Analiz: Kubica'nın tüm algıları değiştirebileceği gün geldi

Polonyalı sürücü için sembolik bir hafta sonu olacak çünkü Kubica her zaman F1 padoğuna ancak pilot olarak dönebileceğini söylemişti. Kubica, 2011'de ralli aracıyla geçirdiği ve sakatlandığı kazadan bu yana F1 padoğuna hiç gelmedi.

Kubica, F1'den gelen misafirlik tekliflerini geri çevirdi ve ilk defa geçtiğimiz pazartesi günü Hungaroring pistine adım attı. Hafta sonu gerçekleştirilen yarışı, daha öncekilerde olduğu gibi es geçmeyi tercih etti. Salı sabah pit duvarına çıkan Kubica, Renault ile test pilotu Nicholas Latifi'nin sürüşünü takip etti.

Peki Kubica bu hafta katılacağı testlerde neyi başarmayı umuyor?

Cevap çok basit. Çarşamba akşamı itibariyle Kubica, sadece Renault için değil diğer tüm F1 takımları için potansiyel bir sürücü adayı olmak istiyor.

Kendisini kanıtlaması konusu önemli değil. Kubica, Renault'nun 2012 aracıyla katıldığı iki test seansında bunu zaten yapmayı başardı. Yapmak istediği şey algıları değiştirmek.

Her zaman olduğu gibi bu önemli bir faktör. Kubica'nın son dönemdeki çalışmaları gündeme geldiğinde, üst düzey takım patronlarından birisi Polonyalı sürücünün dönme şansına sahip olamayacağını, Renault'nun bu konuda onu cesaretlendirmemesi gerektiğini ve sonunda hayal kırıklığı olabileceğini söylemişti.

Kubica, bu tür olumsuz düşünceleri haksız çıkarmak zorunda ve çarşamba gün bu fırsata sahip olacak. 

Kubica'nın F1'e dönüş yolunda verdiği mücadele son dönemde momentum kazandı ve F1 dünyasının son dönemde en çok konuşulan konularından birisi oldu. Kubica'nın kariyerinde sadece bir pole pozisyonu ve bir galibiyet başarısı olabilir ancak eski Renault pilotu, kendi jenerasyonu içerisinde en yetenekli sürücülerden birisi olarak kabul ediliyor.

Lewis Hamilton'dan sadece bir ay küçük olan Kubica, kartingden tek koltuklu yarış araçları serisine Hamilton'la benzer dönemde yükseldi. Hamilton, 2016 F1 şampiyonu Nico Rosberg ve Kubica, alt serilerde çoğu zaman podyumu paylaştılar. 

Hamilton "Robert, yarıştığım en hızlı sürücülerden birisiydi. O, mücadele ettiğim en iyi sürücülerden birisi. Bugün hâlâ yarışıyor olsaydı, dünya şampiyonluğu kazanmamış olsa bile kesinlikle mücadelenin içerisinde olurdu."

"Onda saf yetenek var ve onun bizimle sporda yarışmıyor olması üzücü çünkü onun kadar yetenekli çok fazla sürücü gelmiyor. Çok büyük sürücüler gelmiyor. Diğerlerinden daha iyi olan sürücüler var ancak yine de en harikalardan değiller. Ancak onun gibi gerçekten özel sürücüler de var." dedi.

Hamilton'ın bu açıklamaları normal standartlara göre çok aşırı övgü içeriyor. Bu, onun Kubica'ya ne kadar saygı duyduğunu gösteriyor. Hamilton ayrıca önemli bir şeyi özetliyor. Takım patronuysanız, her zaman süper yetenekli sürücüler konusunda kıtlık olur.

Hamilton, Vettel, Verstappen, Alonso ya da Ricciardo ile anlaşmak her zaman kolay olmuyor. Kubica kendisini o elit isimler arasına tekrar koyabilirse, onun varlığı sürücü pazarına da yeni bir dinamik getirebilir.

Şimdiden Renault'nun listesinde yer alıyor. E20 ile testten önce böyle bir durum söz konusu değildi. O testler öncesi beklentiler düşüktü ve sadece eski bir arkadaşa jest yapılması planlanıyordu.

Cyril Abiteboul "Konu çok basit. Enstone'da Bob Bell, Nick Chester ve Alan Permane'nin oluşturduğu bir grup var. Tüm bu isimler, Robert'i sürücü olarak tanıyorlar ve yıllarca onunla çalıştılar. Robert'in spordan uzakta olduğu dönemde bile onunla bağlantıyı koparmadılar."

"Bu konuyu her zaman konuşuyorlardı. Tekrar bu koşullarda sürse neler yapabilir diye hayal ediliyordu. Koşullar ve bu fırsat oluştu."

"Bu tek seferlik. Robert'in iyileşme sürecinin bir parçası. Limitlerini görecek. Fiziksel ve aynı zamanda zihinsel limitlerini görecek. Mücadeleyi, karşılaşabileceği zorlukları, riskleri kendi imajı açısından görecek."

"F2, GP3, LMP2 ve Formula E araçlarını sürdü. Bazı şeyler yaptı. Bu da programın bir parçası. Ancak sıradaki adım konusunda Renault ya da Robert'e bir zorunluluk oluşturamam." dedi.

Bu son nokta önemliydi. Ona yardımcı olmaktan mutlu olmasına rağmen Renault, Kubica'nın beklentisini çok yükseltmek istemedi.

Ancak Valencia'daki performans bu düşüncenin değişmesine sebep oldu. Kubica'nın etkileyici bir iş başardığı ve karşılaştığı zorlukların üstesinden geldiği hemen ortaya çıktı. Kubica, o testlerde F2 pilotu Sergey Sirotkin'i çok rahat bir şekilde geride bıraktı.

