Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Son dakika

Fikir: En hızlı iki turun toplamına göre grid dizilimi öngören sıralama formatı F1 için neden kabus olacak?

Bir şekilde F1, güncel sıralamalar yerine iki en hızlı turun toplamıyla gridin dizileceği yeni bir formatı tartışmaya başladı. Jonathan Noble bunun daha da kötü olacağını düşünüyor.

Deliler akıl hastanesini yönetiyor! Bahreyn GP’sinde olan olayları açıklamanın tek yolu bu: F1’in sıralama çılgınlığı yeni boyutlara ulaşmış durumda.

Takımlar, sporun yetkili başkanları, fanları ve sürücülerin güncel sıralama formatının işe yaramadığını söylemesine rağmen F1 şimdi daha da kötü olan bir formatı konuşmaya başladı.

Elemeli formata getirilen alternatifler çok kötü ama politik olarak kritik pozisyonda olan bazı kişiler 2015 formatına geri dönmenin de kabul edilemez olduğunu düşünüyor. Bu nedenle F1 şimdiki elemeli formattan bile daha negatif fikirler alan, en hızlı iki turun toplamına göre grid dizilişinin yapılacağı formatı düşünmeye başladı.

İki turun toplamı

F1’in, yarıştaki yakıt yükleri ve pilotların en hızlı iki turunun toplamına göre sıralanmalarını içeren formatı en son yürürlükten kaldırmasının üzerinden tam on bir yıl geçti.

Bu format üzerinde düşünülmesinin nedenlerinden biri otomobillerin pist üzerinde daha çok kalmaları, diğer bir nedense pozisyonların olabildiğince karışma olasılığının olması. Pilotların en hızlı turlarının toplamı geçerli olacağı için bir pilotun sadece bir kere mükemmel turu atması yetersiz olacak, en azından 6 kez bunu tekrarlaması gerekecek.

Bahreyn’deki sıralamaları bu formata göre ele alırsak, Lewis Hamilton’ın Q3’te atmış olduğu harika tur pole için yeterli olmayacaktı çünkü daha önceki turlarıyla birleştirildiğinde dördüncü en iyi toplam dereceye ulaşabiliyordu.

Ancak bununla ilgili olan fikirler biraz karmaşık çünkü Hamilton iki mükemmel tur atabilmeye olanak verecek kadar iyi sürüşler yapılmasının zor olduğunu düşünüyor. Eğer ekstra hızlı bir tura daha ihtiyacı olsaydı- seansın sonunda ne kadar muhteşem olduğunu düşündüğümüzde- sonuç olarak bu turun nasıl yeterli olmadığını düşünmemiz için çok az  nedenimiz olacaktı.

İşin gerçeği turların toplamını baz alan sıralamaları destekleyenler yok değil çünkü bunun daha karmaşık grid diziliminin, F1’in ultra rekabetçi ortamına uygun olarak düzenlenen teknik kurallar sayesinde muhteşem yarışlar ortaya çıkartacağını düşünüyorlar.

Ekonomik turlar

Pilotlara iki hızlı tur atmalarını söylemek, şimdiki gibi olağanüstü incelikli ve milimetrik hesaplamaların ortaya konduğu bu turları iki kez ortaya çıkarmaları söylemek anlamına geliyor.

Ancak olaya gerçekçi olarak bakarsak takımlar ve pilotlar lastiklerin ömrünü nasıl daha uzun hale getireceklerine, enerji geri kazanım sistemlerini nasıl daha verimli kullanacaklarına bakacaklar. Bunun sonucunda da pilotlar lastiklerin ömürleri ve otomobillerinin sınırları doğrultusunda performanslarını geriye çekecekler.

Senaryonun şöyle olmasını bekleyebiliriz: Bir turda tam gaz gidip, diğer turda lastikleri korumaktansa muhtemelen %95 performansla iki turu sonlandıracaklar. Aynı şey geri kazanım sistemleri için de geçerli. Pilotlar batarya gücünü kullanma konusunda ekonomik davranıp iki turda en iyi sonucu vereni tercih edecekler.

Bu nedenle Roman Grosjean’ın Pazar akşamı söylediği gibi pilotların ve otomobillerin mutlak limitindeyken göremeyeceğiz:

“Bunun büyük bir fanı değilim” demişti elemeli sıralamalarla ilgili fikirleri sorulduğunda. “Button ile konuştum ve bunun çok önemsemediğimi söyledim. Ama evet, sıralamalarda, Q3’te iki set lastiğini oluyor ve en iyi turu atmak istiyorsunuz. Ortaya atılan fikirle bunu yapamazsınız.

