Formula 1'in geleceği

Araçların hızı, lastik aşınması, güç üniteleri, DRS ve buna benzer birçok detay, FIA'nın F1'i nasıl daha iyi hale getirebileceği konusunda konuşulan konular arasındadır.

2017 yılında yapılacak değişikliklerle birlikte Formula 1'in gelecek resmini ufak ufak çizmeye başlayalım.

Genel fikir, araçların daha da hızlanması. Son günlerde ortaya atılan yer etkisiyle birlikte tur dereceleri daha da gelişecek. Sadece tur dereceleri ile sınırlı değil. Aynı zamanda kirli hava arkasında kalan araç artık daha kolay bir şekilde önündeki aracı takip edebilecek.

FIA'nın 2017 kuralarını göz önünde bulundurduğumuzda ilk yorumum bu şekilde oluyor. Bazı çılgın detaylar yerine gerçekçi bir çizim ortaya çıkarmaya çalıştım ve aşırı agresif parçalardan kaçındım. Yine de kanatlarla donatılmış bir araç ortaya çıktı.

AERODİNAMİ

Burun ve ön kanadı yorumlamakla işe başlayalım. FIA, dış ve iç parçadan oluşan iki bölümlük bir kanat istiyor. İki kesim arasında açık bölümler mevcut ve bunun yanında ön kanatların artık çok hassas olması gerekmiyor.

Tasarımımda ön kanatların 2009 öncesine benzediğini düşünebiliriz. Oluklu ve yukarıya doğru kavislendirilmiş parçalar bulunuyor. 2009-2013 yılları arasına göre daha geniş bir kanat ve bu sayede ön lastikler etrafında hava akımının geçişi daha iyi olacaktır. Bu hava akımının kullanılmasıyla performansı arttırmak için gerekli downforce üretilecektir.

Kanadın orta noktası daha alçakta ve yer etkisinin oluşturulmasına yardımcı olacaktır. Ön kanat üzerinde yer alan ufak kanatçıklar ise serbest bir şekilde değiştirilebilecek.

Ön kanat araç güvenliğinin önemli bir parçasını oluşturur. Burun yüksekliği bu konuda önemli bir detay. Tasarımımda daha zayıf olan düşük yükseklikteki burnu seçtim. Eğer burun altı oldukça ağır bir şekilde inceltilmişse, çok daha fazla hava akımının burun altından geçmesine olanak sağlar. Öndeki araçtan yükselen hava akımının, takipte olan aracın kokpitine gitmesini de engeller.

Burun ve ön kanadı birbirine bağlayan parçalara gelecek olursak, mevcut düzenlemelerin izin verdiği şekilde tasarlanmaya devam edecek. Yine de performansı arttırmak ve doğru akışı sağlamak için kullanılabilecek bir parça olmaya devam edecek.

Burundan biraz daha geriye doğru ilerlersek, ön fren kanalları başka bir aracı takip ederken aero verimi arttırmak için basitleştirilmiş olmak zorunda. Ön süspansiyon ise mevcut düzenlemeler çerçevesinde geliştirilebilecek açık bir alan.

Resimde gözükmemesine rağmen bargeboards, sidepod çevresinde hava akışına yardımcı olacak.

Aracın arka bölümlerine geçecek olursak işler biraz daha ilginçleşiyor.

Gördüğünüz gibi, difüzör önemli ölçüde daha uzun ve daha geniş. Artan difüzör alanı aracın arka bölümüne agresif bir görünüm verirken, büyük bir yer etkisi oluşmasına olanak sağlayacak.

Devasa orta bölüme gelecek olursak takımlar bu alanda biraz serbest olacak. Bu yüzden muhtemelen kare bölgede maksimum gürültü elde edilebilecek.

Arka aks hattında kenar bölgeler 20mm daha geriye çekildi. Bu küçük değişiklik de yer etkisinin arttırılmasına yardımcı olacaktır.

Arka kanada geçtiğimizde 2017'de tamamen yeni bir dizayn ile karşılaşıyoruz. Şu anda mevcut yüksekliğin daha altında bir kanat ama 2008'den daha alçakta değil. Bu sayede arka kanada biraz daha estetik ve şıklık katılmış oluyor.

Ayrıca arka kanat, ön kanada benzer bir şekilde ayrılmıştır. Alt bölüme bağlanmış iki kanatçık ve onların ortasında ana plaka. Bu tasarımda DRS yok ancak sistem kullanılmaya devam edecekse ana plaka üzerinde kullanılabilecek.

Çizimlerden de belli olacağı gibi araçların genişliği 1800mm'den 2500mm'ye kadar çıkartıldı. 1990'lardan sonra araçların genişliğinde önemli bir artış oluyor ve mühendisler bu konumda aerodinamik ve mekanik tasarımda daha sıkı çalışmaya başlayacak.

Arka lastiklerin daha geniş olması durumunda daha fazla mekanik tutuşun sağlanması beklenen bir şey ve viraj çıkışlarında bu lastikler daha yararlı olacak.

GÜÇ ÜNİTESİ

Pek sevilmese de 2017'de de V6 turbo motorları görmek istiyorum. Değişiklik maliyeti çok fazla arttıracaktır. Ayrıca mevcut motorlarda sesin az olmasından başka bir sorun görmüyorum. V6 motorlar da Formula 1'e eğlence getirmeyi başardı. Viraj çıkışlarında pilotların arka bölümü toplamak için mücadele ettiğini görebiliyoruz. Bu yüzden güç ünitesi üzerinde ses sorunu üzerinde çalışmak genel olarak yeterli olacaktır.

Ayrıca ufak bir not, aracın arka bölümünde starter olarak adlandırılan ve Formula 1 araçlarının çalıştırılmasını sağlayan marş motoru deliği yoktu. 21. yüzyıl içinde belki de Formula 1 araçlarının marş düğmesi artık kokpite alınmalı.

William Tyson