Analiz: 2018'in ilk testlerinde sorunlara rağmen Red Bull mu hızlıydı?

İçeriğimizin giriş cümlesindeki soru tabii ki herkesin merak ettiği konu ve bilirsiniz, testlerden % 100 doğru çıkarımda bulunmak zordur.

Testlerde performansı lastik farkı, motor modu, kanat seviyesi, farklı programlar, yakıt yükü, hava koşulları, sıcaklık farkı, pist sıcaklığı, pist üstündeki lastik kauçuk parçaları... gibi onlarca farklı etmen, ortaya çıkan sonucu etkilemektedir.

Barcelona'nın Katalonya pistinde gerçekleştirilen yeni sezonun ilk test haftası, çıkarım yapma açısından çok sıkıntılı bir seanstı. Hava ve pist sıcaklığının çok düşük olması, yağmur ve hatta kar testlere damgasını vurdu diyebiliriz. Takımların yaşadıkları çeşitli sorunlar da bazı şeylerin net görülmesinin önüne geçti.

4 günlük testlerin en belirgin günü son günüydü. Pist sıcaklıklarının gün ortasında 25 derecelere çıktığı günde takımlar sonunda gerçekçi çalışma şansı yakalamayı başardılar ve tur zamanları da şartların iyileşmesiyle hızlandı.

Gelecek hafta hava şartlarının daha iyi olması bekleniyor. Takımların araçlarını daha iyi tanımaları, dayanıklılık endişelerinin yavaş yavaş çözülmesi ve pist şartlarının iyileşmesiyle gelecek hafta daha iyi dereceler gelecektir ve performans seviyelerine dair daha net çıkarımlar olacaktır.

Her şeye rağmen ilk test haftasından bazı sonuçlar çıkarmak tamamen imkansız değildi. Testleri yerinden takip eden Motorsport Network'ün Formula 1 uzmanı, eski Formula 1 tasarımcısı Gary Anderson her takımın en iyi derecesini alarak, lastik performanslarını eşitleyip, yakıt miktarını turun atıldığı stinde göre düşünüp eşitlemeye çalıştı. Bu eşitleme işleminin ardından çıkan sonuç genel anlamda şaşkınlık yaratabilir...

Yumuşak lastiğe göre düzenlenmiş dereceler:

Poz	Takım	Derece
1	Red Bull	1m 18.129s
2	Mercedes	1m 18.383s
3	Ferrari	1m 19.123s
4	Renault	1m 19.373s
5	McLaren	1m 19.425s
6	Haas	1m 20.367s
7	Toro Rosso	1m 20.418s
8	Williams	1m 20.792s
9	Force India	1m 21.341s
10	Sauber	1m 21.771s

Yukarıda da belirttiğimiz gibi bu tablo hazırlanırken, hızlı turun atıldığı lastik, hangi turda atıldığı gibi durumlar dikkate alınarak herkes eşitlenmeye çalışıldı. Henüz bu testlerde lastikler arasındaki farklar belirgin olmadığı için Abu Dhabi'deki lastik türleri arasındaki farklara göre hesaplama yapıldı.

Takımlar hakkındaki yorumlarımızı galeride ilerleyerek okuyabilirsiniz...

Düzenlenmiş tabloda Red Bull'un zirvede yer alması şaşırtıcı gibi görünüyor. Açıkçası kendi adıma konuşmam gerekirse Red Bull'un şu anda tüm takımların önünde olduğunu düşünmüyorum ancak testlerdeki yaşadıkları sorunları bir kenara bırakırsak ilk 3 içerisinde çok geride olduğunu da söyleyemem.

Geçen sene bu dönemlerde hem performans hem de dayanıklılık açısından geride olan Red Bull, bu sene geçen seneye göre çok daha iyi başlayacak gibi görünüyor. En azından ilk test haftasındaki sorunları bir kenara bıraktığımızda, Red Bull'un dereceleri normal şartlarda da etkileyici denebilir. Daniel Ricciardo'nun pazartesi günü orta sert lastiklerle elde ettiği 1:20,179'luk derece, Hamilton'ın perşembe günü aynı lastiklerle elde ettiği dereceden yaklaşık 0.8 sn daha yavaştı. Ancak unutulmaması gereken bir konu var ki, o derece testlerin henüz ilk gününde, pist şartlarının pek elverişli olmadığı bir dönemde ve aracın daha tanınma evresinde geldi. Ricciardo, ilk gün haftanın en uzun stintini attı ve bu derece o stintte yaklaşık 25 tur kullanılan lastiklerle geldi. Her şeyi dikkate aldığımızda, tur zamanlarını normalleştirmeden dahi Ricciardo'nun bu derecesinin dikkat çekici olduğunu söylememiz lazım.

Bir diğer dikkat çekici olan olay ise, Verstappen'in 23 turluk uzun sürüşünde, yavaş turlar çıktığında ortalamasının Vettel'in çok daha kısa olan uzun sürüş ortalamasına göre sadece 0.2 sn yavaş olması. Red Bull, geçen senenin ikinci yarısında ön grup ile farkı iyice düşürmüştü. Kendi gelişimleri ve Renault motorunun gelişmesiyle bu fark daha da kapanmış gibi görünüyor.

Son 4 senenin şampiyonu Mercedes'in kurallarda ciddi değişikliğin olmadığı 2018 sezonunda ciddi gerilemesi için bir neden yoktu. İlk test haftası da bunu doğrular nitelikteydi. Mercedes, tur sayıları açısından geçen seneki gibi zirvede olmasa da son gün gösterdiği performans ile elini göstermeye başladı.

Hamilton'ın orta sert lastiklerle gelen 1:19.333'lük derecesi haftanın en iyi derecesi olurken şimdiden, daha sert lastiklere rağmen geçen senenin ilk haftada elde edilen en iyi derecesi geçilmiş oldu. Testlerin ilk 2 gününde Mercedes'in dereceleri pek etkileyici değildi ancak son günkü performans gerçekten diğerlerini geride bıraktı. Bu performansı gösterirken Mercedes'in % 100 performans göstermediği konusunda da herkes hemfikir olacaktır.

Açık konuşmam lazım ki bu seneki testlerde Mercedes'in ne yaptığından ziyade arkasından gelen Ferrari ve Red Bull'un, hatta McLaren'ın ne yapacağı önemli.

Mercedes'in yerini az çok hepimiz kabullendik gibi. Bu durumu tersine çevirmek Red Bull ve Ferrari'nin görevi.

Testlerin en sorunsuz ve en sessiz takımlarından birisi Ferrari oldu. 298 tur ile en çok tur atan Toro Rosso'nun 26, Mercedes'in 8 tur gerisinde kalan Ferrari testlerin 2. gününde en hızlı olmayı başarırken tüm haftanın sonunda en hızlı 2. turun sahibi oldu.

Mercedes ve Red Bull'un aksine Ferrari daha çok yumuşak lastiklerle çalışmayı tercih ederken en hızlı tur da yumuşak lastiklerle geldi.

Ferrari, testlerin başından itibaren sessiz bir şekilde programını uygulamaya odaklanırken pek tur zamanı peşinde koşmadı gibi. Testlerin 2. gününde gelen hızlı derecenin ardından testlerin son gününde derecenin iyileşmemesi bunu işaret ediyor.

Mercedes'te söylediğimiz gibi, kurallarda ciddi değişiklik olmaması üst sıralarda da ciddi değişiklik olmasını engelleyecek. Bunun yanında Ferrari'nin 2018 aracının 2017 aracının devamı niteliğinde olması, 2017'deki büyük adımını tekrarlamasını zorlaştıracak. Ancak geçen sene attığı adımla Mercedes'i zorlayan Ferrari, bu sene de muhtemelen aynı pozisyonda olacaktır.

Ferrari, bu sene daha dikkatli olmak zorunda. Mercedes'i avlamaya çalışırken bir taraftan Red Bull'la uğraşmak zorunda kalacak gibi. Geçen senenin ikinci yarısında Red Bull, en çok Ferrari için sıkıntı olmuştu. Bu sene bu durum daha sık olabilir.

Carlos Sainz Jr., Renault Sport F1 Team RS18

Renault, geçen seneyi 6. sırada tamamlasa da performans olarak gittikçe iyileşerek sezon sonunda hemen hemen 4. hızlı takım konumuna gelmişti.

Takıma yatırılan para ve gelişim ivmesine baktığımızda bunun tersine dönmesi için bir neden bulunmuyor. Yeni aracı ile ön gruba daha yakın olmayı planlayan takım, şu anda ilk 3'ün arkasındaki en iyi araca sahip olabilir.

Renault'nun ilk haftadaki en iyi derecesi 9. sırayı kendilerine getirse de bu derecenin orta sert lastiklerle testlerin henüz ilk gününde yapıldığına dikkat çekmek lazım.

Güçlü pilot kadrosuna sahip olan Renault, bu sene en kötü dördüncülüğü hedefleyecektir. Ancak motor tedarik ettiği Red Bull ve McLaren varken bu pek kolay olmayacak gibi.

Honda motorundan Renault motoruna geçiş McLaren için önemli bir hamleydi. Özellikle geçen seneki testlerde çok fazla zaman kaybeden McLaren, bu sene testlerin 2. gününde egzoz borusunu tutan bir kelepçenin kırılmasıyla zaman kaybetti.

Ancak testlerin son 2 gününde takım bir sorunla karşılaşmadı. Yağmurlu geçen 3. gün piste en çok çıkan takım olan McLaren, son gün yine hem Vandoorne, hem de Alonso ile günün en çok çalışan takımı oldu.

Vandoorne'un son gün elde ettiği derece kendisine genel klasmanda üçüncü sırayı getirse de, bu derecenin en hızlı lastik olan hiper yumuşak lastikle gelmesi turun pek de etkileyici olmadığını gösterdi.

Her şeye rağmen McLaren'ın henüz yolun başında olduğunu ve yeni motorunu tanıması gerektiğini söylemeliyiz. İlk hafta dereceler kendileri için pek önemli olmasa gerek. Ancak şu an için yine de ilk 3'ü zorlayacaklarını söyleyebilmek için erken.

Haas, son gün Kevin Magnussen'in atmış olduğu turla 6. hızlı tur zamanını elde etti ancak yeri tam olarak orası mı tartışılabilir. Bu tur elde edilirken süper yumuşak lastiklerin avantajı vardı ancak şunu unutmamak lazım ki Haas'ın hedeflediği bölüm orta grup.

Bu haliyle Haas, orta grubun arkalarında puan mücadelesi verebilir gibi. Takım bazı sorunları da aşmış gibi görünmüyor. Grosjean'ın frenlemedeki sorunları hariç...

Tüm haftaya baktığımızda Haas için tek sorunsuz gün son gün oldu. 187 tur ile haftanın en az tur atan ikinci takımı olan Haas, bu turların yarısından fazlasını son gün attı.

Testlerin en çok konuşulan takımlarından birisi Toro Rosso oldu. Honda ile yeni birlikteliğe başlayan Toro Rosso'nun, McLaren'dan edindiğimiz tecrübeler kapsamında en sorunlu, en az tur atan takım olması gerekiyordu...

Ancak takım, yeni bir motor üreticisine geçmesine rağmen neredeyse sıfır sorun ile haftayı kapattı ve üstüne üstelik 324 tur ile haftanın en çok çalışan ekibi oldu. Hem Toro Rosso, hem de Honda performans ile olmasa bile sırf bu yüzden büyük bir tebriği hak ediyorlar.

Anderson'ın hesaplarına göre Toro Rosso, ilk hafta performansıyla 7. sırada yer alıyor. İlk hafta hızdan ziyade dayanıklılığa odaklarını düşünürsek, iki grup için cesaret verici bir başlangıç oldu diyebiliriz.

Williams, genç pilotlarıyla performans olarak pek etkili bir hafta geçirmedi. Atılan turlar bakımından fena görünmeseler de hızlı tur derecesi açısından geride kaldılar.

Ancak bu seneki araç ile geçen senelerin aksine farklı bir felsefeye sahip olan Williams için bu durum pek şaşırtıcı olmadı.

Araca genel olarak baktığınızda Mercedes ve Ferrari araçlarının güçlü yönlerini harmanlamış bir araç olduğu aşikar. Mercedes'in burun altı hava yönlendiricileri, Ferrari'nin sidepodlarından esinlenerek hazırlanan Williams'ın 2018 aracı karmaşık bir araç.

Takımın bu araçtaki olan performansı çıkarıp maksimumu alması, kısacası aracını tanıması biraz zaman alacak gibi.

İlk testlerin en sorunlu takımlarından birisi kuşkusuz Force India oldu. Son 2 seneyi takımlar şampiyonasında 4. sırada tamamlayarak harika iş başaran takım, testlerde en az tur atan 2. takımdı ve dereceler açısından da geçebildiği tek takım Sauber oldu.

Force India son senelerde genel olarak yavaş ve sorunlu başlıyor. Araç üretimden çıktıktan sonra yaşanan sorunlar, çok geçmeden aşılıyor. Geçen seneki aracın üstünde ciddi bir hata yapılmadıysa, Force India'nın yine orta gruplarda üst sıraları zorlaması çok uzun sürmeyecektir.

Son senelerde son sıralardan kurtulamayan Sauber, bu sene Alfa Romeo sponsorluğu ve işbirliğinde çıtasını yükseltmeyi planlıyor.

Alfa Romeo isminin araca dahil olmasından bu yana büyük bir heyecan var. Ferrari'nin güncel motorunu kullanacak olması da kesinlikle bir artı.

Ancak mevcut şartlarda Sauber yine geride kalacak gibi görünüyor. Araç bu sene daha karmaşık bir tasarıma sahip. Tasarımda deneyim kazanıldıkça, performans olrak daha fazlası gelecek mi göreceğiz.