Ferrari, Mercedes'i yenmek için ne yapmalı?

Ferrari, son 10 senedir tek bir şampiyonluk dahi kazanamadı. Ancak Formula 1'in en başarılı takımı, geçmişten bu yana şampiyonlukları arasında uzun süre şampiyon olamamasıyla da biliniyor. Bunlardan en uzun süreni 1983 ile 1999 yılları arasında geçen şampiyonluksuz dönemdi. Ferrari gibi büyük ve ünlü bir takım için bu kadar uzun süre şampiyonluk kazanamamanın mümkün olmadığını düşünürsünüz.

Ancak Ferrari bu konuda eşsiz bir canavar. Geçtiğimiz aylarda son 4 senedir takımın başında yer alan Maurizio Arrivabene'nin görevinden alınarak yerine teknik patron Mattia Binotto'nun getirilmesi, kazanılamayan şampiyonlukların bir sonucuydu. Doğru karardı ve sadece sonuçlara bakılarak bu karar verilmedi. Daha çok takıma olan etkisi düşünülerek Arrivabene görevden alındı. Şampiyonluk mücadelesi veren bir ekibi yönetmek asla kolay olmaz. Hatta Ferrari'de bu görev daha zorludur. Son senelere bakıldığında, Arrivabene'nin liderlik yeterliliklerinin Ferrari'deki baskıyı kaldırmaya yeterli olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.

Günümüzde Mercedes, bir dönem Ferrari'nin olduğu takım haline dönüştü. Art arda 5 çifte şampiyonluk kazanan, azgın bir şekilde yarış kazanan araçlar üreten, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir takım. Mercedes ve Lewis Hamilton'ı bu pozisyondan düşürmek, son iki sene Ferrari'nin yapmaya yaklaştığı bir durumdu. Ancak yine de takım, o kadar güçlü araçlar üretmesine rağmen - özellikle 2018'de- mücadelesini son yarışlara kadar sürdüremedi.

Öyleyse Ferrari, aradaki farkı kapatmak ve Mercedes'in önüne geçmek için neler yapmalı? Takımda devrim yapmaya gerek olmadığı çok açık. Takım patronluğunu devralan Binotto'nun, bunu başarmak için belli kilit alanlara odaklanması gerekiyor.

Baskıyı hafifletmek

Mattia Binotto, Ferrari Chief Technical Officer in

Photo by: Sutton Images

Bunu söylemek, başarmaktan daha kolay ancak açık olan bir şey var ki Arrivabene'nin liderliğinde Ferrari'de baskı çok fazla vardı. Bu yüzden birbirlerini suçlama kültürü takıma yerleşmişti.

Bir F1 takımından maksimumu almak istiyorsanız, suçlamadan uzak durmanız ve takımın zeki ve motive çalışanlarını da bundan uzakta tutmanız gerekir. Tabii ki her zaman baskı olur ancak takım patronları bir şekilde çalışanları üzerindeki baskıyı hafifletebilir.

Yeni takım patronu Binotto, o çok motive ve zeki bireylerden birisi. O, teknik patron olduğu dönemde çalışanlarından maksimumu alabileceğini gösterdi. Binotto'nun aynısını takımı yönetirken başarması mümkün olabilir. Geçen sene Motorsport.com olarak teknik departmanı nasıl dönüştürdüğünü sormuştuk.

Binotto, "Takımımızın bireyler açısından çok güçlü olduğunu söyleyebilirim."

"Çok yetenekli insanlara sahibiz. O açıdan, hangi alan olursa olsun harika bir takımız. Güç ünitesinden şasiye ve aeroya... Geçen senelerdeki stabiliteden faydalanıyoruz. F1'de stabilite çok önemli çünkü bu şekilde çalışma şekliniz de oturmuş olur. Prosedürler ve iç çalışma süreci iyileşmiş olur."

"Kendimi düşünürsem, ben her alanda uzman değilim. F1'de 25 senelik deneyime sahibim. Ferrari'de Michael Schumacher döneminde pist üstünde harikalar yaşadık ancak ben her zaman güç ünitesi adamı oldum."

"Son görevime getirildiğimde, önemli olan hedefler koymak ve insanların görevlerinde rahat olmalarını, iç çalışma mekanizmasını anlamalarını ve sadece bireysel olarak değil ekip olarak daha iyi çalışmalarını sağlamaktı."

"Odaklandığımız tüm çalışmalarla, takım olarak düzgün çalışmayı sağladık ve bireyleri unuttuk. Bu sayede tekrar aracı tam paket olarak hazırlamış olduk. Parçaları ya da motoru birbirinden ayırmadık çünkü biz bir takımız. Sadece güç ünitesinden ya da kanatlardan değil, tam bir araçtan sorumluyuz." 

"Bu yüzden, tüm çabamız tam manasıyla bir takım kurmak ve doğru hedefler oluşturarak onları başarmaktı. Son iki senedir bunu bir şekilde başardık." demişti.

Takım içerisinde suçlama kültüründen uzaklaşmak çok önemli. Bazen, belli F1 takımlarında, bu hedef sorunlu alanların izole olmasını desteklemediği gibi yanlış yorumlanıyor. Ancak burada asıl söylenen şey, bireylerin sorunlar ya da hataları söylemekten, kendi hataları olsa dahi çekinmemesi. Bu sayede suçlamadan ziyade sorunlar büyümeden çözülebiliyor.

Herkes hata yapar. Bunlardan en büyüğü ise liderlerin bunu farketmemeleri, diğer türlü düşünerek hatayı iki katına çıkarmaları oluyor.

Sadece sonuna odaklanmamak

Engineers work on the car of Sebastian Vettel, Ferrari SF71H, in the garage

Photo by: Glenn Dunbar / LAT Images

Bu genel kanının aksine bir ifade gibi görünebilir ancak güçlü sonuçlar, güçlü çalışma sürecinin ve her zaman daha iyisini başarma isteğinin bir sonucudur.

Evet, bazen rekabetçi olabilmek için biraz daha agresif ya da biraz daha muhafazakar olmayı tercih edebilirsiniz ancak F1 takımları, iyi kararlar aldıkları ve iyi çalışma deneyimlerine sahip olduklarında en iyi dönemlerinde olurlar.

Teknik açıdan Ferrari, son senelerde çok etkileyici olmayı başardı. 2017'de özellikle yavaş pistlerde çok iyi olan, güçlü bir araç ürettiler. Ardından 2018'de daha farklı pist yapılarında genel olarak güçlü bir araç ürettiler. Temel olarak, teknik açıdan bu doğru yönde olduklarını gösteriyor.

Geçen sene yanlış olan şeyler, İtalya GP'den sonra gelen güncellemelerdi. Takım o dönemde aşırıya kaçtı. Getirilen yeni parçalar durumu iyileştirmemekle kalmıyor, aynı zamanda eskiye nazaran da daha az rekabetçi olmalarına neden oluyordu. Yani sadece Mercedes değil, Red Bull'un da gerisine düşüyordu. Bu durumdan olumsuz etkileniyorlardı.

O dönemde takım, bir türlü tabanda yaşanan sorunları çözmeyi başaramadı. Şampiyonluk mücadelesinin ortasında olmaları nedeniyle oluşan baskı, bu olumsuzlukta etkili olmuş olabilir. Ferrari o dönemde bu sorunları yaşarken, Mercedes ise son senelerde test ve süreç mekanizmasını güçlendirerek bunun ödülünü aldı.

Bazen takımlar aşırıya gidebilirler. Bu, Suzuka'da sıralamalarda oynanan gülünç kumarla daha da ortaya çıktı. Her iki Ferrari aracı, sıralamaların son seansında kuru zemine yağmur lastikleri ile çıkmıştı.

Nihai olarak o hamle, çok aşırı pahalıya mal olmadı ancak bazen en iyi halinizde ikinci olabileceğinizi kabullenmeniz gerekir. "Dimyat'a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak" deyimi tam olarak bu durumu karşılıyor. Ferrari, geçen senenin ilk yarısında olduğu gibi elindekinden maksimumu almaya odaklanırsa sonunda daha iyi sonuçlar elde edebilir.

Vettel'den maksimumu almak

Sebastian Vettel, Ferrari

Photo by: Mark Sutton / Sutton Images

Sebastian Vettel, 2018'de yapmış olduğu hatalar nedeniyle haklı olarak çok fazla eleştiriye maruz kaldı. Bu hatalar yüzünden şampiyonluk mücadelesini son ana kadar sürdüremedi. Yaşananlardan dolayı sorumluluk almalı ancak pilotlar da takım içerisinde yaşananlardan izole durumda değiller. Vettel, operasyonel açıdan kontrolü kaybeden takımda tüm ağırlığı omuzlarında taşımak zorunda kaldı.

O, çok duygusal bir karakter. Red Bull'daki döneminde yarış mühendisi Guillaume Rocquelin, onun yarışlara odaklanması konusunda olağanüstü bir iş çıkardı. Vettel o dönemde de telsizden şikayetlerde bulunuyordu ancak bu dönemde bazı şeyler aşırıya kaçtı. Geçen sene, Vettel'in baskı hissettiği dönemlerde ihtiyaç duyduğu rahatlatıcı valf takımda olmadı.

Autosport'ta yayınlanan Podcast'te Ferrari'nin eski test pilotu Luciano Burti, Vettel ve Ferrari'yi yorumladı. Burti, Ferrari'nin Almanya GP'de yaşanan kazanın ardından onu güçlendirmek için daha fazlasını yapabileceğini söylemişti.

Burti, "Gerçekten küçük bir hataydı. Bu tip şeyler olur. Yanlış zamanda yanlış yerde yaşandığı ve büyük sonuçları olduğu için şanssızdı."

"O andan sonra, Jean Todt gibi birisi olsa ona gerçekten iyi geri bildirimde bulunurdu. O kazadan sonra Vettel, bu durumla baş edebilmek için kendi başına uğraşmak zorunda kalmış olabilir."

"O baskıyı hissettiğiniz anda, yarış pilotu olarak sürekli 'Bir sonraki tur ya da bir sonraki virajda hata yapamam' şeklinde düşünmeye başlarsınız. Hata yapabilirsiniz. Ancak hepsi orada kalır. Onun bunları yaşadığını düşünüyorum. O, büyük bir şampiyon olsa da aşırı insancıl. Öyle bir insanken bu hislere kapılırsanız, pek iyi durumda olmazsınız."

"O kendi başına kaldı ve Jean gibi birisi, onu tekrar hayata döndürmek için fark yaratabilirdi çünkü 4 kez şampiyon olmuş bir ismin bu kadar hata yaptığını görmek, aptalca hatalar yaptığını görmek normal değil." dedi.

Yaşananlardan dolayı Vettel'in sorumluluk kabul etmemesi gerektiğini söylemiyoruz ancak büyük takımlar, yıldız pilotlarından maksimumu alabilmek için iyi çalışmalı. Hepsinin kendisine has özellikleri var ve doğru alanda en iyi performans sergilerler. Binotto, Ferrari'yi daha rasyonel, özverili ve sakin çalışan bir takım olursa, o zaman Vettel en iyi haline dönüşebilir.

Birçok kişi Vettel'in F1'deki en iyi döneminin geçtiğini düşünüyor. Öyle de olabilir ancak o, 4 şampiyonluğu boş yere kazanmadı. Onun, sezonun ilk yarısında gösterdiği performanslardan bazıları olağanüstüydü. Vettel'i doğru çalışma aralığına getirebilirseniz, geçen sene Mercedes ve Lewis Hamilton'ın sahip olduğu puan farkı büyük ölçüde kapanır.

Leclerc'e şans tanıyın

Charles Leclerc, Ferrari

Photo by: Zak Mauger / LAT Images

Vettel, geçen sene yaşanan tüm sorunlara rağmen 2019'a takımın lideri ve şampiyonluk umudu olarak başlayacak. Ancak bu, takımın yeni ismi Charles Leclerc'in üstünün çizilmesi manasına gelmiyor. Hatta çizilmemeli de.

Leclerc, kariyeri boyunca karşılaştığı tüm zorlukların üstesinden gelmeyi başardı. Ancak 21 yaşındaki sürücü ilk defa bu kadar baskı dolu bir ortamda mücadele edecek. Ferrari, Sauber'de mükemmel performans gösteren Leclerc'i yükselterek doğru olanı yaptı ancak artık Vettel'den maksimumu alırken, Leclerc'te de aynısını yapmaya çalışmalı.

Geçen senenin sonunda Ferrari, bunu başarmak istediğini Jock Clear'ın Leclerc'le çalışacağını duyurarak gösterdi.

Clear, "Ben hem genç hem de deneyimli pilotlarla çalışma konusunda çok fazla deneyime sahibim."

"Charles'a mümkün olan her şekilde yardımcı olarak hayatını kolaylaştırmaya, üzerindeki baskıyı azaltmaya, ondan maksimumu almaya çalışacağım." demişti.

Kimsenin Leclerc'in daha şimdiden F1'de çok üst seviyeye ulaştığı ve Ferrari adına iyi performans göstereceği konusunda şüphesi yok. Ancak takım, onun erkenden verimli olması durumuna karşı adapte olmayı hesaba katmalı. Vettel'i geride bırakma ihtimalini göz ardı etmemeli. Ancak Leclerc de üst seviye takımdaki hayata adapte olmalı ve potansiyelini gösterebilmek için takımla iyi çalışmalı.

Ferrari, Leclerc'i doğrudan iki numara olarak görmemeli. Ferrari, genç ve ciddi yetenekli bir pilotu destekleyerek iyi bir iş yaptı. Bu yüzden ondan maksimumu almaya istekli olmalı. Vettel'in liderlik yaptığı takımda sonuçlar açısından sorun verici bir durum ortaya çıkarsa, bu durumu iyi idare etmeli.

Zor kararlar alabilmeli

Kimi Raikkonen, Ferrari SF71H and Sebastian Vettel, Ferrari SF71H

Photo by: Jerry Andre / Sutton Images

Geçen sene Ferrari ile Mercedes yönetimleri arasındaki en açık fark, takım emirlerine karşı yaklaşımdı. Takım emirleri, anlaşılabilir şekilde taraftarlar için sinir bozucu olsa da, bazen takımlar için gerekli bir durum oluyor.

Geçen seneki Rusya GP'de Mercedes'in takım patronu Toto Wolff, arkadan gelen Vettel baskısı karşısında Valtteri Bottas'a Hamilton'ın geçmesine izin vermesini söyledi. Sonunda bakıldığında bu gerekli olmasa da, o an için geçerli bir hamleydi.

Wolff, o karardan dolayı pek mutlu değildi. Bunu yapmak istemediğini yarıştan önce söylemişti ancak gerekli olduğunu düşündüğü an, bu çağrıyı yapmaktan çekinmedi.

Ferrari'de ise Arrivabene bu konuda istekli değildi. Monza'da takım anlaşması gereği sıralamaların son bölümünde hava koridoru için Vettel'in önde olup Kimi Raikkonen'in bu durumdan faydalanması gerekiyordu. Bu sayede Raikkonen pole pozisyonunu kazandı. Ferrari ilk iki sıradaydı ancak Vettel, hemen arkasındaki Hamilton'ın baskısı altında olacaktı. İlk turda iki pilot arasında yaşanan mücadelede temas oldu ve Vettel bu durumdan olumsuz sonuçla ayrıldı. Almanya GP'de de Raikkonen'in Vettel'e yol vermesi konusunda bir süre belirsizlik yaşanmıştı.

