Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye

Analiz: Red Bull'un başarısız Mercedes protestosundan neler öğrendik?

Cuma akşamı FIA Formula 1 hakemleri, Red Bull Racing’in Mercedes'in DAS sistemine yaptığı protestoyu reddetti. Bu kararın bize, bu yenilikçi tasarım hakkında neler öğrettiğine bakıyoruz.

Mercedes F1 W11

Fotoğraf: Steve Etherington / Motorsport Images

Dünkü antrenman seansının ardından Red Bull'un Mercedes pilotlarını DAS sistemi nedeniyle protesto etmesinin ardından karar, dün gece Türkiye saati ile 01:34 itibariyle açıklandı.

Bu protestonun reddedilmesi önemliydi çünkü Mercedes ya da sisteme sahip veya geliştiren başka bir takım varsa, sezon sonuna kadar bu sistemi sorunsuz bir şekilde kullanabilecekler. Gelecek sene sistem zaten kurallarla yasaklanmış durumda.

Hakemlerin sistemin yasal olduğu sonucuna nasıl vardıkları açık bir şekilde anlatıldı. Mercedes ve Red Bull, DAS'ın direksiyon sistemine mi yoksa süspansiyon sistemine mi ait olduğu konusunda anlaşmazlık yaşadılar.

Sporun iki büyük teknik adamı Adrian Newey ve James Allison'un bu konuda farklı düşüncelere sahip olduklarını görmek büyüleyici konulardan birisiydi.

Yasal argümanlar çekici olsa da, bu protesto sonucu daha faydalı olan şey Mercedes'in sistemi açığa çıkarmak zorunda kalmasıydı. Bu sayede Red Bull, sistemin nasıl çalıştığını daha net görmüş oldu.

FIA'nın konuyla ilgili yaptığı açıklamaya bakmadan önce Allison'ın geçen ay yayınlanan bir videoda yaptığı açıklamayı hatırlamakta fayda var.

Allison, "Bu sistemi 2019'da piste sürmek istedik. Fikrimizi FIA'ya götürdük, onlara gösterdik ve bize göre neden kurallara uygun olduğunu anlattık. Onlar da çok isteksiz bir şekilde, çift eksenli direksiyon sisteminin kurallara uygun olduğunu kabul ettiler."

"Ancak bizim yaptığımız yöntemi beğenmediler, çünkü ekseni tüm direksiyonu oynatmak yerine farklı bir koldan alıyorduk."

"Ve onlar da 'Hayır, direksiyonu ileri ve geri hareket ettirmeniz gerekecek.' dediler. Ve bana göre onlar, bu sistemin yapılmasının çok zor olması sebebiyle bizim işten vazgeçmemizi ve onlara herhangi bir problem yaratmamamızı bekliyorlardı." demişti.

Ancak Mercedes FIA'nın bu cevabı karşısında cesaretini kaybetmedi, tam tersi yapabileceğini düşünerek çalışmaları sürdürdü.

Allison konuyla alakalı şu şekilde devam etti: "Çok yaratıcı bir şef tasarımcımız var, John Owen. John bu soruna bir göz attı - kendisinin bir şeyin yapılıp yapılmayacağı konusunda çok iyi bir tahmin hissiyatı vardır ve bu inanılmaz bir karakteristik özelliği, çünkü bu sayede pek çok insanın sonucunu tahmin etmediği icatlar konusunda, bizim cesur davranıp para harcamamıza yardımcı oluyor."

"John bu meydan okumayı kabul etti, bunu yapabileceğine inandı. Daha sonrasında çok yetenekli mekanik tasarımcılara sahip olduğumuz grubumuza bu fikri götürdü ve kendi aralarında, sistemin nasıl yapılabileceğine dair iki veya üç farklı yol üzerine tartıştılar."

"Biz de üçü arasından en iyi olanı seçtik ve bundan bir sene sonra, sezon başında gördüğünüz DAS sistemi ortaya çıktı."

Red Bull'un teorisi

Red Bull, bu protestoyu yaparken neden kurallara aykırı olduğu yönünde gerekçesini sunmak zorundaydı. Yani sistemin nasıl çalıştığını ve neden onlara göre kurallara aykırı olduğunu açıklamak zorundaydı.

DAS sisteminin Barcelona'daki testlerde ilk olarak fark edilmesinin ardından, onunla alakalı çok şey söylendi ancak ilk defa rakip bir takım, sistemin nasıl çalıştığına dair teorisini açıklamış oldu. Bu açıdan Red Bull'un teorisini detaylı bir şekilde sizle paylaşıyoruz:

"DAS, ön tekerleklerin toe açısını değiştirerek çalışıyor gibi görünüyor. Bu geleneksel direksiyon sisteminden ayrı bir şekilde çalışıyor çünkü direksiyon kramayer ve pinyonunda bir değişiklik olmuyor."

