Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye

Analiz: Mercedes pit yolunda rakiplerini nasıl geçti?

Mercedes'in F1 dominasyonu 2014 yılında kurallar çerçevesinde ortaya konan ve en iyi olarak kendini kanıtlayan hibrit güç ünitesiyle sınırlı değil. Kate Walker açıklıyor.

Mercedes AMG F1 Team pit

Fotoğraf: Mercedes AMG

Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 Team W07
Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 Team W07
Mercedes AMG F1 W07 Hybrid, Lewis Hamilton hasarlı burnu
Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 Team
Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Yarış galibi Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 podyumda
Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Lewis Hamilton, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid
Nico Rosberg, Mercedes AMG F1 W07 Hybrid

Seyircilerin dikkatli gözlerinden uzakta Mercedes ve teknik ortakları Qualcomm, takıma rekabette emsalsiz bir avantaj veren yüksek hızda veri transferi imkânlarını maksimuma çıkartmak için sıkı çalışıyor.

Qualcomm-Mercedes 5 GHz data paylaşımı projesi, basına ilk başta "konsept" olarak geçen senenin Amerika GP'sinde tanıtıldı; ancak o zaman teknoloji etkin olarak aktif beta testindeydi.

Qualcomm'da Teknoloji Departmanı Başkan Yardımcısı olan Graeme Davison, "Mercedes birkaç yıl önce bize gelip lastik performansını görmek adına kızılötesi veri toplama hakkında konuştuğunda onur duymuştuk" sözleriyle ortaklığın ilk günlerini anımsadı.

"O zaman onlar diğer takımların şu an yaptığı gibi sensörleri fişe takıp data elde ediyorlardı. Bize bunun için kablosuz bir çözümle gelip gelemeyeceğimizi sordular. Birkaç hafta içinde tamamen yeni bir WiFi kullanma metodu geliştirdik.

"Çünkü kendi çiplerimizi kullanıyorduk, bu nedenle nasıl çalıştıkları konusunun köküne inebildik.

"Çipleri kök seviyesine kadar parçaladık ve onları normalde evlerde gördüğünüz hâliyle alakası olmayan bir WiFi parçasına çevirecek şekilde topladık, böylece müthiş hızlara çıktık.

Kullandığımız orijinal versiyonda araç garaja çekildiğinde ve sabitken veri toplayabiliyorduk. Ama araç pite gelirken araca bağlanıp veri indirme işlemine başlayabileceğimizi fark ettik.

"Birkaç saniye içerisinde muazzam boyutta veri çekebiliyorduk ve bu anlık kullanımı elde etmek takıma büyük bir fayda sağladı."

Qualcomm Anonim Şirketi'nin başkanı Derek Aberle "Bu proje boyunca otomotiv çevresinde WiFi kullanımına dair yeni yollar öğrendik," diyerek sözlerine başladı.

"Motorsporlarında yapılan inovasyonlar genellikle tüketici otomotiv endüstrisinde gelişimlere önayak olur. Biz de bu teknolojinin diğer ileri kablosuz teknolojilerin yanında Özel Kısa Mesafe İletişimi, araçtan araca ve araçtan altyapı sistemine iletişim alanlarında gelecekte yapılacak gelişimleri şekillendirme potansiyeli olduğuna inanıyoruz.

"Bu tip teknolojiler sürücü güvenliğini arttıracak ve aracın seyir halindeki durumuna dair önemli veriler sağlayacaktır."

Rekabet Avantajı

Teknolojinin özgün olduğu nokta Mercedes'in şu anda araçları pit yolunda hareket hâlindeyken seans verilerini toplayabilmesinde ve bunu yapan tek takım olmasında yatıyor.

Bu özellikleri, Monaco'da Perşembe günü takımın ultra yumuşak hamuru, sezon öncesi ve İspanya'da yapılan testlerde kullanmamış olmasına rağmen yol tutuşunu yakalamasını sağladı.

Tek bir antrenman seansında toplanan yalnızca lastiklere ait veri miktarı Game of Thrones dizisinin iki tam sezonuna eşdeğer durumda. Buna bir de rakiplerinizin veri indirmeye çalıştığı süreçte verileri analiz etmeye başladığını eklediğinizde çok büyük bir avantaj kazanıyorsunuz.

