Prime'a abone ol

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye

Barselona testleri performans analizi: Ferrari; Mercedes ve Red Bull'u yakaladı mı?

Klasik bir Formula 1 sezonunu düşündüğümüzde, sezonun en heyecan verici ve aynı zamanda en belirsiz dönemine girmiş bulunuyoruz.

George Russell, Mercedes W13

Fotoğraf: Erik Junius

Abdullah Çelik'in Köşesi

Motorsport.com Türkiye şef editörü Abdullah Çelik'in yazılarına buradan ulaşabilirsiniz

2022 Formula 1 sezonu, tamamen yeni araçlar ve 18 inç lastiklerle büyük bir beklentiyi beraberinde getirdi. Lansman dönemiyle başlayan heyecan, geçtiğimiz günlerde ilk pist üstü çalışmalarla devam etti.

Sezonun ilk testleri önemlidir çünkü araçlar ilk kez piste çıkana kadar herkesin içi kıpır kıpır olur. Herkes elindeki kaynaklarla mümkün olan en iyi işi çıkarmış olmayı hayal eder. Arka gruptakiler orta gruba yükselmeyi, orta gruptakiler lider grubu yakalamayı, lider grupta olanlar ise şampiyonluk mücadelesi vermeyi umarlar.

Lansman dönemindeki heyecan, testlerin başlamasıyla birlikte yerini kimisi için rahatlamaya, kimisi için tedirginliğe, kimisi için hayal kırıklığına bırakır. 

Pistte yer alan uzmanlar pistin belli virajlarına giderek araçların genel olarak dengesini izleyip motor sesini dinleyerek, pilotlardan ve takım kurmaylarından gelen yorumlardan çıkarımda bulunmaya çalışırken, dünyanın dört bir yanındaki taraftarlar ise taraftarlık seviyesine göre testlerin nereden izleneceği sorgular, canlı anlatım yapan sitelerden ve Twitter hesapları üzerinden yorumları takip edip, kendi değerlendirmelerini katıp daha az bilenlere yardımcı olmaya çalışır, canlı anlatım yapan kişilerle yarışır, farklı kaynaklardan analizleri okur, kendi analizini yapar... Bu süreçte herkes mutludur.

Testler tamamlandığında Mercedes liderse karşı tarafta büyük bir umutsuzluk oluşur, Red Bull liderse en azından bir rekabet olacağına dair umutlar yeşerir.  Ferrari liderse bir taraftan büyük bir mutlu kitle oluşurken, diğer tarafta her şeyin yine test şampiyonluğuyla sonuçlanacağından endişe edilir. Bir tarafta da eski günlerine dönmeyi uman, en azından eski dostları Hamilton'ın başarıları ile spora tutunmaya çalışan McLaren taraftarları var tabii...

İlgili içerik:

Ancak gerçek şu ki, sadece derecelere bakarak performans değerlendirmesinde bulunmak çok zordur. Öyle olmasaydı; 2010'dan beri testleri ilk sırada tamamlayan takımlar ancak 3 kez (2015 Mercedes, 2020 Mercedes, 2021 Red Bull [Verstappen] ) sene sonunda şampiyonluk yaşamazdı. Ferrari 2016, 2017, 2018 ve 2019 yıllarında testlerin en hızlı takımı olsa da sonucun ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Ferrari taraftarlarının temkinli yaklaşımının esas sebebi bu değil mi?...

Testlerde takımların tam olarak nasıl bir program uyguladığını, lastik basınçlarını, motor devirlerini, yakıt yüklerini ve daha birçok etmeni dışarıdan tahmin etmek çok zor. Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi araçların düzlük sonundaki hızlarına, ana düzlükte DRS açıp açmadığına, pilotların piste çıktıkları stintte kaç tur attıklarına ve hızlı turun kaçıncı turda geldiğine, frenlemedeki ve viraj dönüşlerindeki yol tutuş seviyesine, sektör zamanlarına vb şeyleri bakarak performans değerlendirmelerinde bulunuluyor. Bizler de piste giden arkadaşlarımızdan faydalanarak, farklı oluşumlardan farklı uzmanların yorumlarını okuyarak bazı tahminlerde bulunmaya ve sizlere yardımcı olmaya çalışıyoruz.

