Analiz: F1'deki tahmin edilebilir sonuçlar artık mazide mi kaldı?

Alonso, Kanada GP'den önce yapmış olduğu açıklamada "Burası kesinlikle motor sporlarının zirvesi, ancak son yıllarda, özellikle de turbo döneminde işler çok tahmin edilebilir bir hal aldı."

"Takvimde 21 yarış var ve hepimiz 14'ünde neler olacağını biliyoruz. Bu spor için üzücü bir şey." demişti.

Bu durum geçmiş seneleri baz aldığımızda gerçekçi olsa da bu sene için aynı şeyi söylemek oldukça zor. Sezonun ilk yarısı sona erdi ve 21 yarışlık takvimin 12'si geride kaldı.

Sezonun ilk yarısı için genel olarak en hızlı araç hangisi diye sorarsak pistlere göre cevap vermemiz gerekiyor. Bazı pistlerde Mercedes, bazı pistlerde Ferrari, kimisinde ise Red Bull öne çıktı. Ancak Ferrari, tüm pistlere bakarsak daha istikrarlı bir görüntü çizdi.

Tüm bunlara bakarsak Ferrari ve resmi olarak olmasa da alınan sonuçlar ve puanlar itibariyle 1. pilot olarak öne çıkan Sebastian Vettel'in ilk yarıyı lider olarak tamamlamaları gerekirdi.

Ancak puan durumuna baktığımızda, Vettel şampiyona lideri Lewis Hamilton'ın 24; Ferrari, lider Mercedes'in 10 puan gerisinde ilk yarıyı kapattı. Ferrari aracının hızına ve istikrarına baktığımızda ilk yarı karnesinin Ferrari ekibi için başarısız olduğunu söyleyebiliriz.

Bu açıdan bir süredir alışkın olduğumuz sonucu tahmin edilebilir yarışların geride kaldığını söylememiz yalan olmaz. Aşağıdaki tabloda, araçların maksimum hızlarını gördüğümüz sıralama sonuçlarına göre alınan zaferleri görebilirsiniz. Hafta sonunun en hızlı aracı olarak pole pozisyonunu kazanan ya da kuru zeminde en hızlı olan aracı baz aldık.

* En hızlı aracın kazandığı yarışlar

Tabloya baktığımızda ilginç bir sonuçla karşılaşıyoruz. 12 yarışın sadece 5'ini pole pozisyonundan başlayan, yani cumartesi günü en hızlı olan araç kazanabilmiş. 12 yarışın 7'sinde hava koşulları, pilot hatası, mekanik arıza ya da yarış içerisinde gerçekleşen durumlar gibi sonuçlarla farklı bir takım kazanmış.

Mercedes'in teknik patronu James Allison da Macaristan GP sonrası Youtube'daki Pure Pitwall değerlendirmesinde "Geride kalan yarışlardan 7'si en hızlı araca karşı kazanıldı. Bunlardan üçünü biz, ikisini Ferrari, diğer ikisini ise Red Bull çaldı."

"Bu açıdan çok şaşırtıcı bir sene oluyor. Çok küçük farklar, belki bir hata, belki çok küçük bir dahilik ya da tamamen şans ya da şanssızlık, yarışın sonucunda gülen ismi belirliyor." dedi.

Tabloya bakıp ilk 12 yarışta yaşananları hatırladığımızda, Allison'un haklı olduğunu çok rahat söyleyebiliriz. Avustralya'da Mercedes hızlıyken, sanal güvenlik aracı yardımıyla Vettel kazanmıştı. Çin'de ise Ferrari 1-2 yapabilecekken güvenlik aracı yardımıyla Red Bull pilotu Daniel Ricciardo kazandı.

Vettel, hızlı olduğu Bakü ve Almanya'da hem şanssızlığı, hem de hatalarıyla kazanabileceği yarışları Hamilton'a kaptırdı. Avusturya'da Mercedes, büyük güncelleme paketi ile büyük umutlara sahipken mekanik sorunla galibiyeti Vettel'e kaptırırken, Silverstone'da Mercedes'in domine etmesi beklenirken Vettel ve Ferrari zaferin sahipleri oldular.

Son yarış da Hamilton yerine Vettel'in kazandığı bir yarış olabilirdi. Eğer sıralamalar yağmurlu geçmeseydi...

Görünen o ki, bu seneki şampiyonluk mücadelesinde en hızlı araca sahip olmak yeterli olmayacak. Hızın yanında yukarıda da bahsettiğimiz hava durumu, güvenlik aracı ve sanal güvenlik aracı periyodu gibi durumlar, pilot hataları ve istikrarı gibi etmenler şampiyonun belirlenmesinde kritik olacak.

Normal şartlarda, en hızlı araca bakarsak Ferrari ve Vettel'in şampiyonada en azından Hamilton'ın sahip olduğu avantajla lider olması gerekiyordu ancak sonuç ortada. 

İkinci pilotların durumu

Valtteri Bottas, Mercedes AMG F1 W09, Kimi Raikkonen, Ferrari SF71H

Fotoğraf: Steve Etherington / LAT Images

Bu tür bir alt başlığa girdiğim için muhtemelen olumsuz eleştiriler gelecektir ancak yine de değinmekte fayda olduğunu görüyorum. Son yarışlarda hem Mercedes, hem de Ferrari cephesinde adı resmi olarak koyulmasa bile Bottas ile Raikkonen'in artık net bir şekilde 2. plana düştüğünü gördük.

Performans olarak baktığımızda ise her iki pilot da oldukça iyi bir sezon geçiriyor diyebiliriz. Raikkonen, hiç galibiyet kazanamasa da 12 yarışın 8'inde podyuma çıkmayı başardı ve takım arkadaşı Vettel'in 43 puan gerisinde yer alıyor. Bottas'ın karnesi daha kötü. O da hiç galibiyet kazanamadı ancak sadece 5 kez podyuma çıkabildi. Bottas, pilotlar şampiyonasında Raikkonen'in 14, lider olan takım arkadaşı Hamilton'ın 81 puan gerisinde.

Bu haliyle baktığımızda Raikkonen, Ferrari adına daha iyi iş çıkarmış durumda. Ancak sezon içerisinde yaşananlara biraz detaylı baktığımızda, özellikle Bottas'ın kontrolü dışında fazla şanssızlık yaşadığını söyleyebiliriz.

Kullanıcılarımız arasında "memur" yakıştırması yapılan Bottas, bu sene performans olarak F1'deki en iyi sezonunu geçiriyor olabilir. Sıralama performanslarına baktığımızda Hamilton 7 defa takım arkadaşını geride bırakırken, Bottas oldukça hızlı olan takım arkadaşını 5 defa geride bırakmayı başardı. Bottas, yaşadığı şanssızlıklar olmasaydı muhtemelen şampiyonada 3. sırada olurdu ancak yine de öndeki iki pilotla şampiyonluk mücadelesi verebileceği noktada olamazdı.

Lider takımların artık önde olan pilotlarına odaklandığını düşünürsek, diğer pilotların kendilerinden bekleneni verdiğini söyleyebiliriz. Özellikle Raikkonen'in bu sene en çok podyuma çıkan 2. pilot olması, 5 yarıştır aralıksız podyuma çıkan tek pilot olması, onun bir sene daha koltuğunu hak ettiğini geçen senelerden daha çok gösteriyor. Bottas zaten mevcut performansıyla yeni anlaşmayı çoktan imzaladı.

Tarihe girme savaşı

Podyum: Yarış galibi Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 ve 2. Sebastian Vettel, Ferrari

Fotoğraf: Zak Mauger / LAT Images

Formula 1 gridinde bu sene toplam 4 şampiyon -Hamilton, Vettel, Alonso, Raikkonen - bulunuyor. Alonso'nun artık normal şartlarda şampiyonluk şansı vermesi pek mümkün görünmüyor. Raikkonen'nin bu şansı devam etse de en gerçekçi şampiyonluk mücadelesi Hamilton ve Vettel arasında olacak gibi görünüyor.

Benzer yaşlara ve kariyer geçmişine sahip Hamilton ve Vettel'in 4'er şampiyonlukları bulunuyor. Bu iki isimden birisi şampiyon olduğu takdirde 5. şampiyonluğunu elde edecek ve Juan Manuel Fangio ile Formula 1 tarihinde en çok şampiyonluk kazanan 2. pilot unvanını ele geçirecek. Bu unvanı ele geçirmesinin yanında, 7 şampiyonlukla en çok kazanan isim olan Michael Schumacher'in rekorunu egale etme şansı açısından daha fazla avantaj kazanacak.

Sezonun ilk yarısını dikkate aldığımızda, sezon sonunda kimin bunu başaracağını söylemek gerçekten çok zor. Hamilton'ın zaman zaman sönük performanslar göstermesi, Vettel'in ise hatalar yapıyor olması tahmin etmeyi güçleştiriyor. En azından yaptığı hatalar, kendisi için şampiyonluk şansını tehlikeye sokuyor.

Hamilton, genelde sezonun 2. yarısında atağa kalkmayı seven pilotlardan. Mercedes, araç performansı konusunda istikrar elde ederse, Hamilton'ın 2. yarı mücadelesi şampiyonluk mücadelesinde kendisini öne çıkarabilir. Son 4 sene içerisinde 3 şampiyonluk kazanan Hamilton, sezon arasına hiç bu kadar büyük farkla girmemişti.

Ancak şu var ki, sezon gerçekten ortada geçiyor. Hamilton'ın sahip olduğu bu fark, kendi hatası ya da aracında oluşan bir sorunla kısa süre içerisinde kapanabilir. Ya da Vettel 2-3 yarışta kendisinden daha iyi yerde damalı bayrağı görürse...

Geride kalan 12 yarışta şampiyona liderliği 5 kez el değiştirdi. Formula 1 tarihine baktığımızda, aynı dönem dikkate alındığında liderlik mücadelesinde daha fazla değişiklik olan sadece 2 sene (1986, 2012) var. Bu açıdan pist üstündeki geçişler açısından sıkıcı bir sezon olduğu düşünülse de, mücadele açısından en keyifli sezonlardan birisini izliyoruz.

Bu durumda bize düşen, muhtemelen son yarışa kadar devam edecek olan bu mücadeleyi keyifle takip etmek olacak. Benim temennim bu yönde. Umarım iki pilotun ve takımın, birbirlerine üstünlük sağlamadığı, puan farkının açılmadığı, son damalı bayrağa kadar devam eden bir 2. yarı izleriz.