1998'den bu yana teknik veto hakkı bulunduğunu savunan İtalyan ekibi, FIA'nın 2010 kurallarına yönelik yaptığı değişikliği engellemeye çalışıyor.
Kaynaklar, mahkemenin konuya ilişkin kararının Cuma gününden önce açıklanmasının beklenmediğini belirtiyor. Bu arada Ferrari'nin davayı kazanması halinde, FIA'nın temyize gitme hakkı bulunuyor. Bu durumda konunun birkaç haftadan kısa süre içinde sonuçlanmayabilceği ifade ediliyor.
Ferrari, diğer bazı takımlarla birlikte, bütçe sınırlaması konusunda kural değişikliği olmaması halinde gelecek yıl Formula 1'de mücadele etmeyeceğini açıklamıştı.
Geçtiğimiz hafta FIA ile takımlar arasında Heathrow'da yapılan görüşmeden bir sonuç çıkmamış, Ferrari de Paris mahkemesine başvurmuştu.
Ferrari'nin, imkanı varken veto hakkını kullanmadığını belirten FIA Başkanı Max Mosley aynı zamanda, takımın FOTA üyesi olarak veto imkanını etkin bir şekilde kullanma hakkını da sınırladığını savundu.
Mosley, "Eğer veto haklarını kullanmak istiyorlarsaydı, 17 Mart'taki toplantıda, hemfikir olmadıkları bir durum varsa bunu yapmış olmaları gerekirdi. Ama sadece orada oturdular" dedi.
Bununla birlikte İtalyan ekibinin FIA'ya bağlılık ve federasyonla işbirliği yükümlülüğüne rağmen, FOTA'yı kurarak bu yükümlülüğe aykırı hareket ettiğini de savunan Mosley, "Elbette Enzo Ferrrai, geleneksel olarak İngiliz takımları ile federasyon arasında bir yere oturur, çıkarları neyi gerektiriyorsa yavaşça bir tarafa doğru kayardı" diye konuştu.
İtalyan ekibinin çekilmesinin Formula 1'e büyük zarar vereceği görüşlerine katılmadığını ve bu konuda bir endişesi bulunmadığını tekrarlayan Mosley, Ferrari'nin en önemli takım olarak görülmesinin, kendilerine karşı özel bir muamelede bulunulacağı şeklinde yorumlanmaması gerektiğini belirtti.
Mosley, "Herkes hangi kurallara göre yarışıyorsa, onlar da o kurallara göre yarışıyor. Fakat kamuoyunun bakış açısına göre onlar en önemli takım ve Bernie (Ecclestone) ile yapılan anlaşmalarında da en fazla parayı alması bunu yansıtıyor" dedi.
Mosley, "Fakat asla vazgeçilemez oldukları saçma. Daha önce de dediğim gibi (Ayrton) Senna 1994'te en önemli pilottu fakat maalesef elim bir şekilde hayatını kaybetti. Ancak F1 devam eti. Lotus yine çok önemli bir takımdı. Maserati de 1950'liler de öyleydi" şeklinde konuştu.
TurkiyeF1.com