"Geleneksel direksiyon sistemi ile herhangi bir pistte sürüş yapabilirsiniz. Ancak tek başına DAS ile bir tur atamazsınız. Yani DAS sistemi, tekerleklerin toe açısını değiştirmek için geleneksel direksiyon sistemine bağımlıdır. Bu açıdan DAS, geleneksel sistemden ayrı ve bağımsız bir sistemdir."

"Ön aksın statik toe açısını değiştirmek, F1 aracının aerodinamik karakteristiklerini de değiştirir. Bu, ayarlarla yapılan ve kapalı park kurallarıyla sınırlandırılan bir işlemdir. Bu açıdan ön aksın toe açısını değiştiren DAS operasyonu, yörüngeyi ister değiştirsin ister değiştirmesin araç üzerinde ölçülebilir bir aerodinamik etki oluşturacaktır."

"Direksiyon sistemi, aracın yörüngesini kullanıldığı zaman değiştirmeli. 2. antrenman seansında DAS sistemi kullanıldığında, düzlükte aracın yörüngesinde bir değişiklik olmadı. Bu yüzden DAS, direksiyon sisteminin bir parçası gibi çalışmıyor."

Red Bull'un çıkarımlarından birisi de DAS'ın her zaman kullanılmaması: "2. antrenman seansından video görüntülerini gözlemlediğimizde, DAS her tur kullanılmadı. Piste giriş ya da çıkış turlarında ya da yeniden hızlı tur atacakları zaman kullanıldı. Bu sistem zaman turu atarken gerekmiyor. Yani aracı yönlendirmekten daha farklı bir temel amaç için kullanılıyor."

"Teknik kurallar, birden çok direksiyon sistemine izin veriyor. Ancak RBR olarak direksiyon sisteminin asıl amacının aracı yönlendirmek olduğunu savunuyoruz. Araç üzerinde yer alan ve aracı yönlendirmeyen ikinci bir sistem gereksizdir."

Red Bull son olarak DAS'ın kullanılma amacını şu şekilde açıkladı: "Kilit tartışma noktalarından birisi, Mercedes'in DAS Sistemini neden eklediği olmalı. Yukarıda bahsettiğimiz gibi, bugünkü antrenman seansına göre sistem yavaş turlarda lastik sıcaklığını ayarlamak için kullanılıyor. Yani sistemin ana amaç olarak direksiyon sistemi gibi değil lastik sıcaklığını ayarlayıcı bir sistem gibi çalışıyor."

"Sonuç olarak DAS gereksiz, pilot girdisini gerektiren ayrı bir sistemdir ve ana direksiyon sisteminden ayrı çalışır."

Mercedes savunması

Mercedes bu protestonun ardından sıkıntılı bir durumdaydı. Takım, DAS'ın legal olduğunu kanıtlaması gerekiyordu ve Allison'ın da açıkladığı gibi, direksiyonun ileri geri hareket etmesi fikri aslında FIA'dan gelmişti...

Konuyla alakalı ilk görüşmelerin ardından Mercedes, FIA'nın teknik patronu Nikolas Tombazis ile bitmek bilmeyen görüşmeler yaptı ve sistemi kurallara uygun bir şekilde hazırlamak için çalıştı. Bu açıdan FIA, en başından beri sistemi biliyordu ve bu yüzden onay verdi.

Buna rağmen Allison ve ekibi, bu protestoyu hafife almadılar ve protestoyu güçlü bir şekilde savundular. FIA'nın konuyla alakalı kararı, bu tür durumlarda her zaman yarış hakemlerinin kararlarıyla aynı olmayabiliyor. Yani hakemler savunmadan memnun kalmazlarsa, Tombazis'in bu konudaki "yasal" açıklamasına rağmen sistemi illegal ilan edebilirlerdi.

Bu tür davalarda sıkıntılı olan şey, sistemin yasal olduğunu kanıtlayabilmeniz için sisteme dair birçok bilgiyi açıklamak zorunda kalmanız. Bu durumda sistemin yasallığını kabul ettirebilmek için mümkün olan en az bilgiyi açığa çıkararak bunu yapmaya çalışırsınız.

Mercedes çok kısa ve çok teknik bir açıklama yaptı. Bu açıklamayla DAS'ın süspansiyon sisteminin bir parçası olmadığını, direksiyon sisteminin bir parçası olduğunu teknik açıklamayla kanıtladı.

Mercedes'in süspansiyon sistemine ait olduğu tartışmalarına savunması şu şekilde oldu:

  • Aracın tamamen yaylanamayan bölümüne monte edilmiştir. Aracın askıya alınmasında ya da yol yüzeyindeki dalgalanmalardan etkilenmesinde rol oynamaz.
  • Tamamen hidrolik direksiyon kremayerine monte edilmiştir.
  • Yapabileceği tek şey, aynı geleneksel direksiyon sistemi gibi, ön tekerleklerin direksiyon ekseni etrafındaki hizasını direksiyon kremayerinin dış uçlarının pozisyonunu oynatarak değiştirmek
  • Bu sistem, süspansiyon bileşenlerinden hiçbirinin uzunluğunu değiştiremez.

