Briatore: "Mosley 1994'te, Schumacher ve Benetton'a acı çektirdi"

Benetton 1985'te Toleman'ı satın aldı ve sonrasında motor sporlarının en üst ligindeki dokuzuncu yılına yavaş ama emin adımlarla ilerledi. Takım yıllar geçtikçe, özellikle 1991'in sonlarından itibaren Michael Schumacher'in umut verici yükselişi ile beraber, aldığı podyumları çoğalttı. 

Schumacher 1994 sezonuna altı zafer ve bir ikincilik ile mükemmel bir şekilde başladı. 'Beyond the Grid' podcastinde konuşan Flavio Briatore, Schumacher'e şunları söylemiş: "Michael, Senna 3 kez dünya şampiyonu ve sen daha bir çaylaksın. Dünya şampiyonluğunu hedeflemek sahip olabileceğimiz en aptalca fikir."

Formula 1 CEO'su Bernie Ecclestone ve FIA ​​başkanı Max Mosley ise Schumacher ve Benetton'un başarısından dolayı şaşırmış ve hayal kırıklığına uğramışlardı. 1990'dan 1997'ye kadar takım direktörlüğü yapan Briatore, "Bernie ve Max için, Benetton'un şampiyonluk kazanması çok kötü bir durumdu, çünkü Benetton bir tekstil üreticisiydi."

"1994'te şampiyonluk için savaşmaya başladık ve o kadar başarılı olduk ki, yarışları daha ilginç hale getirmek için dört ya da beş yarıştan uzaklaştırıldık." dedi. 

Schumacher, Silverstone yarışının formasyon turu sırasında, pole pozisyonundan başlayan Damon Hill'i geçtiği için bir dur-kalk cezası almıştı. Bu sırada Benetton takımı cezayı kabul etmeyip itiraz etmişti ve Schumacher'i pistte bırakmıştı. İtirazları sonrasında Schumacher pitlere gelip cezasını çekmiş olsa da yarışı ikinci bitirdi, ancak daha sonrasında yarıştan diskalifiye edildi. Bu cezaya ek olarak Schumacher, Belçika ve İtalya yarışlarında cezalı olarak yarışamadı. 

Flavio Briatore durum hakkında şunları söyledi: "Max Mosley, F1'e çok fazla müdahale ediyordu. Şu anki FIA başkanı Jean Todt gibi değildi. Herkese karışıyordu. Gerçekten bir yarış direktörü gibiydi."

"Max çok zeki biriydi. Federasyon için iyi bir başkandı, çünkü çatışma anlarında tüm takımlarla iletişim halindeydi. %80 oranında iyi başkanlık yapmış olsa da kalan %20'lik kısımda çok kötü bir başkandı. Onunla düzgün bir görüşme yapmak çok zordu, çünkü o her zaman çok haklıydı."