Paul Ricard'daki ikinci testte Kubica'nın araçta daha fazla gelişme kaydettiği görüldü. Hem o test hem de Renault'nun Red Bull simülatöründe ayarladığı testte ortaya çıkan sonuç, Kubica'nın mevcut araçla test yapmasının önünü açtı. Şanslıydı ki Macaristan testinde fırsat ortaya çıktı.

Bu haftaki testler, geri dönüş umutları açısından büyük önem arz edecek. 2017 F1 araçları, F1'in uzun bir dönemdir ortaya çıkan en hızlı ve en zorlu araçları. Kubica'nın yeni araçlarla nasıl sürebildiğini görmesi ve viraj hızlarında herhangi bir sorun yaşayıp yaşamadığını görmesi hayati olacak. 

Daha da önemlisi tüm bunları herkesin gözü önünde, diğer takımların seyrinde yapacak. Diğer 9 takım pistte olacak. Aynı zamanda çok sıcak koşullarda, bu kadar virajlı bir pist olan Hungaroring'de piste çıkacak olması neler olabileceğini en iyi şekilde göstermiş olacak.

Nico Hulkenberg'in hafta sonu gerçekleştirilen sıralama seansında, zirvedeki takımların hemen arkasında 7. olarak orta grubun önünde yer aldığını unutmamak lazım. Hulkenberg, böylece Renault aracının 4. sırada olabileceğini gösterdi.

Bu açıdan yarın Kubica'dan hızlı olması gereken sürücüler teorik olarak Ferrari pilotları Vettel/Raikkonen, Mercedes test pilotu George Russell ve Red Bull test pilotu Pierre Gasly olacaklar. Ancak takımlar testlerde farklı programlar uyguluyorlar ve tüm bu sürücüler testlerde sıralama simülasyonu yapmayabilir.

Kubica'nın hızlı tur atmasına izin verileceğinden emin olabilirsiniz. Sadece şov amaçlı değil. Muhtemelen tüm bir yarış hafta sonunu simüle edecek. Günün sonunda mevcut isimler karşısında neler yapabileceğini görmek ilginç olacak.

Renault mühendisleri, bu deneyimin onu çok heyecanlandıracağından eminler. E20'de neler yapabileceğini gördüler. O dönemde ikna edici olmasaydı bu aşamaya kadar gelemezdi.

Kubica'nın bu testlerde yapacakları Renault yönetimi, takımın sponsorları ve tüm dünya için son kanıt olacak. Bir soru çoktan cevaplandı. Pazartesi günü FIA'nın araçtan çıkma konusundaki sert testi başarıyla geride kaldı.

Kubica'nın muhtemel rakipleri

Peki 2018 Renault koltuğu için kimler mücadele ediyorlar? Jolyon Palmer'ın takımda kalma şansı çok az gibi görünürken kimler ön sırada?

Fernando Alonso, Renault'nun uzun zamandır listesinde ancak bunun gerçekleşmesi için gelecek sene büyük adım atması ve Alonso için McLaren karşısında ciddi bir adım olması gerekiyor. Finansal gereksinimlerden bahsetmiyoruz bile.

Carlos Sainz'ın adı anılmaya devam ediyor ancak bunun için kaçınılmaz olarak Red Bull'a bir bedel ödenmesi gerekiyor. F2 şampiyonluk mücadelesinde yer alan Oliver Rowland da bu koltuğun olası adaylarından.

Dışarıdan Ferrari destekli Charles Leclerc da bir aday olabilir.... Ve Kubica var.

Kubica, çarşamba günü ikna edici ve mükemmel bir performans sergilese bile bu doğrudan yarış koltuğunu kazanacağı manasına gelmiyor ancak yine de bu sayede güçlü bir aday olacağını söyleyebiliriz. Daha önce bahsettiğimiz gibi, bu şekilde performans gösterirse diğerlerinin de radarına girebilir ve ilginç fırsatlar ortaya çıkabilir.

Geçmişte Kubica, şu anda Stoffel Vandoorne'nin menajerliğini yapan Alsessandro Bravi ile iyi bir yönetime sahipti.

İtalyan avukat daha önce Nicolas Todt'un menajerlik şirketinde çalışıyordu ve bu sayede Felipe Massa, Pastor Maldonado ve Jules Bianchi gibi isimlerin kariyerlerinde etkili oldu. Tüm takımlardaki doğru insanları ve pilotunun hangi kutucukları doldurması gerektiğini biliyor.

Hamilton'ın söylediği gibi, Kubica ender yeteneklerden birisi. Siz bir takım patronu olsaydınız, Alonso, Hamilton ya da Verstappen kalibresinde olup fiziksel engellerine rağmen başarılı olabileceğini kanıtlayan bir sürücü istemez miydiniz? Bunun takıma katacağı değeri bir düşünün.

Ya da kendisini kanıtlamamış bir F2 pilotu mu istersiniz? Şampiyona lideri Leclerc kendisini kanıtlıyor olsa da, bu sene alt seride yer alan sürücülerin çok güçlü olmadığı yönünde bir algı var.

Tüm parçaları bir araya getirdiğinizde, Kubica ciddi bir aday oluyor. Aynı zamanda onun sahip olduğu motivasyonu ve onu bu noktaya getiren gücünü de hesaba katın. Şu anda, 2011'dekine göre daha olgun bir birey. Her takım için çok değerli olacağından şüphe yok.

Hamilton'ın söylediği gibi çok nadir görülebilecek ralli kazalarından birisi, Kubica'nın şu ana kadar yapabileceklerini elinden aldı. Ancak artık her türlü olumsuz görüşe rağmen 2. şansı yakalayabileceği bir noktaya geldi. Hepimiz onun bunu başarması için dua edelim.