Ağustos ayına geldik ve her ne kadar Red Bull her iki şampiyonada da rahat bir şekilde liderliğini sürdürse de son galibiyetini Haziran ayında Valencia'da aldı. Sıralama turlarındaki %100 başarısı hala devam ediyor fakat yarış günü geldiğinde artık pistteki en hızlı araç kendileri değil.
Bilindiği üzere artık takımlarım ve dolayısıyla mekanikerlerin gece boyunca çalışmasına izin verilmiyor ve sezon boyunca yalnızca dört kez bu çalışma hakkından yararlanabiliyorlar. Cuma günü Budapeşte'de takımın ilk ciddi tepkisini gördük ve Red Bull sıralama turları ve yarış için aracı istedikleri seviyeye getirmek adına bu sezon öndeki takımlar içerisinde bu hakkını kullanan ilk takım oldu. Aracın bazı özelliklerini istedikleri seviyeye getirmek için yapılan değişikliklerin yanında arka süspansiyon ve karoserde de modifikasyonlar gerçekleştirdiler ki bu ciddi anlamda çalışma gerektiren bir iş.
"/>
Red Bull'da dikkat çeken en önemli güncellemelerden birisi kuşkusuz yeni ön kanat tasarımı ki bu tasarım Nürburgring'de kullanılan düzenlemenin geliştirilmiş versiyonu. Buradaki amaç eğim hassasiyetini azaltmaktı çünkü mühendisler mevcut ayarlarla bunun yüksek seviyede lastik aşınmasına neden olacağına inanıyorlardı. Şüphesiz Red Bull rakiplerine oranla lastik konusunda biraz daha zorlandı ve bu da gerektiğinde daha uzun bir bölüm seçmek istediklerinde yarış stratejisi açısından daha az farklar yaratmasına neden oldu. Kaldı ki Macaristan ön lastikleri zorlamasıyla meşhur bir pist. Bazı kesimlere göre bu ileri yönlü bir gelişimden çok problem çözmeye dayalı bir çalışmaydı.
"/>
Bütün bu hırslı çalışmaların sebebi elbette Ferrari ve McLaren'in çok fazla zorluyor olması. Ferrari her yarışta getirdiği çeşitli güncellemelerle, birkaç yarışta fakat özellikle ilk kez yarıştıkları Silverstone'da arka süspansiyon ve arka karoser yapısında yaptıkları değişikliklerle, beslemeli difüzörün performansını iyileştirmek için egzozlarda yapılan modifikasyonlarla, yeni ön ve arka kanadın başarılı olmasıyla son aylarda gridin en hızlı ikinci takımı oldu. İtalyan takımı Macaristan'da yeni ön ve arka kanadı denerken bu paketin içerisinde SPA için kullanmayı düşündükleri arka kanat tasarımı da vardı. Almanya'da daha düz bir yapıda olan arka kanadın ana planyası daha kıvrımlı bir yapıya bürünürken uç plakalarında yalnızca üç yarık kullanıldı ve ayrıca uç plakasına yakın taraftaki planya da farklı bir pozisyonda konumlandırılmış. Macaristan'da yüksek downforce ayarıyla yarışmasına rağmen İtalyan kaynaklar bunun flap'ta orta dereceli bir kanat açısı kullanılsa bile uzun düzlüklerde sürtünme etkisini azaltmak için SPA düşünülerek tasarlandığını öne sürüyor. Alonso güncellemeler hakkında yaptığı açıklamada takımın Monza'yı hedeflediğini ve amacın "tifosileri mutlu etmek" olduğunu söyledi. Geçen yıl Monza'da özel F kanal sistemi sayesinde bunu başardılar ve bu sene de hiç şüphesiz hedefteki takım olacaklar.
"/>
Red Bull ve Ferrari güncellemelere devam ederken McLaren son iki yarıştan galip ayrılan takım oldu, kanatlar ve fren kanalları gibi görünür güncellemelere nazaran anahtar unsur araçta yatay açıda çalışmanın ve egzoz beslemeli difüzörün nihayet başarıya ulaşması oldu. Aslında her iki durum da motor haritalama sistemi ve difüzör tasarımının kendisiyle alakalı. Bilindiği üzere artık motor haritaları sıralama turları ve yarışta aynı olmak zorunda ve her iki durum için de en iyi uzlaşıya varmak çok fazla çalışma isteyen bir durum. Takım Almanya'da Button'ın aracında bu yanılgıya düştü ve İngiliz pilotun temposundaki tuhaf düşüşün en önemli nedenlerinden birisi de bu oldu.
Aracın arka bölümünün yüksekliği öne oldukça yakın olmasından dolayı Red Bull araçları yere oldukça dik bir şekilde yarışıyor. Downforce'un %45'i aracın alt bölümünden elde edilirken %35'i aracın arka bölümü civarında üretiliyor ki hata yapılmaması gereken hayati bir bölümden bahsediyoruz. Force India bu alanda muazzam bir gelişim gösterdi bunun sonucu olarak bir adım öne çıktılar.
Elbette konu yalnızca araç yüksekliğini arttırmakla alakalı değil, maksimumu elde etmek için bunun yanında karoser, taban ve egzozlar üzerinde de çalışmak gerekiyor.
Dünya şampiyonasında Sebastian Vettel, Lewis Hamilton'ın 88, Alonso'nun 89 puan önünde liderliğini korurken Red Bull da McLaren'in 103 ve Ferrari'nin 168 puan önünde açık bir şekilde lider konumda bulunuyor.
Sezonun bitmesine sekiz yarış kaldı ve Red Bull pilotlarının istikrarlı bir şekilde puan almaya devam etmesiyle sezonun geri kalanında takımlar şampiyonluğunu kaybedebileceklerini düşünmek oldukça güç.
Pilotlar şampiyonası da hemen hemen şekillenmiş gibi. Rakiplerden hiçbirisi Vettel ile mücadele edebilecek puan farkına sahip değil, her ne kadar diğer üç pilot yarış kazanmış olsa da Vettel'in kazandığı yarışlarda dört farklı isim ikinci sırayı almasıyla Vettel kozlarını güçlendirmeye devam etti.