Bu içeriğimizde sizler için Barselona'daki ilk testlere göre performansları, güç dengelerini değerlendirmeye çalıştık.

Mercedes

Rakip takımların 2014'ten bu yana Formula 1'de standartların sahibi olan Mercedes'i yenmeleri için en büyük fırsat 2022'deki yeni kurallar dönemi olacak. Aslında 2017'den bu yana Formula 1 kurallarında irili ufaklı birçok değişiklik oldu ancak Mercedes, tüm bunlardan başarıyla ayrılmayı başararak 2021'e kadar gücünü sürdürmeyi başardı. 2021'deki pilotlar şampiyonasındaki mağlubiyet, takım için 2014'ten bu yana olan tek başarısızlıktı ancak onun kaybediliş şekli de zaten aylardır tartışılıyor...

Yıllardır süren dominasyonun ardından Mercedes'in 2022 aracı en çok beklenen araçların başında yer alıyordu. Mercedes W13, tam manasıyla bir WOW etkisi yaratan bir araç değildi. Araç ilk bakışta, ana rakiplerinin araçlarının aksine bu seneye ait bir araçmış gibi görünmüyor. Tüm takımların ayrıştığı sidepod bölgesinde Mercedes, geçen seneki tasarımı neredeyse korumuş gibi duruyor. Bu yüzden yeni kurallara göre hazırlanmış burun ve arka kanat dışında, bu aracın Mercedes'in 2021 aracının devamı niteliğinde desek haksız sayılmayız. Özellikle de rakiplerin daha ekstrem tasarımlarını göz önüne aldığımızda...

Ancak farklılık her zaman daha hızlı olmak değildir. Aynı şekilde sadelik de daha yavaş olmak manasına gelmiyor.

Lewis Hamilton, Mercedes W13

Lewis Hamilton, Mercedes W13

Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images

Diğer taraftan Mercedes, sade görünen mevcut aracıyla ilk testleri hem dayanıklılık hem de performans açısından zirvede tamamlamayı başardı. Aslında bu ilginç bir durumdu çünkü Mercedes genelde testlerde elini tam olarak göstermiyor ve yarışlar başladığında testlere kıyasla daha üstün bir performans sergiliyor. Genelde tüm takımlar testlerde muhafazakar yaklaşsa da Mercedes bu konuda hep daha temkinli oldu. Geçen seneki testleri hatırlayın, öldü bitti denilen, düşük eğim nedeniyle dezavantajlı denilen araç sene sonunda takımlar şampiyonluğunu kazandı.

Mercedes, 2019'da ilk testlerin ardından ikinci testlere farklı bir araç getirerek şok yaratmıştı. Barselona'da çıkan iddialar, Mercedes'in Bahreyn'deki testlerde benzer bir şey uygulayacağı yönünde. Bu iddialara göre Mercedes, Barselona'da temel bir araçla testlere başlayıp veri topladı ve Bahreyn'de aerodinamik açıdan en son güncellenmiş versiyonu piste çıkaracak. 

Takım Barselona'daki ilk testlerde Hamilton'ın 1:19.138'lik derecesiyle zirvede yer aldı ancak daha da korkutucu olanı Hamilton'ın en iyi sektör zamanları bir araya getirildiğinde derecesinin 1:18.629'a düşüyor olması. Bu, en yakın rakibinin attığı en iyi turdan ya da ideal sektör zamanlarından 1 sn daha hızlıydı.

Buraya kadar yazının daha başında çok karmaşık bir tablo çizmiş olabilirim ancak dediğim gibi takımların testlerde ne tür bir program uyguladığını, araçlarda ne kadar yakıt kullanıldığını bilmiyoruz. Kıyaslayabileceğimiz tek şey, kullanılan lastikler. Mercedes, cuma günü elde ettiği en hızlı turları C5 yani en yumuşak lastiklerle elde etmişti.

Lastik farkları performansları fazlasıyla etkileyebiliyor. Bu sene henüz lastik hamurları arasındaki fark açıklanmadı. Normalde lastik hamurları sertleştikçe ortalama 0.4 - 0.5 sn yavaşlıyorlar ancak Gary Anderson'a göre yaz dönemine kıyasla daha serin hava şartları olduğu için Barselona'daki testlerde C3 lastiklerden C4'e geçişte yaklaşık 1 sn, C4'ten C5'e geçişte ise 0.4 sn fark vardı. Lastikler arasında bu kadar fark olmasa dahi, normal farkları uyguladığımızda tur zamanları birbirlerine yaklaşmış oluyor.

Kurallarda tamamen yeni bir döneme geçmiş olsak da Mercedes için açık olan bir şey var ki, takım yeni kurallara rağmen yine üst grupta oynamaya devam edecek. 

İlgili haberler:

Red Bull Racing

Mercedes'in 2014'te başlayan turbo hibrit dönemine damgasını vurduğu gibi 2009'da başlayan iki önceki kural dönemine (Mercedes kadar olmasa da) damgasını vuran Red Bull, uzun süren şampiyonluk hasretini - tartışmalı bir şekilde sonuçlansa da - geçen sene sona erdirmiş oldu. Max Verstappen, şampiyonluğu her ne kadar Abu Dhabi GP'nin son turunda elde etse de, sene içerisinde yaşadığı bazı talihsizlikler olmasaydı muhtemelen çok daha erken bir şekilde ya da daha rahat bir şekilde şampiyon olabilirdi. 

Red Bull'un geçen sene sonuna kadar şampiyonluk için zorlamasının ardından, takımın eski aracının gelişimine daha fazla zaman ayırdığı ve 2022 aracının gelişiminde rakiplerinin gerisine düşebileceği söyleniyordu. Bu düşünceler, takımın yeni aracın lansmanında model araç kullanmasıyla bir tık daha arttı.

Ancak benzer dönemde Red Bull, yeni aracını Silverstone'da piste çıkardı. Takımın yeni aracını geç göstermesinin nedeni testlerin başlamasıyla daha iyi anlaşıldı. Adrian Newey'in başını çektiği Red Bull Racing'in teknik ekibi, yeni araç tasarımını mümkün olduğu kadar geç açığa çıkarmak istemiş. Red Bull RB18; burun yapısı, ön tarafta çekme kollu ve farklı açılı süspansiyon tasarımı, oldukça ileriye uzanan taban tasarımı ve kullandığı uzatma paneli sayesinde altı oldukça kesik bir sidepod tasarımıyla dikkatleri üzerine çekti. 

Sergio Perez, Red Bull Racing RB18

Sergio Perez, Red Bull Racing RB18

Fotoğraf: Alessio Morgese

Red Bull RB18 sadece görüntüsüyle değil, pist üstündeki davranışları ve hızıyla da takımın geçen seneki hızından pek bir şey kaybetmediğini işaret etti.

Pist üstünde testleri gözlemleyen arkadaşlarımızın yorumlarına göre ne Mercedes, ne de Red Bull geçen seneki pist üstündeki güçlerini kaybetmediler. Son senelerde takım içerisinde fark yaratmayı başaran Verstappen'in üç günlük testlerde hızlı tur atmak için geçen senelerde olduğu gibi zorlamadığı, C3 lastiklerle pek zorlamadan mevcut derecelerini kaydettiği gözlendi. Bir diğer gözlem ise Red Bull'un Honda motorunun pist üstündeki turlarda çok fazla ses çıkarmadığı yönünde. Bu, takımın henüz motorunu zorlamadığı anlamına geliyor olabilir.

Mercedes gibi Red Bull'un da Bahreyn'de birçok yeni parça getireceği iddialar arasında.

