F1 takviminde neler olacak?

İmola'daki yetkililer de bu konuda iyimser görünüyor. FIA'nın 2007 takvimini açıklamasının ardından sürpriz yaşadıklarını belirten İtalyanlar buna rağmen gelecekte herşeyin daha iyi olacağına inanıyor. İmola yöneticileri pisti tümüyle yeniden inşa etmeyi ve bunun için gerekli paranın da organize edildiğini ifade ediyorlar. Ve tabi ki Ferrari'nin, F1 pistleri içinde önemli bir yeri olan Autodromo Enzo e Dino Ferrari'de yarışa her zaman destek verdiğini de unutmamak gerek. Takvimi genel olarak değerlendirdiğimizde ise, her zamanki takvimin olağan özelliklerinden farklı işaretler göze çarpıyor. Normalde geleneksel olarak eklenen, (geçici sözleşmeye tabidir... Pistin onaylanması durumunda... gibi) notlara bu sene rastlamadık. Takvimde ayrıca daha henüz sözleşmesi nihai olarak açıklığa kavuşmamış yarışların da bulunduğunu görüyoruz. Takvimin açıklanmasının zamanı da biraz garip. Normalde F1 takvimini, Ağustos'un sonunda değil Ekim ayında öğreniyorduk. Bu sene zamanlamanın farklı olması da dikkat çekti. Bu biraz tedirgin edici olsa da F1'i takip edenler için çok da olağandışı sayılmaz. F1 takviminin normal formatın dışında ve zamanından önce yayınlanması, 2007 takvimindeki tarihlere ve pistlerin karar verilmesinde henüz sona gelinmediğini ve bazı yarışların çoğu aynı kalsa da hala bazı değişikliklireni yapılabileceğini gösteriyor. Bu noktada, birilerinin bazı belirsizlikler çözülmeden alel acele takvimin yayınlanmasını istemiş olduğu söylenebilir. Bunun Formula 1'in ticari haklarını elinde bulunduran CVC Capital Partners'ın yeni sahiplerinden gelen baskıdan kaynaklandığı spekülayonları da yapılıyor. Geçtiğimiz Kasım ayında Formula 1 Grubu'nun çoğunluk hissesini satın aldığını açıklayan yatırım şirketi CVC Capital Partners , Allsport Management'ı bünyesine dahil etmişti. CVC'nin tüm bu faaliyetlerinin maliyetinin 1.3 milyar dolar civarında olduğu ve bu maliyeti karşılamak için bazı planlar yaptığı tahmin ediyor. CVC ile takımlar arasında ticari bir anlaşma yapılmıştı ancak düzenleme sürecinde hala muğlak noktalar varlığını sürdürüyor. CVC şu an bu görüşmeleri Bernie Ecclestone'a bırakıyor. Fakat Ecclestone'un FIA ve Grand Prix Üreticiler Birliği'nin (GPMA) kendi argümanlarına çözüm bulmaları konusunda ikna edebilmesi en azından kapsamlı olarak zor görünüyor. FIA geçenlerde, tüm konular üzerinde anlaşmaya varıldığı şeklinde bir bildiri yayınlamıştı. Fakat GPMA, gerçek konunun bu olmadığına işaret ederek, daha fazla zamana ihtiyaç duyulduğunu belirtmişti. Ondan sonraki gelişmeler de beklenmedik şekilde kötü gitmişti. Belki araya üç haftalık tatil girmiş olabilir ama konunun yeniden gündeme gelmesiyle daha fazla gelişmeye şahit olabiliriz. CVC tüm bu gelişmeler rahatsızlık duymuş ve bunu takvime yansıtmış olabilir. Muhtemelen takvimdeki en ilginç şey, Avustralya ve Bahreyn grand prix'lerinin yerlerinin değiştirilmiş olması. Bir de Malezya ile Bahreyn'in bir hafta arayla gerçekleştirilecek olması. Takımların bir hafta içinde Kuala Lumpur'dan acele bir şekilde Bahreyn'e geçip hazırlıklarını yapmaları için