Images
Jean Pierre Jarier: Yükselici (Jumper)
Coşkulu Fransız’ın bu lakabı almasındaki en büyük etkenin yarışların başlangıcında biraz fazla hızlı olması nedeniyle aldığını düşünebilirsiniz. Ama gerçek cevap daha basit. Birçok kaynağa göre, March’ın ortağı Robin Herd’ün oğlunun Jarrier’in ismini “Jumper” olarak anlamasıyla ortaya çıktı.
Jean-Pierre Jarier, Tyrrell
Fotoğraf: Motorsport Images
Piero Taruffi: Gümüş Tilki (The Silver Fox)
Gri saçları ve 1951'deki Carrera Panamerica yarışında kurnazca bir zafer elde etmesinin ardından Meksikalı yerel gazeteciler tarafından "Gümüş Tilki/El Zorro Plateado/The Silver Fox" lakabı verildi. Sonrasında bu isim üzerine yapıştı.
*Fotoğrafta sol tarafta duruyor.
Piero Taruffi, Alberto Ascari
Sebastian Vettel: Parmak Çocuk "Finger Boy"
Sebastian Vettel, Ferrari mekanikerleri tarafından "il Dito" ismiyle çağrılıyor. Il Dito, parmak anlamına geliyor. Vettel, her galibiyetinin ardından parmağıyla kutlama yaptığı için kendisine bu lakap verildi. Ancak herkes onu "Finger Boy" yani "Parmak Çocuk" olarak biliyor.
Podyum: Yarış galibi Sebastian Vettel, Red Bull Racing
Fotoğraf: Sutton Images
Pastor Maldonado: Crashtor
Takma isimler günümüzde pek görülmüyor ancak Pastor Maldonado hem Formula 1 öncesinde hem de Formula 1 kariyeri boyunca yaptığı kazalar sonrasında 'Crashtor Maldonado' olarak anılmaya başlandı.
Esteban Gutierrez, Sauber ve Pastor Maldonado, Lotus F1 Team ilk virajda kaza yapıyor
Fotoğraf: Sutton Images
Daniil Kvyat: Torpido (The Torpedo)
Daniil Kvyat, son dönemde Formula 1'de yarışan ama lakap takılan pilotlardan birisi. Kvyat geç frenle yaptığı agresif ataklar, ilk turda yaşanan temaslar ve karıştığı olayların ardından bu lakabı aldı.
Daniil Kvyat, Toro Rosso STR14
Fotoğraf: Glenn Dunbar / Motorsport Images
Max Verstappen: Çılgın Max (Mad Max) ve Crashtappen
Max Verstappen, Red Bull Racing
Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images
Tony Brooks: Yarışçı Dişçi (The Racing Dentist)
Tony Brooks, Vanwall
Fotoğraf: Motorsport Images
Peter Arundell: Formula Junior Kralı (King of Formula Junior)
Peter Arundell shares a joke while the podium celebrations take place
Fotoğraf: Rainer W. Schlegelmilch
Motorsport topluluğunun bir parçası olun
Yorumlara katılınBu İçeriği Paylaşın veya Kaydedin
Abone olun ve Motorsport.com'a reklam engelleyicinizle erişin.
Formula 1'den MotoGP'ye kadar doğrudan padoktan haber yapıyoruz çünkü biz de sizin gibi sporumuzu seviyoruz. Uzman gazeteciliğimizi sunmaya devam etmek için web sitemiz reklam kullanıyor. Yine de size reklamsız bir web sitesinin keyfini çıkarma ve reklam engelleyicinizi kullanmaya devam etme fırsatı vermek istiyoruz.
Öne Çıkan Yorumlar