Mercedes sonrasında şu argümanlarla DAS'ın direksiyon sisteminin bir parçası olduğunu savundu:

  • Geleneksel direksiyon hareketi, tekerlekleri aynı yönde hareket ettiriyor
  • DAS'ın hareket ettirilmesi, tekerlekleri ters yönde hareket ettiriyor. Bu, direksiyon sisteminin statik toe açısını değiştirmesi gibi çalışmasını sağlıyor.
  • Geleneksel direksiyon sistemi de genellikle toe açısını değiştiriyor ancak bunu direksiyon açısı fonksiyonuyla yapıyor.
  • Tekerleklerin toe açısını değiştirmek, ön tekerleklerdeki gücü değiştiriyor.
  • Her pilot, toe açısını değiştirmenin aracın direksiyon tepkisini değiştirdiğini bilir (tembelden tepkiden daha agresif tepkiye dönüş). Araç ilerlerken (virajda ya da düzlükte) bu değeri değiştirmek aracın yönünü değiştirir.
  • Hiç rüzgarın olmadığı ya da geometrik açıdan mükemmel pist yüzeyleri gibi tamamen varsayımsal durumlar haricinde diğer tüm pist koşullarında, toe açısı değiştirildiğinde lastiklere binen yük değişir.
  • DAS, pilotun toe açısını optimize etmesine yardımcı olan bir direksiyon sistemidir, bu yüzden sistem sürekli olarak kullanılmaz ve turdan tura o anki şartlara göre kullanımı değişkenlik gösterir.

Takımın sistemi basit bir şekilde açıklaması böyleydi ancak yine de sistemin çalışma şeklini doğrudan takımın ağzından duymak iyi oldu ve açıklamalar ilginçti.

Hakemlerin kararı

Hakemlerin kararı büyük ölçüde direksiyon sistemi ve süspansiyon sistemindeki farkların açıklanmasıyla netleşti. Eğer FIA, DAS'ı süspansiyon sisteminin bir parçası olarak görseydi, o zaman net bir şekilde kural ihlali olabilirdi.

Yapılan açıklamada sistemin nasıl çalıştığına dair biraz daha fazla açıklama yapılmış oldu: "DAS sistemi, her geleneksel F1 direksiyon sistemi gibi hidrolik destekli çalışır ancak her zaman tamamen pilotun kontrolündedir. Fiziksel olarak DAS, araçtaki geleneksel direksiyon sistemine entegre edilmiştir."

"Mekanik açıdan DAS, geleneksel direksiyon sistemlerindeki PAS gibi ön iki tekerleğin aynı merkezi mekanizma ile yeniden hizalanmasını sağlar. Rot çubuğu üstünde çalışıyor olması nedeniyle, sistemin tamamen geleneksel direksiyona eşdeğer olduğuna inanıyoruz."

"Hidrolik destekli DAS sistemi, tamamen pilotun kontrolü altında olmaya devam ediyor. Bu da geleneksel hidrolik direksiyonlarla tamamen uyumlu olduğunu gösteriyor."

"Toe açısını değiştirmek, aracın yönünü iki şekilde etkiliyor: A) Toe viraj içerisinde değişirse, bunun etkisi asimetrik olur ve böylece aracın yörüngesi değişir. B) Pilot direksiyonu çevirdiğinde, aracın tepkisi tekerleklerin toe açısına bağlı olarak değişir. Yani DAS'ın doğrudan aracın yönlendirilmesiyle alakası bulunuyor."

Bu açıklamaların ardından DAS'ın çalışma şekliyle alakalı artık biraz daha fazla bilgiye sahibiz ve Red Bull'un, diğer birçok gözlemci gibi sistemin daha çok lastik sıcaklıklarını kontrol etme amaçlı kullanıldığını düşündüğünü biliyoruz. Mercedes'in yapmış olduğu savunmada özellikle bundan kaçındığını belirtmekte fayda var. En azından hakemlere sunulan argümanlarda bu konudan bahsedilmedi.

Artık sorulması gereken soru, hangi takımlar DAS sistemine benzer sistemi geliştiriyor ve hangi takımlar mevcut araç yapılarına bu sistemi entegre edebilecek? Ve mekanik parçaların bir çoğunun dondurulduğu dönemde bu yapılabilecek mi?

Christian Horner, Red Bull'un benzer bir DAS programı üzerinde halihazırda çalıştığını açıkladı. Kim bilir, Red Bull aslında sistem için yaptığı protestonun reddedileceğini biliyordu ancak Mercedes'ten daha fazla bilgi elde edebilmek için bunu yaptı...

Bizim görmüş olduğumuz belgelerden Red Bull'un pek çok yeni şey öğrendiğini söyleyemeyiz ancak hakemlerle yapılan görüşmede sözlü olarak neler tartışıldığını, Adrian Newey ve ekibinin kendilerine fayda sağlayacak şeyler öğrenip öğrenmediklerini bilmiyoruz.

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Bottas: "Sıralama turlarında her şeyi bir araya getirdim"
Sonraki haber Wolff: "Hamilton'ın maaşıyla ilgili söylentiler tamamen aptalca"

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye