Avustralya GP - BAR - Yarış Öncesi

35 gün boyunca 7000 km.’nin üzerinde yol kat ederek geçen zorlu bir kış test sezonundan sonra, BAR takımı yeni BAR – Honda 005’in ilk grand prix’sini ve mücadele dolu ama çok heyecan verici bir sezonun açılışını sabırsızlıkla bekliyor. Avustralya GP 16 yarışlık serinin gözde yarışlarından. Sonunda otomobillerin yarış koşullarında ne kadar mücadeleci olduğu somutluk kazanacak ve bu yılın yenilenmiş sıralama formatı olaya yeni bir heyecan boyutu katacak. Albert Park pisti pek çok F1 pilotu tarafından favori. Bu hızlı ve akıcı pistin yapılanma planı bir seri yavaş ve orta hızlı virajla ve iki yüksek hızlı sektörle karakterize olmuş. Otomobiller burada maksimum downforce ile yarışıyor ve mekanik olarak, otomobilin set – up’ı orta hızlı virajlarda denge optimum olurken yavaş hızlı sektörlerin dışında iyi çekiş sağlamak için denge bulmalı. Yılın bu zamanında çevreyi saran yüksek sıcaklık, soğutma ünitelerini ve frenleri kayda değer birer faktör haline getiriyor. Bu yüksek downforce şartları altında otomobilin bütün olarak performansında motorun gücünün önemi artıyor. Jacques Villenueve’ün bu pistte çeşitli tecrübeleri oldu. İlk grand prix’ini 1996 yılında burada sürmüştü, pole – pozisyonunda başladığı yarışı mekanik bir problem nedeniyle yavaşlamak zorunda kalarak ikinci sırada bitirmişti. 2000 yılında Jacques Villeneuve’ün dördüncü bitirmesiyle BAR takımının ilk puanlarını aldığı pist Albert Park’tı. Bununla birlikte, 2001 yılında trajik bir olay meydana geldi ve JV’ün Ralf’in BMW’sine arkadan çarpmasıyla BAR’dan kopan bir parçanın bir yarış görevlisine denk gelmesi sonucu görevli hayatını kaybetti. 2002 ise takım için hüsran vericiydi; çünkü ilk virajda Ralf ile Barrichello arasında meydana gelen kazaya her iki BAR pilotunun da karışması sonucunda Olivier Panis yarış dışı kalırken, Jacques Villeneuve 27 tur sonra arka kanatta çıkan bir problem nedeniyle yarışı terketti: “ Avustralya’daki yarış çok eğlenceli. Pist harika; bir seri düzlük ve fren noktalarıyla uzun bir tur ve burada yarışmaktan gerçekten büyük zevk duyuyorum. Yeni kural değişiklikleriyle bu sene daha da heyecan verici olacak. Tek tur sıralama müthiş olacak. Yarış haftası boyunca Melbourne’de neler olup bittiği çok ilgi çekici olacak. Ne kadar mücadeleci olabildiğimizi görme şansımız olduğu için sabırsızlıkla bekliyorum. Kış testleri zordu ve otomobilin güvenilirliğiyle ilgili bazı problemlerle karşılaştık. Bir yarış mesafesini tamamlayabilmemiz lazım ve bu ilk yarış için bir parça endişe verici bir durum. Bunu söylemişken, otomobil hızlı ve sürüşü kolay, yani mücadeleci olabiliriz gibi gözüküyor. Eğer yarışı bitirebilirsek, puan alacak bir pozisyonda olacağımıza inanıyorum.” Albert Park, 1953’te şampiyonaya dahil olmayan Avustralya GP için kullanılmıştı, ama 1996’da düzenli GP yarışları düzenlenmek üzere takvime geri dönmüştü. Pistte dikkate değer bir değişim olmamış, hala park gölünün etrafından dolanıyor, bu sefer saat yelkovanı yönünde, eski pist pit alanının arkasından geçiyor. Pistin yapılanması Melbourne caddeleri üzerine kurulu olduğundan otomobiller Cuma günü sürülmeye başladıklarında yüzey normal olarak bir miktar kirli oluyor. Yine de hızla temizleniyor ve tur zamanları gelmeye başlıyor. Genel olarak yüzeyin yumuşak olması nedeniyle lastik seçimi önemli olmasa da lastiklerin etkili çalışmasını sağlamak kesinlikle çok önemli. Mart’ın ilk yarısında Melbourne’de hava sıcak olur, bu nedenle takımlar için mekanik önemli bir konu. Bu nedenle, sezonun açılış yarışı “bitirenlerin yarışı” unvanını almış durumda. Formula 1 bu kozmopolit viktoriyen başkentteki parti havasını yaşıyor ve burası kesinlikle her iki BAR pilotu için de popüler bir alan. BAR’daki ilk sezonuna başlayacak olan Jenson Button şunları söylüyor: “ Sezonun ilk yarışı her zaman heyecan verici olmuştur. Bu ayrıca benim BAR’daki ilk yarışım olduğu için daha fazla umudum var. Cuma günü otomobile binmek için sabırsızlanıyorum. Yeni otomobil ile zorlu bir test programımız vardı ve otomobilin güvenilirliği konusundaki sorunlar aşmak için çok uğraştık. Bence sezonun ilk yarışı ve tüm sezon boyunca pozitif hissetmemiz için her türlü nedenimiz var. Melbourne takvim başlangıcı olarak harika bir yer; herkes gerçekten dost canlısı ve Albert Park bir grand prix için müthiş bir yer. Pist çok eğlenceli; bir sürü şikan ve düzlük var ama hızlı viraj çok yok. Benim için, ilk viraj, Fangio çok heyecan verici. Düzlükten yavaşlayarak Brabham’a girmeden önce tüm bordürleri kullandığın üçüncü vitesle geçilen bir viraja geliyorsun. Müthiş, özellikle de ilk tur. Yeni sıralama formatı taraftarlar için de takımlar için de çok heyecan verici. Önceden dört turda yaptığımızı bir turda yapmaya çalışacağız ve herkesin üzerinde büyük bir baskı olacak, özellikle de mühendisler ve mekanikerlerde. Sabırsızlıkla bekliyorum, büyük eğlence olacak.” Takım patronu Dave Richards’ın yarışla ilgili görüşleri şöyle: “ 2003’ün bizim için sıra dışı bir mücadeleye sahne olacağı şüphesiz, ileri büyük bir adım atmak için çok çalıştık. BAR Honda 005 ile, sıralamalarda ilk 10’dan çıkmayacak ve yarışta puanlar kazandırıp podyumda yer bulacak bir otomobil yarattığımıza inanıyorum. Kış testlerimizi önceki haftalarda karşılaştığımız birkaç güvenilirlik problemini halledip taşların yerine oturduğunu gördüğümüz testlerle geçen hafta İmola’da bitirdik. Bütün temel gereksinimler elimizde mevcut; iyi bir hızımız var ve Honda yeni motor ile büyük bir gelişim gösterdi.Öncelikli endişemiz problemlerin tekrar etmesi, bu yüzden ilk ve en önemli amacımız otomobillerin yarışı bitirmesi, daha sonra puan almayı umuyoruz. Melbourne sadece taraftarlar için değil F1’in içindeki herkes için heyecan verici bir yarış haftası. Herkes gibi biz de yeni sıralama formatına herkesin ne kadar iyi adapte olacağını ve ne gibi sürprizler olacağını merakla bekliyoruz.” Geoffrey Willis de şunları ekliyor: “ Avustralya GP otomobilin tasarımı, yapımı ve üretimi aşamaları olan dört zor ayın ve iki yoğun test ayının toplamını görüyor. BAR Honda 005’in iyi bir otomobil olduğunu biliyoruz ve bunu Melbourne’de kanıtlamak bizim elimizde. Kış sezonu sorunsuz değildi, özellikle güvenilirlik problemleri yaşadık. Sonuç olarak, hedeflediğimiz 10,000 km.’lik testin biraz gerisinde kaldık ama sorunları halletmek için çok çalıştık. Geçen hafta İmola’da tamamen Melbourne ayarlarıyla test yaptık ve çok olumlu geçti. İlk yarışta nerede olacağımızı tahmin etmek çok güç. Büyük bir kısmı Bridgestone ve Michelin’in göstereceği performansa bağlı. Diğer Bridgestone kullanıcılarıyla karşılaştırıldığında biz yarış koşullarında daha güçlüyüz ama sıralama koşullarında nerede olduğumuzu görmek zorundayız. Yeni düzenlemeler kesinlikle yeni stratejiler oluşmasına neden olacak ve ortaya neler çıkacağını görmek enteresan olacak. Genel olarak, olumlu hissediyoruz ve yarışı sabırsızlıkla bekliyoruz.”