Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye
Nostalji

Bruce McLaren'ın ölümünün 50. yıl dönümü

Goodwood'daki test kazasında hayatını kaybedeli 50 yıl olan Bruce McLaren'ın, hâlâ adını taşıyan takımını kurarken neler yaşadığını hatırlamaya ne dersiniz?

Bruce McLaren, McLaren M2B

LAT Images

McLaren, 1966'da F1'deki ilk yarışına giderken Ford station wagon bir otomobil ve arkasında römork yer alıyordu. Römorkun üzerinde buruna doğru koyu bir bant bulunan beyaz bir yarış aracı bulunuyordu.

McLaren'ın ilk hafta sonu felakete dönüştü. Takımda ya da takımın hazırladığı araçta bir sorun yoktu ancak araçtaki Ford motoru McLaren'ı yolda bıraktı.

Ancak bu henüz bir başlangıçtı. McLaren ve ekip arkadaşları üzerine koymaya başladılar.

Bir sonraki hafta Autosport'a yazan McLaren, "Size bir şey anlatacağım. Formula 1'de üretici olmak kolay bir şey değil. (Kendimi de öyle olacağı yönünde kandırmamıştım)"

"Bir süre önce bu köşedeki yazımda motor sporlarında az parayla mühendislik açısından neler yapabileceğinizin önemli olduğunu yazmıştım. Şimdi üçüncü bir madde daha eklemek istiyorum... O da kısa süre!" yazdı.

McLaren, bir üretici olma yolunda cesur karar aldığında henüz 29 yaşındaydı. Buna rağmen F1 takımlarında çok fazla deneyime sahipti.

1957'de Yeni Zelanda'dan Avrupa'ya taşınan McLaren, Cooper takımında 8 sene çalıştı. Bu süreçte 3 Grand Prix kazandı ve 17 defa podyuma çıktı. Takım daha sonradan yolunu kaybediyor gibi göründü ve McLaren 1965'te ancak bir defa 3., 3 defa 3. olabildi.

O sezon Bruce, spor araç üretip yarışlara katılarak üretici olma yolunda ilk adımlarını attı. Cooper'la yollarını ayıran McLaren için 1966'da F1'e adım atmak mantıklı görünüyordu. O sene motorlar da 1.5 litreden 3 litreye döndü. Bu büyük bir değişiklikti ve girmek için en doğru zamandı.

McLaren'ın arkadaşlarından Chris Amon, 35 sene sonra yaptığı açıklamada, "Bu fikir 1965'te gelişti. Bruce, Cooper'da oldukça kötü bir dönem geçiriyordu ve orada bir şey olmayacağını görebiliyordu. Aynı zamanda Jack Brabham'ın bunu yaptığını görmüştü. Bu yüzden bu fikir gelişti." dedi.

Bruce, etrafında iyi bir ekip kurmaya başlamıştı. Takımın kuruluşu ve yönetimi işlerini Amerikalı Teddy Mayer yapıyordu. Teddy'nin kardeşi Timmy, 1964 Tasman serisinde McLaren yapımı bir Cooper aracında hayatını kaybetmişti ancak bu trajedi Teddy'nin Bruce'la olan bağını daha da sağlamlaştırdı.

Mekanikerler içerisinde ona sadık olanlar vardı. Onlar içerisinde Mayer'ın yakın arkadaşı Tyle Alexander ve birkaç çalışkan ve yetenekli Yeni Zelandalı yer alıyordu. Bir başka Yeni Zelandalı sürücü olan Amon, Parnell takımı ile deneyim kazanmasının ardından 2. pilot olarak mantıklı bir seçim olacaktı.

Amon, "Bruce ile çalışmak harikaydı. Ertesi gün ne ile karşınıza çıkacağını asla bilemezdiniz. Zihninde anlık parlamalar oluyordu."

"Tüm operasyon içerisinde çok büyük bir heyecan uyandırdı. O kadar çok fazla fikre sahipti ki, Teddy ve Tyler şirketin sahip olduğu kaynaklarla yapabilecekleri şeyleri yapması konusunda onu kontrol etmek zorunda kalıyorlardı." 

Bruce McLaren, McLaren

Bruce McLaren, McLaren

Photo by: David Phipps

"Bruce, kişisel açıdan harika bir adamdı. Asla kötü bir söz söylemezdi. Bruce, etrafında iyi bir ekip oluşturmayı başaran bir insandı. Çok genç bir ekibi vardı ancak bazıları çok yetenekliydi." dedi.

Bruce, aracı tasarlaması için deneyimli bir mühendisle anlaştı. Seçtiği adam, Concorde projesinde yer alan uzay mühendisi Robin Herd'dü. Herd, yarışlarda ilerlemek için işini bıraktı. O da çok tutkulu bir isimdi.

Herd, "Harika bir işe sahiptim ancak daha fazla mücadele istedim. Bruce'u aramam konusunda bir mesaj aldım. O akşam buluştuk, hepsi bu. McLaren F1'de takım olacaktı ve ben de yarış araçlarını tasarlayacaktım!"

"Henüz 24 yaşındaydım ve gelecek seneki Monaco GP'ye kadar aracı hazırlamam gerektiği söyledi. O ana kadar mühendislik çözümleri dışında bir şey tasarlamamıştım. Bu konuda benim için sıra dışı bir inanca ya da aptallığa sahipti. Aynı şekilde bende de benzer kibir ya da aptallık vardı. Bunu yapmayı çok istiyordum, bu yüzden hiçbir şeyin engel olmasına izin veremezdim." dedi.

Bütçe açısından Firestone ile test anlaşma yapılması iyi bir başlangıçtı. Bir sonraki büyük sorun, 3 litrelik motor için gerekli bütçeyi bulmaktı. Büyük takımlar dahi yeni formül için para bulma konusunda zorlanıyordu.

Bruce, Ford'un Le Mans'daki başarılarında katkısı olan isimlerden birisiydi ve şirketin sahip olduğu kaynakların farkındaydı. Bu yüzden onlarla iletişime geçti. Onların 4.2 litrelik Indy V8 motorlarından aldı ve Kaliforniyalı Traco şirketinin o motoru F1 kurallarına göre küçültmesini istedi. McLaren, Ford'un Grand Prix yarışlarında olması gerektiği fikrini kanıtlamak istiyordu. Böylece gelecekte fabrika takımı olabileceğini düşünüyordu.

Bu arada Herd de ilk aracını tasarladı ve adını M2A koydular. Bu araç, Mallite'ten yani alüminyum ve balsa ağacından üretilen sıra dışı bir şasiye sahipti. Bu madde uçak kabinlerinde kullanılıyordu.

Prototip araca 4.5 litrelik Oldsmobile V8 motoru koyuldu ve kasım 1965'teki Firestone testlerinde bu paket kullanıldı.

Sonradan geri dönüp bakıldığında, gücü düşürülmüş F1 motoru başlangıç için iyi bir adımdı. Aynı ünite 1966'da Jack Brabham tarafından da kullanıldı. Ford motorlu gerçek M2B aracı hazırlanana kadar bu iyi bir fikirdi.

Bruce McLaren, McLaren M2B

Bruce McLaren, McLaren M2B

Photo by: Motorsport Images

Herd, "İyimserdik ancak sürekli olarak sıkıntılar yaşıyorduk. İngiltere'den bir motor geldi ve onun çok ağır olacağını biliyorduk. Ancak bize söylenen ağırlıkla gerçekteki ağırlığın alakası yoktu. Araç 10 tonluk bir tır gibiydi! Yine de onu aracın arkasına yerleştirdik ve Monaco'dan önce 1.5 günlük test için Goodwood'a gittik." dedi.

İlk pist sürüşü de harika değildi. Herd, "En azından sürüş yapabildik. Güzel bir sese sahipti. Motor gücünün çoğu sese gitmiş gibiydi. Oldsmobile motorlu araçta olan Bruce pite döndü ve 'Bu araçta hiç güç yok. Şaka gibi' demişti." dedi.

 Ford V8 motorunun küçültülmesi, sorunun nedenlerinden birisiydi. Şasinin potansiyeli de bu şekilde gösterilemiyordu.

Mekanikerlerden Howden Ganley, "Motor ve vites kutusu üzerinde ortak çalıştık. İkisinin ağırlığı neredeyse tüm Brabham aracının ağırlığı kadardı. Çok iyi bir şasiye sahiptik, muhtemelen o dönemin en sert şasisiydi ancak onu kullanabileceğimiz motoru yoktu. İki araçla yarışacaktık ancak bir aracı bir araya getirmek dahi gerçekten zordu." dedi.

İkinci araç hazırlanamadı ve Amon sezon boyunca araçsız kaldı.

Amon, "İlk başta her şey çok heyecan vericiydi. Ancak aynı zamanda çok sinir bozucuydu. Hepimiz motorun çok ciddi potansiyele sahip olduğunu düşünüyorduk ancak tamamen felaketti." dedi.

Takımın taşıma işlemleri için kamyonu yoktu. Bu değerli araç bir römorkun üzerine koyuluyor ve kiralanan bir Ford Fairlane station wagon aracın arkasına bağlanarak taşınıyordu. 

M2B, padokta Lotus, Ferrari, BRM, Brabham, Cooper ve diğer araçların yanına geldiğinde, olumlu yorumlar aldı. İyi yapılmış bir araçtı. Çalışkan Yeni Zelandalılar ve mükemmelliyetçi John Muller sayesinde araç kusursuz görünüyordu.

Ancak o hafta sonu F1 araçları pek ilgi görmedi çünkü ünlü Grand Prix filminin çekimi o hafta  yapıldı ve hatta Bruce o film çekimlerine katılarak bir miktar para kazanmayı dahi başardı.

Pist üstünde M2B iyi göründü ancak bu, herkesin yeni araçları zorlanması sayesinde oldu. Bruce, sıralamalarda yarış botlarını otel odasında unuttuğu için pek iyi durumda değildi. Araca oturabilmek için Hush Puppies marka ayakkabısının topuklarını kesmek zorunda kaldı.

Bruce McLaren, McLaren M2B-Ford

Bruce McLaren, McLaren M2B-Ford

Photo by: Motorsport Images

Herd, "Antrenmanda piste çıkan ilk araçtık ve Bruce sıralamalarda 10. oldu. Araç çok ağırdı. Bu durum yardımcı olmuyordu ancak çekiş olağan üstüydü." diyerek o hafta sonunu hatırlıyor.

McLaren, Jim Clark'ın pole pozisyonundan 3 sn yavaş kaldı ancak onun arkasında 6 araç vardı. Yarışın startı ve ilk tur Frankenheimer'in kameraları tarafından kaydedildi. Filmde Bruce'un ilk turda 6. sıraya kadar yükseldiği görülüyor. Ağır motor, daha az güce sahip olmasına rağmen çekiş konusunda yardımcı oldu.

Ancak heyecan uzun sürmedi. 10 turun ardından yağ sızıntısı oluştu ve Bruce pite girmek zorunda kaldı. Motorda bir bölüm gevşemişti ve kurallar bunun düzeltilmesine izin verilmiyordu.

Autosport'taki köşesinde McLaren, "Aracın önünde bir yağ borusu gevşemişti ve yağın yarısı yola, yarısı kokpite döküldü. Yol üzerindeki yağ gerçekten kötüdür ancak sizi temin ederim ki kokpitte daha da kötü oluyor. Yağ ile birlikte kokpit daha da sıcak oldu." şeklinde yazmıştı.

Ganley, "Yağ Bruce'un ayakkabılarına girdi. Ayağı pedaldan kayınca büyük bir sıkıntı dahi yaşadı. Düzelttik ancak çok geride kalmıştı. Bruce motorun patlamasından endişe duyuyordu, bu yüzden bir daha piste çıkmadı." dedi.

Ertesi gün Bruce'un kaldığı otelin terasında yarış sonrası toplantısı yapıldı. Tüm takım çalışanları, tavsiyede bulunmaları için davet edildi.

Ganley, "Hepimize konuşma fırsatı verildi. Her bir öneri dikkate alındı. Yapılan öneriler iyi olmasa dahi herkesin önerisi dinlendi. Oradaki kimseye sıradan bir çalışan gözüyle bakılmadı. Bir takım kurma açısından bu süper bir şeydi. Aynısını birkaç sene sonra girdiğim yarış araçları işinde ben de uyguladım." dedi.

Takım Ford motoru karşısında o kadar büyük hayal kırıklığı yaşıyordu ki Spa, Brands Hatch (Bruce 6. oldu) ve Zandvoort yarışlarında daha hafif olan İtalyan Serenissima V8 motoru test edildi. Ancak o da çok iyi değildi. Watkins Glen ve Meksika'da Ford motoruna 2. kez şans tanındı ve Bruce Glen'de 5. oldu.

Sabırlı Amon için ikinci araç hazırlanamadı ancak bu genç pilot için boşa geçen bir seneydi. Ancak o sene Amon ve Bruce, Ford ile Le Mans 24 Saat yarışında tarihi bir zafer elde ettiler.

McLaren, 1967 sezonuna BRM V8 motoruyla başladı. Bruce Monaco'da 4. oldu. Bruce o sene Richie Ginther'in emekli olmasının ardından Dan Gurney'in Eagle'ı ile 3 yarışa çıktı ancak hiçbirisini tamamlayamadı.

Bruce McLaren, McLaren

Bruce McLaren, McLaren

Photo by: Rainer W. Schlegelmilch

Bruce, sezonun ilerleyen döneminde kendi aracına döndü. Bu sefer aracında VRM V12 motoru vardı ancak dayanıklılık sorunları nedeniyle başarı da sınırlı oldu. O, spor araç yarışlarında başarılı olmaya devam etti. Mario Andretti ile Sebring 12 Saat yarışını kazandı ve CanAm serisinde 6 yarışın 2'sini kazanarak şampiyon oldu.

Bruce 1968'de BRM ile Teretonga Tasman yarışını kazanarak başladı ve ardından F1'de de işler yoluna girmeye başladı. Cosworth DFV motoru artık müşteri takımlarına verilebilecekti ve bu sayede M7A rekabetçi bir paket oldu. Bruce, Mart ayındaki şampiyona dışı yarış olan Şampiyonlar Yarışı'nı kazanmasının ardından takımına F1'deki ilk zaferini Belçika'da kazandırdı.

Sezonun ilerleyen döneminde Bruce Kanada ve Meksika yarışlarında 2. olurken, Monza'da Denny Hulme kazandı ve Bruce pole pozisyonunu elde etti. Hulme, McLaren adına yarıştığı 1968'de şampiyonluğu kıl payı kaçırsa da CanAm şampiyonluğunu almayı başardı.

1969 için hazırlanan M7C çok rekabetçiydi. Bruce hiç kazanamadı ancak 8 defa ilk 5 içerisinde yer aldı ve şampiyonada 3. oldu. CanAm'da ise 6 yarış zaferi ile ikinci kez şampiyon oldu. Diğer 5 yarışı Hulme kazandı ve McLaren o sene CanAm serisini domine etmiş oldu.

1970'e gelindiğinde McLaren artık oturmuş bir takımdı. Hem F1 hem CanAm'da kazanmış, artık IndyCar yarışlarına geçişi değerlendirmeye başlamıştı. Bruce prototip bir yol aracı dahi yaptı. Gelecek parlaktı ve onun liderliğinde her şey mümkün olacak gibi görünüyordu.

Onun F1 yarışlarını bırakacağı iddia edilse de, yeni M14A ile Jarama'da 12. sıradan 2. olması büyük bir sonuçtu. Ancak Bruce, Monaco'da son yarışına çıktı.

2 Haziran'da o Goodwood'a rutin bir test günü için gitti. O, ilk başta F1 aracını kullanırken mekanikerler ve zaman zaman yarışan Cary Taylor en son M8D CanAm şasisini indirdiler. O şasi, yeni sezon için Kanada'ya gönderilecekti. Bruce, F1 aracından sonra "Batmobile" adı verilen büyük spor araç modelinin içerisinde oturdu.

Birçok kısa sürüş yapan Bruce, pite her gelişinde minik ayar değişiklikleri yaptırdı. Planlanan öğle yemeğinden çok kısa süre önce mekanikerler büyük bir gürültü duydular ve ortalığı bir anda sessizlik kapladı. Aracın arkası yaklaşık 275 km/s hızda koptu ve turuncu araç beton duvara vurdu.

McLaren çalışanları hemen bir arabaya binerek olay yerine gittiler ancak artık Bruce McLaren için yapılacak bir şey kalmamıştı. Bruce McLaren, henüz 32 yaşındayken Goodwood'da CanAm aracını test ederken hayatını kaybetti. 

Onun mirası kurmuş olduğu takım ve onun vizyonunu tamamlama görevini üstlenen çalışanları oldu.

Bruce McLaren, McLaren

Bruce McLaren, McLaren

Photo by: Rainer W. Schlegelmilch

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Sochi, 2020'de iki F1 yarışına ev sahipliği yapabilir
Sonraki haber F1 tarihinde bugün: 4 Haziran

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye