Analiz: Mercedes yarışı nasıl lehine çevirdi?

Avustralya GP’si oldukça keyifli bir yarışa sahne oldu, sadece yeni sıralama turları formatı yarıştan sonra ele alınması gereken zayıf nokta olarak göründü.

Neyse ki diğer yeni kurallar Pazar günkü yarışın bu denli heyecanlı olmasını sağladı ve sonuçta Mercedes ile Ferrari arasında çok keyifli bir strateji mücadelesi gördük. Bu rekabet yarışın başında Mercedes’in lehineyken, starttan sonra Ferrari tarafına döndü.

Yeni kurallar start anında pilotların iki yerine tek debriyaj kullanmalarını öngörüyor, ayrıca telsiz kısıtlamaları pilotların bazı şeyleri otomobil üzerine kendileri ele almasını gerektiriyor.

Dany Kvyat startta kalınca işler biraz komplike hale geldi çünkü bir formasyon turu daha atılmak zorunda kalınca, pilotlar lastiklerdeki sıcaklık ve diğer bir çok şeyi yeniden ele almak durumunda kaldılar.

Hamilton pole pozisyonundan oldukça kötü kalktı. “Tam anlamıyla felaket olan startta kötü gitmeyen tek şey yoktu” dedi Paddy Lowe konuyla ilgili olarak.

“Bu kadar kötü startların nedeni tek bir şey olamaz, bir takım yolunda gitmeyen şeylerin birleşiminden olur. Kuralların değişimini buna neden gösterebilirsiniz ya da olayları yeniden yorumlamak da startların değişken yapısını tanımlamak için uygun olabilir.

“Yarışta gördüğümüz şey buydu. Bu anlamda Lewis’in startının Nico’nun 100 metreden sonraki hızına göre biraz daha kötü olduğunu gördük."

“Bunun yazılım sorunu mu yoksa bir parçadan mı kaynaklandığından emin değiliz çünkü çok yavaş tepki gösterdik. Biraz daha detaylı incelememiz gerekiyor. Dün kalkış antrenmanlarımızda da çok iyi değildi. Dolayısıyla bunun yarışta bir sorun çıkartıp çıkartmayacağını bilmiyorduk."

“Telsiz kısıtlamaları bunda büyük paya sahip çünkü eskiden formasyon turu için kötü bir start aldığınızda lastiklerin ne kadar boşa döndüğünü görebiliyor ve bunu değiştirerek fark oluşturabiliyordunuz.”

Rosberg’in kendi startıyla ilgili sıkıntısı yoktu - kalkışta Lewis’i geçti - ama hem Vettel hem de Raikkonen’e geçildi. Bir Ferrari çalışanı bana geçen yıla göre çok daha efektif bir start prosedürü geliştirdiklerini söyledi. Açıkçası bu sıralamalarda neden pilotların süper yumuşak lastiklerini koruduklarını ve Q3’te ekstra tur atmadıklarını açıklamaya da yetiyor.

Diğer bir deyişle ikinci cepte start alacak takımın elindeki süper yumuşak lastiği koruyarak sıralamalarda Mercedes’i geçmeyi denemek yerine, startta ön sırayı ele geçirmesi büyük bir olasılık olarak görünüyordu.

Buna bağlı olarak kırmızı otomobiller rahat bir şekilde liderliği ele geçirirken Hamilton startın kaybedeni oldu ve birkaç otomobile deha geçilerek gerilere düştü. Ardından pitstoplarda Rosberg, ikincilik için Raikkonen’i geçti ve Vettel’i kendine hedef olarak belirledi.

Bir ara Seb dört saniyelik avantajı ile yarışı kazanacak gibi görünüyordu. Maurizio Arrivabene “Start süperdi” dedi.

“Şunu söylemeliyim ki her iki pilotumuz da adeta roket gibi start aldılar ve iyi bir avantaj ele geçirdiler. Bu bizim için iyiydi."

“Bu yüzden bir ara, aradaki farka bakıyor, stratejimizi buna göre ayarlıyor ve biraz olsun rahat görünüyorduk…”

Fernando Alonso’nun kazası kırmızı bayrağın çıkmasına neden oldu. Yarış esnasında pilotların lastik değiştirmelerine izin verilmesi pek de alışık olduğumuz bir şey değil.

Ama kırmızı bayrağın anlamı otomobiller yavaşladığı anda bile pist üzerindeki parçaların üzerinden geçmiş olabilecekleridir (2011’de gördük bunu) ve bu yüzden lastikerlin değiştirilmesi güvenlik adına mantıklıydı.

Bu defa birşeyin üzerinden geçmediler ama akıllara gelen şey buydu. Dolayısıyla bir anda medium lastikleri takıp yarışına sonuna kadar gidebilecek duruma geldiler.

Hatta bunun olabileceğinin sinyallerini ilk veren isim 16’ncı turda pite gelen Hamilton oldu. Bu, geride kalan ve önündeki otomobilleri geçmekte sıkıntı yaşan İngiliz pilot için mantıklı bir hamleydi. Kırmızı bayraktan önce aynı şeyi düşünen diğer isimler Hulkenberg, Perez, Bottas ve Magnussen’di, yani dört takım aynı şeyi düşünmüşlerdi.

Kısacası kırmızı bayrak altında medium lastiklere geçmek son derece mantıklıydı, tabii stratejik olarak bunu yapmamak için bir nedeniniz yoksa. Her zaman kazanmak için savaş veriyorken karar vermek zordur.

Hatırlamanız gereken bir diğer şeyse rakiplerinizin ne yaptığını bilmiyor olmanızdır ve lastik ısıtıcıları çıktığında, yarış başladığında bunu görürsünüz ve artık her şey için çok geçtir.

Mercedes, Hamilton’ı neredeyse yeni bir set medium ile bırakma kararı alırken Rosberg’e elinde olan tamamen yeni set medium’u taktı. Cuma günkü antrenmanlar kuru zeminde pistteki durumu analiz etmeyi imkansız hale getirdiği ve bu yıl üç farklı hamur arasından seçim yapılabildiği için takım tam olarak elinde ne göreceğini bilmiyordu.

Wolf şöyle dedi: “Kırmızı bayraktan sonra tek pit stop stratejisinin bize doğru geldiğini gördük.

“Medium hakkında çok bilgimiz yoktu, sadece geçen yılın dataları ve testlerdeki performansımızdan yola çıkarak bu lastiğe bolca sahip olmamız iyiydi. Sona kadar gider gibi görünüyordu, pistte kalabilirdik, lastiği koruyabilirdik.”

Wolff’un notlarından da çıkartabileceğimiz gibi Mercedes, Barcelona testlerinin büyük bir bölümünü medium ile geçirdi ve nasıl bir kullanım ortaya koyacağıyla ilgili az data yoktu ellerinde çünkü bu lastik Melbourne için özel olarak getirilmedi.

Lowe testlerin işe yaradığını söylüyor: “Biraz yaradı, evet. Geçen yılın datalarından da yararlandık, bir yıl içerisinde lastiğin davranışının değişmesini beklemezsiniz.”

Lastik kumarı

Mercedes’in bilmediği şey rakiplerinin elinde neler olduğuydu. Battaniyeler çıktığında her iki Ferrari pilotunun super soft’ta olduğu görüldü ve bu bir pit daha yapacaklarını garanti ediyordu.

Daniel Ricciardo ve iki Toro Rosso pilotu medium değil yeni soft takmayı tercih etmişlerdi. “Potansiyel olarak kırmızı bayrak bizim için bir faciaydı” dedi Lowe.

“Çünkü bizim pozisyonumuzda tek bir set medium ile yarışı bitirebilecek durumdaydık. Tabii bu sadece bizim düşüncemiz değildi ve tüm pilotların bunu yapacağını düşündük. Yarışın başlarında hızlı olsanız bile pist üzerinde geçiş yapmanın ne kadar zor olduğunu görmüştük.

“Açıkçası etrafımızda soft’ları, arkamızdaki medium’ları görünce sevindik. Tabii anında duble yapacağımız aklımıza gelmedi, sadece karşımıza bir fırsat çıkmıştı ve en azından bir umut vardı!”

Peki Ferrari’nin kararı şaşırtıcı mıydı? “Bunu düşünmedik, ama soft’lara geçecekleri aklımıza gelmemişti…

“Lewis için verdiğimiz karar kolaydı” diyor Wolff. “Çünkü önündeki otomobiller Sainz, Verstappen ve Ricciardo’yu pist üzerinde geçemezdi. Daha önce Verstappen ile bunun ne kadar zor olduğunu gördük, yani tek stop bizim için çok açıktı.

“Bu şartlar Lewis’in çok da sevdiği şeyler değil, o atak yapmayı ve buna olasılık veren lastikleri kullanmayı seviyor.

“Nico için verdiğimiz karar daha zordu; ya defansif bir strateji uygulayacak ya da öndekilerle aynı lastikleri kullanarak rekabete girecektik.”

Rosberg de önde olan takım olarak Ferrari’lerin medium’lara geçme konusunda zor bir kararda kaldığını düşündüğünü dile getirdi.

“Bu plan Lewis içindi daha sonra benim için de geçerli oldu. Çünkü yarış içinde bulunduğumuz pozisyon farklı senaryolar için hazırlıklı olmamızı gerektiriyordu. Kırmızı bayrağın çıkmasıyla medium lastiklere geçmek için uygun şartlar oluştu” açıklamasını yaptı Alman pilot.

“Buradaki zorluk diğerlerinin ne yaptığını bilmiyor olmanız, Ferrari bizim hangi lastiği kullanacağımızı bilmiyordu. Super soft’ları takarak onlara atak yapmayı düşünebilirdim. Bu şekilde onlar da super soft’larla savunma yapmak zorunda kalabilirlerdi. Bu biraz kumar gibiydi, poker oyunu gibiydi ve biz kazandık…”

Açıkçası Ferrari’nin kararındaki nedenlerden biri, eğer Vettel medium’ları takarsa oluşabilecek iki durumda, son derece savunmasız kalmasından korkmalarıydı: a) Ya Mercedes super soft’lar için başlayacaktı b) her iki takım da medium’larla devam edecekti ama Mercedes’in lastikleri ısıtması uzun sürmeyecekti.

Aynı şekilde belirsiz olan bir durum da Mercedes’in Rosberg’e medium takması durumunda Raikkonen’in daha hızlı olan lastiklerle onu geçebilme imkanıydı.

Bu gerçekleşmedi hatta tam tersi bir şekilde önündeki Vettel’e yakın turlar attı. “İlk turda lastiğin ısınma sorunundan korktuk” dedi Lowe.

“Haliyle Nico, ilk turda Raikkonen’e pozisyonun kaybetmediği için sevindik. Hatta Nico yerini Sebastian’a karşı da oldukça iyi bir şekilde korudu.”

Kırmızı bayraktan sonra Ferrari’nin başı, Raikkonen yarış dışı kalınca biraz daha ağrımaya başladı. Çünkü Vettel yeteri kadar fark açamadı ve Mercedes’ler için bir tehdit olmaktan çıktı.

Yine de ekstra bir pit yapsalar bile kalan 39 tur kullanılmış super soft ya da yeni soft’lar için çok uzun bir süreydi ve Vettel hızını iyi ayarladı.

“Biraz şaşırdım, evet ama bunu açıklamak kolay” dedi Rosberg. “Bir pit daha yaparak yarışın sonuna kadar, 40 kadar turu super soft ya da soft’larla atmak zorunda kaldı.

“Hızını iyi ayarladı ve super soft’larda çok zorlamadı. Bense medium’ları sonuna kadar zorladım çünkü dayanacaklarını biliyordum.

“Yeteri kadar uzun bir stint atmaya çalıştı bu sürede sonuna kadar zorlayamazsınız, super soft kullanıyorken hızınızı ayarlamanız gerek, bunun açıklaması bu. Ama evet, o sıra biraz şaşırdım.”

Brackley ekibinin pilotlarının medium’ları bu kadar iyi kullanmaları anında olan bir şey değil.

“Biraz bilinmez bir durumdu” diyor Lowe. “Medium o kadar dayabilir miydi? Bunu sormamızın nedeni her ikisinin de sonuna kadar zorlamalarıydı.”

Rosberg’in fren sorunu

Rosberg’in bahsedilen fren sorunuyla ilgili olarak Wolff şunları söyledi: “Biraz drama da yaşamadık değil.

“Nico’nun otomobilinde fren kaliperlerinin sıcaklığıyla ilgili bir sorunumuz oldu ve sıcaklık sürekli arttı. Hatta bir süre otomobili yarıştan çekmeyi bile düşündük.

“Bu yarışın üçte ikilik bölümü geride kaldığında çıktı ortaya. Ardından orada, maksimum sıcaklıkta sabit kalmaya başladı. Kaliperin içine bir şey girmişti, sonrasında çok yavaş bir şekilde düşmeye başladı ve düzeldi.

“O dönemi idare etmek takım için çok zordu çünkü Nico olup biteni bilmiyordu. Bunu söyleyemezdik.”

Konuyla ilgili telsiz konuşması olmadı ama Nico gösterge ekranındaki uyarıyı gördü ve ona göre tepki verdi, ödevini çalışmıştı.

Lowe şöyle diyor: “Arka kaliperlerinden biri kontrolden çıkmıştı ama frenleri korumak için doğru şeyi yaptı.”

Drama burada bitmedi çünkü son anlarda medium lastikler sorun olmaya başlamıştı. Tam gaz giderken lastikleri yarış sonuna kadar korumak kolay değildi.

“Bitime onbeş tur kala hesaplamalarımız lastiklerin dayanmayacağını göstermeye başladı” diyor Wolff.

“Beş tur kala sol arka patlamak üzereydi. Sıcaklık her turda düşmeye, düşmeye, düşmeye devam etti. Bu esnada lastik mühendisimiz ‘sadece beş tur kaldı, hepsi bu’ dedi.

“Bu sırada pilotlara dur ya da daha yavaş git diyemiyorsunuz çünkü bu durum sıcaklıkların daha da düşmesine neden olacaktır.

“Sol arka lastiğin tutuşunu bir hayli kaybettik ama bu dört lastikten biriydi ve sonuna kadar gidebildik. Sol arkayı kontrol altında tutmak gerçekten çok zordu.

“Bunca yıl pilotlara detaylı bilgiler vermeye alıştıktan sonra olayların onlara söyleyememek mühendisin elinde olan bir şey değil.

“Sadece zorla ya da zorlama diyebiliyoruz. Ama özellikle Lewis’in durumunda bunu bile söyleyemedik!”

Hamilton, Vettel’i arkasında tutarak iyi bir iş yaptı ama ve Alman pilot birkaç tur kala frenajı kaçırdığında kendiliğinden çözülmüş oldu.

Ferrari yanlış karar mı verdi?

Acaba Vettel kırmızı bayrakta medium’lara geçse kazanır mıydı? Bu damalı bayrak inmeden bile konuşulmaya başlanan bir şeydi.

“Herkese çok çok iyi bir hızımız olduğunu gösterdik” diyor Arrivabene. “Kırmızı bayraktan sonra çok rahattık çünkü bir karar vermiştik. Doğru ya da yanlış, bir karar vermiştik…”

İşin gerçeği Ferrari bir şeyi gözden kaçırdı, bunun başka açıklaması yok. Rakiplerin yaptığı seçimi bilmediğiniz için lastikleri doğru seçmek kolay değil, bunu gördük.

Her iki takım da medium ile başlasaydı durum Mercedes’in lehine olacaktı ve Rosberg daha yarış başladığında bile kazanmış olacaktı.

Asıl sorulması gereken soru ise kırmızı bayrak olmasaydı neler olurdu? Bu çok net değil. “Bilmiyorum” diyor Wolff.

“Açık bir şey var ki yarış tekrar başladığında medium lastik galibiyet için anahtardı. Diğerlerinin lastik seçimleri karşısında şaşırdık çünkü strateji uzmanı James Vowes ve ekibi daha önce doğru zamanlarda otomobilleri çağırma konusunda çok iyi iş yapmışlardı.”

Çok açık olan bir şey var. Sıralama turlarında yolunda gitmeyen şeyler, yarış öncesinde farklı hamurlar seçebilmeyle birlikte değişti. Yarışlara üç farklı hamur getirme kararı olaya ekstra boyut kazandırdı.

Bu kural bu sezon yarışlarını geçtiğimiz yıllara göre çok daha keyifli kılacaktır. Lowe de bu şekilde düşünüyor:

“Yarışta üç hamura sahip olmak iyi bir şey; geçen yıl yarışlara heyecan getirecek bir şeylerin olası gerektiğini gördük ve bunu ilk kez burada yaşayarak hepimiz tanık olduk.”

Editörün notu: Adam Cooper gibi işinde uzman olan birinin bu şekilde bir analiz yapması, bizlerinde dün yayınladığımız stratejik yorumlarımızda ne kadar aynı paralelde düşündüğümüzü gösteriyor. Bizi bu şekilde destekleyen herkese teşekkürler...