Mercedes teknik patronu Paddy Lowe "Süreci ne kadar hızlı yaparsanız yeni yolları da o kadar çabuk bulursunuz," diyerek durumu açıklıyor.

"Geçmişte, veri indirme işlemini yapmak için aracınızı garaja çekip bekletmeniz gerekirdi ki bunu antrenman seanslarında yapmak istemezsiniz. Antrenman seansında yalnızca 5 ya da 6 farklı ayar yapabilirdik ve her birini iyi değerlendirmemiz gerekirdi.

"Yeni lastik kurallarına dair iyi şeylerden birisi de artık elimizde çalışılacak ultra yumuşak lastikler var. Bu hamur Monaco'da oldukça işe yaradı.

"Gördüğünüz üzere 1. antrenmanlarda bu lastikleri hemen kullanmaya başladık. Piste çıktığımız anda turları düşünmeye ve veri toplamaya başladık, nerede olduğumuzu öğrenmeye koyulduk.

"Bu veri toplama süreci başladıktan sonra ultra yumuşak hamurun nasıl çalıştığını ve süper yumuşaklara göre nasıl olduğunu analiz etmeye başladık." 

Perşembe akşamı basına konuşan Nico Rosberg, Qualcomm'un kablosuz iletişim teknolojisinin takıma verdiği stratejik avantaja büyük övgülerde bulundu. Alman pilot "Tüm dikkatimiz atılacak sıralama turundaydı çünkü Monaco'da en önemli şey bu" dedi.

"Her şey Q3'te attığınız tek bir sıralama turu etrafında şekilleniyor. Lastiklerden daha ne kadar performans çıkarabileceğimizi görmek heyecan verici bir işti. Lastiklerin tam olarak ne yaptığını anlayabilmek adına resmi doğru görebilmek için ilgili tüm sensörlerden lastiğe dair bilgi aldık. Oldukça büyük bir veri toplama sistemimiz var ve Qualcomm burada devreye giriyor.

"Biz daha garaja geçmeden araçtan veri akışını sağlıyorlar. Ben pit yolunda garaja doğru ilerlerken mühendisler her şeyi çoktan almış oluyor. Hâlbuki diğer takımlar bunu yapamıyorlar, bu yüzden onlara karşı bu noktada net bir avantajımız var.

"Diğer takımlar kablolarla verileri indirme işlemini beklerken, biz garaja geldiğimizde her şey elimizde oluyor. Onlar [Qualcomm] bize süper hızlı bir veri transfer sistemi sağladı, bu da bize kesinlikle yardımcı oluyor."

Gelişim

Her ne kadar veri transfer hızı sistemin ilk test zamanlarından beri etkileyici olsa da, Austin'den sonraki 6 ayda çok büyük bir gelişim gösterildi. 

İlk başta bir pizza kutusu büyüklüğünde olan ve hazır alınan parçalarla kabaca birleştirilen sistem, yeni ve özel parçaların gelişiyle birlikte kibrit kutusu boyutuna kadar küçültülmüş ve Formula 1 araçlarının birleştirme için dar olan sınırlarına çok daha uygun hâle getirilmiş.

Davison "Austin'de kullandığımız konsept açıkçası hazır alınmış bir geliştirme [devre] kartıydı. Sistemin çalışıp çalışmadığını görmeye ihtiyacımız vardı" diyerek durumu açıklıyor.

Boyut, araca yerleşimi nasıl yapacağımıza dair muazzam kabuslar yaşamamıza neden oldu. Çünkü bir Formula 1 aracında çok boş alan bulamazsınız!

"Sürecin işlediğini kanıtladıktan sonra, parçanın mimarisini düşünmeye başladık ve birçok değişikliğe gittik.

"Sonra, kartı değiştirmeye karar verdik ve kendi kartımızı geliştirmeye başladık. İlk versiyon sadece sistemin çalışıp çalışmadığını görmek içindi bu nedenle tüketici kalitesinde malzemeden yapılmaydı. Fakat şimdiki versiyon iki adet ileri teknoloji kalitesinde parçadan oluşuyor.

"Sistemi daha küçük hale getirdik, fiziksel ve mekanik olarak çok daha güçlendirdik ve hızı en az 3-4 kat arttırdık."

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber ExxonMobil, McLaren Honda için Kanada'ya yeni yakıtını getiriyor
Sonraki haber 2017 pilot pazarında neler oluyor?

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye