Ferrari'nin "başarısız" Red Bull protestosunun F1 üzerindeki etkileri

Monte Carlo yarışının sona ermesinden kısa bir süre sonra, Red Bull takım patronu Christian Horner, bir basın toplantısı sırasında takımın Sportif Direktörü Jonathan Wheatley'den Ferrari'nin kendilerini resmi olarak şikayet ettiğini bildiren bir telefon aldı.

Ferrari, yarışın 22. turunda kuru zemin lastikleriyle pitten çıkan her iki Red Bull aracının pit çıkışındaki sarı çizginin dışına çıktığını düşünüyordu.

Perez'in olayı yarış içerisinde komiserler tarafından not edilmişti ancak sonrasında başka bir gelişme olmadı.

Verstappen'in aracından görüntülerse, onun takım arkadaşından çok daha fazla çizgiyi aştığını gösterdi. Bu nedenle Verstappen'in zaman cezası alma ihtimali daha fazlaydı.

Ferrari, konunun araştırılması gerektiğini düşündü çünkü FIA'nın, aracın herhangi bir parçasının sarı çizgiye temas etmesi halinde bunu ihlal olarak kabul ettiği düşüncesine sahipti.

Ferrari takım patronu Mattia Binotto, bir karara varılmadan önce, "Protesto etme niyeti aslında Red Bull'u protesto etmek değil. Bizim için bir şekilde belirsiz olan bir konuda açıklama arıyoruz."

"Biz her iki Red Bull'un da pit çıkışındaki sarı çizginin dışına çıktığına inanıyoruz. Geçmişte (bu tür ihlaller) hep beş saniye ile cezalandırıldı."

"Dahası, yarış direktörü notlarını okursanız, bu açıkça yazılmış. Ve bence Türkiye 2020'den beri, herhangi bir yanlış anlaşılmaya mahal vermemek için sarı çizginin sağında kalmanız gerektiği açıkça yazılmıştır."

“Geçme kelimesinde kafa karışıklığı yaratmamak için çizgide olmak için sarı çizginin sağında kalmanız gerekiyor. Ve bizim için durum hiç de öyle değildi." demişti.

“The intention to protest is not really protesting Red Bull in itself. But seeking clarification on a matter which, for us, it's somehow obviously unclear." Mattia Binotto

Photo by: Ferrari

Monaco Grand Prix'sinin yarış notları gerçekten de pilotların çizgiyi geçmek yerine çizginin sağında kalmaları gerektiğini vurguluyordu.

Resmi etkinlik notlarında şu ifadeler yer alıyordu: “ISC Ek L Bölüm 4 (Bölüm 5) uyarınca pilotların pit çıkışında düz sarı çizginin sağında kalmaları ve 1. viraj bitene kadar sağında kalmaları gerekmektedir."

Bu, 2020 Türkiye Grand Prix'sinde tesadüfen yine Verstappen'in çizgiyi aştığı için soruşturulmasından bu yana yarış notlarına eklenen bir ifadeydi.

O zamanlar Verstappen cezadan kurtulmuştu çünkü Hollandalı pilotun pit çıkışını pistten ayıran beyaz çizgiyi tamamen geçtiğine dair "kesin bir kanıt" yoktu.

Ancak o olay, bir çizgiyi aşmanın gerçekte ne anlama geldiği konusunda bazı tartışmaları beraberinde getirdi.

Aracın onu 'geçmesi' için tamamen diğer tarafından mı gitmesi gerekiyordu, yoksa bir kural ihlalinin olması için sadece çizgiye dokunması yeterli olacak mıydı?

Verstappen olayının tetiklediği tartışma, bir sonraki yarış için normal F1 etkinlik notlarında küçük bir değişikliğe neden oldu.

Türkiye için, Michael Masi, pit çıkışına atıfta bulunarak, “ISC sürücüleri Ek L Bölüm 4 (Bölüm 5) uyarınca, pit çıkışında düz beyaz çizginin solunda kalmalıdır. Pitlerden çıkan hiçbir aracın parçası bu çizgiyi geçemez." demişti.