Şampiyonluk mücadelesinde, bu tip durumlarda alınan kararlar sonuçta büyük fark yaratabilir. Binotto, 2002 Avusturya GP'de yaşanan bir durumun tekrarlanmasına müsade etmemeli ancak gerekli görüldüğü takdirde bu tip kararları almaktan korkmamalı.

Bu, Ferrari'nin direkt olarak Vettel'e yardımcı olması manasına gelmiyor. Leclerc, sene içerisinde daha iyi gösteren pilot olursa ve şampiyonluk mücadelesinde yer alırsa, o zaman Vettel de yer vermek zorunda kalabilir.

Todt döneminde yaşananlarla kıyaslama yapılması kaçınılmaz bir olay. Ancak o, dışarıda ne düşünüldüğünü önemsemeyi reddetti ve takımın iyiliği için gereken kararları aldı. Yeni yönetim de bu tip kararları gerektiği an almaktan korkmamalı.

Medya ile daha iyi bir ilişki

Maurizio Arrivabene, Team Principal, Ferrari in the Press Conference

Photo by: Manuel Goria / Sutton Images

Motorsporları haberciliği konusunda bu söyleyeceğim şey, direkt bizi ilgilendiren bir konu ancak medya ile iyi ilişki önemli bir konu.

Arrivabene'nin medyaya karşı tuhaf bir yaklaşımı vardı. Mesafeli yaklaşımı, onun medyadan korktuğunu işaret ediyordu. Özellikle İtalyan basınının ne söylediği konusunda çok fazla endişesi vardı.

Ross Brawn Ferrari'ye katıldığında, takımın dışarıda söylenenlerden ziyade kendisine odaklanabilmesini sağlamak için Maranello'da tüm bölümlere gazete sokulmasını yasaklamıştı.

Medyayı mutlu etmek, bir takımın hedefi olmamalı. Medya, padok politik oyunlarını oynama ve takım çalışanlarıyla iletişim için bir değer olmalı.

Günümüzde F1 takımları çok büyükler. Takım liderleri ile çalışanları arasında istenen ilişki olmayabilir. Takım içerisindeki insanlar, sadece yarışlarda neler yaşandığını daha iyi öğrenmek için değil, aynı zamanda takım içerisinde nasıl çalışma olduğunu görmek için de medya kuruluşlarını kullanıyorlar.

Medya aynı zamanda organizasyonunuzun kültürünü sağlamlaştırma için de iyi bir yol. Mercedes'in takımı için medyada söylediği sözler, suçlayıcı bir tavır içerisinde olmaması takım içerisinde genelde iyi sonuçlar sağlıyordur. 

F1 takımları, basında söylemiş olduğu sözleri avantajına çevirebilir. Ferrari de bunu yapmak zorunda.

Çok fazla değişme

Sebastian Vettel, Ferrari SF71H

Photo by: Andy Hone / LAT Images

Ferrari'nin Mercedes'i yenebilmesi için takım içerisinde devrim gerekmiyor. Turbo V6 motorlar geldiğinden bu yana Ferrari hep yükselişini sürdürdü. Özellikle 2016'daki teknik değişikliklerden itibaren takım ileri bir seviyeye ulaşmayı başardı.

Ferrari iyi personele sahip. Takım içerisindeki insanlar rekabetçi araç üretebileceklerini kanıtladılar. Pilot kadrosu olarak 4 kez şampiyonluk yaşamış bir pilota ve son senelerdeki en iyi genç pilotlardan birisine sahipler. Yarışlar kazanabilecek ve şampiyonluk mücadelesi vermeye yetebilecek kadar büyük bütçesi var.

Günümüzdeki elit sporlarda, çok küçük kazançların bir araya gelmesi, temel parçaların yerine oturtulması ile başarı geliyor. Öncelik mümkün olan her alanda küçük iyileştirmeler yaparak takımın potansiyelinden maksimumun alındığı bir kültür oluşturmaktan geçiyor.

Ferrari bunları yaptığı zaman, şampiyonluk hasreti muhtemelen sona erecektir.