Bridgestone'un Ba?arysynyn Syrry

Lucky Strike BAR Honda, sürücüleri Jacques Villeneuve ve Olivier Panis ile 4. ve 5. olarak sezonun ilk puanlarını harika bir sonuçla aldı. Nick Heidfeld de Sauber Petronas için bir puan daha aldı ve ekibi markalar şampiyonasında 4.'lüğe bir adım daha yaklaştırdı. Giancarlo Fisichella ilk yedide Bridgestone lastikleriyle yarışan altıncı sürücüydü. Bu arada, OrangeArrows sürücüsü Heinz-Harald Frentzen, Bridgestone ara lastiklerine değiştikten sonra, yarışa 16. sırada başlamasına rağmen yukarılara çıkarak McLaren Mercedes'i kovalayacak bir performansa ulaştı ve puan almaya yaklaştığı sıralara yükseldi. Bridgestone'un bütün ekipleri tarafından ilk pit stopta seçilen ara lastiklerinin performansı herkesin görebileceği kadar yüksekti; farklı marka kullanan bir sürücünün yorumu "Bridgestone ile yarışanlar adeta uçuyordu" şeklinde oldu. İngiltere Grand Prix'si sezonun şu ana kadarki tek yağmurlu yağışıydı ama Bridgestone'un ara (yağmurla kuru arası) lastiklerinin performansını gösteren bazı işaretler olmuştu, örneğin San Marino Grand Prix'sindeki serbest antrenmanlarda. Ama, bu her zaman böyle olmadı. Bridgestone'un 1992'de Nürburgring'deki DTM (Almanya Touring Þampiyonası) yarışındaki kötü performansı, lastik üreticisinin on yıl önce Formula 2 ile başlayan nispeten düşük ıslak lastik performansı dönemindeki son halkayı oluşturuyordu. Bridgestone'un Formula 1 programının teknik sorumlusu Hisao Suganuma şöyle anlatıyor: "1992'de Nürburgring'de yağmur lastiklerimizin performansı tek kelimeyle felaket olarak nitelendirilebilir; rakiplerimizden yedi sekiz saniye daha yavaştık. Yapmamız gereken çok şey olduğunu anladık ve bu da daha iyisini yapmamız için yeterli bir motivasyon oldu." O noktadan itibaren şirketin Japonya'daki araştırmacıları ve mühendisleri lastiğin performansının her bir bölümünü yakından incelemeye başladılar; yapısı, bileşimi ve deseni. Son ikisinin lastiğin performansında en çok etkiye sahip olduğu anlaşılıyordu ve sonraki DTM yarışından itibaren geliştirmeler yapılmaya başlandı. Bundan sonra yapılan bileşim geliştirme hakkında fazla bir bilgi vermek mümkün değil, özellikle de şirketin Formula 1 yağmur lastikleriyle ilgili. Kısacası, bir yağmur lastiğinin çalışma şekli lastikle su arasındaki kimyasal reaksiyona dayanıyor. Lastik deseni bakımından, geliştirmeler uygun kara/deniz oranının belirlenmesi yönünde, yani lastikle yol arasında temas yüzeyi (kara) ve suyun dışarı akmasını sağlayan olukların miktarı, derinliği ve şekli (deniz). Suganuma: "Deniz oranını (olukların sayısını) arttırdığınızda, bloklar daha küçük oluyor ve bu da yolda çok daha az temas yüzeyi olması anlamına geliyor. Bu da bloklar yoluyla daha fazla yük aktarılmasına neden oluyor ve lastikte de daha fazla hareket oluşturuyor. Bu da bir otomobili daha az dengeli ve genel olarak da daha yavaş yapıyor." "Islak zeminde (hafif yağmur) kullanılmak üzere tasarlanan ara lastikte yapısal sertliği arttırmak ve virajlarda daha hızlı gitmesini sağlamak için daha büyük bloklar bulunuyor. Bu durumda, deniz oranı azalıyor ve lastiğin daha az su atabilmesine neden oluyor. Bu nedenle, ara lastikler çok yağmur yağdığında ya da pistte su birikintileri olduğunda uygun değil." Sahip olduğu bu bilgiye rağmen, Bridgestone 1997'de ilk kez Formula 1'e girdiğinde yağmur lastiği performansını kanıtlamanın tek yolu mevcut teknolojiyi kullanarak laboratuvarda bir lastik deseni tasarlamak ve sonra bunu pistte test etmekti. Ama, bu yaklaşım Bridgestone'un özel Hidro Simulasyon Teknolojisinin kullanılmaya başlanmasıyla önemli oranda geliştirildi. Bilgisayar yazılımı kullanarak araştırmacılar ilk kez lastiklerin suyun içindeki hareketini gerçekçi bir şekilde taklit edebildiler. "Bu ileri teknolojiyi, daha önce gözlerimizle göremediğimizi görmek için kullandık. Bu bilgiyle suyu etkili bir şekilde atabilen ve bileşimle uyumlu çalışan bir desen geliştirdik" diye ekliyor Suganuma. Sonuç, Bridgestone'un rakiplerinin lastiklerinden çok farklı görünen Formula 1 ara ve yağmur lastikleri. Ara lastiklerde suyu lastikten bir bütün olarak atan dikey ve yatay oyuklar ve suyu her bir bloktan atan yiv adını verilen küçük kesikler bulunuyor. Suganuma: "Islak zemin için geliştirebileceğimiz en iyi lastiği geliştirmek için çok çalıştık ve sanırım Pazar günü bunun karşılığını nasıl aldığımızı gördük. Ama yine de çalışmalarımız devam ediyor."