İlgili haberler:

McLaren

Formula 1'de zirve mücadelesini özleyen McLaren, 2022 kış testlerine büyük bir sürprizle başladı. Testlerin ilk gününde McLaren pilotu Lando Norris, henüz daha en iyi şartlara sahip olmayan pistte C4 lastiklerle 1:19.568 yaparak günün en hızlı turunu atmıştı.

Norris, beklentileri yükselteceğinden dolayı bu dereceden pek mutlu olmadığını söylemişti. Testlerin kalan iki gününde McLaren ilk günkü derecesinin uzağında kaldı ancak buna rağmen Norris'in ilk günkü en hızlı turu, Mercedes ve Red Bull'un arkasında McLaren'ın en hızlı 3. takım olmasını sağladı. Derecenin ilk günde C4 lastikle geldiğini düşünürsek, rekabetçi olduğunu söyleyebiliriz.

Honda döneminde dibe vuran McLaren'ın son senelerdeki yükselişi aşikar. Takım, bütçe sınırı ve yeni kural döneminde net bir şekilde ön grubu yakalamayı hedefliyordu. Şu an için takımın şampiyonluk mücadelesi verip veremeyeceğini söylemek zor ancak ilk testlere baktığımızda takımın en azından son senelerde yakaladığı momentumu koruduğunu ve yeni kural dönemi için sağlam bir temel oluşturduğunu söyleyebiliriz.

Lando Norris, McLaren MCL36

Lando Norris, McLaren MCL36

Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images

McLaren, süspansiyon tasarımları açısından tam tersi bir yol seçerek (önde çekme kollu - arkada itme kollu) dikkatleri üzerine çekse de, araç karoser yapısı olarak Mercedes'e benzer, birçok takıma göre daha sade bir tasarıma sahip olmasıyla WOW etkisi yaratamadı. Buna rağmen testlerin ilk haftasında yapılanlar hem performans, hem de dayanıklılık açısından memnun ediciydi. 

Bununla birlikte takımın ilk hafta performanstan ziyade daha çok rüzgar tüneli verileriyle pist üstü verilerin korelasyonuna odaklandığını söyleyebiliriz. McLaren araçları çoğu zaman piste flow-viz adı verilen aerodinamik ölçüm boyasıyla çıktı. Henüz kendi rüzgar tüneli bitmeyen ve Toyota'nın Köln'deki rüzgar tünelini kullanan McLaren için önceliklerden birisi verilerin birbirleriyle uyuşmasıydı.

İlgili haberler:

Ferrari

2020'deki dibe vuruşun ardından Ferrari, 2021 sezonunu 2022 hazırlıklarına odaklanarak geçirdi. Buna rağmen takım geçen sene oldukça güçlü performans göstererek ve önüne çıkan fırsatları değerlendirerek şampiyonada üçüncü olmayı başardı.

Ferrari'nin bir süredir rüzgar tünelinde 2022 kurallarına odaklanmasının etkisini yeni aracını tanıtmasıyla görmüş olduk. Aerodinamik kısıtlamalar sayesinde daha fazla rüzgar tüneli hakkına sahip olan takım, aracın hem ön tarafında hem de orta tarafında rakiplerine kıyasla radikal diyebileceğimiz bazı çözümler hazırlamış durumda. Modüler burun yapısı, sidepodun üstündeki solungaçlı bölüm ve sidepodun altındaki kesik bölüm en dikkat çekici yönlerin başında yer alıyordu.

Ferrari F1-75 görüntü itibariyle Formula 1 dünyasından olumlu puan almıştı. Pist üstü sonuçları da ilk testlere baktığımızda olumlu görünüyor. Takım hem dayanıklılık, hem de performans olarak zirveyi zorladı. 439 tur ile en çok çalışan takım olan Ferrari, hızlı turlar açısından dördüncü sırada kaldı ancak Charles Leclerc'in en hızlı tur zamanı, öndeki rakiplerinin aksine C3 lastiklerle geldi. Takımdan gelen açıklamalarda da performans peşinde koşmadıkları yönündeydi.