“Geçmişte ilk setle iyi bir tur atıyordunuz ardından, geri vermeniz gereken yeni seti takıp, oluşacak olan yanık bölge gibi şeyleri umursamayarak tur atıyordunuz. Ortaya şu çıkıyordu: ‘Haydi deneyelim şunu.’

“Eğer iki kere hızlı tur atmanız isteniyorsa bu aynı şey değil. Burada istikrarlı olmalısınız. En hızlı turu atan kişi pole’de olmayacak. Peki rekor kıran kişi nerede olacak? Bence herkes geçen senenin sıralamalarını seviyor. İstediğimiz şey bu.”

Bu tam gaz gidilen turları kaybetmek hataların da daha az görülmesi anlamına geliyor. Yani sıralamalarda sonuna kadar zorlayıp, ortaya çıkacak pilot hatalarından dolayı gridin karışmasının da önüne geçilecek.

Karmaşık bir şov

Sürüş perspektifinden bakacak olursak bu iyi değil; hem fanlar hem de televizyondan izleyenler için de iyi olmayacaktır. Otomobillerin tam performans göstermemesini kimse istemez.

Ayrıca iki tur atan pilotların ve otomobillerin takibini yapmak televizyon direktörleri ve yorumcular için de son derece karmaşık olacaktır. Indianapolis 500’de bir süreliğine bu iki turluk format denenmişti ama orada turlar kısa ve otomobiller pistte tek başlarına turluyor dolayısıyla takip etmesi basitti. Tüm otomobillerin aynı anda pistte olması, durumu son derece karmaşık hale getiriyor.

Bu kadar çok otomobil pist üzerindeyken – ve hiçbirinin sektörlerde en iyi dereceyi elde etmesine gerek yokken - seansta çok daha fazla konuşma olacaktır. 2005’te olduğu gibi artık kimin hızlı olduğu ya da pole pozisyonu savaşının nasıl geliştiği değil otomobillerin elde ettiği sonuçlar takip edilir hale gelecek.

F1’in sıralama turları için endişelenilen gereken bir diğer konu da atılacak bir sonraki adımın da hatalı olması: Şu aşamadan sonra yapılacak herhangi bir şeyin heyecanı hemen ortaya koyması gerekiyor.

Maksimum atak

F1 bir yılı aşkın bir süredir, kendi pilot kahramanlarını yeniden oluşturabilmeleri için otomobiller üzerinde çalışıyor, bu nedenle Cumartesi günlerinde maksimum zorlamalarının önüne geçmek tutucu olmaktan öteye geçemiyor.

Lewis Hamilton Bahreyn öncesinde F1’in kilit özelliklerinden birini kaybetmesi üzerine güzel sözler söylemişti: Pilotların otomobile bindikleri zaman pist üzerindeki her çizgiyi kullanmaları gerektiği gerçeğinin altını çizmişti.

Bir noktada da sonuna kadar zorlamamanın yarışmak için iyi olmadığını da mükemmel şekilde özetledi.

Melbourne’de neden Verstappen’i geçemedeği sorulduğundaysa şöyle söyledi: “Bunu açıklayıp duruyorum, bu sanki 100 dolarınız var ve bunu 40 turda harcamanız gerektiği gibi bir durum. Melbourne’de öndekini geçmem bu 100 doların 90 dolarını harcayıp, yarışın sonunu getirememem anlamına geliyordu.

"Ama insanlar bunun umursamıyor, yarışın sonuna kadar geçiş görmek istiyorlar. Benim ter içinde kalıp, fantastik bir geçiş hareket yapmamı istiyorlar.”

Fanlar ve sporun iyiliği için pilotların zorlanmasını istiyoruz. Ayrıca F1 tarihinin gösterdiği gibi – bugünlerde yeniden tur rekorlarının kırıldığı bir dönemdeyiz- Cumartesi günü limitlerde olan şeyler bizler için çok önemli.

Pilotların 100 dolarlarını, kırmızı ya da siyaha kumar oynayarak tur turda harcamaları yerine iki tura yaymaları bunun cevabı değil.

**

İlginizi çekiyorsa konuyla ilgili çözümüm nedir? Eğer gerçekten işleri kamaşıklaştırmaya ihtiyacımız varsa – ki ben çok ikna olmadım, 2015 formatına geri dönmeli ve 2017 için sıralamaları mükemmel hale getirmeliyiz- o halde 22 turluk sıralama yarışı yapalım.

Gridi şampiyona durumuna göre ters olarak yerleştirin (lider sondan başlasın), start güvenlik aracı arkasından olsun. Her turun sonunda, en son pozisyondaki pilot elensin ve yarışın gridi bu şekilde oluşsun.

 

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Yarış Analizi: Bahreyn'de nasıl oldu da klasik bir yarış izledik?
Sonraki haber Teknik Analiz: Williams'ın düşük hız paketi

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye