Brown: "Bütçe limiti takımların arasındaki farkın azalmasını sağladı"
McLaren, sıralama turlarında arka sıradakiler tarafından elenme "tehdidinin" Formula 1'in maliyet sınırlamasının işe yaradığının kanıtı olduğunu söylüyor.
Takımlar 2021 sezonunun başlangıcından bu yana bütçe limiti düzenlemeleri altında faaliyet gösteriyor. F1, grid'in uzun vadeli sürdürülebilirliğini riske atan türden bir harcama savaşını durdurmak amacıyla bu kuralları uygulamaya koydu.
En çok harcama yapanlar için sınırın altında kalmak zor olsa da, Red Bull'un 2021'de limiti aştığı biliniyor, gridin düzgün bir şekilde dengelediği konusunda bir fikir birliği var.
McLaren CEO'su Zak Brown, bunun yarattığı etkinin en iyi kanıtının gridde önden arkaya doğru olan farkın çok fazla kapanması olduğunu ve bunun da kendi ekibi için hayatı zorlaştırabileceğini söylüyor.
Brown, "Bence bütçe limiti spor için olağanüstü oldu. Henüz mükemmel değil ama bu kadar yeni olan bir kuralın FIA'nın kapatmakta olduğu TD45 [yan projelerin bütçelerinin F1 takımları tarafından kullanılmasını engelleyen] gibi bazı boşluklara sahip olmayacağını düşünmüyorum."
"Max [Verstappen] bu sezonu tek bir pilot ve takımın en baskın olduğu sezon haline getirdi. Ancak Max'i denklemden çıkarırsanız, ilk kez yedi veya daha fazla podyum elde eden beş takım oldu."
"Markalar şampiyonasında 10. olan ve her zaman sıralama turlarının ilk bölümünde elenme tehdidi oluşturan bir takım hatırlamıyorum. Sanırım hepimiz takımın 10. olmasına ve pole pozisyonundan üç saniye uzakta olmasına alıştık."
"Bence bütçe sınırı, gridi çok daha rekabetçi hale getirerek amaçlanan sonuçları doğurdu."
"Pit duvarında otururken size söyleyebilirim ki, zaman zaman baktığımızda son bölümde kalma tehdidi yaratmadığını düşünmediğimiz hiçbir takım yok. Bütçe sınırının faydası da bu." dedi.
Photo by: Steven Tee / Motorsport Images
Oscar Piastri, McLaren MCL60 leading Nyck de Vries, AlphaTauri AT04 and Logan Sargeant, Williams FW45, at the Austrian Grand Prix
Brown'ın gridin yakınlığı hakkındaki yorumları, F1'in belki de hiç olmadığı kadar yakın bir grid sırası mücadelesi yaşadığı geçen yıl kanıtlandı.
Abu Dabi'deki F1 sezon finalinde, tüm grid sıralamaların ilk bölümünde takımları sadece 0.999 saniye ayırdı ve elenme zamanı en iyi dereceden sadece 0.440 saniye uzaktaydı.
Bu rakamlar, 2022 Bahreyn GP'sinde gridin 2.163 saniye ile kaplandığı ve elenme zamanının 1.255 saniye olduğu zemin etkisi döneminin başlangıcından belirgin bir tezat oluşturuyor.
Brown'ın gridin gerisindeki da son bölüme katılabileceği yönündeki yorumları, Haas takımının düzenli olarak üst sıralar için mücadeleye dahil olduğu geçen yıl da kanıtlanmıştı.
Nico Hulkenberg sık sık son yer alırken, Kevin Magnussen Miami'de dördüncü sırayı alarak takımın bu sezonki en iyi sıralama derecesini elde etti.
Mercedes teknik direktörü James Allison geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, griddeki araların kapanmasının mevcut teknik kuralların zemin etkili araçlarda kaydedilebilecek ilerleme miktarını sınırlamasından da kaynaklandığını düşündüğünü söyledi.
Allison, "Bence geçen yıla bakarsanız, sezonun başından sonuna kadar Red Bull'un hakimiyetinin neredeyse tam olmasına ve yılın son yarışına kadar bile savunmasız görünmemelerine rağmen, büyük resme bakarsanız, bunun giderek araların kapandığı bir grid olduğunu görürsünüz."
"İlk bölümde tüm araçlar birbirlerinden bir saniye içerisinde yer alıyor ve bu bir tesadüf değil."
"Bu, 2022'den itibaren gerçekleşen, 2023'te devam eden ve 2024'te de kendini göstermeye devam edeceğini düşündüğüm bir eğilim. Çünkü kazançlar giderek asimptotik hale geliyor." dedi.
Motorsport topluluğunun bir parçası olun
Yorumlara katılınBu İçeriği Paylaşın veya Kaydedin
Öne Çıkan Yorumlar
Abone olun ve Motorsport.com'a reklam engelleyicinizle erişin.
Formula 1'den MotoGP'ye kadar doğrudan padoktan haber yapıyoruz çünkü biz de sizin gibi sporumuzu seviyoruz. Uzman gazeteciliğimizi sunmaya devam etmek için web sitemiz reklam kullanıyor. Yine de size reklamsız bir web sitesinin keyfini çıkarma ve reklam engelleyicinizi kullanmaya devam etme fırsatı vermek istiyoruz.