telaş içinde geçirecekleri birkaç günleri var. Kaynaklara göre, F1 takımları takvime bakıp, ekipmanları bölgede kalmak zorunda kalacağı ve Avustralya'ya girip çıkmalarının hiçbir şekilde makul olmayacağı şikayetinde bulunacakları için, bu tümüyle görüşmelerle alakalı bir durum. Fakat dediğimiz gibi Malezya'dan sonra Bahreyn'e dönmek için kısıtlı bir zaman bulunuyor. Bu durum, takımların nakliye masraflarını bölüşmek ve iş gücünü daha verimli kullanmak için Avustralya ile başka bir ikiz yarışı gündeme getirmelerine yol açacak. Ve bu elbette FOM'un görmek isteyeceği bir şey. Çünkü her yeni yarış, kazanılacak daha çok para demek. Suzuka, rakip Fuji'ye karşı Japanyo GP'yi kaybettiği için takvimde Mart veya Nisan'da yer almayı istediğinden dolayı mükemmel bir aday. Yılın bu zamanında Suzuka'ya gitmek, iklim şartları hesaba katıldığında çok iyi bir fikir olmayabilir. Yine de takımlar başka bir yarışı kabul etmeye karar verdikleri takdirde pekala ilk dört yarışta bir değişiklik olabilir. Melbourne'e verilen 18 Mart tarihin mantıksız gözükmesi nedeniyle manevra yapılacak bolca alan var. Melbourne, Ocak ayı sonunda Avustralya Açık Tenis Turnuvası'ndan sonra büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmıyor. Bunun tek istisnası, Melbourne Queer Film Festivali ki, Mart ayında yaklaşık 20 bin kişinin iştirak edeceği bir organizasyon. 9-12 Mart tarihleri arasında da yıllık Moomba Waterfest festivalinin gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bir tarih değişikliği, Dünya Yüzme Şampiyonası ve sezon öncesi Avustralya Futbol Ligi karşılaşmalarının da GP'ye etkilemesini engellemiş olacak. Kaynaklar, F1 sezonunun 4-11 Mart tarihlerinde iki yarışla başlayacağına, daha sonra takımların 1-8 Nisan tarihlerinde ikinci iki yarış öncesinde Avrupa'ya rahatça dönebilmeleri için bir ara verileceğine inanıyor. Daha sonra da ekipmanlar Avrupa sezonunun 29 Nisan'da İmola'daki geleneksel başlangıcı için zamanında nakledilebilecek. Bu oldukça mantıklı bir fikir. Hatta bu durum takımların sezon öncesi Şubat testleri için araçlarını Bahreyn'e göndermek ve daha sonrada ilk yarış için nakliyeye verilmiş araçlara sahip olmasına imkan sağlıyor. Bu maliyetlerin düşürülmesi açısından da oldukça hesaplı. Dolayısıyla takımlar bu durumu ciddi bir şekilde ele alacaklardır. Tek sorun yarışların sırası. Buna ilaveten, gayri resmi takvimde Britanya GP için 8 veya 15 Temmuz, Nurburgring içinse 22 veya 29 Temmuz gösteriliyor. Bu tahmin edildiği gibi Hockenheim'ın F1 takviminden çıkarılması ve Nurburgring'in Temmuz'da bir yarışa ev sahipliği yapacağı manasına geliyor. Almanya ve Macaristan GP'leri arka arkaya koymak sadece, çok kısa bir zaman aralığında bir yarıştan sonraki yarışa nakliye edilmesi gereken ekipmanlar nedeniyle, Fransa ile İngiltere'yi birleştirmekten biraz daha mantıklı görünebilir. Burada mantık oldukça basit. Şayet bir noktadan diğer noktaya feribot kullanılması gerekmiyorsa, yani arada bir deniz yoksa, 250 aracı, (F1, GP2, FOM, Allsport, TV şirketleri vs) bir yerden başka bir yere nakletmek çok daha kolay oluyor. TurkiyeF1.Com