Charles Leclerc, Ferrari F1-75

Charles Leclerc, Ferrari F1-75

Fotoğraf: Erik Junius

Ferrari testlerde ikinci günü zirvede tamamlarken Ferrari F1-75'in virajlarda oldukça istikrarlı ve hızlı olduğu görüldü. Testleri yerinde izleyenlerin Ferrari hakkında ifade ettiği tek bir olumsuz yorum vardı, o da Ferrari motorunun sesi. Gözlemcilere göre Ferrari'nin motorunun sesi diğerlerine göre biraz daha fazla çıkıyordu. Bu, Ferrari'nin rakiplerine göre motor gücünü biraz daha fazla açtığını işaret ediyor olabilir. Ancak bu tamamen motorun kendi karakteristiği de olabilir. Bu yüzden kesin bir çıkarımda bulunmak için erken olduğunu söyleyebiliriz.

Ferrari için şu ana kadar her şey yolunda göründü. Takımın ayrıca Barselona pistinin son sektöründe Mercedes ve Red Bull'un arkasında en hızlı sektör zamanını kaydetti. Bu da Ferrari için iyi işaretlerden birisi olabilir.

Ferrari için asıl sorulardan birisi ne kadar hız sakladığı ve Bahreyn testlerine ne kadar güncelleme getireceği olacak. Mercedes ve Red Bull'un, Barselona'daki ilk analizlerin ardından Bahreyn testlerine yeni güncellemeler getireceği şimdiden söyleniyor. Bakalım Ferrari'nin ekstra rüzgar tüneli kullanım hakkı, takımın benzer bir yol takip etmesini sağlayacak mı? 

Genel izlenim ve beklenti itibariyle, Ferrari'nin bu sene Mercedes ve Red Bull ile galibiyet mücadelesi vermesi bekleniyor.

İlgili haberler:
 

Orta Grup

Barselona'daki ilk izlenim; geçen senekine benzer şekilde Mercedes, Red Bull, Ferrari ve McLaren'ın yine diğerlerinden önde olacağı yönünde oldu. Muhtemelen bu takımlar arasında ayrışmalar, öne çıkanlar ya da geriye düşenler olacaktır ancak ilk izlenim bu takımların, diğer takımlardan ayrışacağı yönünde.

İlk izlenim bu grupta Alpine, AlphaTauri, Aston Martin ve Williams'ın yer aldığı yönünde. Geçen senelerde bu grupta Ferrari ve McLaren da yer alırken bu iki takım artık orta gruptan uzaklaşmış gibi duruyor. Tabii orta grup olarak ayrıştırdığımız takımlar içerisinde de bazı sürprizler, ön gruba yakın olanlar olabilir. Bahreyn'deki testleri gördüğümüzde, tam olmasa bile yine daha iyi tahminler yürütebiliriz.

Fernando Alonso, Alpine A522

Fernando Alonso, Alpine A522

Fotoğraf: Carl Bingham / Motorsport Images

Bu bölümü değerlendirmeye Alpine ile başlıyoruz. BWT sponsorluğu ile yeni renk düzenine sahip olan takım Barselona'daki testlerin ilk iki gününde 252 tur atarak iyi bir görüntü çizdi. Bu süreçte takım sadece tabanda yaşanan ufak bir hasar nedeniyle zaman kaybetti ancak programını büyük ölçüde tamamladı.

Testlerin 3. gününde Alpine, Fernando Alonso ile güçlü bir gün çıkarıyordu ancak hidrolik sızıntısı sonucu aracın arkasında yangın çıktı ve testler erken noktalandı. İlk gün Alonso'nun yavaş virajlarda sorun yaşadığı belirtilmişti. Takımın takip eden günlerde ne kadar ilerleme kaydettiği son gün anlaşılacaktı ancak yangın nedeniyle bu pek mümkün olmadı.