Bir sonraki yarış için (daha sonra 'sağ taraf' olarak düzeltilmiş olsa da), önceki ifadedeki ikinci cümle kaldırıldı ve “ISC Ek L'deki Bölüm 4 (Bölüm 5) uyarınca, pilotlar pitten çıkarken pit çıkışındaki düz beyaz çizginin solunda kalmalıdır." denildi.

Yeni açıklama, aracın herhangi bir parçasının (lastik dahil) çizginin iç kenarını aşması durumunda bunun bir ihlal için yeterli olacağı anlamına geliyordu.

Bu ifade standart haline geldi ve Freitas'ın Monaco notunda onayladığı gibi, etkinlik notlarının söylediklerine göre hiçbir şey değişmedi.

Red Bull pilotlarının çizgiye dokunup dokunmadığı konusunda bazı tartışmalar olduğunda, çelişkilere bakıldığında Ferrari'nin eylemleri kaçınılmaz görünüyordu.

Ancak arka planda, FIA'da bazı şeyler değişti. 2022'de Uluslararası Spor Kuralları'nın ilgili bölümünde 'çizgiyi aşma' öğesini vurgulamak için değişiklik yapıldı.

2020'de, ISC'nin ilgili kuralında, "Zorunlu sebep halleri (Komiserler tarafından bu şekilde kabul edilir) dışında, pitten çıkan arabaları pisttekilerden ayırmak amacıyla pit çıkışında pistte boyanmış herhangi bir çizgi, pitten çıkan bir aracın herhangi bir parçası tarafından geçilmemelidir." deniyordu.

Bu kural, geçen yılın sonunda, bu sezon için şu şekilde değiştirildi: "Zorunlu sebep halleri dışında (Komiserler tarafından kabul edilen), pit alanından çıkan bir arabanın hiçbir lastiği, pit yolundan çıkan arabaları pisttekilerden ayırmak amacıyla pit çıkışında çizilen boyalı çizgiyi geçmemelidir."

Bu ifade, çizgiye dokunmak yerine çizgiyi geçmeye vurgu yapıyor ve artık tek bir araba parçasından ziyade lastiklere odaklanıyor.

FIA'nın Monako GP'den sonra vermiş olduğu bu karar, tamamen Uluslararası Spor Kuralları baz alınarak verildi.

Bu yüzden Freitas'ın etkinlik notlarındaki "geçen seneki yarıştan kopyala yapıştır" olan tavsiyeleri, geçerli değildi.

Yani Verstappen'in lastiği pitten çıkarken sarı çizgiyi aşmış olsa da, lastiğin tamamı çizgiyi geçmediği için kural ihlali yoktu.

Hakemlerin kararla ilgili açıklamada bu durum, "Araç çizgiyi geçmedi. Bunu yapması için bir lastiğin tamamen sarı çizginin soluna geçmesi gerekirdi."

"Buna göre pilot, kuralların ilgili bölümünü ihlal etmemiştir ve kurallar, notların herhangi bir şekilde yorumlanmasından daha önceliklidir." sözleriyle ifade edildi.

Bu açıklamanın iki ilginç sonucu var.

Birincisi, bundan böyle pit yolundan çıkış bölgesi, bazılarının daha önce inandığından çok daha fazla pilotlar tarafından kötüye kullanılabilir.

Pilotlar bir zamanlar bunu dokunulmaması gereken bir alan olarak görmüş olsalar da, mevcut yorum, tüm tekerlekleri geçmediği sürece pilotların o çizginin üzerinden geçebilecekleri manasına geliyor.

Bu, pilotların artık pitten çıkarken pisti daha fazla kullanarak daha fazla savunma yapabilecekleri ekstra alana sahip olacakları anlamına geliyor.

Bunun ötesinde Monako kararları, yarış direktörünün düzenli etkinlik notlarında yer alan kararların sorgulanmasını sağlayacak çünkü artık o notlar tavsiye niteliğinde olsa bile ISC'nin tam olarak öncelik olmasını sağlayacak.

Ve takımların sürekli olarak kuralların sınırlarını zorladığı bir sporda bu, takımların su istimal ettiği boşlukları kapatmak için bazen gerekli olan düzenlemelerin yorumlanmasında esneklik kapsamının olmayabileceği anlamına gelir.