Biyometrik, nasıl F1 yarış tulumlarının geleceği olacak?

Şu ana kadar büyük ölçüde araçlara ve motorlara odaklanıldı. Takımlar rakiplerine karşı fark açabilmek için binlerce veriyi kullanarak işliyorlar.

Ancak yakın gelecekte yarış tulumları yüksek teknoloji savaşının gerçekleştiği yeni alan olabilir. Yarış tulumlarında pilotların daha uzun süre daha iyi performans göstermesini sağlayan şeyler bulunabilir.

Son yıllarda yarışlarda kullanılan kıyafet teknolojisinde ilerleme kaydedildi. Pilotların daha rahat olması sağlanırken aynı zamanda kumaşlar hafifleşti.

Yaklaşık 10 sene önce yarış tulumları 1.3 kg civarındaydı. Şimdi ise yarış tulumları 800 gramdan daha az ağırlığa sahip. Bu, kumaşların uyması gereken güvenlik standartları düşünüldüğünde sınır diyebiliriz.

Yine de yarış teknolojisi şirketleri yerinde durmuyorlar. Formula 1'de Renault ve Racing Point gibi birçok takımın tedarikçisi olan Alpinestars, artık biyometrik alanına odaklanmış durumda.

F1 pilotları halihazırda biyometrik eldivenleri kullanmaya başlamışlardı. Başparmak bölümünde yer alan 3 mm'lik sensörler, pilotların nabız ve kandaki oksijen seviyesini FIA tıbbi ekibine iletiyor ve böylece kaza anında pilotların durumunun daha iyi anlaşılması sağlanıyor.

Gelecekte bunun daha ileri seviyeye taşınması ve biyometrik sensörlerin yarış tulumlarında, iç çamaşırlarında ve diğer ekipmanlarda bulunması, böylece pilotların araç içerisinde neler yaşadıklarının daha net bir şekilde dışarı yansıtılması hedefleniyor.

Motorsport.com'a konuşan Alpinestars ürün gelişim uzmanı Chiara Consarino, "Planımız yarış tulumlarında da benzer şeyi tanıtmak. FIA içerisinde bu konuyla alakalı bazı görüşmelerimiz oldu. Balaklava ya da tulumlara bir şeyler ekleyip ekleyemeyeceğimizi konuştuk. Şu anda buna odaklanmış durumdayız." dedi.

Alpinestars'ın eski Ticaret Müdürü Jeremy Appleton, "Bunun bir sonraki mantıklı adım olacağını söyleyerek bir şeyi açığa çıkardığımızı düşünmüyorum. Eldivenlerde yer alan biyometrik sensörlerin çalıştığını biliyoruz ve bu, araştırma açısından tamamen yeni bir alanın önünü açtı." demişti.

Sensörlerin pilotlardan - stres seviyesi, vücut sıcaklığı ya da hayati fonksiyonlar gibi - çeşitli verileri okuyabileceği ve rahatlığın hangi alanlarda daha fazla geliştirilebileceği konusunda daha iyi fikir sunacağına inanılıyor.

Pilotlar araç içerisinde ne kadar rahat olurlarsa, sürüşlerine ve maksimumu almaya o kadar daha çok odaklanabilirler.

Appleton ekliyor: "Araç içerisinde pilot performansını görüntüleyebilmek, materyal ve bu tür şeyler konusunda daha fazla gelişin için faydalı olabilir. Hava yastığı konusunda araştırma yaparken, motosiklet yarışları için böyle bir gelişme kaydetmiştik."

"Orada tam kapasite fizyolojik his sistemi ve aynı zamanda hava yastığı için elektronik sistem bulundu. Sürücülerin vücutlarının ısı harikasına bakabildik, bu da bize tulum üzerinden havalandırma, havalandırmayı yeniden organize etme ve özellikle de sıcak havadan kurtulma gibi konularda gerçekten ilginç ipuçları verdi. Motosiklet selesinde otururken vücut sıcaklığını dışarı çıkarmak gerçekten büyük bir olaydı."

MotoGP'deki çalışmasında Alpinestars, sürücülerden çok fazla veri elde edebilmek için tulum içerisinde bazı ısı sensörleri ve fiziki sensörleri ekledi. 

Kalp atışı ve vücudun belli noktalarındaki sıcaklıklar dışında o sensörler, frenleme ve hızlanma esnasındaki kuvvet oranını, vücudun her bir bölümünün nasıl hareket ettiği ya da sürücülerin ayak pedallarında ne kadar güç uyguladığı gibi farklı şeyleri de gözlemleyebiliyor.

Appleton, "Bu konudaki gelişmeler bize motosiklet üzerinde gerçekte ne olduğuna dair daha iyi bir görüntü çizdi."

"Tüm bunlar sayesinde, motosiklet üzerindeki fizyolojik performansı nasıl iyileştirebileceğimize dair şeyleri öğrendik. Bunlardan bazıları tabii ki otomobil tarafında da yardımcı oldu. Ancak artık bu konuda yeni bir seviyeye ulaşmak istiyoruz." dedi.

MotoGP'de çıkarılan dersler, sürücülerin dahi farkında olmadığı şeyler olduğunu gösterdi.

Alpinestars CEO'su Gabriele Mazzarolo, "Takımlar motosikletlerini sürücülerin hissiyatına göre düzenleyebilirler ancak bunun sonrasında biyometrik verisi ile sürücülerin güven seviyesini de ölçebilirsiniz. Bu, sürücülerin hislerinden de daha fazlasını ifade ediyor."

"Toplayabileceğimiz tüm diğer verilerle, pilotların farklı tulumlar içerisinde ne kadar yorulduklarını ya da yorulmadıklarını, onların hissettiklerinden daha farklı şeyleri görebiliriz. Normalde en iyisinin olmadığını düşündükleri tulumlarda, aslında daha az efor sarf ediyor olabilirler."

"Uzun zamandır bu fikir üzerinde, örnek vermem gerekirse ayak havalandırması konusunda çalışıyoruz. Bu sayede ürünün tam olarak nasıl çalıştığını ölçebiliriz."

"Ancak şu an için motosiklet yarışçılarının pist üstünde nerede ne kadar efor sarf ettiğini gösteren parametreler üzerinde çalışıyoruz. Oradan elde ettiğimiz verilerle, takımlar süspansiyon ayarları üzerinde çalışabilirler."

"Yani pilotun gerçekte nasıl performans sergilediğini gösteren parametreler ve gerçek bilgiler alabiliriz. Bu veriler, onların hissettiklerinden daha fazlasını gösterebilir. Bu başka bir katman." dedi.

Yarış tarafında, özellikle de F1'de bu alanda atılabilecek adımlar büyük olabilir.

Pilot konforunu gelecek seviyeye taşımak, vücudun hangi bölümünün daha çok baskı altında kaldığını bilmek, sürüş esnasında gösterilen eforla vücudun hangi bölümlerinin zayıfladığını görmek takımların kokpitleri pilotlara göre daha iyi tasarlamasında paha biçilemez olabilir.

 Appleton, "Teknik olarak her şey çok mümkün. Belki de entegre edilebilecek bazı yeni sensör sistemleri vardır. Sürücülerin araçta ne gibi sıkıntılar çektiğini ve yaşadıklarını öğrenmek, yarış kıyafet teknolojisini geliştirmeye yönelik araştırmalara oldukça yardım edebilir." dedi.