Takım testlerde en hızlı 8. zamanı kaydetti ancak yine de detaylara inildiğinde neden bu kadar geride kaldığına dair bazı işaretler vardı. Alpine pilotları testler boyunca dolu depoyla ve DRS olmadan çalıştılar. Bu doğal olarak daha hafif olan ve DRS kullanan araçlara karşı yavaş kalmalarını açıklıyor.

 

Bir diğer olumlu işaret ise Alonso'nun testlerin 3. gününde pistin 3. sektöründe elde ettiği 27.323'lük zamanıydı. Bu sayede Alpine, pistin belirleyici olan bu sektöründe Mercedes, Red Bull ve Ferrari'nin ardında en hızlı 4. zamanın sahibi oldu. Hız ölçüm noktalarında iki Alpine pilotunun da 300 km/s maksimum hıza ulaşmış olması, takımın motoru kıstığının bir başka işareti. Bu açıdan Alpine hakkında net bir şey söylemeden önce Bahreyn testlerini görmek gerekiyor.

Yuki Tsunoda, AlphaTauri AT03

Yuki Tsunoda, AlphaTauri AT03

Fotoğraf: Zak Mauger / Motorsport Images

Umut veren ancak sorun yaşayan bir diğer orta sıra takımı AlphaTauri'ydi. Takım, Pierre Gasly'nin testlerin ikinci gününde C4 lastiklerle elde ettiği 1:19.918'lik derecesiyle en hızlı 6. takım olmayı başardı.

AlphaTauri AT03 geçen senelerde olduğu gibi güçlü ve stabil bir görüntü çizdi ancak Gasly'nin testlerin son gün sabahında yaptığı kazanın ardından son bir performans sürüşünü göremedik. 

Bu arada takımın bir özelliğinden bahsetmek lazım. AlphaTauri genelde Red Bull aracına olan benzerliğiyle kıyaslanıyor ancak bu sene iki takım arasında belirgin farklar var. Red Bull aracın ön tarafında çekme kollu süspansiyona geçerken, AlphaTauri itme kollu süspansiyon ile devam etti. Bu aerodinamik tasarım felsefesi açısından iki takım arasında ayrışma olduğunu gösteriyor.

Sebastian Vettel, Aston Martin AMR22

Sebastian Vettel, Aston Martin AMR22

Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images

2020'de Pembe Mercedes olarak adlandırılan ve fırtına gibi esen Racing Point, 2021'de Aston Martin'e dönüşmesinin ardından büyük hayal kırıklığı yaşamıştı. Sebastian Vettel gibi şampiyon bir pilota sahip olan takımın hedefleri büyük ancak kısa vadede bu hedeflere ulaşması pek olası durmuyor.

Takım Vettel'in son gün sabahında C5 lastiklerle 1:19.824 elde etmesinin ardından en hızlı 5. takım oldu ancak gün, hızlı turdan sadece 2 tur sonra aracın arkasında çıkan yangının ardından erken bitmiş oldu.

Bu sene Mercedes motorlu araçların arka kısmının diğerlerine göre daha ince olduğunu gördük ancak Aston Martin, çok sayıda soğutma ızgarasının bulunduğu daha büyük sidepod arkası tasarımıyla onlardan ayrışıyor. Takımın yüksek belli sidepod tasarımıyla, çift katmanlı taban çözümünü kullanmaya çalıştığı iddia ediliyor. Takımın 2020'deki şaşalı günlerine dönüp dönemeyeceğini görmek için biraz daha beklemek gerekecek. Son dönemde yaşanan üst düzey personel değişimi, kısa vadede takımın gelişimini olumsuz etkileyebilir.

Nicholas Latifi, Williams FW44

Nicholas Latifi, Williams FW44

Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images

Williams takımı, 2018'den beri yaşadığı hayal kırıklığını geçen sene aldığı sonuçlarla bir nebze unutmuş ve arka grup diyebileceğimiz bölümden uzaklaşmayı başarmıştı.

Takım, Alex Albon'un son gün C4 lastiklerle elde ettiği 1:20.318'lik derecesiyle haftayı 7. takım olarak kapattı. Bununla birlikte Williams, dayanıklılık açısından en güçlü takımların başında yer aldı. 347 tur atan takım, tur sayısı açısından 3. sıradaki Red Bull'un sadece 11 tur gerisinde kaldı.

Williams'ın şu an orta grupta güçlü olacağını söylemek için erken ancak takım yeni dönemde en geride yer almaktan kurtulmuş gibi duruyor.

Arka grup

Her yerde olduğu gibi kazanan kadar kaybeden, daha az başarılı olan bir grup vardır. Formula 1'de de durum farklı değil. Geçen sene Formula 1'in en arkasında yer alan iki takım, yaptıkları tüm çalışmalara rağmen ilk testlerde geride kalmaktan ve sorunlardan kurtulamadı.

Geçen sene aracın gelişimini herkesten önce bırakan ve 2022 aracına odaklanan Haas, parçalarının çoğunu Ferrari'den almasına rağmen şu ana kadar çok ilerlediğini gösteren bir performans sergileyemedi. Takım geçen seneki kadar kötü görünmüyor ancak yine de ilerlemek için daha fazla yol tutuşuna ihtiyacı var gibi görünüyor.

Performans eksiği kadar dayanıklılık açısından da takım geride kaldı ve 3 günlük testlerde birçok sorun nedeniyle pist üstü zamanını kaybetti.

Rusya ve Ukrayna arasında yaşananlar nedeniyle Uralkali sponsorluğu sekteye uğradı ve takım, testlerin son gününde Uralkalı logolarını araçtan kaldırdı. Takımın Rus pilotu Nikita Mazepin'in geleceği de şüphe altında.

Nikita Mazepin, Haas VF-22

Nikita Mazepin, Haas VF-22

Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images

Haas gibi bir diğer sorunlarla boğuşan takım, bir diğer Ferrari müşterisi Alfa Romeo oldu. Sauber tarafından yürütülen takım, kamuflajlı renk düzeniyle birçok takımdan önce piste çıktı ancak ilk testlerde beklediğinden çok fazla sorun yaşadı.

Valtteri Bottas ve Guanyu Zhou ile tamamen yeni bir pilot kadrosuyla yeni döneme başlayan takım için ilk hafta kaybedilen pist üstü zamanı pek ideal olmadı. 

Alfa'nın orta gruba dahil olup olamayacağını Bahreyn'deki testlerde göstereceği performans daha iyi gösterecek.

Takım bu arada düzlükteki dalgalanma sorununu en şiddetli yaşayan takımlardan birisiydi. Bu, takımın çözmesi gereken sorunların başında yer alıyor. Alfa Romeo'nun, Williams'ın geçen sene yaptığı gibi arka gruptan uzaklaşmak istediği aşikar. Ancak şu an için bunu yapıp yapamayacağı muallakta görünüyor.

Robert Kubica, Alfa Romeo C42

Robert Kubica, Alfa Romeo C42

Fotoğraf: Alfa Romeo

İlk testlerde öne çıkanlar bunlardı. Bahreyn testlerinde durum biraz daha netleşecek. İyi haber ise ikinci testlerden sonra gerçekleri görmek için haftalarda beklemek zorunda kalmadan, sadece birkaç gün sonra gerçekleri görecek olmamız.

Motorsport topluluğunun bir parçası olun

Yorumlara katılın
Önceki haber Tost: "Motor tarafındaki çalışmalarda, geçen yılla hiçbir fark yok"
Sonraki haber Binotto: "Bazı takımlar hız saklıyor"

Öne Çıkan Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmadı. İlk yorum yapan olmak ister misiniz?

Ücretsiz üye olun

  • Favori makalelerinize hızlı erişim sağlayın

  • Son dakika haberleri ve favori sürücülerle ilgili bildirimleri yönetin

  • Yorumlarınızla sesinizi duyurun

Motorsport prime

Premium içeriği keşfedin
Prime'a abone ol

EDİSYON

Türkİye